yapılmamış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yapılmamış



"yapılmamış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yapılmamış unaccomplished s.
yapılmamış unperformed s.
yapılmamış undone s.
yapılmamış unmade s.
yapılmamış unexecuted s.
yapılmamış unbuilt s.
yapılmamış unconstructed s.
yapılmamış unacted s.
yapılmamış unacted s.
yapılmamış uncommitted s.
yapılmamış undelivered s.
yapılmamış underwrought s.
yapılmamış uneffected s.
yapılmamış unexercised s.
yapılmamış unfashioned s.
yapılmamış unkept s.
yapılmamış un-made-up s.
yapılmamış unmade-up s.
yapılmamış unoriginated s.
yapılmamış unperpetrated s.
Trade/Economic
yapılmamış unfulfilled s.

"yapılmamış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç

Türkçe İngilizce
General
teslimatı yapılmamış şey nondelivery i.
ataması yapılmamış öğretmenler unassigned teachers i.
reform yapılmamış olma unreformation [obsolete] i.
keşif yapılmamış bir bölgedeki bir grup kasaba block (canada) i.
yapılmamış hiçbir şey bırakmamak leave nothing undone f.
yapılmamış bir iş için para ödemek ghost f.
haritası yapılmamış uncharted s.
keşfedilmemiş ya da haritası yapılmamış bölge uncharted s.
yapılmamış (iş) unattended s.
insana göre yapılmamış inhuman s.
isteyerek yapılmamış unwitting s.
yeterli derecede yapılmamış underdone s.
iyi yapılmamış awkward s.
aşısı yapılmamış unvaccinated s.
aşı yapılmamış unvaccinated s.
kauçuktan yapılmamış nonrubber s.
kürtaj yapılmamış unaborted s.
tanıtımı yapılmamış unadvertised s.
tanıtımı yapılmamış unaired s.
konserve yapılmamış uncanned s.
sızdırmaz yapılmamış uncaulked s.
güvenlik soruşturması yapılmamış (kimse) uncleared s.
duruşması yapılmamış untried s.
baskı yapılmamış undamped s.
reklamı yapılmamış underpublicized s.
kasıtlı yapılmamış undevised s.
yalandan yapılmamış undissembled s.
kazı yapılmamış undug s.
köle yapılmamış unenslaved s.
kesinti yapılmamış unfalcated s.
üzerinde oynama yapılmamış ungarbled s.
ön ödeme yapılmamış unhandselled s.
yapılmamış (plan) unhatched s.
incelikle yapılmamış unpolished s.
heykeli yapılmamış unsculptured s.
(ırkı yüzünden) ayrım yapılmamış unsegregated s.
ırkçılık yapılmamış unsegregated s.
(garson tarafından) servis yapılmamış unserved s.
boyuta göre yapılmamış unsized s.
büyüklüğe göre yapılmamış unsized s.
yapılmamış (düğün) unsolemnized s.
resmen yapılmamış unsolemnized s.
baskı yapılmamış unsubdued s.
ustaca yapılmamış unsubtle s.
çıkarım yapılmamış unsurmised s.
değişiklik yapılmamış untouched s.
daha dayanıklı yapılmamış untoughened s.
yolculuk yapılmamış untraversed s.
baskı yapılmamış unurged s.
kaynak yapılmamış unwelded s.
yalakalık yapılmamış unwooed s.
kur yapılmamış unwooed s.
ustalıkla yapılmamış unworkmanlike s.
harçla yapılmamış mortarless s.
özel yapılmamış off the shelf s.
insana göre yapılmamış bir şekilde unhumanly zf.
Colloquial
kağıda dökülmüş ancak üzerinde düzenleme yapılmamış yazı spilled ink i.
Idioms
büyük bir cesaretle daha önce hiç yapılmamış olanı yapmak boldly go where no man has gone before f.
büyük bir cesaretle daha önce hiç yapılmamış olanı yapmak boldly go where no one has gone before f.
Trade/Economic
apel yapılmamış sermaye uncalled capital i.
çağrısı yapılmamış sermaye uncalled capital i.
henüz apeli yapılmamış sermaye uncalled capital i.
mizanı yapılmamış hesap unbalanced addition i.
tahsisi yapılmamış fonlar unapplied funds i.
ödemesi yapılmamış nil-paid s.
sikke yapılmamış uncoined s.
standarttan yapılmamış unstandardized s.
standarttan yapılmamış unstandardised s.
bütçe planlaması yapılmamış unbudgeted s.
gelecekteki fiyat riskine karşı vadeli akit yapılmamış unhedged s.
denetleme yapılmamış uninspected s.
Industry
(hizmet ya da ayrılan vakit karşılığında) ödeme yapılmamış unrecompensed s.
Advertising
reklamı yapılmamış unpublicized s.
reklamı yapılmamış unpublicised s.
Technical
ağlantı yapılmamış tek-modlu dalga boyu seçmeli olmayan dallara ayırma cihazı non-connectorized single mode non-wavelength-selective branching device i.
kanatlarını sallayarak uçmak üzere tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak orthopter i.
kayıt yapılmamış disk blank i.
drenaj yapılmamış undrained s.
makine ile yapılmamış handmade s.
Computer
sayfalanma yapılmamış (bellek) unpaged s.
anahtar yapılmamış key not made expr.
biçim ayarı yapılmamış no format set expr.
Textile
sipariş üzerine yapılmamış unbespoke s.
yama yapılmamış unpatched s.
Construction
kırma taşla yapılmamış (yol) unmetalled s.
alçı yapılmamış unrendered s.
Automotive
montajı yapılmamış otomobil semi-knocked-down i.
Aeronautic
kanatlarını çırparak uçması tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak orthopter i.
kanatlarını çırparak uçması tasarlanmış ancak uçuş denemeleri yapılmamış bir uçak ornithopter i.
Medical
aşı yapılmamış uninoculated s.
alçı yapılmamış unplastered s.
Dentistry
kaplama yapılmamış (ön dişler) uncapped s.
Gastronomy
alkol takviyesi yapılmamış (şarap) unfortified s.
Math
simetrik yapılmamış unsymmetrized s.
Agriculture
saban izi yapılmamış unfurrowed s.
Geography
hakkında herhangi bir planlama çalışması yapılmamış olan bir arazi white area i.
Geology
düzeltme yapılmamış sismik kesit uncorrected seismic section i.
Military
haritası yapılmamış bölge unsurveyed area i.
keşif yapılmamış bölge unsurveyed area i.
istihkam yapılmamış unfortified s.
nişaneyle yapılmamış (atış) unsighted s.
nişangahla yapılmamış (atış) unsighted s.
tahkimat yapılmamış untrenched s.
Music
koreografisi yapılmamış unchoreographed s.
Cinema
dublaj yapılmamış undubbed s.
filmi yapılmamış unfilmed s.
yapılmamış (film) unproduced s.
Photography
ışıklama işlemi yapılmamış (fotoğraf) unexposed s.
pozlandırma işlemi yapılmamış (fotoğraf) unexposed s.
Librarianship
indeks yapılmamış unindexed s.
Archaic
alıştırması yapılmamış unbreathed s.
pratik yapılmamış unbreathed s.
kırma taşla yapılmamış (yol) unmacadamized s.