Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
straw
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"straw"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 69 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
straw
i.
saman
2
Yaygın Kullanım
straw
i.
hasır
3
Yaygın Kullanım
straw
i.
pipet
General
4
Genel
straw
i.
hasır işi
5
Genel
straw
i.
zerre
6
Genel
straw
i.
kukla
7
Genel
straw
i.
hasır
8
Genel
straw
i.
çöp
9
Genel
straw
i.
hasır şapka
10
Genel
straw
i.
önemsiz şey
11
Genel
straw
i.
saman çöpü
12
Genel
straw
i.
sapsaman
13
Genel
straw
i.
kamış çubuk
14
Genel
straw
i.
ekin sapı
15
Genel
straw
i.
saz
16
Genel
straw
i.
kamış
17
Genel
straw
i.
yetersiz destek
18
Genel
straw
i.
tutunulacak güçsüz dal
19
Genel
straw
i.
önemsiz şey
20
Genel
straw
i.
yeterli yardımı sağlayamayan şey
21
Genel
straw
i.
güven vermeyen şey
22
Genel
straw
i.
kehanet
23
Genel
straw
i.
belirti
24
Genel
straw
i.
öncü haber
25
Genel
straw
i.
alamet
26
Genel
straw
i.
güçsüz kimse
27
Genel
straw
i.
dirayetsiz kimse
28
Genel
straw
i.
zayıf kimse
29
Genel
straw
f.
(yüzeyi) samanla kapatmak
30
Genel
straw
f.
(bir yüzeyi) hasır ile örtmek
31
Genel
straw
f.
(bir yüzeyi) kamışlar ile örtmek
32
Genel
straw
f.
saman vermek
33
Genel
straw
f.
kamış sağlamak
34
Genel
straw
f.
serpiştirmek
35
Genel
straw
f.
dağıtmak
36
Genel
straw
f.
saçmak
37
Genel
straw
s.
samanlı
38
Genel
straw
s.
hasırdan yapılmış
39
Genel
straw
s.
kamıştan yapılmış
40
Genel
straw
s.
samana ait
41
Genel
straw
s.
saman ile ilgili
42
Genel
straw
s.
saman için kullanılan
43
Genel
straw
s.
saman gibi uyduruk
44
Genel
straw
s.
üflense uçacak gibi duran
45
Genel
straw
s.
güçsüz duran
46
Genel
straw
s.
güven vermeyen
47
Genel
straw
s.
zayıf karakterli
48
Genel
straw
s.
kamuoyu yoklamasına ait veya ilgili
Trade/Economic
49
Ticaret/Ekonomi
straw
s.
değersiz
Politics
50
Siyasal
straw
s.
temayül yoklamasına ait veya ilişkin
51
Siyasal
straw
s.
temayül yoklamasına özgü
Technical
52
Teknik
straw
i.
çubuk
53
Teknik
straw
i.
kamış
54
Teknik
straw
i.
ot
Dyeing
55
Boyacılık
straw
i.
saman sarısı
56
Boyacılık
straw
i.
soluk sarı
57
Boyacılık
straw
i.
sarının açık bir tonu
58
Boyacılık
straw
s.
saman sarısı renkli
59
Boyacılık
straw
s.
soluk sarı renkli
60
Boyacılık
straw
s.
açık sarı
Automotive
61
Otomotiv
straw
i.
buji yuvası temizleme aleti
Food Engineering
62
Gıda
straw
i.
tam buğday ekmeği
63
Gıda
straw
i.
kepek ekmeği
Gastronomy
64
Mutfak
straw
i.
pipet
Agriculture
65
Tarım
straw
i.
anız
66
Tarım
straw
i.
ekin anızı
Music
67
Müzik
straw
i.
flüt
68
Müzik
straw
i.
ney
Printery
69
Matbaa
straw
i.
saman
"straw"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 211 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
straw man
i.
korkuluk
2
Yaygın Kullanım
drinking straw
i.
pipet
General
3
Genel
man of straw
i.
erkek müsveddesi
4
Genel
the last straw
i.
bardağı taşıran son damla
5
Genel
the last straw
i.
bardağı taşıran damla
6
Genel
the last straw
i.
artık bu kadarı fazla
7
Genel
drinking straw
i.
kamış
8
Genel
straw man
i.
saman adam
9
Genel
straw color
i.
saman rengi
10
Genel
straw hat
i.
hasır şapka
11
Genel
straw yellow
i.
samanrengi
12
Genel
straw yellow
i.
saman sarısı
13
Genel
the final straw
i.
bardağı taşıran son damla
14
Genel
straw mat
i.
saz hasır
15
Genel
straw yellow
i.
soluk sarı
16
Genel
straw yellow
i.
açık sarı
17
Genel
straw board
i.
kamış levha
18
Genel
man of straw
i.
bostan korkuluğu
19
Genel
fallacy of the straw-man
i.
iddiayı zayıflatma safsatası
20
Genel
shortest straw
i.
en kısa çöp
21
Genel
drinking straw
i.
meşrubat kamışı
22
Genel
oat straw
i.
yulaf sapı
23
Genel
oat straw
i.
yulaf samanı
24
Genel
bendable straw
i.
körüklü kamış
25
Genel
bendy straw
i.
körüklü pipet
26
Genel
bendable straw
i.
körüklü pipet
27
Genel
bendy straw
i.
körüklü kamış
28
Genel
bed of straw
i.
saman yatak
29
Genel
straw boss
i.
şef
30
Genel
straw person fallacy
i.
korkuluk mantık hatası
31
Genel
straw man fallacy
i.
korkuluk mantık hatası
32
Genel
fallacy of the straw-man
i.
korkuluk mantık hatası
33
Genel
straw glasses
i.
gözlük şeklinde kafaya geçirilen, pipetle su içmeye yarayan plastik
34
Genel
straw paper
i.
saman kağıdı
35
Genel
straw house
i.
saman ev
36
Genel
man of straw
i.
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik
37
Genel
pedal straw
i.
hasır örgü
38
Genel
pedal straw
i.
ekin sapı
39
Genel
pedal straw
i.
saman sapı
40
Genel
wisp of straw
i.
bir tutam saman
41
Genel
straw plait
i.
(şapka yapımı için) örgü hasır
42
Genel
be the last straw
f.
üstüne tuz biber ekmek
43
Genel
be the last straw
f.
tuz biber ekmek
44
Genel
drink through a straw
f.
pipetten içmek
45
Genel
drink through a straw
f.
pipetle içmek
46
Genel
straw-coloured
s.
samanrengi
47
Genel
straw-colored
s.
saman renginde
48
Genel
straw-colored
s.
saman renkli
49
Genel
straw-colored
s.
açık sarı
50
Genel
straw-coloured
s.
saman rengi
51
Genel
straw-colored
s.
samanrengi
52
Genel
straw-colored
s.
saman rengi
53
Genel
straw-coloured
s.
saman renkli
54
Genel
straw-coloured
s.
açık sarı
55
Genel
straw-coloured
s.
saman renginde
56
Genel
in the straw
zf.
lohusalık döneminde
57
Genel
in the straw
zf.
lohusa halde
Proverb
58
Atasözü
a drowning man will clutch at a straw
denize düşen yılana sarılır
59
Atasözü
a drowning man will catch at a straw
denize düşen yılana sarılır
60
Atasözü
you can't make bricks without straw
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz
61
Atasözü
you cannot make bricks without straw
gerekli malzeme olmadan bir iş yapılamaz
62
Atasözü
a drowning man will grab at a straw
denize düşen yılana sarılır
63
Atasözü
a drowning man will grab at a straw
çaresiz kalan her yolu dener
64
Atasözü
a drowning man will grasp at a straw
denize düşen yılana sarılır
65
Atasözü
a drowning man will grasp at a straw
çaresiz kalan her yolu dener
66
Atasözü
a straw will show which way the wind blows
küçük bir şey olacakların işareti olabilir
67
Atasözü
a straw will show which way the wind blows
ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Colloquial
68
Konuşma Dili
a man of straw
i.
bostan korkuluğu
69
Konuşma Dili
straw man
i.
bostan korkuluğu
70
Konuşma Dili
straw man
i.
değersiz adam
71
Konuşma Dili
straw man
i.
paravan kişi
72
Konuşma Dili
a man of straw
i.
paravan kişi
73
Konuşma Dili
straw dogs
i.
şamar oğlanları
74
Konuşma Dili
bang straw [obsolete]
i.
harmancı
75
Konuşma Dili
bang straw [obsolete]
i.
çiftlik çalışanı
76
Konuşma Dili
make brick without straw
f.
yeterince malzeme vb olmadan işe kalkışmak
77
Konuşma Dili
a man of straw
expr.
değersiz adam
78
Konuşma Dili
It is the last straw that breaks the camel's back
expr.
bardağı taşıran son damla
Idioms
79
Deyim
the straw that breaks the donkey's back
i.
bardağı taşıran son damla
80
Deyim
a straw in the wind
i.
bir şeyin habercisi
81
Deyim
man of straw
i.
bostan korkuluğu
82
Deyim
a straw man
i.
zayıf/güçsüz/eğreti (fikir/insan)
83
Deyim
a man of straw
i.
zayıf/güçsüz/eğreti (fikir/insan)
84
Deyim
straw that stirs the drink
i.
bir sistem içerisindeki en önemli kişi
85
Deyim
straw that stirs the drink
i.
kilit isim
86
Deyim
straw that stirs the drink
i.
olmazsa olmaz kişi
87
Deyim
a man of straw
i.
korkak herif
88
Deyim
a man of straw
i.
ödlek herif
89
Deyim
straw in the wind
i.
bir şeyin habercisi
90
Deyim
the short straw
i.
kısa çöp
91
Deyim
the short straw
i.
kısa kibrit
92
Deyim
the short straw
i.
şanssız şey
93
Deyim
the short straw
i.
istenmeyen şey
94
Deyim
be in the straw
f.
loğusalık döneminde olmak
95
Deyim
buy straw hats in winter
f.
aba vakti yaba, yaba vakti aba almak
96
Deyim
buy straw hats in winter
f.
kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde almak
97
Deyim
buy straw hats in winter
f.
(bir şeyi) vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman almak
98
Deyim
grasp at a straw
f.
kendini kurtarmak için her şeyi yapmak
99
Deyim
draw/pick the short straw
f.
kısa çöpü çekmek
100
Deyim
end up with the short straw
f.
kaybetmek
101
Deyim
draw/pick the short straw
f.
kaybetmek
102
Deyim
draw the shortest straw
f.
kısa çöpü çekmek
103
Deyim
draw the short straw
f.
kısa çöpü çekmek
104
Deyim
catch at a straw
f.
umutsuzluk içinde her çareyi denemek
105
Deyim
stumble at a straw
f.
en ufak bir problemde duraksamak
106
Deyim
stumble at a straw
f.
en ufak bir sorunda morali bozulmak
107
Deyim
take a straw poll
f.
anket düzenlemek
108
Deyim
take a straw poll
f.
halkın nabzını tutmak amacıyla anket düzenlemek
109
Deyim
take a straw poll
f.
seçim anketi düzenlemek
110
Deyim
be the final straw
f.
bardağı taşıran son damla olmak
111
Deyim
be the final straw
f.
üstüne tuz biber olmak
112
Deyim
be the last/final straw
f.
bardağı taşıran son damla olmak
113
Deyim
be the last/final straw
f.
üstüne tuz biber olmak
114
Deyim
catch at a straw
f.
umutsuzluk içinde her çareyi denemek
115
Deyim
catch at a straw
f.
çaresizce çabalamak
116
Deyim
catch at a straw
f.
çaresizlik içinde debelenip durmak
117
Deyim
catch at a straw
f.
çaresizlikle durumu kurtarmaya çalışmak
118
Deyim
make bricks without straw
f.
kumdan kale yapmak
119
Deyim
clutch at a straw
f.
kendini çaresizce bir durumdan kurtarmaya çalışmak
120
Deyim
clutch at a straw
f.
denize düşüp yılana sarılmak
121
Deyim
clutch at a straw
f.
çaresizce çırpınmak
122
Deyim
clutch at a straw
f.
uçan kuştan medet ummak
123
Deyim
clutch at a straw
f.
boşa çabalamak
124
Deyim
grab at a straw
f.
denize düşüp yılana sarılmak
125
Deyim
grab at a straw
f.
umutsuzluk içinde her çareyi denemek
126
Deyim
grab at a straw
f.
çaresizce çabalamak
127
Deyim
grab at a straw
f.
çaresizlikle durumu kurtarmaya çalışmak
128
Deyim
grab at a straw
f.
önemsiz bir şeye tutunmak
129
Deyim
grab at a straw
f.
güvenilirliği/önemi olmayan bir şey öne sürmek
130
Deyim
grab at a straw
f.
kendini kurtarmak için her şeyi yapmak
131
Deyim
grab at a straw
f.
boşa çabalamak
132
Deyim
last straw to break the camel's back
expr.
bardağı taşıran son damla
133
Deyim
the final/last straw
expr.
bardağı taşıran son damla
134
Deyim
the straw that broke the camel's back
expr.
bardağı taşıran son damla
135
Deyim
the straw that breaks the camel's back
expr.
bardağı taşıran son damla
136
Deyim
the last straw
expr.
bir bu eksikti
137
Deyim
the last straw that breaks the camel's back
expr.
bardağı taşıran son damla
138
Deyim
the straw that broke the camel`s back
expr.
bardağı taşıran son damla
139
Deyim
called to straw
expr.
doğum sancısının veya doğumun başlaması
140
Deyim
called to straw
expr.
doğumun eli kulağında olması
141
Deyim
a drowning man will catch a straw
expr.
denize düşen yılana sarılır
142
Deyim
grasp at a straw
expr.
denize düşen yılana sarılır
143
Deyim
drowning man will clutch at straw
expr.
denize düşen yılana sarılır
144
Deyim
not worth a straw
expr.
değersiz
145
Deyim
not worth a straw
expr.
işe yaramaz
146
Deyim
not worth a straw
expr.
önemsiz
147
Deyim
not worth a straw
expr.
beş para etmez
148
Deyim
not worth a straw
expr.
kıytırık
149
Deyim
not worth a straw
expr.
tırt
150
Deyim
not worth a straw
expr.
kıymetsiz
151
Deyim
not worth a straw
expr.
bir şey ifade etmeyen
152
Deyim
not worth a straw
expr.
bir anlamı/değeri olmayan
153
Deyim
(something) is the last straw
expr.
(bir şey) bardağı taşıran son damla
154
Deyim
(something) is the straw that broke the camel's back
expr.
(bir şey) bardağı taşıran son damla
155
Deyim
this/that is the last straw
expr.
bardağı taşıran son damla
Speaking
156
Konuşma
this was the last straw
expr.
bu bardağı taşıran son damlaydı
157
Konuşma
this was the last straw
expr.
bardağı taşıran son damla buydu
158
Konuşma
he drew the short straw
expr.
kısa kibriti çekti
159
Konuşma
you can use my straw
expr.
pipetimi kullanabilirsin
Trade/Economic
160
Ticaret/Ekonomi
straw purchase
i.
başkası adına alım
161
Ticaret/Ekonomi
straw bond
i.
ikinci derece taahhüt
162
Ticaret/Ekonomi
straw bond
i.
itibari kefiller tarafından imzalanan taahhüt
163
Ticaret/Ekonomi
straw bid
i.
anlamsız fiyat teklifi
164
Ticaret/Ekonomi
straw bid
i.
yerine getirilemeyecek fiyat teklifi
Law
165
Hukuk
straw bail
i.
değersiz kefalet
166
Hukuk
straw bail
i.
yetersiz kefalet
167
Hukuk
straw person
i.
bir taraftanmış gibi görünüp diğer taraf adına hareket eden şahıs
168
Hukuk
straw person
i.
ikili oynayan kimse
Politics
169
Siyasal
straw vote
i.
kamuoyu yoklaması
170
Siyasal
straw poll
i.
kamuoyu yoklaması
171
Siyasal
straw poll
i.
teamül yoklaması
172
Siyasal
straw vote
i.
teamül yoklaması
173
Siyasal
straw donor
i.
siyasi parti bağışçısı
Technical
174
Teknik
clay and straw plaster
i.
çamur sıva
175
Teknik
straw board
i.
kamış levha
176
Teknik
straw stem
i.
üfleme sap
177
Teknik
straw drain
i.
tahliye çubuğu yerleştirilmiş tahliye borusu
178
Teknik
straw drain
i.
pipet takılmış lavabo deliği
179
Teknik
straw-cutter
i.
saman parçalama makinesi
180
Teknik
straw-cutter
i.
saman kesme aleti
Computer
181
Bilgisayar
straw mat
i.
hasır
Textile
182
Tekstil
shantung straw
i.
çok ince bir tür filipin lifinden örülmüş hasır şapka
Gastronomy
183
Mutfak
cheese straw
i.
peynir çubuğu
184
Mutfak
cheese straw
i.
uzun ince peynir aromalı hamur işi
185
Mutfak
straw wine
i.
hasır şarabı
186
Mutfak
straw wine
i.
zengin aromalı bir şarap çeşidi
Zoology
187
Zooloji
straw cat
i.
pampa kedisi
188
Zooloji
straw cat
i.
güney amerika'ya özgü vahşi bir kedi
Botanic
189
Botanik
straw foxglove
i.
sinirliotugiller familyasından çiçekli bir bitki
190
Botanik
straw mushroom
i.
saman mantarı
191
Botanik
straw mushroom
i.
tropikal ve subtropikal olan yenebilir bir mantar türü
192
Botanik
paddy straw mushroom (volvariella volvacea)
i.
saman mantarı
193
Botanik
paddy straw mushroom (volvariella volvacea)
i.
tropikal ve subtropikal olan yenebilir bir mantar türü
Agriculture
194
Tarım
barley straw
i.
arpa samanı
195
Tarım
wheat straw
i.
buğday samanı
196
Tarım
grass and straw chopper
i.
çim ve saman parçalayıcı
197
Tarım
straw tweezer
i.
payet pensi
198
Tarım
straw filling/emptying machine
i.
saman doldurma/boşaltma makinesi
199
Tarım
straw cutter
i.
saman kesme makinesi
200
Tarım
straw conveyor and unloader
i.
saman aktarma boşaltma makinesi
201
Tarım
straw elevator
i.
saman elevatörü
202
Tarım
straw baler
i.
sap toplama makinesi
203
Tarım
straw mulch
i.
sap malcı
204
Tarım
straw bale
i.
saman balyası
Environment
205
Çevre
pine straw
i.
genellikle saman örtüsü olarak kullanılan yere düşmüş çam iğneleri
Theatre
206
Tiyatro
straw-hat
s.
(tiyatro) yaz oyunlarına ait veya ilgili
207
Tiyatro
straw-hat
s.
yaz oyunlarına özgü
208
Tiyatro
straw-hat
s.
yaz dönemi tiyatrosuna ait veya ilgili
209
Tiyatro
straw-hat
s.
yaz dönemi tiyatrosuna özgü
Printery
210
Matbaa
cotton straw
i.
pamuk sapı
Slang
211
Argo
last straw
expr.
bardağı taşıran (son damla)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of straw
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy