yapılan iş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yapılan iş



"yapılan iş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yapılan iş doing i.
yapılan iş turnover i.
Trade/Economic
yapılan iş turnover i.

"yapılan iş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 115 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kötü yapılan iş botchery i.
evden yapılan iş domestic work i.
iş görüşmesi yapılan öğle yemeği working lunch i.
iş görüşmesi yapılan kahvaltı working breakfast i.
gönüllü yapılan iş a labor of love i.
el ile yapılan iş hand labor i.
zevk için yapılan iş labor of love i.
zevk için yapılan iş a labor of love i.
aile tarafından yapılan iş a mom-and-pop business i.
kamu hayrına yapılan iş pro-bono work i.
iş yerinde veya iş yerine yakın bir tesiste yapılan bakım on-site daycare i.
ustabaşı tarafından yapılan iş journeywork i.
sürekli yapılan iş habit i.
iş işten geçtikten sonra yapılan şey aftercast i.
severek yapılan iş labour of love i.
çıkar gözetmeden gönüllü yapılan iş labour of love i.
severek yapılan iş labor of love i.
çıkar gözetmeden gönüllü yapılan iş labor of love i.
gizli gizli yapılan iş trinketing i.
iki elle yapılan iş two-hander i.
hayat boyu yapılan iş a job for life i.
el altından yapılan iş underdealing i.
tatilde yapılan iş vacation job i.
gönüllü yapılan iş voluntary i.
yalnızca başında durulduğunda yapılan iş eyeservice i.
kucakta yapılan iş lapwork i.
bir formüle göre yapılan profesyonel iş hackwork i.
şahsen yapılan iş handiwork i.
iş yapılan ev working house i.
boş zamanlarda yapılan iş bywork i.
masada yapılan iş (katiplik, yazarlık) deskwork i.
el altından yapılan iş disingenuity i.
yanısıra yapılan iş bywork i.
kahramanlıkla yapılan iş feat i.
satış için yapılan iş salework i.
özensizce yapılan iş salework i.
sayı veya rakamlarla yapılan iş figurework i.
iş yeri veya kurum dışında yapılan işler outwork i.
çabucak yapılan iş short meter i.
çarçabuk yapılan iş short shrift i.
yapılan iş ve eylemlerin kaydı slatch i.
parça başı iş yapılan bir atölyede dizgicinin nüsha bitince üzerine adını yazdığı taş slate [uk] i.
evden yapılan parça başı iş outwork i.
yapılan iş yanına kar kalmak get away with f.
özenle ve sebat edilerek yapılan (iş) diligent s.
artık eve gidebiliriz (yapılan bir iş bitince söylenir) home free zf.
yapılan iş miktarına göre by the piece zf.
tane ile parça başına yapılan iş miktarına göre by the piece zf.
yapılan iş miktarı doğrultusunda by the run zf.
Proverb
acele ile yapılan iş uzar more haste less speed i.
çok kişiyle yapılan iş eğri büğrü/eciş bücüş olur a camel is a horse designed by a committee
Colloquial
kol gücüyle yapılan iş elbow grease i.
Idioms
öğle yemeği şeklinde yapılan iş toplantısı power lunch i.
kahvaltı eklinde yapılan iş toplantısı power breakfast i.
dürüstçe yapılan iş an honest buck i.
namusuyla/alın teriyle yapılan iş an honest buck i.
alın teri dökerek/alnının akıyla yapılan iş an honest buck i.
bileğinin gücüyle/bileğinin hakkıyla kazanılan para/yapılan iş an honest buck i.
boş yere yapılan zahmetli iş caucus race i.
hatır için yapılan iş a labor of love i.
hatır için yapılan iş a labour of love i.
hatır için yapılan iş labor of love i.
hatır için yapılan iş labour of love i.
kolay yapılan iş/meslek money for old rope i.
kolay yapılan iş/meslek money for jam i.
zevk için yapılan iş a labour of love i.
zevk için yapılan iş a labor of love i.
boşuna yapılan iş sleeveless errand i.
sevgi/aşk uğruna yapılan iş a labour of love i.
sevdiği için yapılan iş a labour of love i.
severek yapılan iş a labour of love i.
istekle/istediği için/kendi isteğiyle yapılan iş a labour of love i.
çıkar gözetmeden gönüllü yapılan iş a labour of love i.
Trade/Economic
belirli bir süre zarfında yapılan iş miktarı productiveness i.
bir dakikada yapılan iş man-minute i.
bir çalışma günü içerisinde bir işçi tarafından yapılan ideal iş miktarı person-day i.
bir dakikada yapılan iş manit i.
çocuk işçi tarafından yapılan iş child labour i.
devamsızlıklar nedeniyle yitirilen zamanı telafi etmek maksadıyla normal çalışma programı dışında yapılan iş make up work i.
dışarıdan yapılan iş outside labor i.
doğrudan yapılan iş direct business i.
elle yapılan iş manual labour i.
geçimini sağlamak için yapılan iş line of work i.
evde yapılan parça başı iş outwork i.
iş yerinde yapılan taciz mobbing i.
iş hayatının gidişine ait yapılan tahminler business forecasting i.
makinenin normal çalışma süresi içinde yapılan iş in cycle work i.
mesai saatinden sonra yapılan iş after-hours i.
oturarak (minimum hareketle) yapılan iş sedentary work i.
(el ile yapılan) bedensel iş manual work i.
yevmiye esasına göre yapılan iş daywork i.
(el ile yapılan) bedensel iş manual labor i.
(el ile yapılan) bedensel iş manual labour i.
(reklam ajansı, hukuk bürosu) belirli bir dönemde yapılan toplam iş billings i.
büyük kar beklentisi taşıyarak çok az bilgi ve iş tecrübesi ile yapılan yatırım flyer i.
iş yeri dışında yapılan iş outside work i.
Industry
yasalar gereği iş nedeniyle yaralanan veya sakatlanan bir çalışana yapılan ödemeler worker's compensation i.
iş veren bir kuruluşa yapılan işgücü katkısı human resources i.
teslime hazır bir ürünün kusurlarını düzeltmek için yapılan iş rework i.
Insurance
ilgili ülkede iş yapma yetkisi ve lisansı olmayan bir reasürör ile yapılan reasürans unlicensed reinsurance i.
Technical
bir sistem içerisinde yapılan iş internal work i.
fırça ile yapılan iş brush work i.
gündüz veya gün boyunca yapılan iş day work i.
makine yerine el ile yapılan iş handwork i.
saatte bir beygir gücü hızında çalışarak tüketilen enerji veya yapılan iş horsepower-hour i.
Computer
internet üzerinden yapılan iş internet-driven business i.
internet üzerinden yapılan iş internet-based business i.
Aeronautic
havada yapılan iş aerial work i.
Physics
yay üzerine yapılan iş work on a spring i.
1 din'lik bir kuvvetin uygulama noktasını 1 cm hareket ettirmesi ile yapılan iş erg i.
Agriculture
minimum sermaye ve iş gücü ile yapılan (tarım) extensity s.
Military
yapılan iş bedeli commitment value i.
istek üzerine yapılan (iş görev) on call expr.
Slang
kolay ve rahat yapılan iş cakewalk i.
kolayca yapılan iş snack [australia] i.