Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
riskli
"riskli"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
riskli
risky
s.
2
Yaygın Kullanım
riskli
hazardous
s.
General
3
Genel
riskli
hairy
s.
4
Genel
riskli
venturesome
s.
5
Genel
riskli
dicey
s.
6
Genel
riskli
adventurous
s.
7
Genel
riskli
not healthy
s.
8
Genel
riskli
dangerous
s.
9
Genel
riskli
venturous
s.
10
Genel
riskli
chancy
s.
11
Genel
riskli
wildcat
s.
12
Genel
riskli
precarious
s.
13
Genel
riskli
dodgy
s.
14
Genel
riskli
jeopardous
s.
15
Genel
riskli
dareful
s.
16
Genel
riskli
perilous
s.
17
Genel
riskli
touch-and-go
s.
18
Genel
riskli
wild-cat
s.
19
Genel
riskli
dicy (dicey)
s.
20
Genel
riskli
adventuristic
s.
21
Genel
riskli
adventuresome
s.
22
Genel
riskli
chanceful [obsolete]
s.
23
Genel
riskli
chancey
s.
24
Genel
riskli
kittle
s.
25
Genel
riskli
hazardable
s.
26
Genel
riskli
heroic
s.
27
Genel
riskli
heroical
s.
28
Genel
riskli
dangerful [obsolete]
s.
29
Genel
riskli
long
s.
30
Genel
riskli
riskful
s.
31
Genel
riskli
discriminous [obsolete]
s.
32
Genel
riskli
infirm
s.
33
Genel
riskli
fearful
s.
34
Genel
riskli
plightful
s.
Colloquial
35
Konuşma Dili
riskli
hairy
s.
36
Konuşma Dili
riskli
a bit dicey
zf.
37
Konuşma Dili
riskli
a bit dodgy
zf.
Idioms
38
Deyim
riskli
a bit dicey
zf.
39
Deyim
riskli
a bit dodgy
zf.
Technical
40
Teknik
riskli
hazardous
s.
41
Teknik
riskli
risky
s.
Psychology
42
Psikoloji
riskli
at risk
s.
Archaic
43
Eski Kullanım
riskli
doubtful
s.
Slang
44
Argo
riskli
moody
s.
British Slang
45
İngiliz Argosu
riskli
dicey
s.
46
İngiliz Argosu
riskli
dodgy
s.
"riskli"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 172 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
riskli girişim
plunge
i.
2
Genel
afetin olabileceği yüksek riskli yerler
high probable risk areas for disaster
i.
3
Genel
riskli girişim
long shot
i.
4
Genel
riskli girişim
gamble
i.
5
Genel
ağaç gövdelerinin bataklık vb riskli zeminlere yanyana yatırılmasıyla oluşturulan yol
corduroy road
i.
6
Genel
riskli girişim
wildcat
i.
7
Genel
atılım (riskli)
foray
i.
8
Genel
riskli davranış
risky behaviour
i.
9
Genel
riskli girişim
perilous venture
i.
10
Genel
riskli iş
risky job
i.
11
Genel
riskli durum
ragged edge
i.
12
Genel
çok riskli işlere giren kimse
adventurer
i.
13
Genel
riskli girişim
adventure
i.
14
Genel
son derece riskli yol
tightrope
i.
15
Genel
riskli durum
tinderbox
i.
16
Genel
riskli teşebbüs
emprise
i.
17
Genel
riskli durum
harm's way
i.
18
Genel
riskli durum
hazard
i.
19
Genel
riskli olma
hazardousness
i.
20
Genel
cesur ve riskli hareketler
derring-do
i.
21
Genel
riskli olma
riskiness
i.
22
Genel
riskli iş
flier
i.
23
Genel
riskli yatırım
flier
i.
24
Genel
ağır ve riskli bir bahse girme
plunge
i.
25
Genel
riskli hale gelmek
become risky
f.
26
Genel
riskli bile olsa birşeyi denemek
take a chance on
f.
27
Genel
riskli yatırım yapmak
job
f.
28
Genel
daha riskli
dicier
s.
29
Genel
yüksek riskli
high risk
s.
30
Genel
düşük riskli
low risk
s.
31
Genel
riskli olmayan
nonhazardous
s.
32
Genel
çok riskli
very risky
s.
33
Genel
çok riskli
too risky
s.
34
Genel
aşırı riskli
over-venturesome
s.
35
Genel
son derece riskli
awful
s.
36
Genel
çok riskli
high-wire
s.
37
Genel
az riskli
odds-on
s.
38
Genel
riskli bir şekilde
chancily
zf.
39
Genel
riskli olarak
dodgily
zf.
40
Genel
riskli bir şekilde
jeopardously
zf.
41
Genel
riskli olarak
jeopardously
zf.
42
Genel
riskli bir şekilde
hazardously
zf.
43
Genel
aşırı riskli bir şekilde
riskily
zf.
Phrases
44
İfadeler
çok/aşırı riskli/tehlikeli can alıcı önemde
as much as (one's) life is worth
zf.
Colloquial
45
Konuşma Dili
riskli girişim
plunge
i.
46
Konuşma Dili
riskli girişim
a leap in the dark
i.
47
Konuşma Dili
riskli girişim
leap in the dark
i.
48
Konuşma Dili
biraz riskli
a bit dicey
expr.
Idioms
49
Deyim
sonuçları beklendiği kadar yarar getirmeyebilecek riskli plan/girişim
a bridge too far
i.
50
Deyim
riskli durum
slick incline
i.
51
Deyim
riskli durum
slippery slope
i.
52
Deyim
riskli durum
slippery hill
i.
53
Deyim
riskli iş
high-wire act
i.
54
Deyim
riskli bir durum
a slippery slope
i.
55
Deyim
riskli bir durum
a sticky situation [uk/australia]
i.
56
Deyim
geri dönülmesi riskli bir iş/durum
a tiger by the tail
i.
57
Deyim
durumu daha riskli/tehlikeli hale getirecek bir hata (yapmak)
(make) one false move
i.
58
Deyim
durumu daha riskli/tehlikeli hale getirecek bir hata (yapmak)
(make) a false move
i.
59
Deyim
riskli anlaşma
dicey deal
i.
60
Deyim
riskli durum
dicey deal
i.
61
Deyim
riskli yer/durum
the lion's mouth
i.
62
Deyim
çok riskli bir durumda olmak
sit on a powder keg
f.
63
Deyim
çok riskli bir şey yapmak
risk life and limb
f.
64
Deyim
çok riskli bir durumda olmak
be sitting on a powder keg
f.
65
Deyim
riskli bir iş yapmak
skate on thin ice
f.
66
Deyim
riskli işler yapmak
sail close to the wind
f.
67
Deyim
riskli işler yapmak
stick one's chin out
f.
68
Deyim
riskli bir iş yapmak
be (skating/walking) on thin ice
f.
69
Deyim
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
land upon one's feet
f.
70
Deyim
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
land upon both feet
f.
71
Deyim
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
land on both feet
f.
72
Deyim
(sıkıntılı veya riskli bir durumdan) kazançlı veya hasarsız çıkmak
land on one's feet
f.
73
Deyim
çok tehlikeli ya da riskli bir şey yapmak
dance on the razor's edge
f.
74
Deyim
riskli bir pozisyonda olmak
hold a wolf by the ears
f.
75
Deyim
riskli bir şey yapmak
take a gamble
f.
76
Deyim
riskli bir girişimde bulunmak
take a gamble
f.
77
Deyim
riskli bir iş yapmak
be (walking) on thin ice
f.
78
Deyim
riskli bir girişim olmak
be a long shot
f.
79
Deyim
riskli bir iş yapmak
be skating on thin ice
f.
80
Deyim
riskli olmak
be touch-and-go (whether...)
f.
81
Deyim
riskli/kötü bir durumla yüzleşmek
bite the biscuit
f.
82
Deyim
riskli bir şey yapmak
do a dare
f.
83
Deyim
(bir konuda) riskli bir girişimde bulunmak
take a flyer (on something) [us]
f.
84
Deyim
riskli iş yapmak
work without a net
f.
85
Deyim
çok riskli
fraught with danger
s.
86
Deyim
çok riskli
fraught with peril
s.
87
Deyim
çok riskli bir durumda
sitting on a powder keg
s.
88
Deyim
riskli bir iş yapan
skating on thin ice
s.
89
Deyim
(biri/bir şey) için fazla tehlikeli/riskli
too hot for (someone or something)
s.
90
Deyim
biri için fazla tehlikeli/riskli
too hot for somebody
s.
91
Deyim
tehlikeye açık/riskli bir yerde/durumda
between wind and water
zf.
92
Deyim
çok riskli durum
on thin ice
expr.
93
Deyim
riskli durumda
on the edge
expr.
94
Deyim
riskli bir durumda/duruma
on a slippery slope
expr.
95
Deyim
riskli durumda
on the beam-ends
expr.
96
Deyim
riskli durumda
on your beam ends
expr.
Speaking
97
Konuşma
çok riskli
it's too risky
expr.
98
Konuşma
riskli ve sonucu ağır olabilir
the stakes are high
expr.
Trade/Economic
99
Ticaret/Ekonomi
geliri, işi ve varlığı olmayan borçlulara verilen yüksek riskli bir kredi türü
ninja loan
i.
100
Ticaret/Ekonomi
değersiz, yüksek riskli şirket tahvili
junk bond
i.
101
Ticaret/Ekonomi
riskli yatırımlar
risky investments
i.
102
Ticaret/Ekonomi
riskli spekülasyonlar
rash speculations
i.
103
Ticaret/Ekonomi
riskli aktif değerler
risk assets
i.
104
Ticaret/Ekonomi
riskli işlere yatırılan sermaye
venture capital
i.
105
Ticaret/Ekonomi
riskli işlere yatırılan sermaye
risk capital
i.
106
Ticaret/Ekonomi
riskli varlık
risky asset
i.
107
Ticaret/Ekonomi
riskli girişim
venture
i.
108
Ticaret/Ekonomi
riskli iş
adventure
i.
109
Ticaret/Ekonomi
riskli iş
venture
i.
110
Ticaret/Ekonomi
riskli kredi
risky loan
i.
111
Ticaret/Ekonomi
riskli spekülasyon
risky speculation
i.
112
Ticaret/Ekonomi
riskli yatırım
risky investments
i.
113
Ticaret/Ekonomi
riskli değer artış fonları
growth fund
i.
114
Ticaret/Ekonomi
yüksek riskli yatırım fonları
hedge funds
i.
115
Ticaret/Ekonomi
yüksek riskli yatırım fonu
hedge fund
i.
116
Ticaret/Ekonomi
yüksek riskli kurumsal borç
high-risk corporate debt
i.
117
Ticaret/Ekonomi
yüksek riskli yatırım
a high-risk investment
i.
118
Ticaret/Ekonomi
riskli anlaşma
dodgy deal
i.
119
Ticaret/Ekonomi
sürekli değer kazanıp kaybeden riskli hisse senedi
yo-yo stock
i.
120
Ticaret/Ekonomi
riskli işlere yatırılan sermaye
venture capital
i.
121
Ticaret/Ekonomi
kısa vadeli kazançlar için yüksek riskli hisse senedi alıp satan para yöneticisi
gunslinger
i.
122
Ticaret/Ekonomi
riskli varlık
risk-on asset
i.
123
Ticaret/Ekonomi
az riskli
high-grade
s.
124
Ticaret/Ekonomi
çok yüksek kazanç getirebilecek olan riskli yatırım
sheep (sky high earnings expectations possibly)
kısalt.
Law
125
Hukuk
riskli teşebbüs
venture
i.
Politics
126
Siyasal
kara paranın aklanmasının önlenmesinde yüksek riskli sektörler
anti-money laundering high-risk sectors
i.
127
Siyasal
yüksek riskli konut kredisi krizi
subprime mortgage crisis
i.
Insurance
128
Sigortacılık
yüksek riskli yatırım fonları
hedge funds
i.
Technical
129
Teknik
riskli alan
risk area
i.
Computer
130
Bilgisayar
riskli yazılım
riskware
i.
Aeronautic
131
Havacılık
yangınları söndürmek için taşıdığı kimyasalları riskli alanlara dökmek üzere tasarlanmış uçak
tanker plane
i.
Medical
132
Medikal
düşük riskli operasyonlar
low-risk operations
i.
133
Medikal
düşük riskli göğüs ağrılı hasta
low-risk patient with chest pain
i.
134
Medikal
riskli/kötü sağ ventriküler fonksiyon
compromised right ventricular function
i.
135
Medikal
riskli/kötü sol ventriküler fonksiyon
compromised left ventricular function
i.
136
Medikal
yüksek riskli hastaların belirlenmesi
detection of high risk patients
i.
137
Medikal
yüksek riskli grup
high risk group
i.
138
Medikal
yüksek riskli genetik faktörler
high-risk genetic factors
i.
139
Medikal
yüksek riskli grup
high-risk group
i.
140
Medikal
yüksek riskli bebeklerin takibi
follow-up of high risk neonates
i.
141
Medikal
yüksek riskli operasyonlar
high risk operations
i.
142
Medikal
yüksek riskli mikroorganizmalar
high risk microorganisms
i.
143
Medikal
yüksek riskli gebelik
high-risk pregnancy
i.
144
Medikal
yüksek riskli gebelik
high risk pregnancy
i.
145
Medikal
yüksek riskli prostat kanseri
high risk prostate cancer
i.
146
Medikal
yüksek riskli bebekler
high risk neonates
i.
147
Medikal
yüksek riskli gebelikler
high risk pregnancies
i.
148
Medikal
yüksek riskli lokalize prostat kanseri
high-risk localized prostate cancer
i.
149
Medikal
riskli tedavi
heroic treatment
i.
150
Medikal
yüksek riskli
major
s.
Psychology
151
Psikoloji
riskli olduğunun farkında olarak yapılan davranış/eylem
risk-accepted consensual kink
i.
152
Psikoloji
riskli grup
risk group
i.
153
Psikoloji
sağlık açısından riskli davranışlar
health-compromising behaviors
i.
154
Psikoloji
riskli olduğunun farkında olarak yapılan davranış/eylem
risk-aware consensual kink
i.
Pathology
155
Patoloji
yüksek-riskli gebelikler
high-risk pregnancies
i.
156
Patoloji
yüksek-riskli gebelik
high-risk pregnancy
i.
Environment
157
Çevre
biyolojik riskli temas
biologically risky contact
i.
158
Çevre
riskli olarak belirlenen malzemeler
specified risk materials
i.
Military
159
Askeri
kargoların riskli limandan farklı bir limana aktarılması
port evacuation of cargoes
i.
Sport
160
Spor
(golfte) uzun mesafeden riskli atışlar yapmaya çalışmak
press
f.
Baseball
161
Beysbol
üçüncü kaledeki koşucunun atış yaparken kaleye koştuğu riskli bir manevra
suicide squeeze
i.
162
Beysbol
üçüncü kaledeki koşucunun atış yaparken kaleye koştuğu riskli bir manevra
suicide squeeze play
i.
Card
163
İskambil
(rakibi) daha yüksek ve riskli olabilecek bir teklife teşvik amacıyla teklif vermek
push
f.
Wagering
164
Bahisçilik
yüksek riskli faaliyet
longshot
i.
165
Bahisçilik
riskli girişim
longshot
i.
166
Bahisçilik
spekülasyona dayanan riskli küçük teşebbüs veya kumar
flutter [uk]
i.
Archaic
167
Eski Kullanım
riskli iş
emprise
i.
168
Eski Kullanım
riskli girişim
emprise
i.
169
Eski Kullanım
riskli uğraş
emprise
i.
Slang
170
Argo
riskli girişim
crapshoot
i.
171
Argo
riskli olarak kabul edilen fakat iyi bir yatırım olarak görülen devlet tahvilleri
fallen angels
i.
172
Argo
riskli iş
crapshoot
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of riskli
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy