Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
taşın
"taşın"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
taşın
deluge
i.
"taşın"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
satrançta taşın yerini düzeltme
j'adoube
i.
2
Genel
ucuz taşın arkasına daha fazla parlaklık sağlamak için uygulanan kaplama
chaton
i.
3
Genel
oyunda taşın oynanabileceği belirlenmiş hamle
move
i.
4
Genel
parlaklık veya renk katması için değerli taşın altına konan ince metal yaprak
foil
i.
5
Genel
(körling) merkezinde geniş yuvarlak bir taşın bulunduğu dairesel alan
parish
i.
6
Genel
yüzünü yontup düzeltmek (taşın)
face
f.
7
Genel
elini taşın altına koymak
assume responsibility
f.
8
Genel
elini taşın altına koymak
shoulder responsibility
f.
9
Genel
elini taşın altına sokmak
take on responsibility
f.
10
Genel
elini taşın altına koymak
take on responsibility
f.
11
Genel
elini taşın altına sokmak
assume responsibility
f.
12
Genel
elini taşın altına sokmak
shoulder responsibility
f.
13
Genel
taşın yüzeyini bilemek
drag
f.
Proverb
14
Atasözü
istediğine ulaşmak için elini taşın altına sokmalısın
the cat would eat fish, but would not wet her feet
Idioms
15
Deyim
nasihatler verip elini taşın altına koymama
the tune the old cow died of
i.
16
Deyim
her taşın altına bakmak
look under every rock
f.
17
Deyim
her taşın altına bakmak
leave no stone unturned
f.
18
Deyim
her taşın altına bakmak
leave no avenue unexplored
f.
19
Deyim
elini taşın altına koymak
step up to the plate
f.
20
Deyim
elini taşın altına koymak
grab the bull by the horns
f.
21
Deyim
elini taşın altına koymak
take the bull by the horns
f.
22
Deyim
elini taşın altına sokmak
take one for the team
f.
23
Deyim
elini taşın altına koymak
take the hit
f.
24
Deyim
yanlış taşın altına bakmak
bark up the wrong tree
f.
25
Deyim
elini taşın altına koymak
kick the tin [australia]
f.
26
Deyim
elini taşın altına koymak
lead from the front
f.
27
Deyim
elini taşın altına koymak/sokmak
bite the biscuit
f.
28
Deyim
elini taşın altına koymak
grab the bull by its horns
f.
29
Deyim
elini taşın altına koymak
grasp the bull by its/the horns
f.
30
Deyim
inançları doğrultusunda sorumluluk alma/elini taşın altına koyma cesareti göstermek/gösterememek
have/lack the courage of your convictions
f.
31
Deyim
elini taşın altına koymamak
not dirty your hands
f.
32
Deyim
elini taşın altına koymak
take the bull by its horns
f.
Speaking
33
Konuşma
hoşuna gitmediyse başka bir yere taşın
if you don't like it move to somewhere else
expr.
Technical
34
Teknik
doğal taşın sabit moment altında eğilme dayanımı
flexural strength of natural stone under constant moment
i.
35
Teknik
taşın yontulması
dressing stone
i.
36
Teknik
işlenmemiş değerli bir taşın yüzeyindeki iç kısmın incelenmesini sağlayan cilalı yüzey
window
i.
37
Teknik
faset atılacak değerli taşın tutturulduğu kol
dop
i.
38
Teknik
faset atılacak değerli taşın tutturulduğu kol
dopp
i.
39
Teknik
kesme taşın yüzey genişliği
spread
i.
40
Teknik
taşın kullanımında aşamalar anlamında bir sonek
lithic
snk.
Automotive
41
Otomotiv
taşın çarpmasıyla oluşacak zararları önlemek için uygulanan bir koruma yöntemi
stone chip protection
i.
Mining
42
Maden
değerli taşın dar ve dikey gövdesi
neck
i.
Medical
43
Medikal
mesanedeki taşın cerrahi olarak alınması
cystolithotomy
i.
Botanic
44
Botanik
taşın üstünde büyüyen
epilithic
s.
Archaeology
45
Arkeoloji
bir veya daha fazla sayıda antik taşın belirli bir şekilde dikilmesi
alignment
i.
Geology
46
Jeoloji
volkanik taşın içindeki başka bir minerali saran kabuk
kelyphitic rim
i.
47
Jeoloji
birçok taşın yüzeyinde solucan izleri olarak bilinen kıvrımlı izler
helminthite
i.
48
Jeoloji
taşın metamorfoza uğrayıp kristalli taneciklere dönüşmesi süreci
granulitization
i.
49
Jeoloji
taşın metamorfoza uğrayıp kristalli taneciklere dönüşmesi süreci
granulitisation
i.
50
Jeoloji
(maden ocağında) taşın aşınma ile yumuşamış dış kısmı
sap
i.
Sport
51
Spor
(körling) oynanan taşın hareketsiz bir taşa yön değiştirmeye yetecek kadar değdiği atış
wick
i.
52
Spor
(körlingde) oyuncunun taşını başka bir taşın dış kenarına çarptırarak hedefe yönlendirmek için yaptığı vuruş
outwick
i.
53
Spor
(körlingde) fırlatılan taşın durmakta olan bir taşın tam önünde durduğu atış tekniği
freeze
i.
54
Spor
(körling) (hareketsiz duran taşa) oynanan taşın yönünü değiştirmeye yetecek kadar vurmak
wick
f.
55
Spor
(körling) taşı çoktan oynanmış olan taşın dış kenarına çarptırarak hedefe atmak
outwick [scotland]
f.
Chess
56
Satranç
uzun menzilli bir taşın (fil, kale, vezir) rakip taşı tehdit ettiği bir durumda, tehdit edilen taşın arkasında daha değerli bir taşın bulunduğu açmaz pozisyonu
skewer
i.
57
Satranç
uzun menzilli taşın tehdit ettiği rakip taşın arkasında daha değerli bir taşın bulunduğu açmaz pozisyonu
skewer
i.
58
Satranç
vezir, kale veya filin saldırı hattındaki başka bir taşın çekilmesiyle yapılan şah mat
discovered check
i.
59
Satranç
rakip taşın yemesine açık hale getirmek
hang
f.
Slang
60
Argo
elini taşın altına sokmak
put (one's) butt on the line
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of taşın
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy