|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
seçimle gelen sınırlı yetkili yönetici |
sheriff i.
|
|
2 |
Genel |
yetkili kimse |
commissioner i.
|
|
3 |
Genel |
yetkili sevkıyatçı |
authorised consignor i.
|
|
4 |
Genel |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
5 |
Genel |
yetkili kimse |
authorized person i.
|
|
6 |
Genel |
yetkili alıcı |
authorised consignee i.
|
|
7 |
Genel |
yetkili makam |
ordinary i.
|
|
8 |
Genel |
ulusal yetkili memur |
national authorizing officer i.
|
|
9 |
Genel |
onay vermeye yetkili olan kimse |
sanctioner i.
|
|
10 |
Genel |
yetkili mevki |
key position i.
|
|
11 |
Genel |
yetkili kişiler |
the authorities i.
|
|
12 |
Genel |
yetkili görüşü |
authority opinion i.
|
|
13 |
Genel |
yetkili kişi |
authorized person i.
|
|
14 |
Genel |
en yetkili makam |
top i.
|
|
15 |
Genel |
anahtar yetkili |
key official i.
|
|
16 |
Genel |
üst düzey yetkili |
senior official i.
|
|
17 |
Genel |
tam yetkili kişi |
plenipotentiary i.
|
|
18 |
Genel |
yetkili banka |
authorised bank i.
|
|
19 |
Genel |
tek yetkili mümessil |
sole agent i.
|
|
20 |
Genel |
sadece yetkili kişiler |
executives only i.
|
|
|
21 |
Genel |
yetkili kişi |
contact i.
|
|
22 |
Genel |
yetkili teknik servis |
authorized technical service i.
|
|
23 |
Genel |
yetkili kurum |
authorized body i.
|
|
24 |
Genel |
yetkili personel |
authorized personnel i.
|
|
25 |
Genel |
yetkili kurum |
authorised body i.
|
|
26 |
Genel |
resmi yetkili |
official authority i.
|
|
27 |
Genel |
resmi yetkili |
official i.
|
|
28 |
Genel |
yetkili organlar |
authorized bodies i.
|
|
29 |
Genel |
yetkili organlar |
authorised bodies i.
|
|
30 |
Genel |
yetkili organ |
authorised body i.
|
|
31 |
Genel |
yetkili dağıtıcı |
authorized distributor i.
|
|
32 |
Genel |
yetkili kişi |
authority i.
|
|
33 |
Genel |
yetkili kitaplık |
authorized library i.
|
|
34 |
Genel |
yetkili kişi |
commissioner i.
|
|
35 |
Genel |
yetkili olmayanların girmelerinin yasak olduğu alan |
no-go area i.
|
|
36 |
Genel |
yetkili kılma |
devolution i.
|
|
37 |
Genel |
yetkili kimse |
licentiate i.
|
|
38 |
Genel |
onaylayan yetkili |
approving authority i.
|
|
39 |
Genel |
onaylayan yetkili |
certifying authority i.
|
|
40 |
Genel |
onaylayan yetkili |
approving official i.
|
|
41 |
Genel |
yetkili firma |
authorized company i.
|
|
42 |
Genel |
yetkili şirket |
authorized company i.
|
|
43 |
Genel |
kıdemli yetkili/yönetici |
senior executive i.
|
|
44 |
Genel |
kıdemli yetkili/yönetici |
senior generalist i.
|
|
45 |
Genel |
kıdemli yetkili/yönetici |
senior manager i.
|
|
46 |
Genel |
yetkili kişi |
the man in charge i.
|
|
47 |
Genel |
üst yetkili |
senior official i.
|
|
48 |
Genel |
beyaz olmayanlarla ilişki halindeki işin sahibi veya çalışanı olan yetkili makamdaki beyaz kimse |
baas i.
|
|
49 |
Genel |
kanunen yetkili olma |
capableness i.
|
|
50 |
Genel |
yetkili komisyon tarafından onaylanmış süt mandıralarından gelen süt |
certified milk i.
|
|
51 |
Genel |
yetkili temsilci kadın |
negotiatress i.
|
|
52 |
Genel |
yetkili temsilci kadın |
negotiatrix i.
|
|
53 |
Genel |
en yetkili/önemli kimse |
top i.
|
|
54 |
Genel |
ikincil yetkili |
underofficer i.
|
|
55 |
Genel |
bağlı yetkili |
underofficer i.
|
|
56 |
Genel |
başkasının emri altındaki yetkili |
underofficer i.
|
|
57 |
Genel |
kilise yönetim kurulunca kayıt tutması için görevlendirilen yetkili |
vestry clerk i.
|
|
58 |
Genel |
bir görevlini yetkili olduğu uzmanlık alanı |
march i.
|
|
59 |
Genel |
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse |
whistle blower i.
|
|
60 |
Genel |
kamu kaynaklarına erişimi olanların yetkili konumda bulunanlarla anlaşma halinde yaptığı bir dolandırıcılık |
bobol i.
|
|
61 |
Genel |
darphaneden sorumlu yetkili |
mintmaster i.
|
|
62 |
Genel |
yetkili merci |
boss i.
|
|
63 |
Genel |
üst düzey yetkili |
high brass i.
|
|
64 |
Genel |
yetkili memur |
higher up i.
|
|
65 |
Genel |
yetkili memur |
higher-up i.
|
|
66 |
Genel |
emniyette cinayetleri soruşturmak üzere yetkili bölüm |
homicide i.
|
|
67 |
Genel |
casusluğa başlamadan çok önce gizlenip geniş çapta casusluk faaliyetleri yürüten bir organizasyonda yetkili konuma ulaşmış casus |
mole i.
|
|
68 |
Genel |
bm komitesinin duruma ilişkin bilgi toplayıp raporlamak üzere özel bir bölgeye gönderdiği yetkili |
observer i.
|
|
69 |
Genel |
devlet törenlerinde altın başlı sopayı taşımaya yetkili kimse |
gold stick i.
|
|
70 |
Genel |
yetkili temsilci |
delegacy i.
|
|
71 |
Genel |
yetkili otorite |
delegacy i.
|
|
72 |
Genel |
iç hizmetten sorumlu baş yetkili |
officer i.
|
|
73 |
Genel |
yetkili kimse |
overdog i.
|
|
74 |
Genel |
(üniversite/lisede denetleme veya yönetim kurulunu oluşturan) yetkili kimse |
overseer i.
|
|
75 |
Genel |
(üniversite/lisede denetleme veya yönetim kurulunu oluşturan) yetkili kimse |
oversman i.
|
|
76 |
Genel |
(yetkili kişi tarafından izlenen) yol |
rounds i.
|
|
77 |
Genel |
gemi güzergahını ayarlayan yetkili |
routeman i.
|
|
78 |
Genel |
tanınmış yetkili |
old man i.
|
|
79 |
Genel |
yetkili makama ve iktidara yakın kimse |
in i.
|
|
80 |
Genel |
reçete yazmaya yetkili kimse |
drugster [obsolete] i.
|
|
81 |
Genel |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
pooh-bah i.
|
|
82 |
Genel |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
poo-bah i.
|
|
83 |
Genel |
papa gibi yetkili kimse |
pope i.
|
|
84 |
Genel |
yetkili kimse |
potency i.
|
|
85 |
Genel |
yetkili kimse |
potent [obsolete] i.
|
|
86 |
Genel |
yetkili kimse |
potestate [obsolete] i.
|
|
87 |
Genel |
üst yetkili |
the say i.
|
|
88 |
Genel |
yetkili karar |
say-so i.
|
|
89 |
Genel |
eş yetkili kimse |
coordinate i.
|
|
90 |
Genel |
orman yangınlarından sorumlu yetkili |
fire marshall i.
|
|
91 |
Genel |
yetkili kimse |
prelate [obsolete] i.
|
|
92 |
Genel |
yetkili makamca düzenlenen gizli belgeye erişim yetki belgesi |
security certification i.
|
|
93 |
Genel |
iktidarın izni üzerine temyiz mahkemesine katılıp kuralları uygulayan yetkili |
sergeant i.
|
|
94 |
Genel |
(hindistan'da) yetkili |
sirdar i.
|
|
95 |
Genel |
mutlak yetkili |
sovran i.
|
|
96 |
Genel |
yetkili makam |
strength [obsolete] i.
|
|
97 |
Genel |
yetkili merci |
strength [obsolete] i.
|
|
98 |
Genel |
(fransa) yerel idare bölgesinden sorumlu yetkili |
subprefect i.
|
|
99 |
Genel |
zirve konferansında yer alan yetkili |
summiteer i.
|
|
100 |
Genel |
yetkili kişi |
charge i.
|
|
101 |
Genel |
yetkili kılmak |
authorize f.
|
|
102 |
Genel |
yetkili olmak |
be entitled to f.
|
|
103 |
Genel |
(yetkili olmadığını) iddia etmek |
challenge f.
|
|
104 |
Genel |
yetkili kılmak |
entitle f.
|
|
105 |
Genel |
yetkili olmak |
have a title f.
|
|
106 |
Genel |
yetkili olmak |
be entitled f.
|
|
107 |
Genel |
yetkili kılmak |
invest with power f.
|
|
108 |
Genel |
yetkili kılınmak |
be granted authority f.
|
|
109 |
Genel |
yetkili kılınmak |
be given the authority f.
|
|
110 |
Genel |
yetkili kılınmak |
be authorized f.
|
|
111 |
Genel |
imzaya yetkili kılınmak |
be authorized to sign f.
|
|
112 |
Genel |
yetkili personel ile görüşmek |
speak to someone in charge f.
|
|
113 |
Genel |
yetkili birinin desteğine ihtiyacı olmak |
need the support of someone in power f.
|
|
114 |
Genel |
yetkili kılmak |
authorise f.
|
|
115 |
Genel |
(yetkili kişiye) geldiğini ve hizmete hazır olduğunu bildirmek |
report one's self f.
|
|
116 |
Genel |
yetkili kılmak |
enthrone f.
|
|
117 |
Genel |
yetkili kılmak |
enthronise f.
|
|
118 |
Genel |
yetkili kılmak |
enthronize f.
|
|
119 |
Genel |
(kamu kaynaklarına erişimi olanlar ve yetkili konumda bulunanlar anlaşma halinde) dolandırıcılık yapmak |
bobol f.
|
|
120 |
Genel |
yetkili kılmak |
gird f.
|
|
121 |
Genel |
yetkili olarak çalışmak |
officiate f.
|
|
122 |
Genel |
yetkili olmak |
command f.
|
|
123 |
Genel |
(yetkili makama) senet sunmak |
post f.
|
|
124 |
Genel |
din adamını atama için yetkili merciye takdim etmek |
present f.
|
|
125 |
Genel |
tam yetkili |
plenipotentiary s.
|
|
126 |
Genel |
hukuken yetkili |
legally capable s.
|
|
127 |
Genel |
yetkili şahısla ilgili |
executorial s.
|
|
128 |
Genel |
tam yetkili |
fully entitled s.
|
|
129 |
Genel |
en yetkili ağızdan öğrenilmiş |
straight from the horse's mouth s.
|
|
130 |
Genel |
yetkili olmayan |
nonauthoritative s.
|
|
131 |
Genel |
temsile yetkili |
authorized to represent s.
|
|
132 |
Genel |
tam yetkili |
duly-authorized s.
|
|
133 |
Genel |
en yetkili rütbeden |
topside s.
|
|
134 |
Genel |
seçmeye yetkili |
elective s.
|
|
135 |
Genel |
tam yetkili |
au fait [french] s.
|
|
136 |
Genel |
aşırı yetkili |
ultracompetent s.
|
|
137 |
Genel |
yetkili biri tarafından onaylanmamış (plan) |
uncleared s.
|
|
138 |
Genel |
yetkili olmayan |
unentitled s.
|
|
139 |
Genel |
yetkili kişi makamına getirilen |
vicegerency s.
|
|
140 |
Genel |
yetkili kişi ile karakterize olan |
vicegerency s.
|
|
141 |
Genel |
en yetkili |
highest s.
|
|
142 |
Genel |
arma takmaya yetkili olan |
gentle s.
|
|
143 |
Genel |
en yetkili |
overmost [obsolete] [scotland] s.
|
|
144 |
Genel |
yetkili tarafından önerilen |
inspired s.
|
|
145 |
Genel |
tam yetkili |
plenipotent s.
|
|
146 |
Genel |
tam yetkili kişi ile ilişkili |
plenipotential s.
|
|
147 |
Genel |
münferiden temsile yetkili |
authorised to solely represent s.
|
|
148 |
Genel |
yetkili tarafından yürürlükten kaldırılan |
suppressed s.
|
|
149 |
Genel |
yetkili olarak |
authoritatively zf.
|
|
150 |
Genel |
yetkili olarak |
powerfully zf.
|
|
151 |
Genel |
işlemi yürütmede yetkili biçimde |
in commission [obsolete] zf.
|
|
Phrasals |
|
152 |
Öbek Fiiller |
(siyasi kararı) muhalefetle karşılaşmaksızın yetkili güçle ilan etmek |
hand down f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi yapmada birini) yetkili kılmak |
empower (someone) to (do something) f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
birini yetkili konumunu bırakmaya zorlamak |
force out f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
yapmada yetkili kılmak |
empower to do f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
yetkili huzuruna çıkmak |
come up f.
|
|
Phrases |
|
157 |
İfadeler |
yetkili makama yakın |
on the inside expr.
|
|
158 |
İfadeler |
sayın yetkili |
to whom this may concern expr.
|
|
159 |
İfadeler |
sayın yetkili |
dear madam expr.
|
|
Colloquial |
|
160 |
Konuşma Dili |
belli bir yerdeki en yetkili kadın |
boss lady i.
|
|
161 |
Konuşma Dili |
belli bir yerdeki en yetkili adam |
boss man i.
|
|
162 |
Konuşma Dili |
yetkili kadın |
boss lady i.
|
|
163 |
Konuşma Dili |
yetkili adam |
boss man i.
|
|
164 |
Konuşma Dili |
en yetkili kişi |
grand poobah i.
|
|
165 |
Konuşma Dili |
yetkili kimse |
boss cocky [australia] i.
|
|
166 |
Konuşma Dili |
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi |
phishing i.
|
|
167 |
Konuşma Dili |
yetkili bir pozisyondaki (birine) ulaşmak |
get an in with (someone) f.
|
|
168 |
Konuşma Dili |
yetkili bir pozisyondaki birine ulaşmak |
get an in with f.
|
|
169 |
Konuşma Dili |
yetkili duran |
power s.
|
|
170 |
Konuşma Dili |
yetkili makamlar tarafından izlenebilecek, banka hesabı, temel kamu hizmetleri gibi hiçbir hizmeti kullanmayan |
off the grid zf.
|
|
171 |
Konuşma Dili |
en yetkili ağızdan öğrenilmiş |
straight from the horse's mouth expr.
|
|
172 |
Konuşma Dili |
en yetkili ağızdan öğrenilmiş |
right from the horse's mouth expr.
|
|
173 |
Konuşma Dili |
yetkili kişi sensin/sizsiniz |
you're the expert expr.
|
|
Idioms |
|
174 |
Deyim |
yetkili kişiler (öğretmen, patron) tarafından sevilip kayrılan kadın |
blue-eyed girl [uk/australia] i.
|
|
175 |
Deyim |
yetkili kişi (gilbert and sullivan'ın the mikado eserinde idamdan başka her şeyden sorumlu poo-bah karakterine referansla türemiş bir ifade) |
lord high everything else i.
|
|
176 |
Deyim |
yetkili kimse |
a brass hat i.
|
|
177 |
Deyim |
yetkili olmayanların girmesinin yasak olduğu bir bölge |
a no-go area i.
|
|
178 |
Deyim |
en yetkili ağız |
the horse's mouth i.
|
|
179 |
Deyim |
yetkili makamlarca verilen karar nedeniyle işi bırakmak |
cease and desist f.
|
|
180 |
Deyim |
daha yetkili birine gitmek |
go over someone's head f.
|
|
181 |
Deyim |
(bir bilgiyi vb) en yetkili ağızdan öğrenmek |
get something straight from the horse's mouth f.
|
|
182 |
Deyim |
en yetkili/sorumlu kişi olmak |
play first fiddle f.
|
|
183 |
Deyim |
yetkili olmak |
be in control f.
|
|
184 |
Deyim |
yetkili olmak |
call the shots/tune f.
|
|
185 |
Deyim |
yetkili olmak |
call the shots/the tune f.
|
|
186 |
Deyim |
en yetkili ağızdan öğrenmek |
get straight from the horse's mouth f.
|
|
187 |
Deyim |
(bir bilgiyi, haberi) en yetkili ağızdan öğrenmek |
hear (something) straight from the horse's mouth f.
|
|
188 |
Deyim |
yetkili makamın gündeminde |
on the carpet s.
|
|
189 |
Deyim |
birinden daha yetkili/nüfuzlu |
over somebody’s head s.
|
|
190 |
Deyim |
yetkili şekilde |
on high zf.
|
|
191 |
Deyim |
sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan |
on the hot seat expr.
|
|
192 |
Deyim |
sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan |
in the hot seat expr.
|
|
193 |
Deyim |
şu anki yetkili |
in ordinary [uk] expr.
|
|
194 |
Deyim |
yetkili konumda |
in ordinary [uk] expr.
|
|
195 |
Deyim |
reçetesiz satılmasına rağmen eczacı tarafından hazırlanan/yalnızca yetkili kişinin erişebileceği alanda bulunan (ilaçlar) |
behind the counter expr.
|
|
196 |
Deyim |
en yetkili ağızdan |
from the horse's mouth expr.
|
|
197 |
Deyim |
yetkili kişi sensin/sizsiniz |
you're the doctor [dated] expr.
|
|
Formal |
|
198 |
Resmi |
(yetkili kurum tarafından) önerilen |
recommended s.
|
|
Speaking |
|
199 |
Konuşma |
sorumlu/yetkili ben olsaydım |
if I was in charge expr.
|
|
Trade/Economic |
|
200 |
Ticaret/Ekonomi |
(geçmişte) ingiltere'deki yetkili ticaret şurası |
trade board i.
|
|
201 |
Ticaret/Ekonomi |
çevre yetkili makamı |
environmental authority i.
|
|
202 |
Ticaret/Ekonomi |
feshe yetkili makam |
competent authority for cancellation i.
|
|
203 |
Ticaret/Ekonomi |
hisse senedi ve tahvil alım satımı ile ilgili yetkili kılınan banka |
registrar i.
|
|
204 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili görevli |
authorised signatory i.
|
|
205 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili görevli |
authorized signatory i.
|
|
206 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili kişi |
authorized signatory i.
|
|
207 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili |
authorized signatory officer i.
|
|
208 |
Ticaret/Ekonomi |
icra yetkili amir |
chief executive officer i.
|
|
209 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili görevli |
authorized signatory officer i.
|
|
210 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili kimse |
authorized signatory i.
|
|
211 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili |
authorized signatory i.
|
|
212 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili kimse |
authorised signatory i.
|
|
213 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili memur |
authorized signatory i.
|
|
214 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili kişi |
person authorized to sign i.
|
|
215 |
Ticaret/Ekonomi |
ilgili rekabet yetkili makamı |
relevant competition authority i.
|
|
216 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili memur |
authorized signatory officer i.
|
|
217 |
Ticaret/Ekonomi |
iptale yetkili makam |
competent authority for cancellation i.
|
|
218 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili |
authorized signature i.
|
|
219 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili |
authorised signatory i.
|
|
220 |
Ticaret/Ekonomi |
imzaya yetkili memur |
authorised signatory i.
|
|
221 |
Ticaret/Ekonomi |
kamu yetkili makamları |
public authorities i.
|
|
222 |
Ticaret/Ekonomi |
kamulaştırılacak bir taşınmaz malın değerinin yetkili komisyonca belirlenmesi |
assessed valuation i.
|
|
223 |
Ticaret/Ekonomi |
küçük yetkili |
minor official i.
|
|
224 |
Ticaret/Ekonomi |
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri |
federal reserve bank i.
|
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
sadece yetkili personel |
only authorized staff i.
|
|
226 |
Ticaret/Ekonomi |
resmi yetkili |
official in charge i.
|
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
sınırlı yetkili bağlı şirket |
restricted subsidiary i.
|
|
228 |
Ticaret/Ekonomi |
tam yetkili elçi |
plenipotentiary i.
|
|
229 |
Ticaret/Ekonomi |
tam yetkili distribütör |
exclusive distributor i.
|
|
230 |
Ticaret/Ekonomi |
toplu müzakere yapmaya yetkili sendika |
collective bargaining agency i.
|
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
tam temsile yetkili |
fully authorized to represent i.
|
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika |
sole bargaining agent i.
|
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
toplu sözleşme yapmaya yetkili sendika |
collective bargaining agency i.
|
|
234 |
Ticaret/Ekonomi |
temsile yetkili kişi |
person authorized to represent i.
|
|
235 |
Ticaret/Ekonomi |
tek yetkili temsilci |
exclusive agent i.
|
|
236 |
Ticaret/Ekonomi |
vekaleten imzaya yetkili |
by procuration i.
|
|
237 |
Ticaret/Ekonomi |
ulusal yetkili |
national authority i.
|
|
238 |
Ticaret/Ekonomi |
yasal yetkili |
regulatory authority i.
|
|
239 |
Ticaret/Ekonomi |
yaptırım yetkili kuruluş |
sanction public authority i.
|
|
240 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili satıcı |
authorized dealer i.
|
|
241 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili banka |
authorized bank i.
|
|
242 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili yardımcısı |
junior officer i.
|
|
243 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili satış bayii |
dealership i.
|
|
244 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam ya da merci |
authority i.
|
|
245 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kurum |
authorized organization i.
|
|
246 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili mercii |
competent authority i.
|
|
247 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili imza |
authorized signature i.
|
|
248 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam ve merciler |
authorities i.
|
|
249 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili nakliyeci |
certified carrier i.
|
|
250 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili olmayan kişi |
unauthorized person i.
|
|
251 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili imza |
authorised signatory i.
|
|
252 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili hesap uzmanı |
chartered accountant i.
|
|
253 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili temsilci |
recognized agent i.
|
|
254 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
255 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili vekil |
authorized agent i.
|
|
256 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili serbest muhasebeci |
chartered accountant i.
|
|
257 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili merci |
ordinary i.
|
|
258 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili müdür |
executive director i.
|
|
259 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili bayi |
authorized dealer i.
|
|
260 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kaza dairesi |
governing jurisdiction i.
|
|
261 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili yargı makamı |
governing jurisdiction i.
|
|
262 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam ve merciler |
competent authorities i.
|
|
263 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili banka |
nominated bank i.
|
|
264 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam |
authority i.
|
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili mali müşavir |
certified public accountant i.
|
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili sevkiyatçı |
authorized consignor i.
|
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili imza |
authorized signatory i.
|
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili temsilci |
authorized agent i.
|
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili finansal analist |
chartered financial analyst (cfa) i.
|
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili perakendeci |
authorized retailer i.
|
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili satıcı belgesi |
certificate of authorized dealer i.
|
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kuruluş |
public authority i.
|
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili yardımcısı |
assistant officer i.
|
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili çalışan |
authorized employee i.
|
|
275 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kamu muhasebecisi |
senior accountant i.
|
|
276 |
Ticaret/Ekonomi |
yürütmeye yetkili makam |
enforcement authority i.
|
|
277 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili ulusal standardizasyon kuruluşu |
competent national institution for standardisation i.
|
|
278 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili muhasebeci |
licensed public accountant i.
|
|
279 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili bağımsız muhasebe uzmanı |
certified public accountant i.
|
|
280 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili personel |
personnel in charge i.
|
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili servis |
authorized service i.
|
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kişiler |
public authorities i.
|
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili toplu pazarlık kuruluşu |
exclusive bargaining agent i.
|
|
284 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili temsilci |
authorised representative i.
|
|
285 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili temsilci |
authorized representative i.
|
|
286 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili imza |
binding signature i.
|
|
287 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili memur |
certified official i.
|
|
288 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili müdür |
executive manager i.
|
|
289 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili makam |
national authority i.
|
|
290 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili alıcı |
authorized consignee i.
|
|
291 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili olmayan kişi |
unauthorised person i.
|
|
292 |
Ticaret/Ekonomi |
(davayı görecek) yetkili mahkeme |
governing jurisdiction i.
|
|
293 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kurum |
accredited institution i.
|
|
294 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili memur |
superintendent i.
|
|
295 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili yargı mercii |
governing jurisdiction i.
|
|
296 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili yerel makam |
local authority i.
|
|
297 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili tamir ve bakım servisleri |
authorized maintenance and repair services i.
|
|
298 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kuruluş |
competent body i.
|
|
299 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili kuruluşlar |
competent authorities i.
|
|
300 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili merci |
competent authority i.
|
|
301 |
Ticaret/Ekonomi |
yetkili mümessil |
authorized agent i.
|
|
302 |
Ticaret/Ekonomi |
işsizliği azaltıp ekonomik büyümeyi teşvik amaçlı para politikalarını destekleyen yetkili |
dove i.
|
|
303 |
Ticaret/Ekonomi |
kurumsal yetkili |
corporate executive i.
|
|
304 |
Ticaret/Ekonomi |
(bir yetkili veya komisyoncu tarafından elde edilen) gizli kar |
squeeze i.
|
|
305 |
Ticaret/Ekonomi |
tam yetkili |
fully fledged s.
|
|
306 |
Ticaret/Ekonomi |
tam yetkili |
plenipotentiary s.
|
|
307 |
Ticaret/Ekonomi |
vekaleten imzaya yetkili olarak |
per pro ed.
|
|
308 |
Ticaret/Ekonomi |
sayın yetkili |
to whom it may concern expr.
|
|
309 |
Ticaret/Ekonomi |
sayın yetkili |
dear sir expr.
|
|
310 |
Ticaret/Ekonomi |
vekaleten imzaya yetkili olarak |
by procuration (power of attorney) expr.
|
|
Law |
|
311 |
Hukuk |
kararın yeniden gözden geçirilmesini tam yetkili makamdan talep etme |
reclama i.
|
|
312 |
Hukuk |
rahatsız edici unsurun yetkili mercilerce engellenmesi, sonlandırılması veya imha edilmesi |
nuisance abatement i.
|
|
313 |
Hukuk |
abd'deki bölgesel ve federal davalarda yetkili mahkeme |
territorial court i.
|
|
314 |
Hukuk |
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimseden biri |
triumphery i.
|
|
315 |
Hukuk |
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili |
alguacil i.
|
|
316 |
Hukuk |
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili |
alguazil i.
|
|
317 |
Hukuk |
bir kimsenin bir suç iddiası ile yetkili mahkemece yargılanması |
legal jeopardy i.
|
|
318 |
Hukuk |
bir dava yada ihtilaf hakkında yerel mahkemeler ya da yetkili organların, uluslararasi mahkeme yada yetkili organlardan daha iyi karar verebileceği ilkesi |
margin of appreciation i.
|
|
319 |
Hukuk |
dar yetkili mahkeme |
summary court i.
|
|
320 |
Hukuk |
davacının yetkili mahkeme ile ilgili itirazları |
claimant's arguments on the jurisdictional authority i.
|
|
321 |
Hukuk |
geçici yetkili yargıç |
judge pro tem i.
|
|
322 |
Hukuk |
geçici yetkili yargıç |
temporary judge i.
|
|
323 |
Hukuk |
işçiler ve işverenler adına toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika |
sole bargaining agent i.
|
|
324 |
Hukuk |
kanunla yetkili kılınan mercii |
agency authorized by law i.
|
|
325 |
Hukuk |
kanunla yetkili kılman mercii |
agency authorized by law i.
|
|
326 |
Hukuk |
kuruluş amacını yerine getirdiği ya da görev süresi dolduğu için görevi sona eren yetkili |
functus officio i.
|
|
327 |
Hukuk |
mahkeme dışında dava veya savunma söylevi vermeye yetkili avukat |
utter barrister i.
|
|
328 |
Hukuk |
özel yetkili ağır ceza mahkemeleri |
special assize courts i.
|
|
329 |
Hukuk |
özel yetkili hakim |
commissaire i.
|
|
330 |
Hukuk |
özel yetkili savcı |
specially authorized prosecutor i.
|
|
331 |
Hukuk |
tam yetkili temsilci |
plenipotentiary i.
|
|
332 |
Hukuk |
yargılamada en lehe kararı verebilecek olan yetkili mahkeme seçimi |
forum shopping i.
|
|
333 |
Hukuk |
yalnız belirli bir işlemi yapmaya yetkili olan temsilci |
special agent i.
|
|
334 |
Hukuk |
yetkili makamlar |
competent authorities i.
|
|
335 |
Hukuk |
yetkili makam |
authority i.
|
|
336 |
Hukuk |
yetkili adli merci |
competent judicial authority i.
|
|
337 |
Hukuk |
yetkili adli makam |
competent judicial authority i.
|
|
338 |
Hukuk |
yetkili mahkeme |
competent court i.
|
|
339 |
Hukuk |
yetkili merci |
competent authority i.
|
|
340 |
Hukuk |
yetkili yargı yeri |
place of jurisdiction i.
|
|
341 |
Hukuk |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
342 |
Hukuk |
yetkili imza |
authorized signature i.
|
|
343 |
Hukuk |
yetkili mahkeme |
court of competent jurisdiction i.
|
|
344 |
Hukuk |
yetkili adli makam |
competent judicial authority i.
|
|
345 |
Hukuk |
yetkili mahkeme |
competent court i.
|
|
346 |
Hukuk |
yetkili temsilci |
authorized representative i.
|
|
347 |
Hukuk |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
348 |
Hukuk |
yetkili hakim |
competent judge i.
|
|
349 |
Hukuk |
yetkili mahkeme |
authorized court i.
|
|
350 |
Hukuk |
(yargılayacak) yetkili mahkeme |
place of jurisdiction i.
|
|
351 |
Hukuk |
yetkili şahıs |
covered person i.
|
|
352 |
Hukuk |
hukuk alanında yetkili kimse |
attorney i.
|
|
353 |
Hukuk |
yetkili makam |
authority having jurisdiction i.
|
|
354 |
Hukuk |
icra müdürünün yetkili olduğu bölge |
bailiffwick i.
|
|
355 |
Hukuk |
devlet arazisinin bir bölümüne karşılık gelen bedeli almaya yetkili memura verilen vesika |
land scrip i.
|
|
356 |
Hukuk |
yetkili kimse |
vouchee i.
|
|
357 |
Hukuk |
adli kararın, mahkeme celbinin veya farklı bir belgenin genellikle üzerinde yer alan bir not ile şerif veya farklı bir yetkili tarafından ilgili belgenin düzenlendiği mahkemeye tebliğ edilmesi veya gönderilmesi |
return i.
|
|
358 |
Hukuk |
bölgesel kanunları uygulamakla yetkili hakim |
birlieman i.
|
|
359 |
Hukuk |
yemin almaya yetkili kişi |
commissioner for oaths i.
|
|
360 |
Hukuk |
roma veya iskoç hukuku uyarınca görevlendirme yapan yetkili |
prepositor i.
|
|
361 |
Hukuk |
emir ve kuralları uygulamak üzere yasama organlarına, siyasi veya kanuni toplantılara katılan yetkili |
sergeant at arms i.
|
|
362 |
Hukuk |
(avustralya'da) yargıtay'da kanun uygulatıp jürilik yapan idari yetkili |
sheriff i.
|
|
363 |
Hukuk |
(iskoç medeni hukukunda) dahil olunan dava hakkında bilgi edinmiş eş yetkili ilk yargıcın dava üzerinde yetki üstünlüğü |
prevention [scotland] i.
|
|
364 |
Hukuk |
yetkili mahkeme belirlemek |
lay a venue f.
|
|
365 |
Hukuk |
yetkili mahkeme belirlemek |
lay the venue f.
|
|
366 |
Hukuk |
tam yetkili |
duly authorized s.
|
|
367 |
Hukuk |
tam yetkili |
duly authorised s.
|
|
368 |
Hukuk |
mezun (ve yetkili) |
empowered s.
|
|
369 |
Hukuk |
mezun (ve yetkili) |
authorised s.
|
|
370 |
Hukuk |
yasal bakımdan yetkili |
able s.
|
|
371 |
Hukuk |
yetkili kimsenin emirlerine itaat eden |
obedient s.
|
|
372 |
Hukuk |
yetkili kimsenin buyruklarını yerine getiren |
obedient s.
|
|
373 |
Hukuk |
yetkili kimsenin talimatlarına uyan |
obedient s.
|
|
374 |
Hukuk |
sadece yetkili makamın kullanımını teyit içindir |
certifying authority use only expr.
|
|
375 |
Hukuk |
sadece yetkili makamın kullanımını teyit içindir |
for certifying authority use only expr.
|
|
Politics |
|
376 |
Siyasal |
yetkili makam önünde seçmenlik için yemin edip sicil imzalamak |
registration i.
|
|
377 |
Siyasal |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse |
regular [usa] i.
|
|
378 |
Siyasal |
seremonilerde londra'yı temsil eden yetkili |
remembrancer [brit] i.
|
|
379 |
Siyasal |
bir veya daha fazla ülkenin mütevelli heyetleri vasıtasıyla bm uluslararası sistemi altındaki bir bölgenin idaresine yetkili olması |
trusteeship i.
|
|
380 |
Siyasal |
bir üst yetkili |
higher authority i.
|
|
381 |
Siyasal |
düzenleyen (yetkili) makam |
issuing authority i.
|
|
382 |
Siyasal |
geçici yetkili müdür |
interim commissioner i.
|
|
383 |
Siyasal |
hükümet kadrosu içindeki yetkili bilim insanı |
technocrat i.
|
|
384 |
Siyasal |
kamu otoritesi/nüfuzu yetkili kamu kurumları |
public authority i.
|
|
385 |
Siyasal |
merkezi yetkili makamlar |
central competent authorities i.
|
|
386 |
Siyasal |
olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi |
ambassador extraordinary and plenipotentiary i.
|
|
387 |
Siyasal |
özel yetkili büyükelçi |
ambassador-at-large i.
|
|
388 |
Siyasal |
özel yetkili ağır ceza mahkemeleri |
special assize courts i.
|
|
389 |
Siyasal |
tam yetkili temsilci |
plenipotentiary i.
|
|
390 |
Siyasal |
ulusal yetkili memur |
national authorized officer i.
|
|
391 |
Siyasal |
ulusal yetkili memur |
national authorised officer i.
|
|
392 |
Siyasal |
yetkili makamların uygun görmesi |
assent of the authorities i.
|
|
393 |
Siyasal |
yetkili makam |
lawful authority i.
|
|
394 |
Siyasal |
yetkili organ |
competent body i.
|
|
395 |
Siyasal |
yetkili birim |
competent body i.
|
|
396 |
Siyasal |
yetkili kamu kurumları |
public authority i.
|
|
397 |
Siyasal |
yetkili makamlar |
competent authorities i.
|
|
398 |
Siyasal |
yetkili merci |
lawful authority i.
|
|
399 |
Siyasal |
yetkili kuruluş |
competent body i.
|
|
400 |
Siyasal |
yetkili elçi |
ambassador plenipotentiary i.
|
|
401 |
Siyasal |
yetkili makamlar |
competent organs i.
|
|
402 |
Siyasal |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
403 |
Siyasal |
yetkili otorite |
competent authority i.
|
|
404 |
Siyasal |
yetkili makamlar |
authorities i.
|
|
405 |
Siyasal |
yetkili makam ve merciler |
competent authorities and organs i.
|
|
406 |
Siyasal |
gizli yetkili |
éminence grise i.
|
|
407 |
Siyasal |
saygın yetkili |
éminence grise i.
|
|
408 |
Siyasal |
gizli yetkili |
gray eminence i.
|
|
409 |
Siyasal |
kabine üyesinin emri altındaki yetkili |
undersecretary i.
|
|
410 |
Siyasal |
ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili |
keeper of the privy seal i.
|
|
411 |
Siyasal |
new york'ta tammany society organizasyonunda üst düzey yetkili |
sachem i.
|
|
412 |
Siyasal |
ku klux klan örgütünde bir yetkili |
kleagle i.
|
|
413 |
Siyasal |
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse |
whistleblower i.
|
|
414 |
Siyasal |
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse |
whistle-blower i.
|
|
415 |
Siyasal |
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden seçilmiş yetkili |
holdover i.
|
|
416 |
Siyasal |
orman yangınlarıyla mücadeleden sorumlu yetkili |
fire marshal i.
|
|
417 |
Siyasal |
(hindistan'da) ataması resmi gazetede yayınlanan üst düzey yetkili |
gazetted officer i.
|
|
418 |
Siyasal |
(britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili |
parliamentary commissioner i.
|
|
419 |
Siyasal |
(britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili |
parliamentary commissioner for administration i.
|
|
420 |
Siyasal |
tam yetkili diplomat |
plenipo [rare] i.
|
|
421 |
Siyasal |
tam yetkili olma |
plenipotence i.
|
|
422 |
Siyasal |
tam yetkili olma |
plenipotency i.
|
|
423 |
Siyasal |
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme |
spill [australia] i.
|
|
424 |
Siyasal |
ön karar vermeye yetkili olmak |
have jurisdiction to give preliminary rulings f.
|
|
425 |
Siyasal |
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş |
regular [usa] s.
|
|
426 |
Siyasal |
yalnızca yetkili personel tarafından erişilebilen |
top-secret s.
|
|
427 |
Siyasal |
yalnızca yetkili personel tarafından bilinen |
top-secret s.
|
|
428 |
Siyasal |
yalnızca yetkili personel tarafından erişilebilen |
top secret s.
|
|
429 |
Siyasal |
yalnızca yetkili personel tarafından bilinen |
top secret s.
|
|
430 |
Siyasal |
kanunla yetkili kılınan |
authorized by law s.
|
|
431 |
Siyasal |
tam yetkili |
plenipotentiary s.
|
|
432 |
Siyasal |
yasal yetkili |
authorized by law s.
|
|
433 |
Siyasal |
kanuni yetkili |
authorized by law expr.
|
|
434 |
Siyasal |
komisyonun atadığı yetkili |
comr (commissioner) kısalt.
|
|
Industry |
|
435 |
Sanayi |
daha yetkili makama havale etmek |
escalate f.
|
|
Insurance |
|
436 |
Sigortacılık |
sigortacının hasarları tasfiye etmekle yetkili temsilcisi |
settling agent i.
|
|
Tourism |
|
437 |
Turizm |
iata'nın genel müdürü veya onun yetkili temsilcisi anlamında iata terimi |
director general i.
|
|
438 |
Turizm |
yetkili satış acentesi |
authorized sales agent i.
|
|
Technical |
|
439 |
Teknik |
reçete yapmaya yetkili kişi |
druggist i.
|
|
440 |
Teknik |
yetkili kullanıcı |
licensed user (software) i.
|
|
441 |
Teknik |
yetkili kitaplık |
authorized library i.
|
|
442 |
Teknik |
yetkili personel tarafından kullanılan sigortalar |
fuses used by authorized persons i.
|
|
443 |
Teknik |
yetkili kullanıcı |
power user i.
|
|
444 |
Teknik |
yetkili program |
authorized program i.
|
|
445 |
Teknik |
yetkili makam |
authority i.
|
|
Computer |
|
446 |
Bilgisayar |
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi |
spoofing i.
|
|
447 |
Bilgisayar |
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi |
masquerading i.
|
|
448 |
Bilgisayar |
geçersiz yetkili |
invalid proxy i.
|
|
449 |
Bilgisayar |
kullanılacak yetkili sunucu |
proxy to use i.
|
|
450 |
Bilgisayar |
yetkili kullanıcı |
licensed user i.
|
|
451 |
Bilgisayar |
yetkili kullanıcı |
authorized user i.
|
|
452 |
Bilgisayar |
yetkili sunucu |
proxy server i.
|
|
453 |
Bilgisayar |
yetkili ayarları |
proxy settings i.
|
|
454 |
Bilgisayar |
yetkili satıcılar |
resellers i.
|
|
455 |
Bilgisayar |
yetkili program |
authorized program i.
|
|
456 |
Bilgisayar |
yetkili apple satıcısı |
authorized apple dealer i.
|
|
457 |
Bilgisayar |
yetkili kullanıcıların sistem yazılımına erişebilmesi için pbx'in bakım bağlantı noktasına veya tuşlu/anahtarlı telefon sistemine bağlı olan kişiye özel bilgisayar veya diğer veri uçbirimlerine verilen ad |
mat i.
|
|
458 |
Bilgisayar |
gönderici ve alıcı arasındaki onaylı ve yetkili bağlantının kesilmesi |
highjacking i.
|
|
459 |
Bilgisayar |
gönderici ve alıcı arasındaki onaylı ve yetkili bağlantının kesilmesi |
hijacking i.
|
|
460 |
Bilgisayar |
bilgisayar dosyalarına yetkili personel harici erişilmemesi için veri koruma |
security i.
|
|
461 |
Bilgisayar |
yetkili değil |
not authorized expr.
|
|
462 |
Bilgisayar |
yetkili bilinmiyor |
auth unknown expr.
|
|
Informatics |
|
463 |
Bilişim |
tüm yetkili kullanıcı |
root user i.
|
|
464 |
Bilişim |
yetkili kullanıcı |
superuser i.
|
|
Telecom |
|
465 |
Telekom |
tam yetkili kullanıcı |
root user i.
|
|
466 |
Telekom |
tam yetkili temsilci |
plenipotentiary i.
|
|
467 |
Telekom |
tam yetkili temsilciler konferansı |
plenipotentiary conference i.
|
|
468 |
Telekom |
tam yetkili tedarikçi |
fully authorized vendor i.
|
|
469 |
Telekom |
yetkili düzenleyici |
powerful regulator i.
|
|
470 |
Telekom |
yetkili yönetim mesajı |
entitlement management message i.
|
|
471 |
Telekom |
yetkili denetim mesajı |
entitlement control message i.
|
|
Textile |
|
472 |
Tekstil |
yetkili satın alma ofisi |
certified buying office i.
|
|
Construction |
|
473 |
İnşaat |
şantiye yetkili mühendisi |
resident engineer i.
|
|
Automotive |
|
474 |
Otomotiv |
yetkili bayi |
authorized dealer i.
|
|
475 |
Otomotiv |
yetkili makam |
competent authority i.
|
|
476 |
Otomotiv |
yetkili servis |
authorized service shop i.
|
|
477 |
Otomotiv |
yetkili bayi |
franchised dealer i.
|
|
Aeronautic |
|
478 |
Havacılık |
ulusal yetkili otorite |
national authority i.
|
|
479 |
Havacılık |
yetkili posta idaresi |
authorized post administration i.
|
|
480 |
Havacılık |
yetkili acente |
authorized agency i.
|
|
Marine |
|
481 |
Denizcilik |
yetkili liman makamı |
port authority i.
|
|
482 |
Denizcilik |
gemi battıktan sonra karaya vuran yükünden sorumlu yetkili |
wreckmaster i.
|
|
483 |
Denizcilik |
gemide yetkili kimse |
ship's officer i.
|
|
484 |
Denizcilik |
(gemiyi) yetkili makamlarca alıkoymak |
arrest f.
|
|
Medical |
|
485 |
Medikal |
tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire |
nurse practitioner i.
|
|
486 |
Medikal |
tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire |
nurse-practitioner i.
|
|
487 |
Medikal |
bir üye devletin yetkili otoritesi tarafından beşeri ve veteriner tıbbi ürünler için verilmiş olan pazarlama ruhsatında değişikliklerin değerlendirilmesi |
examination of variations to the terms of a marketing authorisation for medicinal products for human use and veterinary medicinal products granted by a competent authority of a member state i.
|
|
Food Engineering |
|
488 |
Gıda |
bira üretiminde fıçılamadan sorumlu yetkili |
tunner [brit] i.
|
|
Agriculture |
|
489 |
Tarım |
yetkili ürün danışmanı |
certified crop advisor i.
|
|
Breeding |
|
490 |
Hayvancılık |
soy ağacı yetkili bir yetiştirici kurumca tescil edilmiş (cins hayvan) |
registered s.
|
|
Forestry |
|
491 |
Ormancılık |
ormanın yönetiminden sorumlu baş yetkili |
keeper of the forest i.
|
|
Social Sciences |
|
492 |
Sosyal Bilimler |
yetkili ebeveynlik |
authoritative parenting i.
|
|
493 |
Sosyal Bilimler |
(bazı islami kültürlerde) yetkili kimse |
muqaddam i.
|
|
Education |
|
494 |
Eğitim |
müfredat ve değerlendirme yetkili kurulu |
curriculum and assessment authority i.
|
|
495 |
Eğitim |
yetkili ulusal makam |
competent national authority i.
|
|
496 |
Eğitim |
(birleşik krallık'ta) 1988'de kurulan ve 1993'te yerini müfredat ve değerlendirme yetkili kurulu'na devreden kurul |
seac (school examination and assessment council) kısalt.
|
|
History |
|
497 |
Tarih |
antik roma döneminde kamu ahlakını ve nüfusu kontrol eden yetkili |
censor i.
|
|
498 |
Tarih |
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimseden biri |
triumvir i.
|
|
499 |
Tarih |
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimsenin makamı/görev süresi |
triumvirate i.
|
|
500 |
Tarih |
ale, bira ve ekmeğin ölçü ve kalitesini inceleyen yetkili |
ale conner i.
|
|