İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | well-to-do s. | müreffeh |
Deyim | well-to-do s. | rahatı yerinde |
Deyim | well-to-do s. | tuzu kuru |
Deyim | well-to-do s. | zengin |
Deyim | well-to-do s. | varlıklı |
Deyim | well-to-do expr. | hali vakti yerinde |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | well-to-do family i. | varlıklı aile |
Genel | well-to-do man i. | zengin adam |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | be (just) as well (to do something) f. | (bir şeyi yapmak) akıllıca olmak |
Konuşma Dili | be (just) as well (to do something) f. | (bir şeyi yapmakta) yarar olmak |
Konuşma Dili | be (just) as well (to do something) f. | (bir şeyi yapmak) mantıklı olmak |
Konuşma Dili | be (just) as well (to do something) f. | (bir şeyi yapmak) iyi olmak |
Konuşma Dili | do well to do something f. | bir şeyi yapmak iyi olmak |
Konuşma Dili | do well to do something f. | bir şeyi yapmak mantıklı olmak |
Konuşma Dili | do well to do something f. | bir şeyi yapmak akıllıca olmak |
Idioms | ||
Deyim | (one) would do well to (do something) expr. | (bir şeyi) yapsan iyi olur |