Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
yararına
"yararına"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yararına
behoveful
s.
2
Genel
yararına
in aid of
ed.
3
Genel
yararına
for sake of
ed.
4
Genel
yararına
on behalf of
ed.
5
Genel
yararına
for the sake of
ed.
6
Genel
yararına
in support of
ed.
7
Genel
yararına
for the benefit of
ed.
8
Genel
yararına
for the good of
ed.
9
Genel
yararına
for
ed.
10
Genel
yararına
for the welfare of
ed.
11
Genel
yararına
to
ed.
12
Genel
yararına
by
ed.
13
Genel
yararına
in favor of
ed.
Phrases
14
İfadeler
yararına
in the interest of
expr.
15
İfadeler
yararına
in someone's favor
expr.
16
İfadeler
yararına
in someone's favour
expr.
Colloquial
17
Konuşma Dili
yararına
in aid of
expr.
18
Konuşma Dili
yararına
of benefit (to someone)
expr.
19
Konuşma Dili
yararına
all to the good
expr.
20
Konuşma Dili
yararına
all to the good
expr.
21
Konuşma Dili
yararına
of benefit
expr.
Idioms
22
Deyim
yararına
grist for the mill
expr.
23
Deyim
yararına
grist to the mill
expr.
24
Deyim
yararına
in favour of
expr.
25
Deyim
yararına
in aid of
expr.
26
Deyim
yararına
grist for someone's mill
expr.
27
Deyim
yararına
for sake
expr.
Abbreviation
28
Kısaltma
yararına
in [uk]
zf.
"yararına"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 182 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
jumble
i.
2
Genel
yardım dernekleri yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
rummage sale
i.
3
Genel
hayırsever bir kurum yararına satılmak üzere biriktirilen kullanılmış eşya
jumble
i.
4
Genel
kamu yararına çalışan grup
public interest group
i.
5
Genel
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
rummage sale
i.
6
Genel
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
jumble sale
i.
7
Genel
bir hayır kurumu vb yararına ikinci el eşya satışı
jumble sale
i.
8
Genel
bir hayır kurumu vb yararına ikinci el eşya satışı
rummage sale
i.
9
Genel
kamu yararına dernek
public benefit society
i.
10
Genel
kamu yararına çalışan kişi
public benefactor
i.
11
Genel
kamu yararına açılmış ve abd hükümeti tarafından korunan sahil dinlence alanı
national seashore
i.
12
Genel
hayırsever bir kurum yararına satılan eşyalar
jumble [uk]
i.
13
Genel
kamu yararına olan bazı sorunların serbestçe tartışılması
ventilation
i.
14
Genel
(eskiden ingiltere'de) düşkün bir kimsenin yararına düzenlenen bir festival
bidale [obsolete]
i.
15
Genel
yardım dernekleri yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
rummage
i.
16
Genel
yararına olmak
pay
f.
17
Genel
yararına olmak
benefit
f.
18
Genel
yararına olmak
be for the benefit of
f.
19
Genel
bir şeyi kendi yararına kullanmak
trade on
f.
20
Genel
yararına sunmak
provide something for the use of somebody
f.
21
Genel
bir şeyi yararına kullanmak
feed off
f.
22
Genel
kendi yararına kullanmak
avail oneself of
f.
23
Genel
yararına sunmak
offer something for the benefit of someone
f.
24
Genel
faydasına/yararına olmak
advantage
f.
25
Genel
kendi yararına kullanmak
advantage one's self of
f.
26
Genel
yararına olmak
gain
f.
27
Genel
yararına olmak
deserve [obsolete]
f.
28
Genel
yararına olmak
profit
f.
29
Genel
yararına olan
committed
s.
30
Genel
yararına olan
good
s.
31
Genel
kamu yararına
public
s.
32
Genel
toplum yararına hizmet eden
prosocial
s.
33
Genel
birinin/bir şeyin yararına
to advantage
zf.
34
Genel
kendi yararına
on one's own account
zf.
35
Genel
-in yararına
on behalf of
ed.
36
Genel
(birinin) yararına
in behalf of
ed.
Phrasals
37
Öbek Fiiller
yararına kullanmak
trade upon
f.
38
Öbek Fiiller
biri yararına politik konuşmalar yapmak
stump for someone
f.
39
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) kendi yararına kullanmak
feed off (of) (someone or something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birinin yararına olacak bir şey) teklif etmek
offer for (one) to (do something)
f.
41
Öbek Fiiller
biri/bir şey yararına (para) toplamak
collect (money) for someone or something
f.
42
Öbek Fiiller
bir şey yararına (para) toplamak
collect (money) for something
f.
43
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) lehine/yararına (bir şey) söylemek
say (something) for (someone or something)
f.
44
Öbek Fiiller
yararına politik konuşmalar yapmak
stump for
f.
45
Öbek Fiiller
(biri) yararına politik konuşmalar yapmak
stump for (one)
f.
46
Öbek Fiiller
(birinin/bir grubun) yararına olmak
work for (someone or something)
f.
Phrases
47
İfadeler
halkın yararına
in the public interest
expr.
48
İfadeler
in yararına
in the interest of
expr.
49
İfadeler
kamu yararına
for the public weal
expr.
50
İfadeler
kendi yararına
for his own benefit
expr.
51
İfadeler
-nın yararına
for the benefit of
expr.
52
İfadeler
(birinin) yararına
in (one's) behalf
expr.
53
İfadeler
biri yararına
in behalf of somebody
expr.
54
İfadeler
biri yararına
in somebody's behalf [us]
expr.
55
İfadeler
(birinin) yararına
in the interest of (one)
expr.
56
İfadeler
biri yararına
on behalf of somebody
expr.
57
İfadeler
biri yararına
on somebody's behalf
expr.
58
İfadeler
yararına söylenecek (şey)
to be said for
expr.
Proverb
59
Atasözü
sonraki neslin yararına bir şeyler yap/bırak
plant pears for your heirs
Colloquial
60
Konuşma Dili
(birinin) çıkarına/yararına olabilecek bir şey
anything in it for (one)
i.
61
Konuşma Dili
birinin yararına ilerleyen bir şey olmak
have something going
f.
62
Konuşma Dili
kendi yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have something going
f.
63
Konuşma Dili
kendi yararına göre kullanmak
work
f.
64
Konuşma Dili
kendi yararına göre manipüle etmek
work
f.
65
Konuşma Dili
(birini/bir şeyi) kendi yararına kullanmak/çevirmek
work (someone or something)
f.
66
Konuşma Dili
birinin yararına
for the sake of someone
expr.
67
Konuşma Dili
birinin yararına
for someone's sake
expr.
68
Konuşma Dili
kendi yararına
for her own benefit
expr.
69
Konuşma Dili
birinin çıkarına/yararına olabilecek bir şey
anything/nothing/something in it for somebody
expr.
70
Konuşma Dili
(birinin kendi) yararına
for (one's) (own) good
expr.
71
Konuşma Dili
(birinin/bir şeyin) yararına
for the good of (someone or something)
expr.
72
Konuşma Dili
(birinin kendi) yararına
in (one's) (own) interest
expr.
73
Konuşma Dili
(birinin) yararına/avantajına
to (one's) advantage
expr.
Idioms
74
Deyim
ilgili tüm partilerin yararına olan iş
caucus race
i.
75
Deyim
bir haberi/bilgiyi alıp kendi yararına çeviren kitlesel grup hareketi
spin machine
i.
76
Deyim
olayların bir tarafın yararına olacak şekilde yön değiştirmesi
turn of the tide
i.
77
Deyim
olayların bir tarafın yararına olacak şekilde yön değiştirmesi
turning of the tide
i.
78
Deyim
kendi yararına kullanmak
use something to good account
f.
79
Deyim
kendi yararına kullanmak
turn something to good account
f.
80
Deyim
rakibinin yararına çalışmak
play into someone's hands
f.
81
Deyim
rakibinin yararına çalışmak
play into somebody's hands
f.
82
Deyim
rakibinin yararına çalışmak
play into the hands of somebody
f.
83
Deyim
yararına kullanmak
use something to good account
f.
84
Deyim
yararına kullanmak
turn something to good account
f.
85
Deyim
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
86
Deyim
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
87
Deyim
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
88
Deyim
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
89
Deyim
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
90
Deyim
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
91
Deyim
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
92
Deyim
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
93
Deyim
kuralları birinin yararına olacak şekilde değiştirmek
move the goal line [uk]
f.
94
Deyim
(birinin/bir şeyin) başarısını/popülerliğini başka birinin/bir şeyin yararına kullanmak
make ground on (someone or something)
f.
95
Deyim
tek tarafın yararına bir anlaşma/durum olmak
be a one-way street
f.
96
Deyim
(birinin) yararına olmak
be in (one's) favor
f.
97
Deyim
-in yararına olmak
be in aid of
f.
98
Deyim
sıkıntılı bir durumu kendi yararına çevirmek
make the best of a bad bargain
f.
99
Deyim
(birinin) yararına olacak şekilde ilerlemek
go (someone's) way
f.
100
Deyim
(birinin) yararına olmak
go in (one's) favor
f.
101
Deyim
birinin yararına olmak
go somebody's way
f.
102
Deyim
yararına ilerleyen (bir şey) olmak
have going
f.
103
Deyim
yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have going
f.
104
Deyim
birinin yararına ilerleyen (bir şey) olmak
have going for one
f.
105
Deyim
birinin yararına ilerleyen/faydalanabildiği bir düzeneği olmak
have going for one
f.
106
Deyim
rakibinin yararına çalışmak
play (right) into (one's) hands
f.
107
Deyim
rakibinin yararına çalışmak
play (right) into the hands of (one)
f.
108
Deyim
(bir şeyi birinin) yararına çevirmek
turn (something) to (one's) advantage
f.
109
Deyim
yararına kullanmak
turn to good account
f.
110
Deyim
yararına çevirmek
turn to good account
f.
111
Deyim
birinin yararına
for the good of someone
expr.
112
Deyim
kendi yararına
in one's best interest
expr.
113
Deyim
kendi yararına
in one's own best interests
expr.
114
Deyim
kendi yararına
in one's own best interest
expr.
115
Deyim
kendi yararına
in one's best interests
expr.
116
Deyim
kendi yararına
in one's own interests
expr.
117
Deyim
-in yararına
in favour of
expr.
118
Deyim
(birinin) yararına/çıkarına
of benefit (to someone)
expr.
119
Deyim
(birinin) yararına
in (one's) own name
expr.
120
Deyim
birinin yararına
for someone sake
expr.
121
Deyim
bir şeyin yararına
for something's sake
expr.
122
Deyim
birinin/bir şeyin yararına
for the sake of someone or something
expr.
123
Deyim
birinin yararına
for somebody's benefit
expr.
124
Deyim
birinin (veya bir şeyin) yararına
for someone (or something's) sake
expr.
125
Deyim
birinin (veya bir şeyin) yararına
for the sake of someone or something
expr.
126
Deyim
(birinin) yararına
for (one's) benefit
expr.
127
Deyim
(bir şey) yararına
for the love of (something)
expr.
128
Deyim
birinin/bir şeyin yararına
for the sake of somebody/something
expr.
129
Deyim
birinin/bir şeyin yararına
for somebody's/something's sake
expr.
130
Deyim
birinin yararına
grist for somebody's mill
expr.
131
Deyim
birinin yararına
grist to somebody's mill
expr.
132
Deyim
(birinin) yararına
in (one's) favor
expr.
133
Deyim
biri/bir şey yararına
in aid of somebody/something
expr.
134
Deyim
birinin yararına
in one's interest
expr.
135
Deyim
birinin yararına
in the interest of one
expr.
136
Deyim
birinin yararına
in one's own interest
expr.
137
Deyim
birinin yararına
in one's best interest
expr.
138
Deyim
birinin/bir şeyin avantajına/yararına
in somebody's/something's favour
expr.
139
Deyim
(birinin) yararına
on (one's) behalf
expr.
140
Deyim
kendi yararına
on own account
expr.
141
Deyim
kendi yararına
on your own account
expr.
142
Deyim
başkasının yararına yapılmış bir şey
one for the gipper
expr.
143
Deyim
(birinin) çıkarına/yararına olacak bir şey
something in it for (one)
expr.
144
Deyim
(birinin) yararına bir şey
something in it for (one)
expr.
Speaking
145
Konuşma
yararına çok şey söylenebilir
there is something to be said for
expr.
Trade/Economic
146
Ticaret/Ekonomi
devlet otoritesinin özel şirketlere verdiği kamu yararına çalışır belgesi
certificate of public convenience and necessity
i.
147
Ticaret/Ekonomi
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
rummage sale
i.
148
Ticaret/Ekonomi
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı
jumble sale
i.
149
Ticaret/Ekonomi
kamu yararına çalışan veya bir davaya hizmet amacında olan kuruluşlar
nonprofit organizations
i.
150
Ticaret/Ekonomi
kamu yararına çalışan ticari girişim
business affected with a public interest
i.
151
Ticaret/Ekonomi
kamu yararına çalışır sertifikası
certificate of public convenience and necessity
i.
152
Ticaret/Ekonomi
kamu yararına çalışan özel şirket
quasi public company
i.
153
Ticaret/Ekonomi
kendi yararına işlem
self-dealing
i.
154
Ticaret/Ekonomi
bankanın mevduat sahipleri yararına hareket etme sorumluluğu
bank-depositor relation
i.
155
Ticaret/Ekonomi
gelirlerini ve varlıklarını kamu yararına kullanmak isteyen sosyal girişimler için tasarlanmış şirket türü
community interest company
i.
156
Ticaret/Ekonomi
yararına hüküm ifade etmek
enure to the benefit of
f.
157
Ticaret/Ekonomi
kamu yararına çalışan
public spirited
s.
Law
158
Hukuk
işletme yararına suç
corporate crime
i.
159
Hukuk
kamu yararına dernek
public benefit association
i.
160
Hukuk
kanun yararına temyiz
appeal for the sake of law
i.
161
Hukuk
üçüncü şahıs yararına akit
contract for benefit of third person
i.
162
Hukuk
yararına ekspertiz yapılan alacaklı
appriser [scottish]
i.
163
Hukuk
yararına ekspertiz yapılan alacaklı
apprizer [scottish]
i.
164
Hukuk
yedieminin hak sahibi yararına hareket etme yükümlülüğü
fiduciary duty
i.
165
Hukuk
kimin yararına?
cui bono (to whose profit?)
expr.
Politics
166
Siyasal
kamu yararına irtifak
public easement
i.
167
Siyasal
toplum yararına çalışan kuruluşlar
utility corporations
i.
168
Siyasal
kamu yararına tahsis etmek
dedicate
f.
169
Siyasal
kamu yararına uygun
weal-balanced
s.
170
Siyasal
kamu yararına göre düşünülen
weal-balanced
s.
171
Siyasal
kamu yararına
for the public weal
expr.
Agriculture
172
Tarım
meyve sebze yetiştirmeyi topluluktaki herkesin yararına olacak bir sorumluluk olarak gören tarım topluluğu
agrihood
i.
Social Sciences
173
Sosyal Bilimler
örgüt yararına sessizlik
pro-social silence
i.
174
Sosyal Bilimler
halkın tutumunu değerlendiren, askeri organizasyonun görevini kamu yararına göre belirleyen ve halkın onayını kazanmak üzere çalışmalar yapan bir program
community relations program
i.
175
Sosyal Bilimler
halk yararına işler konusunda gönüllü olma
community spirit
i.
Religious
176
Dini
bireylerin manevi yararına düzenlenen törenler
sacraments
i.
Military
177
Askeri
harekat emniyeti yararına askeri yanıltma
military deception in support of operations security
i.
178
Askeri
askeriyenin kamu yararına kullanımı
civic action
i.
Latin
179
Latince
bir tarafın yararına
ex parte
expr.
180
Latince
şüphe varsa davalının yararına karar verilir
in dubio pro reo
expr.
Archaic
181
Eski Kullanım
yararına kullanamamak
slack
f.
British Slang
182
İngiliz Argosu
hayırsever bir kurum yararına yapılan kullanılmış eşya satışı/veya bu etkinlikte satılan şeyler
jumbly
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yararına
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy