stands - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

stands

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"stands" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
stands i. tribün

"stands" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
General
a coin thrown from the stands i. tribünlerden sahaya atılan bozuk para
run through a series of one-night stands f. bir dizi tek gecelik aşk yaşamak
Phrases
as it stands expr. bu şekliyle
as it stands expr. mevcut haliyle
it stands to reason that expr. mantık diyor ki
as it stands expr. şu anki durumuyla
Proverb
a man who stands for nothing will fall for anything güçlü bir duruşu/tutumu olmayan her yana çekilir/her şeye tav olur
Colloquial
stands out like a shag on a rock expr. apaçık
lasts/lives/stands/operates longer expr. daha uzun gider
Idioms
know where someone stands f. durumunun ne olduğunu bilmek
one's heart stands still f. (heyecandan/meraktan) kalbi durmak/duracak gibi olmak
know where (one) stands f. birinin gözünde/nazarında nerede durduğunu bilmek
know where (one) stands f. biri tarafından nasıl görüldüğünü/algılandığını bilmek
know where (one) stands f. (birinin) nereden/nasıl baktığını bilmek
know where (one) stands f. (birinin) bir konuda nerede durduğunu bilmek
know where (one) stands f. (birinin) düşüncelerini/bakış açısını bilmek
(one's) hair stands on end f. (birinin) tüyleri diken diken olmak
(one's) hair stands on end f. (birinin) kanı donmak
(one's) hair stands on end f. (birinin) ödü kopmak
(one's) hair stands on end f. (birinin) ödü patlamak
(one's) hair stands on end f. (birinin) yüreği ağzına gelmek
know where (one) stands on (something) f. (birinin bir konudaki) tutumunu/algısını bilmek
know where (one) stands on (something) f. (birinin bir konuya) nereden/nasıl baktığını bilmek
know where (one) stands on (something) f. (birinin bir konuda) nerede durduğunu bilmek
know where (one) stands on (something) f. (birinin bir konudaki) düşüncelerini/bakış açısını bilmek
know where stands f. nerede durduğunu bilmek
know where stands f. nasıl görüldüğünü/algılandığını bilmek
know where stands f. nereden/nasıl baktığını bilmek
know where stands f. düşüncelerini/bakış açısını bilmek
your hair stands on end f. tüyleri diken diken olmak
your hair stands on end f. tüyleri ürpermek
it only stands to reason expr. şüphesiz ki
Speaking
it stands to reason expr. hakkıyla
it stands to reason expr. kuvvetle tahmin edilen bir şey için kullanılır
a great example stands in front of us expr. muhteşem bir örnek önümüzde duruyor
it stands to reason expr. şüphesiz
if your offer still stands expr. teklifin hala geçerli ise
my offer still stands expr. teklifim hala geçerli
it stands to reason that ... expr. -e göre tabii ki ...
Trade/Economic
stands for two-wheel motor vehicles i. iki tekerlekli motorlu araçların park ayarları
Technical
carry cots and stands i. bebek taşıyıcıları ve destekler
train of stands i. hadde ayağı dizisi
train of stands i. tezgahlar dizisi
Breeding
sheep milking stands i. koyun sağma durakları
sheep milking stands i. koyun sağım durakları
Slang
stands out like dog's balls expr. apaçık belli
stands out like dog's balls expr. besbelli
stands out like a shag on a rock expr. besbelli