undertake - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

undertake

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"undertake" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
undertake f. yüklenmek
undertake f. girişmek
undertake f. üstlenmek
General
undertake f. garanti etmek
undertake f. söz vermek
undertake f. deruhte etmek
undertake f. yükümlenmek
undertake f. taahhüt etmek
undertake f. üzerine almak
undertake f. üstlenmek
undertake f. başlamak
undertake f. denemek
undertake f. (bir işi yapmaya) soyunmak
Irregular Verb
undertake f. undertook - undertaken
Trade/Economic
undertake f. garanti etmek
Law
undertake f. taahhüt etmek
undertake f. üstlenmek
undertake f. üzerine almak
Politics
undertake f. bir şeyin sorumluluğunu almak
Technical
undertake f. üzerine almak
undertake f. üstlenmek
Ottoman Turkish
undertake f. tadat etmek

"undertake" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
General
commercial undertake i. ticari işletme
knowingly undertake a risky business f. kendini ateşe atmak
undertake the management f. yönetimi üstlenmek
undertake a journey f. uzun bir yolculuğa hazırlanıp çıkmak
knowingly undertake a risky business f. bile bile çok tehlikeli bir işe girişmek
undertake a partnership f. ortaklığa girmek
undertake something in partnership with f. ortaklaşa üstlenmek
undertake something in partnership with f. ortaklaşa girişmek
undertake activities f. etkinliklerde bulunmak
undertake an enterprise f. teşebbüste bulunmak
undertake an enterprise f. girişimde bulunmak
undertake a mission f. misyon üstlenmek
undertake an operation f. operasyon başlatmak
undertake an operation f. operasyon düzenlemek
undertake an activity f. faaliyet yürütmek
undertake a task f. görev yüklenmek
undertake to do f. görev edinmek
undertake as a duty f. görev edinmek
undertake a risk f. risk üstlenmek
acknowledge and undertake f. kabul ve taahhüt etmek
accept and undertake f. kabul ve taahhüt etmek
declare and undertake f. beyan ve taahhüt etmek
undertake a long-haul flight f. uzun uçuş yapmak
Phrasals
undertake towards f. taahhüt etmek
undertake to (do something) f. (bir şey yapmayı) üstlenmek
undertake to (do something) f. (bir şey yapma) sorumluluğunu almak
undertake to (do something) f. (bir şey yapmaya) girişmek
undertake to (do something) f. (bir şey yapmayı) vadetmek
undertake to (do something) f. (bir şey yapmayı) görev edinmek
Speaking
I accept and undertake expr. kabul ve taahhüt ederim
Trade/Economic
agree, declare and undertake i. kabul, beyan ve taahhüt
undertake advertising activities f. reklam faaliyetlerinde bulunmak
Law
undertake a liability f. borcu üstlenmek
Marine
undertake a journey f. uzun bir yolculuğa çıkmak