Geçmiş

uydurma!

"uydurma!" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	uydurma!	bull ünl.

"uydurma!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 259 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	uydurma	fabrication i.
2	Yaygın Kullanım	uzun ve uydurma hikaye	yarn i.
General
3	Genel	uydurma	adjustment i.
4	Genel	uydurma	concoction i.
5	Genel	uydurma	gold brick i.
6	Genel	uydurma	making up i.
7	Genel	uydurma	improvisation i.
8	Genel	uydurma	apocrypha i.
9	Genel	uydurma	fib i.
10	Genel	uydurma	canard i.
11	Genel	uydurma	flam i.
12	Genel	uydurma sözcük ya da deyim	coinage i.
13	Genel	uydurma	fabrication i.
14	Genel	uydurma	fitting i.
15	Genel	uydurma	fiction i.
16	Genel	uydurma iş	patchwork i.
17	Genel	uydurma	figment i.
18	Genel	uydurma	untruth i.
19	Genel	uydurma haber	canard i.
20	Genel	uydurma	falsification i.
21	Genel	o anda uydurma	extemporisation i.
22	Genel	ayak uydurma	step i.
23	Genel	uydurma	cardboard box i.
24	Genel	uydurma	superstition i.
25	Genel	uydurma	arranging i.
26	Genel	uyum kurallarına uydurma	harmonization i.
27	Genel	uydurma	invention i.
28	Genel	uydurma	tosh i.
29	Genel	uydurma	tuning i.
30	Genel	uydurma (hikaye vb)	fabulation i.
31	Genel	uydurma	tarradiddle i.
32	Genel	uydurma haber	newspeak i.
33	Genel	uydurma	adaptation i.
34	Genel	uydurma	accommodation i.
35	Genel	uydurma	conformation i.
36	Genel	hayal ürünü ya da uydurma şey	figment i.
37	Genel	uydurma	fit i.
38	Genel	uydurma hikaye	make-up i.
39	Genel	yeni söz uydurma	coinage i.
40	Genel	uydurma	matching i.
41	Genel	çağa ayak uydurma	modernization i.
42	Genel	uydurma haber	make-up news i.
43	Genel	uydurma kelime	artificial word i.
44	Genel	tropik şartlara uydurma	tropicalization i.
45	Genel	sahte/uydurma olma durumu	inauthenticity i.
46	Genel	uydurma yaşam öyküsü	pseudo-biography i.
47	Genel	uydurma	improvization i.
48	Genel	o anda uydurma	extemporization i.
49	Genel	uyum kurallarına uydurma	harmonisation i.
50	Genel	tropik şartlara uydurma	tropicalisation i.
51	Genel	çağa ayak uydurma	modernisation i.
52	Genel	uydurma isim	made-up name i.
53	Genel	uydurma hikaye	made up story i.
54	Genel	değişime ayak uydurma	resilience i.
55	Genel	yalan/uydurma hikaye	tale i.
56	Genel	dış koşullara uydurma	adjustment i.
57	Genel	uydurma	adjustage i.
58	Genel	çağa ayak uydurma	aggiornamento i.
59	Genel	bir şeyi kendine uydurma	tuning i.
60	Genel	uydurma	untruism i.
61	Genel	uydurma	untruthfulness i.
62	Genel	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	jumble i.
63	Genel	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	patchwork i.
64	Genel	karmakarışık ve uydurma fikirlerden oluşan teori veya argüman	hodgepodge i.
65	Genel	uydurma hikaye	makeup i.
66	Genel	daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma	window-dressing i.
67	Genel	uydurma şey	hoke i.
68	Genel	uydurma	mistruth i.
69	Genel	uydurma	business i.
70	Genel	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırma	demythification i.
71	Genel	uydurma	old wives' tale i.
72	Genel	uydurma	fantom i.
73	Genel	akılda kalıcı ifadeler uydurma	phrasemongering i.
74	Genel	uydurma haber	puffery i.
75	Genel	uydurma	superstitiousness i.
76	Genel	uydurma	surmise [obsolete] i.
77	Genel	uydurma veya efsanevi özelliklerinden arındırmak	demythify f.
78	Genel	(organizasyon) gerçek veya uydurma isimler ile sayısını şişirmek	pad f.
79	Genel	uydurma	false s.
80	Genel	uydurma	contrived s.
81	Genel	uydurma	untrue s.
82	Genel	uydurma	mendacious s.
83	Genel	uydurma	fabulous s.
84	Genel	uydurma	untruthful s.
85	Genel	uydurma olduğu belli	flimsy s.
86	Genel	uydurma	factitious s.
87	Genel	uydurma	apocryphal s.
88	Genel	uydurma	improvised s.
89	Genel	uydurma	quack s.
90	Genel	uydurma	fabled s.
91	Genel	uydurma	fictive s.
92	Genel	uydurma	invented s.
93	Genel	uydurma	fake s.
94	Genel	uydurma	colorable s.
95	Genel	uydurma	mythical s.
96	Genel	uydurma	fictitious s.
97	Genel	uydurma	improvisational s.
98	Genel	uydurma	improvisatory s.
99	Genel	uydurma	trumped up s.
100	Genel	uydurma	farfetched s.
101	Genel	uydurma	fictional s.
102	Genel	uydurma	fabricated s.
103	Genel	uydurma	made-up s.
104	Genel	uydurma	factoid s.
105	Genel	uydurma	colourable s.
106	Genel	uydurma	improvizational s.
107	Genel	uydurma	affected s.
108	Genel	uydurma olmayan	uncoined s.
109	Genel	uydurma olmayan	uncontrived s.
110	Genel	uydurma	lumpen s.
111	Genel	(koleksiyon pulu) tamamen uydurma ve herhangi bir ülkeye ait olmayan	illegal s.
112	Genel	uydurma ile ilişkili	concoctive s.
113	Genel	uydurma	paper-thin s.
114	Genel	uydurma olmayan	fashionless s.
115	Genel	uydurma becerisi olan	inventive s.
116	Genel	uydurma	phantom s.
117	Genel	uydurma	slanter [australia] s.
118	Genel	uydurma	supposed s.
119	Genel	uydurma	suppositious s.
120	Genel	uydurma	supposititious s.
121	Genel	uydurma bir şekilde	fictively zf.
122	Genel	uydurma bir şekilde	improvisationally zf.
123	Genel	uydurma bir şekilde	mendaciously zf.
124	Genel	çeşitli ticari markalarda vb. kullanılan uydurma bir son ek	-ola snk.
Phrases
125	İfadeler	şartlara uyum sağlayıp değişime ayak uydurma	as the wind blows expr.
126	İfadeler	(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
Colloquial
127	Konuşma Dili	uydurma gerekçe	bone in (one's) leg [obsolete] i.
128	Konuşma Dili	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] i.
129	Konuşma Dili	uydurma gerekçe	a bone in your leg (or head) i.
130	Konuşma Dili	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) i.
131	Konuşma Dili	uydurma	bogus beef i.
132	Konuşma Dili	uydurma	hoax i.
133	Konuşma Dili	uydurma	a load of nonsense i.
134	Konuşma Dili	uydurma bilgi	armchair theory i.
135	Konuşma Dili	haydi be uydurma	break it down expr.
Idioms
136	Deyim	uydurma mazeret	bone in (one's) leg [obsolete] i.
137	Deyim	uydurma mazeret	a bone in your leg (or head) i.
138	Deyim	zorbalıkla yola getirme/uydurma	procrustean bed i.
139	Deyim	zorbalıkla yola getirme/uydurma	a procrustean bed i.
140	Deyim	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	procrustean bed i.
141	Deyim	zorla/zorbalıkla standart kalıplara uydurma	a procrustean bed i.
142	Deyim	uydurma/düzme iddia	bogus beef i.
143	Deyim	uydurma/düzme iddia	bum beef i.
144	Deyim	uydurma alkış	golf clap i.
145	Deyim	uydurma alkış	golf-clap i.
146	Deyim	uydurma reklam	false advertising i.
147	Deyim	uydurma masal	cock and bull story i.
148	Deyim	uydurma hayvan avı	snipe hunt i.
149	Deyim	kurbanın uydurma bir hayvanı avlamaya gönderildiği bir eşek şakası	snipe hunt i.
150	Deyim	birini/bir şeyi bir duruma zorla uydurma	procrustean solution i.
151	Deyim	birini/bir şeyi fazlalıklarını törpüleyerek veya ekleme yaparak bir duruma uydurma/zorla uyum sağlatma	procrustean solution i.
152	Deyim	birini/bir şeyi yapay bir şekilde bir duruma uydurma	procrustean solution i.
153	Deyim	uydurma hikaye	a fish story i.
154	Deyim	uydurma hikaye	a fish tale i.
155	Deyim	uydurma hikaye	bedtime story i.
156	Deyim	bir işin kalanını doğaçlama/uydurma/sallama ile tamamlamak	make (something) up as (one) goes (along) f.
157	Deyim	uydurma olmak	be made up f.
158	Deyim	tamamen uydurma	cut from whole cloth s.
159	Deyim	tamamen uydurma	cut out of whole cloth s.
160	Deyim	tamamen uydurma	made from whole cloth s.
161	Deyim	tam bir uydurma	made out of whole cloth s.
162	Deyim	tam bir uydurma	(made up) out of whole cloth expr.
163	Deyim	müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi	father charles goes down and ends battle expr.
Speaking
164	Konuşma	uydurma	made up expr.
Trade/Economic
165	Ticaret/Ekonomi	özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık	blue flu i.
166	Ticaret/Ekonomi	trend uydurma	trend fitting i.
167	Ticaret/Ekonomi	uydurma olaylar	fabricated facts i.
168	Ticaret/Ekonomi	uydurma	made-up s.
Law
169	Hukuk	cürüm uydurma	malicious prosecution i.
170	Hukuk	sahte ve uydurma kanıt	simulated fact i.
171	Hukuk	uydurma delil	false evidence i.
172	Hukuk	uydurma delil	fabricated evidence i.
173	Hukuk	uydurma delil	forge evidence i.
174	Hukuk	uydurma delil	fabricate evidence i.
175	Hukuk	uydurma vaka	fabricated fact i.
176	Hukuk	uydurma delil	taint evidence i.
177	Hukuk	uydurma kanıt	simulated fact i.
Politics
178	Siyasal	uydurma siyasi rapor	roorback i.
Technical
179	Teknik	ayak uydurma silindiri	jockey roller i.
180	Teknik	ayak uydurma silindiri	faller roller i.
181	Teknik	ayak uydurma silindiri	compensating roller i.
182	Teknik	ayak uydurma silindiri	dancing roller i.
183	Teknik	ayak uydurma valsı	dancer roller i.
184	Teknik	ayak uydurma valsi	dancer roller i.
185	Teknik	ayak uydurma valsi	dancing roller i.
186	Teknik	eğri uydurma	curve fitting i.
187	Teknik	eğri uydurma	spline fit i.
188	Teknik	üstüne uydurma	beveling i.
189	Teknik	uydurma diyaframı	matching diaphragm i.
190	Teknik	üstüne uydurma	bevelling i.
191	Teknik	uydurma	matching i.
192	Teknik	yük uydurma	load matching i.
193	Teknik	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting i.
Computer
194	Bilgisayar	eğri uydurma	curve fitting i.
195	Bilgisayar	yönseme uydurma	trend fitting i.
196	Bilgisayar	bilgisayarda yalnızca giriş doldurmak için kullanılan uydurma veri	dummy i.
Informatics
197	Bilişim	en küçük karelerle uydurma	least squares fit i.
198	Bilişim	yönseme eğrisi uydurma	trend fitting i.
Electric
199	Elektrik	uydurma transformatörü	matching transformer i.
200	Elektrik	uydurma diyaframı	matching diaphragm i.
201	Elektrik	yük uydurma	load matching i.
Textile
202	Tekstil	ayak uydurma silindiri	failer roller i.
Construction
203	İnşaat	uydurma	pseudo s.
Psychology
204	Psikoloji	ortama ayak uydurma	acclimatization i.
205	Psikoloji	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neologism i.
206	Psikoloji	bazı ruhsal sorunlardan ötürü yeni kelimeler uydurma	neology i.
207	Psikoloji	hikaye uydurma	fabulation i.
208	Psikoloji	öykü uydurma	confabulation i.
209	Psikoloji	uydurma sözcük	neologism i.
210	Psikoloji	uydurma dil	neophasia i.
211	Psikoloji	yeni sözcükler uydurma	neologism i.
212	Psikoloji	yalanlar uydurma	mythomania i.
213	Psikoloji	neden uydurma	rationalization i.
214	Psikoloji	neden uydurma	rationalize f.
215	Psikoloji	uydurma	fantasied s.
Mental Health
216	Ruhbilim	uydurma çevre	contrived setting i.
217	Ruhbilim	tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk	munchausen syndrome i.
Food Engineering
218	Gıda	uydurma incelemesi	regression analysis i.
Math
219	Matematik	eğri uydurma	curve fitting i.
Statistics
220	İstatistik	eğri uydurma	curve fitting i.
221	İstatistik	eğilim uydurma	trend fitting i.
Literature
222	Edebiyat	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman à clef i.
223	Edebiyat	gerçek kişi ve yerlerin uydurma adlarla gösterildiği roman	roman àclef i.
224	Edebiyat	uydurma olmayan	unfabled s.
225	Edebiyat	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine ait veya ilişkin	munchausen s.
226	Edebiyat	baron munchausen'in serüvenlerini anlattığı uydurma hikayelerine benzer	munchausen s.
Linguistics
227	Dilbilim	ödünçlenen kelimenin sesletimini yerli dile uydurma	naturalization i.
228	Dilbilim	yeni sözcük ve ifadeler uydurma	neologianism i.
229	Dilbilim	yeni kelimeler uydurma	neonism [rare] i.
Religious
230	Dini	(teolojide) incil'in uydurma olduğu görüşü	mythicism i.
231	Dini	uydurma hadis	fabricated hadith i.
Philosophy
232	Felsefe	(platon felsefesinde) uydurma	phantasm i.
233	Felsefe	(platon felsefesinde) uydurma	phantasma i.
Meteorology
234	Meteoroloji	iklime uydurma	acclimatization i.
Military
235	Askeri	kış şartlarına uydurma	winterization i.
236	Askeri	kış şartlarına uydurma	winterisation i.
Music
237	Müzik	çeşitli melodileri birbirine uydurma	counterpoint i.
238	Müzik	dudak uydurma	lip-synch i.
239	Müzik	dudak uydurma	lip synchronization i.
240	Müzik	dudak uydurma	lipsynch i.
241	Müzik	dudak uydurma	lip-sync i.
242	Müzik	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-synch i.
243	Müzik	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip-sync i.
244	Müzik	müziğe dudak hareketlerini uydurma	lip synchronization i.
245	Müzik	dudak uydurma	lip synchronisation i.
Printery
246	Matbaa	metin arasına geçici yer kaplaması için eklenmiş uydurma metin	placeholder i.
Archaic
247	Eski Kullanım	uydurma	commentitious s.
Slang
248	Argo	bir tarafından kelime uydurma eylemi	palinpropism i.
249	Argo	uydurma hikaye	hook-up i.
250	Argo	uydurma	bull i.
251	Argo	uydurma ilaçlar yapan kimse	operator [obsolete] i.
252	Argo	uydurma şey	shmegegge [yiddish] i.
253	Argo	uydurma şey	shmegeggy [yiddish] i.
254	Argo	uydurma	cap i.
255	Argo	uydurma	bogue s.
256	Argo	uydurma	chicken shit s.
257	Argo	uydurma	cooked up s.
258	Argo	uydurma	phony-baloney s.
259	Argo	kıçtan uydurma bilgi	pidooma (pulled it directly out of my ass) expr.