Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
birinin
Bedeutungen von dem Begriff
"birinin"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
birinin
own
adj.
2
General
birinin
self
adj.
3
General
birinin
somebody's
pron.
4
General
birinin
someone's
pron.
Colloquial
5
Colloquial
birinin
at one's
expr.
Formal
6
Formal
birinin
one's
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"birinin"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
birinin elini sıkmak
shake someone's hand
v.
2
Common Usage
birinin duygularını anlayıp paylaşan
sympathetic
adj.
General
3
General
birinin emirlerine koşan
flunky
n.
4
General
birinin yerine yazan
ghostwriter
n.
5
General
birinin adı veya soyadının baş harfi
initial
n.
6
General
birinin doğru yoldan sapmasına sebep olabilen şey
temptation
n.
7
General
birinin kıçına şaplak indirme
whipping
n.
8
General
birinin beklentilerini karşılama
living up to
n.
9
General
birinin asıl işi dışında yaptığı bir iş
avocation
n.
10
General
birinin aklına esen şey
whim
n.
11
General
her zaman birinin üzerinde taşınan faydalı bir şey
vade mecum
n.
12
General
birinin yerine yazan
ghost writer
n.
13
General
birinin yerine çalışan
locum
n.
14
General
taraflardan birinin hiç puan kazanmadığı oyun
shutout
n.
15
General
birinin bir şey hakkındaki düşünceleri
feedback
n.
16
General
özellikle ölmüş birinin ardından övgü konuşması ya da yazısı
eulogia
n.
17
General
duyuru sistemlerinden birinin markası
tannoy
n.
18
General
birinin medarı iftiharı
someone's pride and joy
n.
19
General
birinin veya bir grubun felsefesini yansıtan ilkeler
creed
n.
20
General
birinin asıl uzmanlık alanı
forte
n.
21
General
birinin ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söyleyen kimse
tattler
n.
22
General
arsanın başka birinin arsasıyla çakışması
lappage
n.
23
General
sevilen birinin kaybedilmesi
bereavement
n.
24
General
birinin seçilmesi gereken iki güç seçenek
horns of a dilemma
n.
25
General
birinin en kötü huyu
one's besetting sin
n.
26
General
sırıtış (birinin kendinden memnun olduğunu gösteren)
smirk
n.
27
General
birinin ortaya dökülmesini istemediği bir şeyi başkasına söyleyen kimse
tattletale
n.
28
General
birinin en iyi yaptığı iş
forte
n.
29
General
birinin tayinini çıkarma
prosecution
n.
30
General
birinin yerine çalışan
locum tenens
n.
31
General
ateşli silahla birinin yaralanması veya öldürülmesi
shooting
n.
32
General
birinin kendi el yazısı
autograph
n.
33
General
birinin şükranını simgeleyen şey
testimonial
n.
34
General
boer cumhuriyetlerinden birinin vatandaşı
burgher
n.
35
General
dertlere çare olarak birinin ortaya attığı fikir
nostrum
n.
36
General
üç ihtimalden birinin seçilmesi gerektiği zor durum
trilemma
n.
37
General
(ünlü) birinin imzası
autograph
n.
38
General
birinin imzası/kendi el yazısı
autograph
n.
39
General
birinin kişisel eşyaları
belongings
n.
40
General
birinin kendi başına monte edebileceği (şey)
do-it-yourself
n.
41
General
birinin kendi başına yapabileceği şey (şey)
do-it-yourself
n.
42
General
birinin arkasından konuşma
backbiting
n.
43
General
birinin zayıf noktası
one’s failing
n.
44
General
birinin tahta çıkması
one's accession to the throne
n.
45
General
birisinin (birinin) gözündeki değeri
one's value before someone else
n.
46
General
birinin suratındaki en hassas noktaya vurma
glasgow kiss
n.
47
General
gizlice birinin özel hayatını araştıran kimse
snooper
n.
48
General
gizlice birinin özel hayatını araştıran kimse
snooping
n.
49
General
yaşayan birinin kılığına bürünen canavar
doppelganger
n.
50
General
birinin imzası
one's signature
n.
51
General
birinin çocukları
someone's children/kids
n.
52
General
(birinin) yakın arkadaş çevresi
someone's close circle of friends
n.
53
General
birinin gerçek ailesi
one’s real parents
n.
54
General
birinin taklidini yapma
sendup
n.
55
General
birinin saçıyla oynayarak kızdırma
backcombing
n.
56
General
(bir kurumda) (birinin) yakın çevresi
inner circle
n.
57
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
covoiturage
n.
58
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
ride-sharing
n.
59
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
carpooling
n.
60
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
lift-sharing
n.
61
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
carpool
n.
62
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
rideshare
n.
63
General
aynı yere giden kişilerin her ay birinin aracını ortaklaşa kullanarak hem trafik sıkışıklığını hem de yakıt vb gibi masrafları azaltması
car-sharing
n.
64
General
birinin ilgisini çekecek/onu ilgilendiren konular
matters of interest to someone
n.
65
General
birinin yerine yazan
ghost-writer
n.
66
General
birinin ilk çalışmaları/eserleri
one's earlier works
n.
67
General
birinin göğüs bölgesinin fotoğrafını çekme
downblouse
n.
68
General
(birinin) favori projesi
pet project
n.
69
General
yatalak olan birinin sünger ile temizlenmesi
sponge bath
n.
70
General
(birinin) hoşlandığı şeyler
(one's) likes
n.
71
General
birinin himayesinde olan kimse
protégé
n.
72
General
(birinin) yakın çevresi
immediate circle
n.
73
General
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri
singing telegram
n.
74
General
(birinin) yerine bakan
caretaker
n.
75
General
başka birinin özellikleri değerlendirilirken baz alınan kişi
reference
n.
76
General
birinin gelir vergisinden gönüllü olarak sağlanan katkı
checkoff
n.
77
General
ismini değiştirmiş birinin doğum adı
deadname
n.
78
General
birinin kendi kendini özellikle dinî âyin kabîlinden incitmesi ya da yaralaması
self-laceration
n.
79
General
birinin acı günü
someone's sad day
n.
80
General
birinin ihtiyaçlarını gören kimse
attender
n.
81
General
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı hayvan
esa (emotional support animal)
n.
82
General
birinin karşısında duran kimse
vis–à–vis
n.
83
General
birinin yaptığı şey ile hevesle ilgilenme
unction
n.
84
General
birinin söylediği şey ile hevesle ilgilenme
unction
n.
85
General
(birinin emri altında yapılan) yardım
underministry
n.
86
General
acil durumda birinin yerini alan kimse
jack-at-a-pinch
n.
87
General
birinin dış görünüşü
upcome [scotland]
n.
88
General
zor zamanda birinin yardımına yetişen kimse
lifesaver
n.
89
General
zor zamanda birinin yardımına yetişen kimse
life-saver
n.
90
General
fakirlere yardım için arkadaşlarını fakir birinin evinde içkiye davet etmek
bidale
n.
91
General
birinin veya bir şeyin şerefine içilen küçük içki
lechaim
n.
92
General
iki rakip matadordan her birinin sırayla birkaç boğa ile dövüştüğü boğa güreşi
mano a mano
n.
93
General
resmi olarak birinin sadık destekçisi olma taahhüdü
manred [uk/scotland]
n.
94
General
birinin sadık destekçisi olma yükümlülüğü
manred [uk/scotland]
n.
95
General
birinin dikkatini çeken kimse
hailer
n.
96
General
birinin yüzüne vurma
wherret
n.
97
General
birinin yüzüne tokat atma
wherret
n.
98
General
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı kedi/köpek
emotional support dog/cat
n.
99
General
birinin şeref sözü
someone's word of honor
n.
100
General
birinin namus sözü
someone's word of honor
n.
101
General
birinin veya bir olayın anısına yapılan şey
memory
n.
102
General
ölmüş birinin yaşayanlarla medyum aracığıyla kurduğu iletişim
message
n.
103
General
ingiltere kilisesi'ndeki wesleyan dirilişiyle ortaya çıkan mezheplerden birinin üyesi
methodist
n.
104
General
uzun saçlı birinin lakabı iken sonradan soyadına dönüşmüş bir ifade
fairfax
n.
105
General
(birinin sözlerini veya eylemlerini) yanlış yorumlama
hatchet job
n.
106
General
birinin duygularını ve fikirlerini keşfetme
head trip
n.
107
General
birinin bakımına emanet edilmiş çocuk
minder [uk]
n.
108
General
eşlerden birinin homoseksüel diğerinin heteroseksüel olduğu evlilik
brokeback marriage
n.
109
General
birinin yetki alanına giren korunabilir alan
bubble
n.
110
General
birinin dikkatini çekmek için kurulan iletişim
holler
n.
111
General
hmong'ların en büyük alt gruplarından birinin üyesi
mong leng
n.
112
General
bir organizmanın veya onun kısımlarından birinin gelişim şekli
morphosis
n.
113
General
başka birinin görüşlerini ifade eden veya yorumlayan kimse
mouth
n.
114
General
normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal
reply card
n.
115
General
normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal
reply postal card
n.
116
General
ukrayna'da yaşayan ruthenya halklarından birinin eski adı
little russian
n.
117
General
ukrayna'da yaşayan ruthenya halklarından birinin ukraynaca lehçesi
little russian
n.
118
General
kamuya mal olmuş birinin yıkıcı eleştiriler karşısındaki savunmasızlığı
glass jaw
n.
119
General
birinin yeteneğine ilişkin eleştiriler
mutterings
n.
120
General
birinin yeteneğine ilişkin şikayetler
mutterings
n.
121
General
birinin yeteneğine ilişkin şüphecilik
mutterings
n.
122
General
birinin mahkemeye çıkarılmadan önce tutulduğu hücre
holdover
n.
123
General
şirket için çalışmayan birinin şirketi satın alması
buy-in
n.
124
General
(birinin) soyundan gelen kimse
descent [obsolete]
n.
125
General
birinin şerefiyle istifa ettiğini tasdikleyen belge
dimit
n.
126
General
birinin şerefiyle istifa ettiğini tasdikleyen belge
demit
n.
127
General
başka birinin adı altında edebi eser yazan kimse
ghost
n.
128
General
ölen birinin kimliğini kullanma
ghosting
n.
129
General
güçlü birinin yaptığı özel iyilik
grace
n.
130
General
uzaktaki birinin gönderdiği selam mesajı
greeting
n.
131
General
birinin külotunu sıkıca yukarı çekerek yapılan şaka
grundy
n.
132
General
(birinin) ideallerine ulaşma çabası
idealism
n.
133
General
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle seçildiği bir oyun
odd man out
n.
134
General
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle elendiği bir oyun
odd man out
n.
135
General
(birinin) başka bir yerdeki dengi
opposite number
n.
136
General
rakiplerden birinin üstün geldiği yarışma
overmatch
n.
137
General
(birinin işine) fazla karışma
overmeddling
n.
138
General
(birinin) üzerine konuşma
overtalk
n.
139
General
bir şey birinin belirli bir gruba ait olduğunu göstermek
stamp someone as
v.
140
General
birinin falına bakmak
tell someone's fortune
v.
141
General
birinin sinirine dokunmak
get on one's nerves
v.
142
General
mezarında birinin kemiklerini sızlatmak
make someone turn in his grave
v.
143
General
birinin lehinde olmak
be on someone's side
v.
144
General
birinin boğazı gıcıklanmak
have a tickle in one's throat
v.
145
General
bir şey birinin lehinde olmak
tell in someone's favor
v.
146
General
her an birinin emrinde olmak
be at someone's beck and call
v.
147
General
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına)
quarter with
v.
148
General
birinin cesaretini ve ataklığını sınamak
test someone's mettle
v.
149
General
birinin tüylerini ürpertmek
give someone the creeps
v.
150
General
birinin sabrını tüketmek
try someone's patience
v.
151
General
birinin gözüne girmeye çalışmak
ingratiate oneself with someone
v.
152
General
birinin zamanını almak
trespass on someone's time
v.
153
General
birinin tarafını tutmak
be on someone's side
v.
154
General
birinin gözünden düşmüş olmak
be out of favor with
v.
155
General
birinin pençesinden kurtulmak
escape from someone's grasp
v.
156
General
birinin bir şey yapması için ısrar etmek
press someone to
v.
157
General
birinin saçını şampuanla yıkamak
give someone a shampoo
v.
158
General
hakkından gelmek (kötülük yapan birinin)
pay someone back
v.
159
General
birinin sağlığını bozmak
injure one's health
v.
160
General
birinin şerefini lekelemek
be to someone's discredit
v.
161
General
birinin dikkatini çekmek
catch someone's attention
v.
162
General
birinin gözüne girmek
get on someone's good side
v.
163
General
bazı ipuçlarını izleyerek birinin yerini saptamak
trace to
v.
164
General
birinin yolunu kesmek
head someone off
v.
165
General
birinin sözüne uymak
take someone's advice
v.
166
General
birinin yolunu kapamak
stand in someone's way
v.
167
General
birinin vakti kalmamak
run out of time
v.
168
General
birinin ihtiyacını karşılamak
cater to
v.
169
General
geçirmek (bir masrafı birinin hesabına)
charge
v.
170
General
birinin bir şeyi yapmasını çok istemek
be anxious for someone to do something
v.
171
General
para birinin elinde olmak
hold the purse strings of
v.
172
General
birinin masraflarını karşılamak
reimburse someone for
v.
173
General
birinin izini takip etmek
be on someone's trail
v.
174
General
birinin sinirine dokunmak
give someone the pip
v.
175
General
engellemek (birinin) (bir şey yapmasını)
stop someone from
v.
176
General
birinin sağlığını sormak
ask after someone
v.
177
General
bir şeyi birinin hesabına yazmak
book something to someone's account
v.
178
General
(bir davranış için) birinin her zamanki davranışlarına uymamak
be out of character
v.
179
General
birinin ismini deyip de geçmek
sell someone short
v.
180
General
birinin kavrayışı içinde olmak
be within someone's grasp
v.
181
General
birinin canını sıkmak
give someone the pip
v.
182
General
birinin para ve prestiji artmak
come up in the world
v.
183
General
birinin tüm isteklerini yerine getirmek
go all the way with
v.
184
General
durumu birinin aleyhine çevirmek
tip the scales against someone's favor
v.
185
General
birinin başını belaya sokmak
get someone into hot water
v.
186
General
birinin teklifini kabul etmek
take someone up on his offer
v.
187
General
birinin dikkatini çekmek
raise someone's curiosity
v.
188
General
birinin arkasından konuşmak
talk behind one's back
v.
189
General
birdenbire aklına gelmek (birinin)
strike
v.
190
General
birinin işsiz kalmasına sebep olmak
throw someone out of work
v.
191
General
birinin üstü başı yırtık pırtık olmak
be dressed in tatters
v.
192
General
birinin eline celpname vermek
serve a summons on
v.
193
General
birinin sağlığına içmek
propose someone's health
v.
194
General
birinin bir şey yapmaya hakkı olmamak
have no business doing something
v.
195
General
kapıyı kilitleyerek birinin bir yere girmesini engellemek
lock someone out of
v.
196
General
telefon hattına tel bağlayarak birinin konuşmalarını gizlice dinlemek
wiretap
v.
197
General
uydurup birinin ağzından konuşmak
put words into someone's mouth
v.
198
General
birinin turşusunu çıkarmak
fag someone out
v.
199
General
birinin dengi olmak
be a match for
v.
200
General
birinin izinden yürümek
tread in someone's footsteps
v.
201
General
birinin başını döndürmek
turn someone's head
v.
202
General
birinin üstüne atmak
tag someone with
v.
203
General
birinin yanlış bilgisini düzeltmek
set someone right
v.
204
General
çopurlaştırmak (hastalık birinin yüzünü)
pit
v.
205
General
bir şeyi birinin erişemeyeceği bir yere koymak
place something out of someone 's reach
v.
206
General
birinin sözüne uymak
act on someone's advice
v.
207
General
birinin kendi nefsiyle mücadele etmesine yol açmak
tempt
v.
208
General
lekelemek (birinin adını vb'ni)
tarnish
v.
209
General
birinin kavrayışının dışında olmak
be beyond someone's grasp
v.
210
General
bir miktar parayı birinin hesabına geçirmek
credit an amount to someone's account
v.
211
General
suçu birinin üstüne atmak
shift the blame onto
v.
212
General
aday gösterilmesi planlanmak (birinin belirli bir yere)
be ticketed for
v.
213
General
birinin belirli bir miktarda eksiği olmak
be ... shy
v.
214
General
farklı bir biçimde yazmak veya söylemek (başka birinin yazdıklarını/söylediklerini)
rehash
v.
215
General
bir şeyi birinin aklına koymak
put something in someone's mind
v.
216
General
birinin yerine yazmak
ghost write
v.
217
General
nihai karar/son söz birinin olmak (bir konuda)
have the last word in
v.
218
General
birinin vaktini almak
take up someone's time
v.
219
General
benzeri olmak (başka birinin/başka bir şeyin)
correspond to
v.
220
General
birinin ilerlemesini engellemek
head someone off
v.
221
General
birinin amiri olmak
be over someone
v.
222
General
çıkar amacıyla birinin olumsuz bir eğilimini tatmin etmeye çalışmak
pander to
v.
223
General
birinin altında çalışmak
work under someone
v.
224
General
birinin tabiatına aykırı olmak
go against the grain
v.
225
General
birinin sözlerini çarpıtmak
twist someone's words
v.
226
General
birinin yüzüne karşı söylemek
tell one to one's face
v.
227
General
birinin midesini bulandırmak
make someone sick
v.
228
General
birinin tenezzül etmeyeceği bir şey olmak
be beneath someone
v.
229
General
birinin yuları elinde olmak
lead someone by the nose
v.
230
General
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına)
quarter
v.
231
General
birinin gözüne girmek
ingratiate oneself with someone
v.
232
General
birinin şansını azaltmak
prejudice someone's chances
v.
233
General
hakkında birinin bilgisini tazelemek
refresh someone's memory of
v.
234
General
birinin aklını başına getirmek
make someone see reason
v.
235
General
birinin foyasını ortaya çıkarmak
show someone up
v.
236
General
birinin vaktini almak
take someone's time
v.
237
General
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını yakmak
burn someone in effigy
v.
238
General
birinin yerine çalışmak
fill in for
v.
239
General
karşılamak (birinin ihtiyacını)
supply with
v.
240
General
birinin sözüne inanmak
take someone's word for it
v.
241
General
birinin yerine bakmak
take over for someone
v.
242
General
birinin dikkatini bir şeye çekmek
call someone's attention to
v.
243
General
birinin hiç umurunda olmamak
not to care a whit
v.
244
General
birinin yaralarını tedavi etmek
patch someone up
v.
245
General
(bir davranış için) birinin karakterine uymamak
be out of character
v.
246
General
bir şeyi birinin üstüne yapmak
make something over to
v.
247
General
birinin samimi olmasına izin vermemek
keep someone at arm's length
v.
248
General
birinin elde edebileceği bir şey gibi olmak
be within someone's grasp
v.
249
General
bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek birinin belleğini canlandırmak
jog someone's memory
v.
250
General
zevkle seyretmek (birinin başarısızlığını)
gloat over
v.
251
General
cevap vermekten kaçmak (birinin sorusuna, birine)
evade
v.
252
General
birinin sözünü dinlemek
take someone's advice
v.
253
General
birinin işe yaramaz olduğuna karar vermek
write someone off
v.
254
General
birinin yerini işgal etmek
take someone's place
v.
255
General
suçu birinin üstüne atmak
lay at someone's door
v.
256
General
birinin kibrini kırmak
humble someone's pride
v.
257
General
bir şey birinin hoşuna gitmek
find something sympathetic
v.
258
General
suçu birinin üstüne atmak
blame
v.
259
General
birinin düşüncesini okumak
read someone's thoughts
v.
260
General
bir fikri birinin kafasına sokmak
hammer an idea into someone's head
v.
261
General
birinin gölgesi olmak
be someone's shadow
v.
262
General
birinin sabrının sınırlarını zorlamak
test someone's patience
v.
263
General
kabahati birinin üzerine atmak
lay the blame on somebody
v.
264
General
birinin savunduğu noktaları çürütmek
cut the ground from under someone's feet
v.
265
General
birinin bir işe katılmasını sağlamak
bring someone in on
v.
266
General
birinin vaktinde ödenmemiş borçları olmak
be in arrears
v.
267
General
birinin gururunu kırmak
hurt someone's pride
v.
268
General
yaltaklanarak birinin gözüne girmeye çalışmak
curry favor with
v.
269
General
birinin elinde olmak
be in someone's power
v.
270
General
birinin eline para sıkıştırmak
press money into someone's hand
v.
271
General
birinin çanına ot tıkamak
spike someone's guns
v.
272
General
birinin varlığını kendisine verilmiş bir hak gibi görmek
take someone for granted
v.
273
General
dinlemek amacıyla birinin telefon hattına tel bağlamak
tap
v.
274
General
takip edilen birinin izini bulmak
pick up someone's trail
v.
275
General
birinin imdadına yetişmek
come to someone's rescue
v.
276
General
telefonda çıkarmak (birinin numarasını)
get through to
v.
277
General
birinin vücuduna dövme yapmak
tattoo
v.
278
General
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını asmak
hang someone in effigy
v.
279
General
birinin dikkatini çekmek
arrest someone's attention
v.
280
General
bir işi birinin başına yıkmak
foist
v.
281
General
birinin hakkı olmak
be someone's due
v.
282
General
birinin hoşuna gitmek
sit well with
v.
283
General
birinin dediklerini yapmak
string along with
v.
284
General
bir şey birinin aleyhinde olmak
tell against
v.
285
General
kuvvetlice sıkmak (birinin elini)
wring
v.
286
General
birinin dediklerinden şüphe etmek
doubt someone's word
v.
287
General
birinin midesi ağrımak
have a stomachache
v.
288
General
birinin düşünmesine yol açmak
give someone pause
v.
289
General
tarafsız birinin kararına bağlayarak halletmek (meseleyi)
arbitrate
v.
290
General
birinin hiç bilmediği bir şey olmak
be beyond one's ken
v.
291
General
birinin kuşkularını ortadan kaldırmak
set someone's mind at rest
v.
292
General
birinin başında durmak
stand over
v.
293
General
birinin bir şey yapmasına ket vurmak
inhibit someone from
v.
294
General
birinin pabucunu dama atmak
put someone's nose out of joint
v.
295
General
birinin yaptığından daha iyisini yapmak
go someone one better
v.
296
General
birinin ardından gitmek
follow the lead of someone
v.
297
General
birinin ensesinde boza pişirmek
make life miserable for
v.
298
General
birinin haberi olmadan bir şey yapmak
do something unbeknown to someone
v.
299
General
birinin iş hayatına atılmasına yardım etmek
start someone in business
v.
300
General
birinin aklını başına getirmek
bring someone to reason
v.
301
General
birinin sözünü yanlış tekrarlamak
misquote
v.
302
General
birinin (bir başkasından) hoşlanmamasına yol açmak
put someone off
v.
303
General
birinin hevesini kırmak
put someone off
v.
304
General
birinin giysileri yırtık pırtık olmak
be in rags
v.
305
General
birinin işlerine burnunu sokmak
pry into someone's affairs
v.
306
General
birinin vaktini ayırmasına değmek
be worth someone's while
v.
307
General
birinin elinden kurtulmuş olmak
be beyond someone's grasp
v.
308
General
birinin pabucunu dama attırmak
put someone's nose out of joint
v.
309
General
birinin merakını uyandırmak
raise someone's curiosity
v.
310
General
birinin canını çok sıkmak
bore someone to tears
v.
311
General
birinin emrinde olmak
be at someone's disposal
v.
312
General
yerleştirmek (bir kimseyi bir yere/birinin yanına)
quarter in
v.
313
General
birinin ateşine karşılık vermek
shoot back at someone
v.
314
General
birinin kalbinde özel bir yere sahip olmak
have a special place in one's heart
v.
315
General
birinin sırdaşı olmak
be privy to someone's secrets
v.
316
General
birinin yanından ayrılmamak
be someone's shadow
v.
317
General
namına imza atmak (başka birinin)
sign for
v.
318
General
birinin cebindekileri yürütmek
pick someone's pocket
v.
319
General
birinin borcuna kaydetmek
debit
v.
320
General
birinin hal ve hatırını sormak
inquire after someone
v.
321
General
zamanla birinin hoşuna gitmeye başlamak
grow on someone
v.
322
General
birinin pençesine düşmüş olmak
be in someone's grasp
v.
323
General
son söz birinin olmak (bir tartışmanın/ağız kavgasının sonunda)
have the last word
v.
324
General
birinin adının yanına yazmak (bir listede)
put someone down for
v.
325
General
birinin lafını kesmek
cut someone short
v.
326
General
birinin bir şey yapmasını engellemek
restrain someone from
v.
327
General
birinin dengesini kaybetmesine sebep olmak
throw someone off balance
v.
328
General
malı olmak (bir şey birinin)
belong to
v.
329
General
birinin sabrını sınamak
test someone's patience
v.
330
General
birinin hayata atılmasını sağlamak
give someone a start in life
v.
331
General
yerini doldurmak (birinin)
take someone's place
v.
332
General
birinin üzerinde otoritesini kullanmak
pull rank
v.
333
General
birinin sözünü dinlemek
follow someone's advice
v.
334
General
birinin canını çok sıkmak
bore someone to death
v.
335
General
birinin üzerine kurşun yağdırmak
pepper someone with buckshot
v.
336
General
birinin umurunda olmamak
not to give a shit
v.
337
General
birinin aklına gelmek
occur to someone
v.
338
General
birinin kıçına şaplak atmak
give someone a spanking
v.
339
General
birinin bir işi olmamak
be at loose ends
v.
340
General
birinin yüzüne bakmak
look someone in the face
v.
341
General
birinin başına iş açmak
make things lively for someone
v.
342
General
birinin çektiklerini anlamak
feel for
v.
343
General
birinin elde edemeyeceği bir şey olmak
be beyond someone's grasp
v.
344
General
birinin ateşi olmak
run a temperature
v.
345
General
birinin sinirlerini bozmak
set someone's teeth on edge
v.
346
General
bir şeyi birinin kafasına sokmak
get something through someone's head
v.
347
General
bir davranış birinin karakterine uymak
be in character
v.
348
General
birinin ne düşündüğünü yüzünden okumak
read someone's mind
v.
349
General
birinin sesini kestirmek
reduce someone to silence
v.
350
General
dönmek (birinin başı)
swim
v.
351
General
birinin içindeki cevheri çıkarmak
bring out the best in someone
v.
352
General
birinin gözünü açmak
open someone's eyes
v.
353
General
birinin yüreğini sızlatmak
wring someone's heart
v.
354
General
birinin yanına yaklaşmak
sidle up to
v.
355
General
birinin hakkını vermek
do someone justice
v.
356
General
birinin yolunu kesmek
cut someone off
v.
357
General
birinin elini sıkmak
press someone's hand
v.
358
General
birinin gözüne girmiş olmak
stand high with
v.
359
General
birinin ihtiyacını görmek
serve someone's purpose
v.
360
General
birinin üzerine kapıyı kilitlemek
lock someone in
v.
361
General
birinin aleyhine olmak
be to someone's disadvantage
v.
362
General
birinin yanına gitmek
go up to someone
v.
363
General
kabahati birinin üstüne atmak
shift the blame
v.
364
General
birinin sözünü kesmek
cut in
v.
365
General
birinin dayanak noktalarını çürütmek
cut the ground out from under one's feet
v.
366
General
birinin kafasını meşgul etmek
engage someone's attention
v.
367
General
suçu birinin üstüne atmak
fasten the blame on someone
v.
368
General
birinin dikkatini çekmek
catch someone's eye
v.
369
General
birinin zararına olmak
be to someone's disadvantage
v.
370
General
birine birinin vesayetini vermek
give someone custody of
v.
371
General
birinin teklifini kabul etmek
take someone up on her offer
v.
372
General
birinin iştahını açmak
whet someone's appetite
v.
373
General
durumu birinin lehine çevirmek
tip the scales in someone's favor
v.
374
General
birinin yüreğini sızlatmak
wrench someone's heart
v.
375
General
birinin arkasında durmak
stand behind
v.
376
General
birinin (bir başkası) olduğunu zannetmek
put someone down as
v.
377
General
ceza olarak birinin hareket alanını sınırlamak
clip someone's wings
v.
378
General
birinin elini eteğini öpmek
lick someone's boots
v.
379
General
birinin önerisini kabul etmek
take up on
v.
380
General
birinin hesabına borç geçirmek
enter to somebody’s debit
v.
381
General
birinin hizmetine girmek
enter somebody’s service
v.
382
General
birinin hesabına ödeme çıkarmak
make a payment to someone’s bank account
v.
383
General
birinin yokluğuna alışmak
get used to one's absence
v.
384
General
birinin yetkisini kuvvetlendirmek
strengthen somebody's authority
v.
385
General
(bir şeyi) (birinin) kafasına sokmak
get through to
v.
386
General
birinin yolunu doğrultmak
get through
v.
387
General
birini birinin evinde tanıştırmak
have over
v.
388
General
birinin kalbine korku salmak
put fear in someone's heart
v.
389
General
birinin yüreğine korku salmak
put fear in someone's heart
v.
390
General
(birinin) isteklerinin kölesi/tutsağı olmak
be a slave to one's desires
v.
391
General
birinin güvenini kaybetmek
lose one's trust
v.
392
General
birinin bütün kemiklerini kırmak
break every bone in somebody's body
v.
393
General
birinin sırtından geçinmek
leech off of someone
v.
394
General
birinin üstü olmak
overrank someone
v.
395
General
birinin imtiyazlarına tecavüz etmek
encroach up somebody's prerogatives
v.
396
General
birinin adına hareket etmek
act in one's own name
v.
397
General
birinin taklidini yapmak
perform one's imitation
v.
398
General
birinin taklidini yapmak
do one's imitation
v.
399
General
birinin taklidini yapmak
give one's imitation
v.
400
General
birinin başarısına neden olmak
be the making of
v.
401
General
birinin üzerine oynamak
have someone on
v.
402
General
birinin kılına bile dokunmamak
(not) harm a hair of somebody's head
v.
403
General
birinin peşini bırakmamak
be hard on someone's heels
v.
404
General
birinin gönlünü hoş etmek
warm the cockles of somebody's heart
v.
405
General
birinin tüylerini ürpertmek
make one's flesh creep
v.
406
General
birinin yüreğini sızlatmak
make somebody's heart bleed
v.
407
General
birinin pestilini çıkarmak
make hamburger out of someone
v.
408
General
birinin gönlünü hoş etmek
make a hit with someone
v.
409
General
birinin midesini bulandırmak
turn someone's stomach
v.
410
General
birinin bam teline basmak
tread on someone's corns
v.
411
General
birinin kalbini kazanmak
win the heart of somebody
v.
412
General
birinin ağzını sulandırmak
make someone's mouth water
v.
413
General
birinin yüreğine işlemek
tug at someone's heartstrings
v.
414
General
birinin pestilini çıkarmak
make mincemeat out of someone
v.
415
General
birinin kalbini kırmak
tread on someone's toes
v.
416
General
birinin kafasını kurcalamak
weigh on someone's mind
v.
417
General
birinin gönlünü almak
make up to someone
v.
418
General
birinin yüreğine inmek
tug at someone's heartstrings
v.
419
General
birinin ağzından girip burnundan çıkmak
twist someone's arm
v.
420
General
(birinin hakkına) tecavüz etmek
encroach
v.
421
General
birinin gözünü morartmak
give somebody a black eye
v.
422
General
birinin kanını tepesine sıçratmak
get somebody blood up
v.
423
General
(birinin yardımı sayesinde) bir yere gelmek
get somewhere
v.
424
General
(birinin yardımı sayesinde) belirli bir düzeye ulaşmak
get somewhere
v.
425
General
birinin davranışlarından morali bozulmak
get down
v.
426
General
(birinin) yolundan çekilmek
get out of one's way
v.
427
General
birinin sinirleri altüst etmek
shake out one's nerves
v.
428
General
bir şey birinin asabını bozmak
shake out one's nerves
v.
429
General
kendini birinin yerine koymak
put oneself into someone's shoes
v.
430
General
(birinin) omuzlarındaki yükü hafifletmek
take the load off someone’s shoulders
v.
431
General
-de birinin eksikliği olmak
be short on
v.
432
General
birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
supersede
v.
433
General
birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
take over from
v.
434
General
birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
substitute
v.
435
General
birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
take something (a post etc) over (from somebody)
v.
436
General
birinin yerine geçmek (görev değişikliği)
replace
v.
437
General
birinin burnuna gülmek
laugh in someone's face
v.
438
General
(birinin) özeline girmek
use other people's personal information
v.
439
General
(birinin) özeline girmek
violate one’s privacy
v.
440
General
birinin son arzusunu yerine getirmek
honour one's dying wish
v.
441
General
(birinin) özeline girmek
disturb one’s privacy
v.
442
General
(birinin) özeline girmek
intrude on one’s privacy
v.
443
General
(birinin) özeline girmek
invade one’s privacy
v.
444
General
birinin suratına gülmek
laugh in someone's face
v.
445
General
yükü birinin sırtına yüklemek
lay a burden on
v.
446
General
birinin dürüstlüğünden şüphe duymamak
count on someone’s veracity
v.
447
General
birinin doğruluğuna güvenmek
count on someone’s veracity
v.
448
General
birinin çocuğuna hamile olmak
bear one's baby
v.
449
General
birinin bebeğine hamile olmak
be pregnant with someone's baby
v.
450
General
birinin bebeğine hamile olmak
bear one's baby
v.
451
General
birinin çocuğuna hamile olmak
be pregnant with someone's baby
v.
452
General
birinin aleyhine dava açmak
proceed against
v.
453
General
birinin izinden gitmek
follow in someone's footsteps
v.
454
General
birinin yerini almak
sit in
v.
455
General
birinin menfaatini korumak
protect one's interest
v.
456
General
birinin hatırına yapmak
do something for someone's sake
v.
457
General
birinin katılımını sağlamak
encourage participation
v.
458
General
birinin yerinde gözü olmak
have designs on someone's position
v.
459
General
birinin yerinde gözü olmak
have designs on someone's job
v.
460
General
birinin aleyhine dava açmak
bring an action
v.
461
General
birinin adını lekelemek
stain somebody's name
v.
462
General
birinin emri altına koymak
subordinate
v.
463
General
birinin hata yapmasına neden olmak
trip someone up
v.
464
General
birinin işini yapmak
do somebody's job
v.
465
General
birinin üstüne suçu yıkmak
pin a crime on someone
v.
466
General
birinin kanını emmek
fleece
v.
467
General
birinin emrinde çalışmak
work under someone
v.
468
General
birinin yerine geçmek
take one's place
v.
469
General
birinin yerini almak
take one's place
v.
470
General
birinin durumunu sormak
ask after someone
v.
471
General
birinin bir şey yapmasını yasaklamak
ban someone from something
v.
472
General
birinin önünde dikilmek
plant oneself in front of someone
v.
473
General
birinin karşısına dikilmek
plant oneself in front of someone
v.
474
General
birinin sorumluluğunda iken ölmek
die on someone
v.
475
General
birinin saçlarını kesmek
cut someone's hair
v.
476
General
birinin işinde gözü olmak
be after someone’s job
v.
477
General
birinin yerinde gözü olmak
be after someone’s job
v.
478
General
bir taşınmazı birinin üzerine tapulamak
deed something over to someone
v.
479
General
birinin hayranı olmak
be fan of someone
v.
480
General
birinin hayranı olmak
become fan of someone
v.
481
General
birinin hakkından gelmek
best someone
v.
482
General
birinin bir şeye uygun olduğunu düşünmek
think someone fit for something
v.
483
General
birinin iyi arkadaşı olmak
be a good friend of someone
v.
484
General
birinin kalbini durdurmak
stop the heart of someone
v.
485
General
birinin hayatını kontrol altına almaya çalışmak
try to control one’s life
v.
486
General
birinin peşine takılıp gitmek
flock after someone
v.
487
General
birinin peşinden gitmek
flock after someone
v.
488
General
birinin değerini anlamak
understand one’s value
v.
489
General
birinin başını belaya sokmak
get someone into trouble
v.
490
General
birinin arkasından seslenmek
shout after someone
v.
491
General
birinin arkasından seslenmek
call after someone
v.
492
General
birinin ölümünden birini suçlamak
blame someone for one’s death
v.
493
General
birinin öldüğünü kabullenmek
accept one’s death
v.
494
General
birinin hayatına girmek
walk into one’s life
v.
495
General
birinin içine girmek
enter someone
v.
496
General
birinin kılığına girmek
don the guise of someone
v.
497
General
birinin ellerini bağlamak
tie someone's hands
v.
498
General
birinin hakkında bir şeyler okumak
read something about someone
v.
499
General
imalı sözlerle birinin şevkini kırmak
discourage someone via innuendos
v.
500
General
birinin cesedini bulmak
find one’s remains
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birinin
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy