Geçmiş

runs

"runs" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 5 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	runs i.	ishal
Statistics
2	İstatistik	runs i.	tekrarlar
Slang
3	Argo	runs i.	ishal
4	Argo	runs i.	diyare
British Slang
5	İngiliz Argosu	runs i.	ishal

"runs" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	the bus runs every twenty minutes expr.	otobüs her yirmi dakikada bir geçer
Proverb
2	Atasözü	he who fights and runs away may live to fight another day	korkak damgası yememek adına kaybedilen bir savaşta boşuna ölmektense ilerde kazanabileceği bir savaş vermek için canını korumak
3	Atasözü	you never miss the water till the well runs dry	kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
4	Atasözü	blood runs thicker than water	akrabalık arkadaşlıktan daha önemlidir
5	Atasözü	blood runs thicker than water	aile her şeyden önce gelir
6	Atasözü	he who fights and runs away, lives to fight another day	yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır
7	Atasözü	we never miss the water till the well runs dry	kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
8	Atasözü	we never miss the water until the well runs dry	kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
9	Atasözü	while two dogs are fighting for bone, a third one runs away with it	iki kişi bir şey için kavga ederken/çekişirken üçüncü kişi o şeyi alır gider
10	Atasözü	you never miss the water until the well runs dry	kuyu kurumadan suyun kıymeti bilinmez
Colloquial
11	Konuşma Dili	give someone the runs f.	ishal etmek
12	Konuşma Dili	give someone the runs f.	karnını bozmak
Idioms
13	Deyim	(one's) writ runs f.	borusu ötmek
14	Deyim	(one's) writ runs f.	söz sahibi olmak
15	Deyim	(one's) writ runs f.	sözü geçmek
16	Deyim	(one's) writ runs f.	yetkisi olmak
17	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	çok korkmak
18	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	tüyleri diken diken olmak
19	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	cereyan çarpmışa dönmek
20	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	cin çarpmışa dönmek
21	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	kanı donmak
22	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine f.	bembeyaz kesilmek
23	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	çok korkmak
24	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	tüyleri diken diken olmak
25	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	cereyan çarpmışa dönmek
26	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	cin çarpmışa dönmek
27	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	kanı donmak
28	Deyim	a chill runs/goes down somebody’s spine f.	bembeyaz kesilmek
29	Deyim	(one's) blood runs cold f.	dehşete düşmek
30	Deyim	(one's) blood runs cold f.	kanı donmak
31	Deyim	(one's) blood runs cold f.	tüyleri diken diken olmak
32	Deyim	(one's) blood runs cold f.	ödü kopmak
33	Deyim	(one's) blood runs cold f.	ödü patlamak
34	Deyim	your writ runs expr.	borun ötüyor
35	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	(birinin) tüylerinin ürpermesi
36	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	(birinin) tüylerinin ürpermesi
37	Deyim	your writ runs expr.	söz sahibisin
38	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	tüylerin diken diken olması
39	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	tüylerin diken diken olması
40	Deyim	your writ runs expr.	sözün geçiyor
41	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	içi ürpermesi
42	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	içi ürperme
43	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	aklı uçma
44	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	ödü kopma
45	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	ödü kopmak
46	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	soğuk ter dökme
47	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	soğuk ter dökme
48	Deyim	a shiver runs/goes down (one's) spine expr.	korkudan ürperme
49	Deyim	a chill runs/goes down (one's) spine expr.	korkudan ürperme
50	Deyim	no merchant ever runs down his own wares expr.	ayranım ekşidir diyen olmaz
Speaking
51	Konuşma	it runs in my head expr.	aklımda dönüp duruyor
52	Konuşma	it runs in my head expr.	aklımdan çıkmıyor
53	Konuşma	this car runs on gas expr.	bu araba benzinle çalışıyor/çalışır
54	Konuşma	it runs on solar power expr.	güneş enerjisiyle çalışır
55	Konuşma	she runs every morning expr.	o her sabah koşar
56	Konuşma	it runs in one's blood expr.	kanında var
57	Konuşma	he runs every morning expr.	o her sabah koşar
58	Konuşma	before your luck runs out expr.	şansın tersine dönmeden
Technical
59	Teknik	acceptance test runs i.	kabul testi uygulamaları
Computer
60	Bilgisayar	runs on expr.	çalıştığı ortam
61	Bilgisayar	runs nt backup expr.	nt yedekleme uygulamasını çalıştırır
Aeronautic
62	Havacılık	straight runs of pavement i.	düzgün yer döşemesi
Statistics
63	İstatistik	wald-wolfowitz runs test i.	wald-wolfowitz tekrarlar sınaması
Baseball
64	Beysbol	bat in (one or more runs) f.	(beysbolda bir ya da birkaç takım arkadaşının koşmasını sağlayacak) vuruş yapmak
65	Beysbol	bat in (one or more runs) f.	(beysbolda takım arkadaşlarına koşu hakkı kazandıran) vuruş yapmak
Slang
66	Argo	the runs i.	ishal
67	Argo	the runs i.	diyare
68	Argo	have the runs f.	amel olmak
69	Argo	have the runs f.	cırcır olmak
70	Argo	have the runs f.	ishal olmak
71	Argo	have the runs f.	motoru bozmak