Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
stop in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stop in"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stop in
f.
uğramak
2
Genel
stop in
f.
dışarı çıkmamak
3
Genel
stop in
f.
evde kalmak
"stop in"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
stop over in
f.
durmak
2
Genel
stop over in
f.
bir yerde mola vermek
3
Genel
stop off in
f.
mola vermek
4
Genel
stop off in
f.
bir yerde durmak
5
Genel
stop defending one's opinion in a debate
f.
savunulan iddadan vazgeçmek
6
Genel
stop getting/keeping in touch (with)
f.
iletişimi kesmek
Phrasals
7
Öbek Fiiller
stop off in
f.
bir yere uğramak
Proverb
8
Atasözü
if you're in a hole, stop digging
eğer kötü bir duruma düştüysen durumu daha da kötüleştirecek hamlelerden kaçın
9
Atasözü
if you're in a hole, stop digging
çukura düştüysen kazmayı bırakacaksın
Colloquial
10
Konuşma Dili
stop in the name of the law!
expr.
kanun namına dur!
11
Konuşma Dili
stop in the name of the law!
expr.
kanun adına dur!
Idioms
12
Deyim
stop one dead in one's tracks
f.
aniden durmak
13
Deyim
stop in your tracks
f.
aniden durmak
14
Deyim
stop dead in one's tracks
f.
aniden durmak
15
Deyim
stop one dead in tracks
f.
aniden durmak
16
Deyim
stop seeing things in black and white
f.
at gözlüğünü çıkarmak
17
Deyim
stop dead in one's tracks
f.
birden durmak
18
Deyim
stop one dead in tracks
f.
donakalmak
19
Deyim
stop dead in one's tracks
f.
donup kalmak
20
Deyim
stop one dead in one's tracks
f.
donakalmak
21
Deyim
stop dead in one's tracks
f.
kalakalmak
22
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
donakalmak
23
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
donup kalmak
24
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
kalakalmak
25
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
olduğu yerde dondurmak
26
Deyim
stop/halt/freeze in your tracks
f.
korkudan, şaşkınlıktan dondurmak
27
Deyim
stop (someone or something) (dead) in its tracks
f.
(bir şeyi) olduğu yerde dondurmak
28
Deyim
stop (someone or something) (dead) in its tracks
f.
(bir şeyin) aniden donup kalmasına neden olmak
29
Deyim
stop (someone or something) (dead) in its tracks
f.
(bir şeyi) aniden/birden durdurmak
30
Deyim
stop (someone or something) (dead) in one's tracks
f.
(birini) olduğu yerde dondurmak
31
Deyim
stop (someone or something) (dead) in one's tracks
f.
(birinin) aniden donup kalmasına neden olmak
32
Deyim
stop (someone or something) (dead) in one's tracks
f.
(birini) aniden/birden durdurmak
33
Deyim
stop dead in tracks
f.
aniden durmak
34
Deyim
stop dead in tracks
f.
birden durmak
35
Deyim
stop dead in tracks
f.
donakalmak
36
Deyim
stop dead in tracks
f.
donup kalmak
37
Deyim
stop dead in tracks
f.
kalakalmak
38
Deyim
stop someone in their tracks
f.
aniden durdurmak
39
Deyim
stop someone in their tracks
f.
donakalmasına/kalakalmasına neden olmak
40
Deyim
stop someone in their tracks
f.
şaşkınlıktan/korkudan donup kalmasına neden olmak
41
Deyim
stop someone dead in their tracks
f.
aniden durdurmak
42
Deyim
stop someone dead in their tracks
f.
donakalmasına/kalakalmasına neden olmak
43
Deyim
stop someone dead in their tracks
f.
şaşkınlıktan/korkudan donup kalmasına neden olmak
44
Deyim
stop something in its tracks
f.
bir şeyi yarıda kesmek
45
Deyim
stop something in its tracks
f.
bir şeyi aniden durdurmak/kesmek
46
Deyim
stop something in its tracks
f.
bir şeyin ilerleyişini durdurmak/kesmek
47
Deyim
stop something dead in its tracks
f.
bir şeyi yarıda kesmek
48
Deyim
stop something dead in its tracks
f.
bir şeyi aniden durdurmak/kesmek
49
Deyim
stop something dead in its tracks
f.
bir şeyin ilerleyişini durdurmak/kesmek
Technical
50
Teknik
water stop in vertical joint
i.
düşey derzde su tutucu
British Slang
51
İngiliz Argosu
couldn't stop a pig in a ginnel
f.
çarpık bacaklı olmak
52
İngiliz Argosu
couldn't stop a pig in an alleyway
f.
çarpık bacaklı olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stop in
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy