Geçmiş

ucunda

"ucunda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	ucunda	on the margin of expr.

"ucunda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 303 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	parmaklarının ucunda yürüme	tiptoeing i.
2	Genel	dilimin ucunda hali/durumu	tip-of-the-tongue state i.
3	Genel	şekil itibarıyla kaşığa benzeyen ucunda üç sivri çıkıntı olan mutfak gereci	spork i.
4	Genel	ucunda el biçimli uzantı bulunan sırt kaşıma sopası	backscratcher i.
5	Genel	etek ucunda bir şeyler taşımak için katlanabilen ön kısım	lap i.
6	Genel	(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip	bola i.
7	Genel	(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip	bolas i.
8	Genel	bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık	maukin [uk] i.
9	Genel	bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık	mawkin [dialect] i.
10	Genel	(jonglörlükte) bir ip veya kablonun ucunda döndürülen, poi toplarına benzer bir aksesuar	meteor i.
11	Genel	haddehane çekicinde ucunda çekiç başı bulunan sap	helve i.
12	Genel	ayakkabıların ucunda kullanılan sertleştirme malzemesi	boxing i.
13	Genel	eskiden new york'taki long island adası'nın doğu ucunda yaşamış olan yerli kabileye mensup kimse	montauk i.
14	Genel	iki ucunda halkalar olan gem	gag i.
15	Genel	hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan	dandi i.
16	Genel	hindistan'da kullanılıp her iki ucunda birer çıkıntısı olan bir tahtırevan	dandy i.
17	Genel	(eğlence parkında) özellikle ucunda su olan hız treni	chute-the-chutes i.
18	Genel	ucunda sallantılı süs bulunan küpe	drop i.
19	Genel	ucunda sallantılı süs bulunan küpe	drop earring i.
20	Genel	ucunda sallantılı süs bulunan küpe	pendant earring i.
21	Genel	(kaydırılan kütüğün ön ucunda kullanılan) metal levha	pan i.
22	Genel	eğreltiotu gibi bitkilerin ucunda bulunan kıvrık kısım	fiddle head i.
23	Genel	cam üfleme borusunun ucunda biriken erimiş camı toplayan kimse	gatherer i.
24	Genel	ucunda çekül bulunan ip	plummet line i.
25	Genel	ucunda küçük, yuvarlak ve hareketli naylon, plastik veya metal bilye bulunan bir kalem	rollerball i.
26	Genel	ucunda bilye bulunan kalem	rollerball pen i.
27	Genel	ucunda birbirine dikili iki deri parçası olan bir çeşit sopa	slapstick i.
28	Genel	manyetik iğne ucunda güneye yatkınlık	southness i.
29	Genel	(manyetik iğne ucunda) güneye meyil	southness i.
30	Genel	tüy ucunda yer alan parlak leke	spangle i.
31	Genel	iki ucunda yarım top yer alan çubuklu bir mermi	stang ball i.
32	Genel	(bale) parmak ucunda dönmek	pirouette f.
33	Genel	dilinin ucunda olmak	be on the tip of one's tongue f.
34	Genel	her iki ucunda da kamçı olan	amphitrichous s.
35	Genel	şehrin iki ayrı ucunda bulunan	crosstown s.
36	Genel	ucunda küçük çengel olan	hamulose s.
37	Genel	ucunda ölüm olan	life-and-death s.
38	Genel	(hanedan armaları) ucunda kare şeklinde parça bulunan	cramponee s.
39	Genel	çubuğun ucunda yer alan	pole s.
40	Genel	sırık ucunda bulunan	pole s.
41	Genel	bitki desteğinin ucunda bulunan	innate s.
42	Genel	dilinin ucunda	on the tip of one's tongue zf.
43	Genel	caddenin öbür ucunda	at the far end of the street zf.
44	Genel	dünyanın öteki ucunda	at the back of zf.
45	Genel	parmağının ucunda	do (something) easily and skillfully zf.
46	Genel	dünyanın bir ucunda	at the back of beyond zf.
47	Genel	bir ucunda dallanan metil grubunun bağlı olduğu düz karbon atomu zincirine sahip anlamı veren ön ek	is- ök.
Phrasals
48	Öbek Fiiller	bir şeyin ucunda sallantıda bırakılmak	hang by something f.
Phrases
49	İfadeler	diğer ucunda	on the other end expr.
50	İfadeler	diğer ucunda	at the other end expr.
Colloquial
51	Konuşma Dili	(birinin) parmaklarının ucunda olmak	be (one's) for the asking f.
52	Konuşma Dili	(birinin) parmaklarının ucunda olmak	be there for the taking f.
53	Konuşma Dili	işin ucunda (bir şey de) var	can't be bad expr.
54	Konuşma Dili	kasabanın diğer ucunda	on the other end of town expr.
Idioms
55	Deyim	ipin ucunda	borrowed time i.
56	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) turned around (one's) (little) finger f.
57	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) twisted around (one's) (little) finger f.
58	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) wound around (one's) (little) finger f.
59	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	turn (someone) around (one's) (little) finger f.
60	Deyim	ipin ucunda olmak	exist on borrowed time f.
61	Deyim	parmaklarının ucunda olmak	be there for the taking f.
62	Deyim	bıçağın ucunda olmak	be on a knife edge f.
63	Deyim	dilinin ucunda olmak	be on the tip of one's tongue f.
64	Deyim	öfkesi burnunun ucunda olmak	have a chip on one's shoulder f.
65	Deyim	parmak ucunda yürümek	walk on the balls of the feet f.
66	Deyim	süngünün ucunda olmak	be on a knife edge f.
67	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	wind around one's little finger f.
68	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	have somebody on a string f.
69	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	twist around one's little finger f.
70	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	wrap around one's little finger f.
71	Deyim	(birinin) parmaklarının ucunda olmak	be (one's) for the taking f.
72	Deyim	birinin parmaklarının ucunda olmak	be somebody's for the taking f.
73	Deyim	birinin parmaklarının ucunda olmak	be there for the taking f.
74	Deyim	ipin ucunda olmak	be living on borrowed time f.
75	Deyim	ipin ucunda olmak	be living on borrowed time f.
76	Deyim	ipin ucunda olmak	be on borrowed time f.
77	Deyim	dilinin ucunda olmak	be on the tip of your tongue f.
78	Deyim	burnunun ucunda olup biteni görememek	can't see past the end of (one's) nose f.
79	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) turned round (one's) (little) finger f.
80	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) twisted round (one's) (little) finger f.
81	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) wound round (one's) (little) finger f.
82	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	have (someone) wrapped round (one's) (little) finger f.
83	Deyim	namlunun ucunda olmak	stare down the barrel of a gun f.
84	Deyim	namlunun ucunda olmak	stare down the barrel of one's gun f.
85	Deyim	(birini) parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	turn (someone) round (one's) (little) finger f.
86	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	twist around little finger f.
87	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	twist around one's finger f.
88	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	turn around one's finger f.
89	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	wind around one's finger f.
90	Deyim	parmağının ucunda oynatmak	wrap around one's finger f.
91	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	twist someone around your little finger f.
92	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	wrap someone around your little finger f.
93	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	twist somebody around your little finger f.
94	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	wind somebody around your little finger f.
95	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	wrap somebody around your little finger f.
96	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	twist somebody round your little finger f.
97	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	wind somebody round your little finger f.
98	Deyim	birini parmağının ucunda oynatmak	wrap somebody round your little finger f.
99	Deyim	(birini) parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	wind (someone) round (one's) (little) finger f.
100	Deyim	parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	wind around one's finger f.
101	Deyim	(birini) parmağının ucuyla/ucunda oynatmak	wrap (someone) round (one's) (little) finger f.
102	Deyim	ipin ucunda	on borrowed time s.
103	Deyim	burnunun ucunda	under someone's nose expr.
104	Deyim	burnunun dibinde/ucunda	right under someone's very nose expr.
105	Deyim	dünyanın öbür ucunda/ucuna	halfway round the world expr.
106	Deyim	dilimin ucunda	on the tip of my tongue expr.
107	Deyim	dilinin ucunda	on the tip of one's tongue expr.
108	Deyim	parmaklarının ucunda	at the end of (one's) fingertips expr.
109	Deyim	parmaklarının ucunda	at the end of (one's) fingertips expr.
110	Deyim	(birinin) dilinin ucunda	on (one's) lips expr.
111	Deyim	birinin dilinin ucunda	on someone's lips expr.
112	Deyim	dilimin ucunda	it's on the tip of my tongue expr.
113	Deyim	bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder	how many angels can dance on the head of a pin expr.
114	Deyim	(birinin) parmaklarının ucunda	(one's) for the asking expr.
115	Deyim	(birinin) burnunun ucunda	(right) under (one's) (very) nose expr.
116	Deyim	(birinin) parmaklarının ucunda	at (one's) fingertips expr.
117	Deyim	namlunun ucunda	at gunpoint expr.
118	Deyim	parmaklarının ucunda	at your fingertips expr.
119	Deyim	dilinin ucunda	on the tip of tongue expr.
120	Deyim	dilinin ucunda	on the tip of your tongue expr.
121	Deyim	burnunun ucunda	under nose expr.
122	Deyim	burnunun ucunda	under your nose expr.
Speaking
123	Konuşma	dilimin ucunda	it is on the tip of my tongue expr.
Politics
124	Siyasal	güney amerikanın güney ucunda bulunan yerli bir halk	fuegian i.
125	Siyasal	kuzeydoğu çin'de, mançurya'nın liaodong yarımadası'nın güney ucunda bulunan stratejik bir bölge	kwantung leased territory i.
Industry
126	Sanayi	bağlantı parçalarını tutturmak için borunun ucunda yer alan vida dişi	makeup i.
Technical
127	Teknik	ucunda kancalar bulunan tutma aleti	grappling iron i.
128	Teknik	bir ucunda iki tane küçük diğer ucunda ise bir tane büyük bıçak bulunan kompakt ve katlanabilir bir bıçak	whittler i.
129	Teknik	(matkap) delme ucunda oluklar arasındaki konik alan	bridge i.
130	Teknik	ilmek yapmak için kementin ucunda bulunan delik	hondo i.
131	Teknik	(sarkaçlı saat süspansiyon yayı ucunda bulunan) metal ağız	chop i.
132	Teknik	duvarda çıkıntı yapan ve ucunda kaldırma ekipmanı bulunan sabit kol veya destek	derrick i.
133	Teknik	bir ucunda kütük, diğer ucunda buhar silindiri ve orta noktada bağlama kolu bulunan buhar makinesi	grasshopper engine i.
134	Teknik	çift bıçaklı sabanın arka ucunda bulunan ve saban demirini yönlendirip sabit tutan plaka veya çark	rudder i.
135	Teknik	(kirleri milden uzak tutmak için) vagon tekeri yuvasının ucunda yer alan plaka	cuttoo plate i.
136	Teknik	varil pompasının ucunda yer alan vana	potlid valve i.
137	Teknik	deri kayışın ucunda ilmek yapmak için koşum takımına takılan özel tasarımlı metal toka	conway buckle i.
138	Teknik	deri kayışın ucunda ilmek yapmak için koşum takımına takılan özel tasarımlı metal toka	conway loop i.
139	Teknik	biçme makinesinin kesici çubuğunun dış ucunda bulunup kesilecek ürünü ayıran çıkıntı	divider i.
140	Teknik	bir ucunda kereste, taş gibi tutmak için delik bulunan kısa demir çubuk	dog iron i.
141	Teknik	aksamların ucunda geçme yaparak birleştiren kimse	scarfer i.
142	Teknik	aksamların ucunda geçme yaparak birleştiren kişi	scarpher i.
143	Teknik	yaprak yay ucunda bulunan spiral bölüm	scroll i.
144	Teknik	ucunda geçme yapmak	scarf f.
145	Teknik	halat ucunda düğüm oluşturmak	crown f.
146	Teknik	bir ekseninin her iki ucunda farklı formlara sahip olan (kristal)	hemimorphic s.
Computer
147	Bilgisayar	bağlantı kablolarının ucunda porta oturması gereken pim	pin i.
Mechanic
148	Mekanik	ahşap bir aksın ucunda bulunup ince ve geniş çıkıntıları olan demir pim	wing gudgeon i.
Textile
149	Tekstil	(dokuma tezgahında) gücü takımı ucunda yer alan çubuk	shaft i.
Architecture
150	Mimarlık	roma bazilikalarının bir ucunda yer alan yükseltilmiş platform	tribune [rare] i.
151	Mimarlık	her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan tapınak	amphiprostyle i.
152	Mimarlık	her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı)	amphiprostylar s.
153	Mimarlık	her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı)	amphistylar s.
154	Mimarlık	her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı)	porticoed s.
155	Mimarlık	her iki ucunda ya da her iki tarafındaki revaklarında sütunları olan (yapı)	amphiprostyle s.
Woodworking
156	Ağaç İşleri	ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi	lopper i.
157	Ağaç İşleri	ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi	pruning hook i.
158	Ağaç İşleri	ucunda kavisli bir kesici bulunan, küçük ağaçları budamak için kullanılan uzun kollu bir budama testeresi	pruner i.
Automotive
159	Otomotiv	kampanalı frende pedalın ucunda bulunan başlık	anchor i.
Railway
160	Demiryolu	ucunda kapı olmayan tren yüklüğü veya posta arabası	blind i.
161	Demiryolu	(ingiliz demiryollarında) trenin en ucunda bulunan yarı kompartıman	coupe i.
Marine
162	Denizcilik	bir ucunda radanza bulunan kısa tel	lizard i.
163	Denizcilik	direğin veya borunun ucunda bulunan ve içinden başka bir direk veya borunun geçirilip sabitlendiği halkalı demir parça	withe i.
164	Denizcilik	denizcilerin taşınmakta olan yükün kayıp gitmesini önlemek için kancanın açık ucunda kullandığı palamar	mousing i.
165	Denizcilik	dümenin ön ucunda bulunan direk benzeri öğesi	rudderpost i.
166	Denizcilik	dümenin ön ucunda bulunan direk benzeri öğesi	rudderstock i.
167	Denizcilik	(halat ucunda oluşturulan) kasa	flemish eye i.
168	Denizcilik	falaka ucunda yer alan iki mastika	span blocks i.
Mining
169	Maden	her iki ucunda dikey bir şaft bulunan bir drenaj galerisi	blind level i.
Medical
170	Medikal	ucunda ışıklı kamera bulunan ince bir cihaz kullanılarak iç organların incelenmesi	endoscopy i.
171	Medikal	kıl ucunda çatallanma	distrix i.
Anatomy
172	Anatomi	yetişkinlerde uzun kemiklerin ucunda bulunan ilik	yellow bone marrow i.
173	Anatomi	yetişkinlerde uzun kemiklerin ucunda bulunan ilik	yellow marrow i.
174	Anatomi	kemiğin ucunda oluşan yuvarlak çıkıntı	epicondyle i.
175	Anatomi	uyluk kemiğinin iç tarafının alt ucunda görülen kondil	medial condyle i.
176	Anatomi	aksonun ucunda diğer nöronlarla sinaps oluşturan topuz benzeri genişleme	bouton i.
177	Anatomi	aksonun ucunda diğer nöronlarla sinaps oluşturan topuz benzeri genişleme	bouton terminal i.
178	Anatomi	aksonun ucunda diğer nöronlarla sinaps oluşturan topuz benzeri genişleme	end foot i.
179	Anatomi	omurganın her iki ucunda bulunup kolları ve bacakları destekleyen kemiğimsi halkalardan her biri	girdle i.
180	Anatomi	penisin ucunda bulunan koni biçimindeki damarlı yapı	glans penis i.
181	Anatomi	göğüs kemiğinin ön kısmında bulunup köprücük kemiklerinin arasından öne doğru çıkıntı yapan ve genellikle ucunda kıkırdak bulunan yapı	omosternum i.
182	Anatomi	kuyruk sokumunun ucunda bulunan küçük bir damar dokusu kütlesi	coccuscoccygeal glands i.
183	Anatomi	kuyruk sokumunun ucunda bulunan küçük bir damar dokusu kütlesi	coccygeal body i.
Psychology
184	Psikoloji	dilimin ucunda olgusu	tip of the tongue phenomenon i.
185	Psikoloji	dilimin ucunda fenomeni	tip of the tongue phenomenon i.
Physiology
186	Fizyoloji	sinir ucunda yer alan kese benzeri yapı	synaptosome i.
187	Fizyoloji	sinir ucunda açığa çıkan maddeyle ilgili	neurohumoral s.
188	Fizyoloji	sinir ucunda açığa çıkan maddeye ait	neurohumoral s.
189	Fizyoloji	sinir ucunda yer alan kese benzeri yapıya ait	synaptosomal s.
Pathology
190	Patoloji	parmak ucunda ağrılı apse	panaritium i.
Veterinary
191	Veterinerlik	ineğin meme ucunda tıkanıklık	spider i.
Gastronomy
192	Mutfak	(et gibi) çubuğun ucunda servis edilen baharatlı gıda	lollipop i.
193	Mutfak	(et gibi) çubuğun ucunda servis edilen baharatlı gıda	lollypop i.
Geometry
194	Geometri	çapın iki ucunda bulunan (çemberin üzerindeki iki nokta)	opposite s.
Chemistry
195	Kimya	molekül oluşturan bir atom zincirinin ucunda veya yakınında	terminal s.
Biology
196	Biyoloji	bir ucunda içe doğru büzülmüş tenya kafası olan, uzun solucan benzeri larvalara benzeyen, modifikasyona uğramış keseli larva	tetrathyridium i.
197	Biyoloji	her iki ucunda kamçısı olan bakteriler	amphitricha i.
198	Biyoloji	mantarlarda gövden ucunda bir spordan üreyen sporun sonrasında başka spor üretmesi şeklindeki spor çimlenmesi	repetition i.
199	Biyoloji	sentromerin ucunda veya ucuna yakın olan (kromozom)	telocentric s.
200	Biyoloji	ucunda kıskaç benzeri bir organ bulunan	monodactylous s.
201	Biyoloji	bir ucunda tek bir kamçı bulunan (bakteri)	monotrichic s.
202	Biyoloji	bir ucunda tek bir kamçı bulunan (bakteri)	monotrichate s.
203	Biyoloji	ucunda ipliksi bir çıkıntı bulunan	filose s.
Marine Biology
204	Deniz Biyolojisi	bir ucunda üç farklı çıkıntısı olan uzun sünger iğnesi	triaene i.
205	Deniz Biyolojisi	silindir biçimli başının ucunda küçük bir ağzı ve burnu olan ince bir deniz balığı	tube snout (aulorhyndus flavidus) i.
206	Deniz Biyolojisi	her iki ucunda üç farklı ışını olan sünger dikeni	amphitriaene i.
207	Deniz Biyolojisi	derisidikenlilerde vücut duvarında, sırt tarafında veya vücudun içi kısmında olabilen taş kanalın ucunda yer alan delikli veya gözenekli gövde	madreporic body i.
208	Deniz Biyolojisi	derisidikenlilerde vücut duvarında, sırt tarafında veya vücudun içi kısmında olabilen taş kanalın ucunda yer alan delikli veya gözenekli gövde	madreporic tubercle i.
Zoology
209	Zooloji	kuyruk ucunda çiviye benzeyen dik bir nokta olan küçük bir kanguru	nail-tailed kangaroo (onychogalea) i.
210	Zooloji	kuyruk ucunda çiviye benzeyen dik bir nokta olan küçük bir kanguru	nail-tailed wallaby i.
211	Zooloji	tekerlekli hayvanlarda gövdenin ön ucunda yer alan huni şeklindeki disk	trochus i.
212	Zooloji	tekerlekli hayvanlarda gövdenin ön ucunda yer alan huni şeklindeki disk	trochal disc i.
213	Zooloji	(süngerlerde) ucunda ufak dişleri olan dairemsi yapılı ufak diken	amphidisc i.
214	Zooloji	(süngerlerde) ucunda ufak dişleri olan dairemsi yapılı ufak diken	amphidisk i.
215	Zooloji	memelilerde burun ucunda bulunan pürüzlü derinin kılsız kısmı	rhinarium i.
216	Zooloji	memelilerin burun ucunda bulunan ağır ve sarkık deri parçası	muffle i.
217	Zooloji	çeşitli omurgasızların yumurtalarının bir ucunda bulunan dairesel kapak	operculum i.
218	Zooloji	halkalı solucanların distal ucunda çentikli halde bulunan kavisli bir seta	crotchet i.
219	Zooloji	duyu siniri lifinin ucunda yer alıp bir veya birkaç hücreden oluşan basit duyu organı	sensillum i.
220	Zooloji	bazı hayvanların kalça kemiğinin sakral ucunda bulunan kıkırdak dokulu kemik ucu	suprailium i.
221	Zooloji	bazı hayvanların kalça kemiğinin sakral ucunda bulunan kıkırdak dokulu kemik ucu	supra-ilium i.
222	Zooloji	(at) ön ayağını parmak ucunda dinlendirmek	point f.
Botanic
223	Botanik	tek bir sapın ucunda yetişen çiçek veya meyve kümesi	truss i.
224	Botanik	eğreltiotu gibi bitkilerin ucunda bulunan kıvrık kısım	fiddlehead i.
225	Botanik	çiçek açan bitkide olgun embriyo kesesi içindeki yumurtanın karşı ucunda yer alan üç hücre	antipodal i.
226	Botanik	filiz ucunda küçük çıkıntılar şeklinde görülen ve yaprak oluşturan hücre grubu	leaf primordium i.
227	Botanik	sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi	lowbush penstemon i.
228	Botanik	sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi	penstemon fruticosus i.
229	Botanik	sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi	shrubby penstemon i.
230	Botanik	meyveleri sapının ucunda olan	acrocarpous s.
231	Botanik	dalın veya sapın ucunda büyüyen	terminal s.
232	Botanik	sapın ucunda süresiz olarak devam etmeyen	determinate s.
233	Botanik	ucunda geniş kemer bulunan	rounded s.
234	Botanik	çiçek tacı sap ucunda aniden genişleyen (taç yaprak)	salverform s.
235	Botanik	düz büyüyüp ucunda kapıcığı bulunan (tohum tomurcuğu)	orthotropous s.
236	Botanik	sapının her iki tarafında yaprakçıklar yer alıp ucunda yaprakçık bulunmayan	paripinnate s.
237	Botanik	sap ucunda bulunan	stipitate s.
Agriculture
238	Tarım	harman makinesinin arka ucunda bulunan ayarlanabilir elek	chaffer i.
239	Tarım	tarla ucunda veya çit yakınındaki sürülmemiş toprak	headland i.
Forestry
240	Ormancılık	bir grup kütüğü bağlamak için kullanılan, bir ucunda halka ve diğer ucunda kanca bulunan kısa zincirli cihaz	toggle i.
Fishery
241	Balıkçılık	her iki ucunda kanca olan üzerine balina kemiği tutturulmuş bir tür olta	dandy line i.
242	Balıkçılık	ucunda yapay sinek bulunan olta iğnesi	fly hook i.
Literature
243	Edebiyat	harry potter kitap ve film serisinde asanın ucunda ışık belirmesini sağlayan büyü	lumos i.
Linguistics
244	Dilbilim	dil ucunda üretilen	slit s.
Archaeology
245	Arkeoloji	isviçre'deki neuchâtel gölü'nün doğu ucunda bulunan arkeolojik bölge	la tène i.
Religious
246	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	trefle s.
247	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	botonée s.
248	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	botonnée s.
249	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	treflé s.
250	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	trefly s.
251	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	treflée s.
252	Dini	her bir kolunun ucunda üç adet top olan (haç)	trefoiled s.
Geography
253	Coğrafya	norveç'in güney ucunda bir burun	naze i.
254	Coğrafya	newfounland'in güneydoğu ucunda bulunan burun	race cape i.
255	Coğrafya	cebelitarık boğazı'nın batı ucunda, fas'ın kuzeyinde bulunan bir şehir	tangiers i.
256	Coğrafya	afrika kıtasının güney ucunda namibya ile güney afrika topraklarının bir bölümünde yer alan bir bölge	north karroo i.
257	Coğrafya	avrupa'nın en kuzey ucunda yer alan, rusya'ya bağlı takımada	novaya zemlya i.
258	Coğrafya	sahra'nın güney ucunda bir şehir	timbuctoo i.
259	Coğrafya	sahra'nın güney ucunda bir şehir	timbuktu i.
260	Coğrafya	labrador'un kuzey ucunda yer alan yabani bir kırsal alan	torngat mountains national park i.
261	Coğrafya	akabe körfezi'nin kuzey ucunda yer alan, kızıldeniz'deki tek israil limanı	eilat i.
262	Coğrafya	akabe körfezi'nin kuzey ucunda yer alan, kızıldeniz'deki tek israil limanı	elat i.
263	Coğrafya	akabe körfezi'nin kuzey ucunda yer alan, kızıldeniz'deki tek israil limanı	elath i.
264	Coğrafya	iskoçya'nın kuzeydoğu ucunda yer alan bir köy	john o'groats i.
265	Coğrafya	iskoçya'nın kuzey ucunda bir bölge	john ogroats house i.
266	Coğrafya	malakka yarımadası'nın güney ucunda yer alan eski federasyonun ismi	malaya i.
267	Coğrafya	norveç'in güney ucunda bir burun	lindesnes i.
268	Coğrafya	new jersey'in güneydoğu ucunda, delaware körfezi'nde yer alan bir burun	may i.
269	Coğrafya	new jersey'in güneydoğu ucunda, atlas okyanusu ile delaware körfezi arasında yer alan bir yarımada	may i.
270	Coğrafya	new jersey'in güneydoğu ucunda, atlas okyanusu ile delaware körfezi arasında yer alan bir yarımada	may cape i.
271	Coğrafya	iskoçya'nın kuzeybatı ucunda bir burun	wrath i.
272	Coğrafya	iskoçya'nın kuzeybatı ucunda bir burun	wrath cape i.
273	Coğrafya	somali'nin kuzeydoğu ucunda bir burun	guardafui i.
274	Coğrafya	somali'nin kuzeydoğu ucunda bir burun	cape guardafui i.
Military
275	Askeri	geçmişte askerlerin taşıdığı, ucunda torpido bulunan direk	torpedo boom i.
Hunting
276	Silah/Atıcılık	silah olarak veya mermi niyetine kullanılan, ucunda topuz olan değnek	knobstick i.
Sport
277	Spor	onar kişilik iki takımın ucunda ağ bulunan uzun saplı sopalarla dikdörtgen sahada oynadığı takım oyunu	lacrosse i.
278	Spor	ayak ucunda sıçrama	top loop jump i.
279	Spor	aynı takımdan sahanın iki ucunda oynayan benzer iki oyuncudan biri	bookend i.
280	Spor	ucunda tel veya halat kancanın takılı bulunduğu, farklı şekillerde olabilen bir blok	chock i.
281	Spor	ucunda tel veya halat kancanın takılı bulunduğu blok	chockstone i.
282	Spor	paralel barların ucunda yapılan, kişinin çenesi barların hizasına gelecek kadar kollarını büktüğü ve sonrasında düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırdığı bir jimnastik egzersizi	dip i.
283	Spor	bovling pistinin ucunda, kukaların içine düştüğü küçük alan	pit i.
284	Spor	ucunda düğme bulunan, dairesel bir kabza siperine sahip ince ve esnek bir kılıç ile yapılan eskrim sporu	foil i.
285	Spor	paralel barların ucunda, çeneyi barların hizasına gelecek kadar kolları büktükten sonra düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırmak	dip f.
Basketball
286	Basketbol	sahanın her iki ucunda saha çizgisi ve faul çizgisi arasındaki alan	key i.
287	Basketbol	boyalı alanın ucunda yer alan çizgili alan	floor i.
Art
288	Sanat	(bale) ayak parmaklarının en ucunda durularak yapılan bir hareket	pointe i.
Music
289	Müzik	(bale) destek ayağının ucunda adım atarak yapılan	piqué s.
Mythology
290	Mitoloji	her iki ucunda birer kafası bulunan ve ileri-geri hareket edebilen zehirli bir yılan	amphisbaena i.
Engineering
291	Engineering	dış ucunda desteklenmeyen bir çıkıntısı olan kiriş, makas veya köprü	cantalever i.
292	Engineering	dış ucunda desteklenmeyen bir çıkıntısı olan köprü	cantalever bridge i.
293	Engineering	dış ucunda desteklenmeyen bir çıkıntısı olan kiriş, makas veya köprü	cantilever i.
294	Engineering	dış ucunda desteklenmeyen bir çıkıntısı olan köprü	cantilever bridge i.
Ornithology
295	Kuşbilim	soluk borusunun alt ucunda östaki borusu olan ötücü kuşlar	tracheophonae i.
296	Kuşbilim	soluk borusunun alt ucunda östaki borusu olan ötücü kuşlardan olan	tracheophonine s.
297	Kuşbilim	soluk borusunun alt ucunda östaki borusu olan ötücü kuşlarla ilgili	tracheophonine s.
298	Kuşbilim	soluk borusunun alt ucunda östaki borusu olan ötücü kuşlardan olan	tracheophonous s.
299	Kuşbilim	soluk borusunun alt ucunda östaki borusu olan ötücü kuşlarla ilgili	tracheophonous s.
Reptiles
300	Sürüngenler	uzun kuyruklarının ucunda deriye benzer geniş bir kısım bulunan pterodaktil cinsi	rhamphorhynchus i.
Entomology
301	Böcek Bilimi	bazı sineklerde anten ucunda bulunan çıkıntı	arista i.
Modern Slang
302	Modern Argo	çıplak ayakla parmak ucunda yürümek	air-heel f.
Anthropology
303	Anthropology	sfenoid kemiğin büyük kanadının ucunda bir nokta	crotaphion i.