Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yoğunlaştırmak
"yoğunlaştırmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yoğunlaştırmak
intensify
f.
2
Yaygın Kullanım
yoğunlaştırmak
condense
f.
3
Yaygın Kullanım
yoğunlaştırmak
compound
f.
General
4
Genel
yoğunlaştırmak
concentrate
f.
5
Genel
yoğunlaştırmak
compact
f.
6
Genel
yoğunlaştırmak
thicken
f.
7
Genel
yoğunlaştırmak
capsulize
f.
8
Genel
yoğunlaştırmak
capsulise
f.
9
Genel
yoğunlaştırmak
capsule
f.
10
Genel
yoğunlaştırmak
telescope
f.
11
Genel
yoğunlaştırmak
tighten
f.
12
Genel
yoğunlaştırmak
hype
f.
13
Genel
yoğunlaştırmak
height [dialect]
f.
14
Genel
yoğunlaştırmak
heighten
f.
15
Genel
yoğunlaştırmak
improve
f.
16
Genel
yoğunlaştırmak
goose
f.
17
Genel
yoğunlaştırmak
curd
f.
18
Genel
yoğunlaştırmak
contract
f.
19
Genel
yoğunlaştırmak
screw
f.
20
Genel
yoğunlaştırmak
stiff
f.
Phrasals
21
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
thicken something up
f.
22
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
build something up
f.
23
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
crank up
f.
24
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
kick up
f.
25
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
heat up
f.
26
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
dial up
f.
27
Öbek Fiiller
yoğunlaştırmak
thicken up
f.
Colloquial
28
Konuşma Dili
yoğunlaştırmak
goose up
f.
29
Konuşma Dili
yoğunlaştırmak
hot
f.
Technical
30
Teknik
yoğunlaştırmak
pack
f.
31
Teknik
yoğunlaştırmak
densify
f.
Computer
32
Bilgisayar
yoğunlaştırmak
concentrate
i.
Medical
33
Medikal
yoğunlaştırmak
exasperate
f.
Gastronomy
34
Mutfak
yoğunlaştırmak
syrup
f.
Physics
35
Fizik
yoğunlaştırmak
compactify
f.
Marine Biology
36
Deniz Biyolojisi
yoğunlaştırmak
compress
f.
Archaic
37
Eski Kullanım
yoğunlaştırmak
single
f.
"yoğunlaştırmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dikkati yoğunlaştırmak
focus the attention
f.
2
Genel
yoğunlaştırmak (baskıyı vb)
ratchet up
f.
3
Genel
düşüncelerini belli bir nokta üzerinde yoğunlaştırmak
keep one's mind on
f.
4
Genel
için baskıyı artırmak/yoğunlaştırmak
step up pressure for
f.
5
Genel
bilgiyi yoğunlaştırmak
condense information
f.
6
Genel
zihnini yoğunlaştırmak
bend
f.
7
Genel
(sıvıyı) yoğunlaştırmak
graduate
f.
8
Genel
(sıvı) yoğunlaştırmak
scald
f.
9
Genel
ilgi veya enerjiyi yoğunlaştırmak
focus
f.
10
Genel
(ıslak toprak veya çimentoyu) yoğunlaştırmak
puddle
f.
11
Genel
çalkalayarak yoğunlaştırmak
pug
f.
12
Genel
(kıvamsız çözeltiyi) yoğunlaştırmak
fortify [obsolete]
f.
Phrasals
13
Öbek Fiiller
kontrastla yoğunlaştırmak
set off
f.
14
Öbek Fiiller
çabasını belirli bir yöne yoğunlaştırmak
put to
f.
15
Öbek Fiiller
bir şeyi yoğunlaştırmak
escalate something into something
f.
16
Öbek Fiiller
'-e yoğunlaştırmak
orient to
f.
17
Öbek Fiiller
belli bir derecede artırmak/yoğunlaştırmak
kick up
f.
18
Öbek Fiiller
kaynatarak yoğunlaştırmak
boil something down
f.
19
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinde/üzerine yoğunlaştırmak
concentrate something on someone or something
f.
20
Öbek Fiiller
(bir şeyin biri/bir şey) üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak
sensitize (someone or something) to (something)
f.
21
Öbek Fiiller
üzerindeki etkisini artırmak/yoğunlaştırmak
sensitize to
f.
Idioms
22
Deyim
baskıyı yoğunlaştırmak
put the heat on
f.
23
Deyim
baskıyı yoğunlaştırmak
turn the heat on
f.
24
Deyim
dikkatini bir şeye vermek/yoğunlaştırmak
address oneself to something
f.
25
Deyim
düşüncelerini (bir şey) üzerinde yoğunlaştırmak
keep (one's) mind on (something)
f.
26
Deyim
düşüncelerini belli bir nokta üzerinde yoğunlaştırmak
keep mind on
f.
27
Deyim
baskıyı yoğunlaştırmak
turn on the heat
f.
28
Deyim
(biri/bir şey) üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
turn the heat on (someone or something)
f.
29
Deyim
baskıyı yoğunlaştırmak
turn the heat up
f.
30
Deyim
(bir şey) üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
turn up the heat (on someone or something)
f.
31
Deyim
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
turn up the heat on
f.
32
Deyim
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
put the heat on
f.
33
Deyim
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
put the screws on
f.
34
Deyim
üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmak
tighten the screws on
f.
Technical
35
Teknik
metal çözümleme işleminde yoğunlaştırmak için altın veya gümüşle birleştirilen az miktarda metal (kurşun)
button
i.
36
Teknik
bellek yoğunlaştırmak
pack
f.
37
Teknik
koyu yoğunlaştırmak
condense
f.
38
Teknik
(camın) rengini yoğunlaştırmak için yeniden ısıtmak
flash
f.
39
Teknik
(boyayı) yoğunlaştırmak
strike
f.
Computer
40
Bilgisayar
yoğunlaştırmak bellek
pack
i.
Pharmaceutics
41
Eczacılık
madde ekleyerek veya buharlaştırarak (sıvıyı) yoğunlaştırmak
incrassate
f.
Optics
42
Optik
ışık ışınlarını yoğunlaştırmak için kullanılan kısa odak mesafeli bir tür mercek
bull's-eye condenser
i.
Gastronomy
43
Mutfak
sıvı maddeyi yoğunlaştırmak için kullanılan malzeme
binding
i.
44
Mutfak
sosu yoğunlaştırmak
reduce
f.
Physics
45
Fizik
yeniden yoğunlaştırmak
recondense
f.
Tobacco
46
Tütün
(tütünde) tat ve aromayı yoğunlaştırmak
petune
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yoğunlaştırmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy