Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
uygun şey
"uygun şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
uygun şey
beam
i.
"uygun şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
okunmaya uygun şey
read
i.
2
Genel
sadece çocuklara uygun olduğu düşünülen şey
kid stuff
i.
3
Genel
eşlik eden uygun şey
besort [obsolete]
i.
4
Genel
uygun olmayan şey
désagrément
i.
5
Genel
uygun olmayan şey
impropriety
i.
6
Genel
mukayeseye uygun şey
comp
i.
7
Genel
uygun olmayan şey
infelicity
i.
8
Genel
bir şey uygun düşmek
be in good taste
f.
9
Genel
bir kimsenin bir şey için hazır veya uygun olmasını sağlamak
fit for
f.
Phrasals
10
Öbek Fiiller
(bir şey) için uygun olmak/düşmek
come up for (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey için) uygun hale getirmek
adapt (something) for (something)
f.
12
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey için) uygun hale getirmek
adapt something for something
f.
13
Öbek Fiiller
uygun olmayan zamanlarda araya bir şey sokmak
sound off (about something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine) uygun (bir şey) temin etmek
accommodate (one) with (something)
f.
15
Öbek Fiiller
birinin ihtiyacına uygun bir şey yapmak
accommodate someone with something
f.
16
Öbek Fiiller
birine uygun bir şey temin etmek
accommodate someone with something
f.
17
Öbek Fiiller
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
allow something for something
f.
18
Öbek Fiiller
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
allow something for something
f.
19
Öbek Fiiller
bir şey için uygun miktarda bir şey ayırmak
allow something for something
f.
20
Öbek Fiiller
bir şey için uygun zamanı, parayı, yeri ayırmak
allow something for something
f.
21
Öbek Fiiller
biri/bir şey için uygun olmak
apply to someone or something
f.
22
Öbek Fiiller
(bir şey bir duruma) uygun düşmek
call for (something)
f.
23
Öbek Fiiller
(bir şey) için uygun olmak
suffice for (something)
f.
24
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) için uygun olmak
work for (someone or something)
f.
Phrases
25
İfadeler
(bir şey yapmak birine) uygun değil
far be it from (one) to (do something)
expr.
26
İfadeler
bir şey yapmak bana uygun değil, fakat ...
far be it from me to do something, but...
expr.
Colloquial
27
Konuşma Dili
(bir şey) yapmaya çok uygun/ideal bir yer
the place to be
i.
28
Konuşma Dili
başarılı/iyi/uygun olacağı kesin kişi veya şey
good bet
i.
29
Konuşma Dili
sadece çocuklara uygun olduğu düşünülen şey
kids' stuff
i.
30
Konuşma Dili
bir şey için uygun olmak
be up for something
f.
31
Konuşma Dili
bir şey için/bir şeyi yapmak için uygun konumda/yerde olmak
be well, ideally, better placed for something/to do something
f.
32
Konuşma Dili
tam uygun şey olmak
be just the job
f.
33
Konuşma Dili
(biri/bir şey) için uygun olmak
do for (someone or something)
f.
34
Konuşma Dili
(bir şey) tam sana uygun
(something) is you
expr.
Idioms
35
Deyim
belirli bir amaç için çok uygun kişi veya şey
raw material
i.
36
Deyim
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
a better bet
i.
37
Deyim
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
better bet
i.
38
Deyim
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
a safer bet
i.
39
Deyim
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
safest bet
i.
40
Deyim
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
best bet
i.
41
Deyim
fiyatı uygun şey
a good five-cent cigar
i.
42
Deyim
uygun fiyatlı şey
a good five-cent cigar
i.
43
Deyim
(bir şey) için uygun olmak
be cut out for (something)
f.
44
Deyim
biri/bir şey için uygun olmak
be cut out for somebody/something
f.
45
Deyim
bir şey için uygun olmamak
be not cut out for something
f.
46
Deyim
bir şey yapmaya uygun olmamak
be not cut out for something
f.
47
Deyim
bir şey için uygun olmamak
not be cut out for something
f.
48
Deyim
bir şey yapmaya uygun olmamak
not be cut out for something
f.
49
Deyim
(biri/bir şey) için uygun zemin/kolaylık sağlamak
smooth the path for (someone or something)
f.
50
Deyim
(biri/bir şey) için uygun zemin/kolaylık sağlamak
smooth the way for (someone or something)
f.
51
Deyim
(bir şey yapmayı) uygun görmek
think fit (to do something)
f.
52
Deyim
(bir şey yapmayı) uygun bulmak
think fit (to do something)
f.
53
Deyim
bir şey için çok uygun
cut out for something
s.
54
Deyim
akla uygun (bir şey)
no earthly (something)
s.
55
Deyim
her şey zevkine/ağız tadına uygun
the goose hangs high
expr.
56
Deyim
her şey beğenisine uygun
the goose hangs high
expr.
57
Deyim
(bir şey) yapmaya uygun değil
not cut out for (something)
expr.
58
Deyim
(bir şey) için uygun değil
not cut out for (something)
expr.
Speaking
59
Konuşma
karşına sana uygun bir şey çıkacaktır
I'm sure something worthwhile will come along
expr.
Gastronomy
60
Mutfak
kaynatmaya uygun şey
boiler
i.
Logic
61
Mantık
uygun fikirler ile bağlantı haline getirilen şey
subsumption
i.
Cinema
62
Sinema
amerikan film yapımlarına uygun şey
hollywood
i.
Slang
63
Argo
en uygun şey
checker
i.
64
Argo
uygun fiyatlı şey
a good five-cent cigar
i.
65
Argo
her keseye uygun şey
a good five-cent cigar
i.
66
Argo
bir kişinin karakterine veya isteklerine uygun olan (şey)
speed
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uygun şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy