| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | stickup i. | silahlı soygun |
| Genel | stickup i. | çıkıntı yapan şey |
| Genel | stickup i. | dik duran şey |
| Genel | stickup i. | dik yaka |
| Genel | stickup i. | diğer karakterlerden görece büyük basılmış harf |
| Genel | stickup i. | süslemeli büyük harf |
| Genel | stickup i. | suda büyüyen küçük ağaç dalı |
| Genel | stickup s. | dik |
| Genel | stickup s. | yukarı bakan |
| Genel | stickup s. | ayakta duran |
| Genel | stickup s. | (diğer harflere göre) daha büyük yazılan |
| Genel | stickup s. | (süslemeli ilk harf) daha büyük |
| Law | ||
| Hukuk | stickup i. | silahlı soygun |
| Technical | ||
| Teknik | stickup i. | basılı grafik materyal |
| Teknik | stickup i. | grafik materyal kullanılan uygulama |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Konuşma | it's a stickup expr. | bu bir soygundur | ||
| Law | ||||
| Hukuk | stickup man i. | eşkıya | ||
| Hukuk | stickup man i. | haydut | ||
| Hukuk | stickup man i. | silahlı soyguncu | ||
| Hukuk | stickup man i. | soyguncu | ||
| Hukuk | stickup man i. | şaki | ||
| Hukuk | stickup man i. | yol kesen | ||
