tıkalı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tıkalı



"tıkalı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tıkalı engorged s.
tıkalı stuffy s.
tıkalı stuffed up s.
tıkalı plugged s.
tıkalı stopped up s.
tıkalı congested s.
tıkalı blocked s.
tıkalı airless s.
tıkalı impedite [obsolete] s.
tıkalı foul s.
tıkalı sticky s.
Colloquial
tıkalı bunged up s.
Technical
tıkalı blocked s.
tıkalı clogged s.
tıkalı fouled s.
Automotive
tıkalı plugged s.
tıkalı clogged s.
Traffic
tıkalı congested s.
Medical
tıkalı occluded s.
Slang
tıkalı jammed (up) s.

"tıkalı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tıkalı bölge congested district i.
boğazı tıkalı a frog in the throat i.
tıkalı burun blocked nose i.
tıkalı burun congested nose i.
tıkalı boruları açma topu mouse i.
tıkalı tuvalet clogged toilet i.
tıkalı burun bunged up nose i.
tıkalı burun stuffy nose i.
tıkalı olma clogginess i.
tıkalı olma cloister i.
ağzı tıkalı gagged s.
tıkalı (burun) stuffy s.
tıkalı (yol) choked s.
tıkalı (yol) clogged s.
tam tıkalı fully blocked s.
bağırsakları tıkalı bound s.
üstü tıkalı closed s.
içi tıkalı closed s.
kütükler ile tıkalı snaggy s.
tıkalı bir şekilde stuffily zf.
Idioms
tıkalı kulaklara konuşmak preach to deaf ears f.
Speaking
burnum tıkalı my nose is all stuffed expr.
giderler tıkalı drains are clogged up expr.
Technical
filtre tıkalı lambası filter clogging light i.
tıkalı hava filtresi air cleaner is blocked i.
tıkalı hava filtresi restricted air filter i.
tıkalı kovuk filled cavity i.
tıkalı kulak simülatörü occluded-ear simulator i.
tıkalı damarı ameliyatla açma embolectomy i.
Computer
daha fazla kaynak harcamamak için (tıkalı parçayı) çıkarmak clip f.
Telecom
tıkalı çağrı blocked call i.
Traffic
tıkalı trafik congested traffic i.
Medical
tıkalı safra kanalları acholia i.
tıkalı safra kanalları cholestasis i.
tabii kanalların deliklerinin doğuştan tıkalı olması atresia i.
tıkalı süt kanalları ve mastit blocked duct and mastitis i.
tıkalı damar blocked vein i.
tıkalı damar clogged vein i.
Pathology
kısmen ya da tümüyle tıkalı (solunum yolu) tight s.