saçma - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

saçma



"saçma" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 202 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saçma nonsensical s.
saçma absurd s.
saçma nonsense s.
General
saçma boloney i.
saçma malarkey i.
saçma stupid i.
saçma jabber wocky i.
saçma bunk i.
saçma smearcase i.
saçma scattering i.
saçma twaddle i.
saçma moon i.
saçma froth i.
saçma small shot i.
saçma claptrap i.
saçma lead i.
saçma rhubarb i.
saçma buckshot i.
saçma humbug i.
saçma flannel i.
saçma rot i.
saçma trash i.
saçma kibosh i.
saçma bird shot i.
saçma silly i.
saçma bullshit i.
saçma farce i.
saçma tosh i.
saçma poppycock i.
saçma tripe i.
saçma spinach i.
saçma eradiation i.
saçma blether i.
saçma bunkum i.
saçma laugh i.
saçma hooey i.
saçma tommyrot i.
saçma stuff i.
saçma baloney i.
saçma fiddle-de-dee i.
saçma hog-wash i.
saçma drivel i.
saçma rawmaish [irish] i.
saçma giving off i.
saçma impartment i.
saçma inspersion [obsolete] i.
saçma incongruence i.
saçma conspersion i.
saçma pouncing i.
saçma scail i.
saçma scatteration i.
saçma irrational s.
saçma trivial s.
saçma wacky s.
saçma farcical s.
saçma nonsense s.
saçma fustian s.
saçma terrestrial s.
saçma frivolous s.
saçma raving s.
saçma fatuous s.
saçma fantastical s.
saçma inane s.
saçma inept s.
saçma fantastic s.
saçma senseless s.
saçma sorry s.
saçma outlandish s.
saçma preposterous s.
saçma frothy s.
saçma unreasonable s.
saçma ridiculous s.
saçma crackbrained s.
saçma incongruous s.
saçma pointless s.
saçma goofy s.
saçma impertinent s.
saçma paltry s.
saçma trifling s.
saçma rubbish s.
saçma screwball s.
saçma blind s.
saçma daft s.
saçma puny s.
saçma fiddly s.
saçma whimsical s.
saçma strewing s.
saçma chimerical s.
saçma trumpery s.
saçma ludicrous s.
saçma foolish s.
saçma kafkaesque s.
saçma toyish s.
saçma extravagant s.
saçma cockeyed s.
saçma bathetic s.
saçma funny s.
saçma funny s.
saçma raving mad s.
saçma nice [obsolete] s.
saçma tiddy s.
saçma twaddly s.
saçma amphigoric s.
saçma unearthly s.
saçma childish s.
saçma unwitty s.
saçma zany s.
saçma meaningless s.
saçma harebrained s.
saçma hare-brained s.
saçma woolly-headed s.
saçma ridicule [obsolete] s.
saçma choplogic s.
saçma choplogical s.
saçma off-key s.
saçma dissonant s.
saçma fanciful s.
saçma inconsequent s.
saçma fatuitous s.
saçma insensate s.
saçma discorrespondent [obsolete] s.
saçma fribble s.
saçma fribbling s.
saçma fribblish s.
saçma devoid of logic s.
saçma counterintuitive s.
saçma spurious s.
saçma strawy [obsolete] s.
saçma surd s.
saçma nonsense! ünl.
saçma rubbish! ünl.
saçma fudge ünl.
saçma balls ünl.
saçma applesauce ünl.
Colloquial
saçma hogwash i.
saçma bull i.
saçma a load of crap i.
saçma eggs in moonlight i.
saçma a load of nonsense i.
saçma kybosh i.
saçma bull's wool [australia/new zealand] i.
saçma irish s.
Idioms
saçma a lot of bunk [uk] i.
saçma off the wall s.
saçma without rhyme or reason expr.
saçma all my eye and betty martin expr.
Speaking
saçma not be much cop expr.
saçma it makes no sense expr.
Math
saçma vacuous s.
Hunting
saçma pellet i.
saçma birdshot i.
saçma drop shot i.
saçma slug i.
saçma shot i.
Archaic
saçma vain s.
saçma pelting s.
Slang
saçma bollocks i.
saçma deep shit i.
saçma a load of shit i.
saçma dogshit i.
saçma crap i.
saçma ballock i.
saçma bullshit i.
saçma bunk i.
saçma ballocks i.
saçma horseshit i.
saçma pucky i.
saçma buncombe i.
saçma bunkum i.
saçma strictly for the birds i.
saçma irish bull i.
saçma bollock i.
saçma a load of crap i.
saçma pish posh i.
saçma stupid-ass s.
saçma cockeyed s.
saçma airy fairy s.
saçma dumb-shit s.
saçma backassed s.
saçma meshuggener s.
saçma ridic s.
saçma ricockulous s.
saçma ridonkulous s.
saçma cockamamy s.
saçma full of crap expr.
saçma in a pig's arse [uk/australia] exclam.
British Slang
saçma pap i.
saçma gumf i.
saçma codswallop i.
saçma jank i.
saçma bollix i.
saçma hooey i.
saçma pigshit i.
saçma gash i.
saçma cack i.
saçma chuff i.
saçma bosh i.
saçma bobbins i.
saçma bilge (water) i.
saçma flannel i.
saçma gumph i.
Modern Slang
saçma ain't no use in that expr.

"saçma" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
saçma düşünce crotchet i.
saçma sapan silly s.
General
saçma sapan konuşma blather i.
saçma laf gammon i.
saçma olma absurdity i.
ışık ve sıcaklık saçma effulging i.
saçma bir iş a fool's errand i.
saçma sapan laf stuff and nonsense i.
kıvılcım saçma sparkling i.
saçma sapan söz drivel i.
saçma sapan konuşan kimse blatherskite i.
kıvılcımlar saçma emication i.
anlamsız ve saçma konuşma yakking i.
saçma söz absurdity i.
saçma (çifte namlulu av tüfeği için) shot i.
saçma (tüfek için) buckshot i.
ışın saçma radiation i.
konuşurken tükürükler saçma splutter i.
saçma istek vagary i.
saçma sapan laf rigmarole i.
saçma sapan konuşma splutter i.
konuşurken tükürükler saçma sputter i.
ışık saçma irradiation i.
kıvılcım saçma scintillation i.
saçma tanesi pellet i.
kurşun saçma lead shot i.
saçma, abuk sabuk konuşma veya yazı jabberwocky i.
saçma sapan tosh i.
saçma sapan bosh i.
saçma sapan söz/yazı drool i.
saçma sapan twaddle i.
saçma sapan taradiddle i.
saçma sapan baloney i.
saçma sapan bilgewater i.
saçma sapan tarradiddle i.
saçma sapan boloney i.
saçma sapan tommyrot i.
saçma sapan sözler fiddle-faddle i.
saçma kulesi shot-tower i.
saçma sapan konuşma wish-wash i.
saçma sapan konuşma drivel i.
saçma şey perfect nonsense i.
aptal/saçma soru stupid question i.
parıldayan saçma taneleri flash pellets i.
saçma konuşma ravings i.
saçma konuşma rawmaish [irish] i.
saçma sapan soru carriwitchet i.
saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer la-la land i.
saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer la-la-land i.
saçma sapan davranış charade i.
saçma sapan nesne nonsense i.
saçma sapan konuşmalar nugae i.
saçma sapan konuşma nugation [obsolete] i.
aşırı saçma durum the absurd i.
saçma sapan olma toyishness i.
saçma prosedür trick i.
saçma sapan hikaye trifle [obsolete] i.
saçma sapan olma triflingness i.
saçma tartışma argutation [obsolete] i.
saçma tartışma cavilation i.
saçma tartışma caviling i.
saçma sapan hareket zaniness i.
saçma tartışma batrachomyomachia i.
saçma konuşma fadaise i.
saçma konuşma vaniloquence i.
(sıvı) saçma sputtering i.
boş veya saçma konuşmalar, fikirler white lightning i.
saçma sapan whangdoodle i.
saçma sapan şeyler whoop i.
saçma istek quirk i.
saçma bahane flimsy excuse i.
saçma konuşan kimse bletheranskate [scotland] i.
mazeret olarak uydurulan saçma sapan hikaye fairytale i.
saçma sapan konuşma folderol i.
saçma sapan yazı folderol i.
saçma sapan konuşma falderol i.
saçma sapan konuşan kimse haverel [scotland] i.
tohum saçma broadcast i.
saçma konuşma buff [scotland] i.
komik ve saçma şeyleri algılama becerisi humor i.
komik ve saçma şeyleri ifade edebilme yetisi humor i.
saçma ve uygunsuz şey mockery i.
saçma sapan konuşma morology [obsolete] i.
saçma konuşma gaff i.
saçma konuşma gallimatia [obsolete] i.
saçma gözlemler muck i.
saçma şey ridiculosity i.
saçma münakaşaya giren kimse choplogic [obsolete] i.
saçma münakaşaya giren kimse chop-logic i.
saçma sapan iş idiocy i.
saçma şey idiocy i.
saçma şey imbecility i.
saçma sapan cevap waffling i.
saçma söz dotery i.
saçma hareket dotery i.
saçma davranış comic opera i.
saçma sapan kafiye crambo i.
fayda getirmeyen saçma fikir drainchild i.
saçma icat fangle [obsolete] i.
saçma durum irrational i.
saçma ifade irrationalism i.
saçma sapan davranan kimse irrationalist i.
saçma ifade irrationality i.
amaçlanan konudan farklı ve saçma mevzu cross-purpose i.
saçma durum fatuity i.
saçma gösteri pageant i.
saçma sapan hareket eden kimse potterer i.
saçma sapan söz flam i.
saçma yazı flam [obsolete] i.
saçma ve saygınlığı olmayan bir teoriye inanan veya bu teoriyi savunan kimse flat-earther i.
saçma yöntem follies i.
saçma muziplik shine i.
saçma sapan ve pis işler shitwork i.
saçma sapan şey shuck i.
saçma metafor siddhuism [india] i.
saçma fikir fribble i.
saçma sapan söz skimble-scamble i.
saçma ifade slobber i.
sıvı saçma slop i.
şok tabancalarında mühimmat olarak kullanılan kompakt saçma kapsülü beanbag i.
saçma şey stock i.
saçma fikirler stodge i.
saçma argüman strawman i.
neşe saçma sunniness i.
saçma sapan konuşmak talk wild f.
saçma sapan konuşmak blather f.
saçma sapan konuşmak twaddle f.
saçma sapan konuşmak piffle f.
saçma sapan konuşmak talk nonsense f.
saçma sapan konuşmak drivel f.
saçma sapan konuşmak tell a long rigmarole f.
saçma sapan konuşmak talk rubbish f.
saçma bir şekle sokmak transmogrify into f.
saçma sapan konuşmak blether f.
saçma gelmek find something absurd f.
saçma bulmak find something absurd f.
saçma sapan konuşmak prattle f.
saçma gelmek sound crazy f.
kulağa saçma gelmek sound crazy f.
saçma sapan davranmak act stupidly f.
saçma bir işle zaman kaybetmek thrum caps [obsolete] f.
saçma sapan konuşmak fable [obsolete] f.
saçma saçma konuşmak blah f.
saçma konular hakkında konuşmak quiddle f.
saçma sapan konuşmak blither f.
saçma sapan dolanmak hawm f.
saçma sapan karıştırmak mingle-mangle [obsolete] f.
saçma sözleri art arda tekrarlayarak konuşma taklit etmek rhubarb f.
saçma bir şekilde mecbur kalmak must f.
saçma hale getirmek ridiculize f.
saçma hale getirmek ridiculise f.
saçma sapan konuşmak gibber f.
saçma hareketler yapmak clown f.
saçma sapan konuşmak drool f.
saçma sapan hareket etmek piffle f.
saçma sapan konuşmak slabber f.
saçma sapan nonsense s.
daha saçma whackier s.
en saçma whackiest s.
saçma sapan nonsensical s.
saçma sapan konuşan blithering s.
daha saçma wackier s.
abartılı ve saçma slushy s.
saçma sapan foolish s.
saçma sapan rambling s.
saçma sapan farcical s.
saçma sapan bir halde nonsensically s.
saçma sapan tomfoolish s.
saçma sapan twiddly s.
saçma şiirle ilgili amphigoric s.
biraz saçma awkwardish s.
gülünç derecede saçma unearthly s.
saçma olmayan unsilly s.
biraz saçma zanyish s.
saçma sapan konuşan vaniloquent s.
saçma biçimde mağrur misproud s.
saçma tutarsızlıkları olan gaga s.
son derece saçma highly odd s.
abartılı ve saçma slutchy s.
saçma bir şekilde tehlikeli suicidal s.
saçma sapan foolishly zf.
saçma bir şekilde daftly zf.
saçma bir şekilde chimerically zf.
saçma bir şekilde goofily zf.
saçma bir şekilde mantıksız olarak wackily zf.
saçma bir biçimde ridiculously zf.
saçma bir biçimde incongruously zf.
saçma bir şekilde absurdly zf.
saçma bir biçimde farcically zf.
saçma bir şekilde flannelly zf.
saçma sapan tavırlarla toyishly zf.
saçma biçimde unreasonably zf.
saçma sapan madly zf.
saçma bir şekilde unwittily zf.
saçma bir şekilde faddily zf.
saçma bir halde ludicrously zf.
saçma bir şekilde idiotically zf.
saçma bir biçimde idiotically zf.
saçma sapan idly zf.
saçma bir şekilde palterly [obsolete] zf.
saçma bir şekilde paltrily zf.
saçma bir şekilde senseless [obsolete] zf.
saçma biçimde sinfully zf.
abartılı ve saçma bir şekilde slushily zf.
tamamen saçma yo-ho-ho ünl.
biraz saçma a bit silly expr.
saçma! poppycock! exclam.
Phrasals
saçma sapan davranmak carry on f.
saçma sapan davranmak cut up f.
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak prattle (on) about (someone or something) f.
saçma davranışlarda bulunmak bugger around f.
(biriyle) saçma sapan didişmek quibble with (someone) f.
saçma sapan bir şeyi uzun süre tartışmak rumble on f.
hakkında saçma sapan konuşmak prattle about f.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle about (someone or something) f.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle away (about someone or something) f.
Phrases
saçma yerlere para harcama ducks and drakes i.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a stupid question and you'll get a stupid answer expr.
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı all your base are belong to us expr.
saçma derecede to the point of absurdity expr.
inanılmaz derecede saçma bir şekilde to the point of absurdity expr.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a silly question and you get a silly answer expr.
saçma/saçma sapan sorular sorarsan saçma/saçma sapan cevaplar alırsın ask a silly/stupid question (and you'll get a silly/stupid answer) expr.
eski bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir alt yazı ba kısalt.
Proverb
tekil ve saçma durumlar için konulan kurallara uyulmasını beklemek de saçmadır hard cases make bad laws
nadir olanla saçma olan arasında ince bir çizgi vardır from the sublime to the ridiculous is only a step
Colloquial
saçma sapan konuşma bull pucky i.
saçma sapan konuşma bull-pucky i.
insana aptal gibi hissettiren saçma sapan bilgi ya da deneyim unlightening i.
saçma sapan şey eggs in moonlight i.
saçma sapan laf gab i.
saçma sapan muhabbet gab i.
saçma sapan muhabbet gibber-gabber i.
bir dolu saçma söz a lot of baloney i.
saçma sapan şeyler yapan kimse gumbyhead i.
saçma ve vakit kaybettiren şey faff i.
her türlü saçma şey any fool thing i.
saçma sapan şeyler any fool thing i.
saçma düşünce noire i.
saçma sapan renk sky-blue pink i.
görünürde mantıklı ama normalde saçma bir düşünceyi savunmak chop logic f.
baştan aşağı (saçma) olmak be so much/many (something) f.
saçma sapan vakit geçirmek/harcamak klutz around f.
saçma olmak be rather steep f.
kameraya komik/saçma/abartılı mimikler yapmak mug it up f.
saçma sapan silly in the extreme s.
içi bomboş/saçma sapan (film no-brow s.
saçma ve vakit kaybettiren faffy [uk] s.
saçma sapan renkte olan sky-blue pink s.
saçma sapan shambolically zf.
saçma! in a pig's ass! expr.
saçma! in a pig's ear! expr.
saçma! in a pig's eye! expr.
tamamen saçma all moonshine expr.
(saçma/anlamsız bir şey) dediğimi yap humor me expr.
çok saçma it's to laugh expr.
saçma sapan konuşma stop talking trash expr.
ne saçma bir soru the answer's a lemon [old-fashioned] [uk] expr.
saçma sapan bir şaka wocka wocka expr.
Idioms
saçma sapan durum never-never i.
saçma sapan bir sürü şey a lot of bunk [uk] i.
saçma bir şey a fool's errand i.
saçma zırva drool i.
saçma zırva boloney i.
saçma zırva twaddle i.
saçma zırva bilgewater i.
saçma zırva humbug i.
saçma zırva bosh i.
saçma sapan stuff and nonsense i.
saçma zırva tarradiddle i.
saçma özür sorry excuse i.
saçma zırva taradiddle i.
saçma zırva tosh i.
saçma olay comedy of errors i.
saçma olaylar serisi comedy of errors i.
saçma sapan şeyler kitchen-sink i.
bir yere varmayan saçma/absürt hikaye/espri a shaggy-dog story i.
saçma sapan konuşma banana oil i.
saçma sapan hikaye cockamamie story i.
saçma bir iş fool's errand i.
saçma sapan davranış funny stuff i.
alakasız/saçma sapan şeyleri bir araya getiren seçki pick-and-mix i.
saçma sapan konuşmak talk through one's hat f.
saçma sapan davranmak act the fool f.
saçma sapan davranmak play the fool f.
saçma sapan davranmak act the maggot f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have method in one's madness f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak be method in one's madness f.
saçma sapan davranmak klutz around f.
saçma sapan şeyler yapmak play the fool f.
saçma sapan şeyler yapmak act the fool f.
saçma sapan işler yapmak get up to f.
saçma sapan şeyler söylemek talk out of the back of (one's) head f.
saçma sapan davranmak act/play the goat f.
saçma saçma hareketler yapmak act/play the goat f.
saçma sapan davranmak have a few kangaroos loose in the top paddock f.
saçma sapan davranmak/düşünmek have kangaroos in the top paddock [australia] f.
saçma sapan davranmak/düşünmek have kangaroos in one's top paddock [australia] f.
saçma sapan konuşmak talk out of (one's) hat f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of (one's) head f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of (one's) neck f.
kalitesi düşen bir tv programına olan ilgiyi kaybetmemek için araya saçma sapan şeyler sokmak jump the shark [us] f.
saçma sapan gevezelik etmek talk like an apothecary [obsolete] f.
saçma sapan davranmak act/play the fool f.
saçma sapan davranmak play the (giddy) goat f.
saçma sapan davranmak act the (giddy) goat f.
biraz/çok saçma olmak be a bit/rather steep f.
saçma olmak be full of beans f.
saçma sapan olmak be full of beans f.
saçma sapan konuşmak be full of bull f.
saçma olmak be off the wall f.
saçma sapan konuşmak flap (one's) chops f.
birinin aklına saçma sapan/mümkün olmayan fikirler sokmak give somebody ideas f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have (a) method in (one's) madness f.
saçma görünse de yaptığı şeyin/işin bir amacı olmak have (a) method to (one's) madness f.
saçma sapan davranmak have kangaroos in the top paddock [australia] f.
saçma sapan davranmak have kangaroos one's the top paddock [australia] f.
ufak/saçma bir hata yapmak make a boo-boo f.
saçma sapan/alakasız şeylerden bahsetmek talk past (one) f.
saçma sapan konuşmak talk rot f.
saçma sapan konuşmak talk through hat f.
saçma sapan konuşmak talk through the back of your head f.
saçma sapan konuşmak talk through your hat [old-fashioned] f.
saçma sapan full of prunes s.
saçma-sapan full of bull s.
saçma-sapan full of hot air s.
saçma sapan full of it s.
saçma sapan full of bull s.
saçma sapan full of shit s.
saçma sapan full of hot air s.
saçma-sapan full of beans s.
saçma sapan full of beans s.
saçma-sapan full of prunes s.
saçma sapan full of crap s.
saçma-sapan full of it s.
saçma sapan full of bull s.
çok saçma enough to make a cat laugh s.
saçma soru yoktur there’s no such thing as a stupid question expr.
saçma sapan strictly for the birds expr.
ve bunun gibi bir sürü saçma şey and all that jazz expr.
ve bunun gibi saçma şeyler and all that jazz expr.
işe yarayabilecek kadar saçma (just) crazy enough to work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan (just) crazy enough to work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
aslında işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan crazy enough (that) it might just work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it just might work [cliché] expr.
o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
aslında işe yarayabilecek kadar saçma so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it might actually work [cliché] expr.
o kadar saçma ki işe yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
saçma bir fikir ama işe de yarayabilir so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
işe yarayabilecek kadar saçma so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
çılgınca/saçma olsa da işe yarama olasılığı olan so crazy (that) it might just work [cliché] expr.
saçma bir şeyden olağanüstü bir şeye from the ridiculous to the sublime expr.
olağanüstü bir şeyden saçma bir şeye sublime to the ridiculous expr.
saçma soru yoktur there is no such thing as a stupid question expr.
bir şey çok saçma there's no rhyme or reason to/for something expr.
saçma soru yoktur tnstaasq (there's no such thing as a stupid question) expr.
Speaking
bunun saçma geldiğini biliyorum I know this sounds insane expr.
bu çok saçma it doesn't make sense expr.
çok saçma that makes no sense expr.
giysilerini/kıyafetlerini etrafa saçma don't leave your clothes lying around expr.
kulağa saçma geldiğini biliyorum I know this sounds crazy expr.
ne saçma! what a load of old cobblers! expr.
ne saçma! what a load of crock! expr.
ne saçma! what a load of old cock! expr.
kulağa çok saçma geliyor biliyorum I know how crazy this sounds expr.
kulağa saçma geldiğini biliyorum I know this sounds ridiculous expr.
sana saçma gelebilir this may sound silly to you expr.
sana saçma geldiğini biliyorum I know it sounds crazy expr.
Technical
iri saçma buckshot i.
ışık saçma irradiance i.
kıvılcımlar saçma scintillation i.
kıvılcım saçma scintillation i.
saçma metali shot metal i.
saçma kurşun shot i.
saçma ile hasarlanma shot-gun damage i.
saçma büyüklüğü shot size i.
saçma gürültüsü shot noise i.
saçma püskürtme shot blasting i.
Construction
ışın saçma irradiation i.
Marine
köpük saçma bölgesi region of entrainment i.
Logic
aksinin saçma veya imkansız olduğunu göstererek bir şeyi kanıtlamaya yarayan dolaylı argüman apagoge i.
aksinin saçma veya imkansız olduğunu göstererek bir şeyi kanıtlamaya yarayan dolaylı argüman reductio ad absurdum i.
Statistics
saçma korelasyon nonsense correlation i.
Biology
saçma yöntemleri shotgun sequencing i.
Agriculture
saçma taneler shot berry i.
saçma iriliğinde taneler shatter i.
Literature
saçma ve öngörülemez pythonesque s.
Linguistics
bebek diline benzeyen saçma sapan sözler lallation i.
saçma sapan konuşma waffle i.
Meteorology
geceleri ışık saçma noctilucence i.
yakamoz parıltısı saçma (bulut) noctilucence i.
Military
saçma tanesi shot i.
makineli tüfekten ateşlenen küçük saçma taneleri mitraille i.
Hunting
av fişeklerinde veya havalı silahlarda kullanılan saçma veya çekirdek pellet i.
av fişeklerinde saçma üstü tapası kullanıldığında yapılan kıvırma şekli rolled crimp i.
çelik saçma steel shot i.
iri saçma buckshot i.
saçma dolusu mühimmatın kullanıldığı silahlar scattergun i.
saçma tüfeği atışlarında kullanılan uçan hedef clay bird i.
saçma tüfeği atışlarında kullanılan uçan hedef clay pidgeon i.
saçma grupmanı pattern i.
toplu saçma atan şok extra-full choke i.
av tüfeklerinde kullanılan bir saçma beebee i.
havalı tüfeklerde kullanılan bir saçma beebee i.
ördek avında kullanılan bir tür saçma duck shot i.
saçma ağırlığı pellet weight i.
rastgele saçma snapshot i.
Art
saçma ve zevksiz efektler gimcrackery i.
Theatre
saçma veya şatafatlı tören mummery i.
saçma veya şatafatlı dini tören mummery i.
Latin
daha önce bir filozof tarafından dile getirilmemiş hiçbir saçma laf yoktur nihil tam absurde dici potest, quod non dicatur ab aliquo philosophorum i.
saçma hale gelinceye kadar ad absurdum zf.
Archaic
saçma fikir vapor i.
saçma fikir vapour i.
saçma sapan konuşan kimse witwanton i.
saçma şey fatuity i.
saçma alışkanlık feeble i.
saçma sapan konuşmak witwanton f.
saçma sapan konuşmak clutter f.
saçma sapan seely s.
Slang
saçma sapan/abuk sabuk söz veya davranış bravo sierra i.
çok saçma redonk i.
kesinlikle saçma babytown frolics i.
saçma sapan konuşan tip smack talker i.
saçma sapan cockamamie i.
saçma sapan a load of shit i.
saçma sapan jibber-jabber i.
saçma sapan a load of crap i.
saçma sapan konuşarak lafı uzatma yackety-yak i.
saçma şey fadoodle i.
sirk gibi saçma sapan yer zoo i.
saçma/anlamsız konuşma jive talk i.
saçma sapan konuşma jive talk i.
saçma sapan konuşma wibble [uk] i.
saçma davranış meshugaas i.
saçma hareket mishegaas [yiddish] i.
saçma hareket mishegoss [yiddish] i.
saçma sapan fanteziler dreamworld i.
saçma sapan konuşma drip i.
saçma kıyafet fangle i.
saçma moda fangle i.
saçma tarz fangle i.
şaka gibi saçma durum piss-take [uk/new zealand] i.
saçma sapan konuşma flapdoodle i.
saçma söz flapdoodle i.
saçma sapan laflar shit i.
saçma sapan konuşmak talk jibberish f.
saçma sapan davranmak make an ass of yourself f.
saçma sapan davranmak make an ass of f.
saçma sapan konuşmak talk shit f.
boş/saçma işlerle uğraşmak fart off f.
saçma sapan konuşmak bump (one's) gums f.
(birinden) saçma sapan şeyler istemek bust (someone's) balls f.
(birinden) saçma sapan şeyler istemek bust (someone's) chops f.
(bir şey) hakkında saçma sapan konuşup durmak balls on about (something) [uk] f.
saçma sapan konuşmak be full of crap f.
saçma sapan konuşmak/yazmak be full of shit/crap f.
(biriyle) saçma sapan konuşmak shit f.
saçma sapan konuşmak talk crap f.
saçma sapan nitwitted s.
saçma sapan stupid-ass s.
saçma sapan toshy s.
saçma sapan freaky-deaky s.
saçma salak full of shit s.
saçma salak full of beans s.
saçma sapan full of crap s.
saçma salak full of it s.
saçma salak full of prunes s.
saçma salak full of bull s.
saçma salak backassed s.
saçma sapan backassed s.
saçma! nonsense! ünl.
amma saçma şey what a crock of shit expr.
saçma! rubbish! expr.
saçma! pig's arse! expr.
saçma! ballocks! expr.
saçma! applesauce! expr.
saçma! baloney! expr.
saçma! bollocks! expr.
saçma bir kanun the law is a ass expr.
gibi saçma şeyler blah, blah, blah expr.
gibi saçma şeyler blah-blah expr.
bu kanun/kural çok saçma the law is an ass expr.
ne saçma wac (what a crock) exclam.