Geçmiş

rain

"rain" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rain i.	yağmur
2	Yaygın Kullanım	rain f.	yağmur yağmak
General
3	Genel	rain i.	bereket
4	Genel	rain i.	baran
5	Genel	rain i.	rahmet
6	Genel	rain i.	yağış
7	Genel	rain i.	yağmur
8	Genel	rain i.	sağanak
9	Genel	rain i.	yağışlı hava
10	Genel	rain i.	yağmur sezonu
11	Genel	rain i.	yağmur suyu
12	Genel	rain i.	sağanak yağmur
13	Genel	rain i.	yağmur mevsimi
14	Genel	rain i.	yağmurlu hava
15	Genel	rain i.	mevsimlik yağış
16	Genel	rain f.	yağmur gibi yağdırmak
17	Genel	rain f.	yağmur gibi boşanmak
18	Genel	rain f.	yağmuruna tutmak
19	Genel	rain f.	yağdırmak
20	Genel	rain f.	yağmak
21	Genel	rain f.	(yağmur) yağmak
22	Genel	rain f.	sağanak yağmur yağmak
23	Genel	rain f.	şakır şakır yağmak
24	Genel	rain f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
25	Genel	rain f.	bardaktan boşalırcasına yağmak
Geography
26	Coğrafya	rain i.	yağmur

"rain" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 445 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	rain forest i.	yağmur ormanı
2	Genel	rain prayer i.	yağmur duası
3	Genel	driving rain i.	şiddetli yağmur
4	Genel	rain hood i.	börkenek
5	Genel	rain forest i.	tropik bölgelerdeki gür cangıllar
6	Genel	convectional rain i.	yerel yağmur
7	Genel	rain check i.	yağmur yüzünden iptal edilen maç
8	Genel	light drizzle (of rain) i.	ahmak ıslatan
9	Genel	rain check i.	gösteri veya konser vb yerine ilerisi için verilen bilet
10	Genel	rain gauge i.	yağışölçer
11	Genel	rain cloud i.	yağmur bulutu
12	Genel	rain check i.	çekici bulunan bir davetin reddedilmesi
13	Genel	soaking rain i.	toprağı derinlemesine ıslatan yağmur
14	Genel	golden rain tree i.	sarısalkım
15	Genel	tropical rain forest i.	selva
16	Genel	rain fall i.	yağmur
17	Genel	rain shower i.	sağanak
18	Genel	rain dance i.	yağmur dansı
19	Genel	rain shadow i.	yağmur perdesi
20	Genel	heavy rain i.	şiddetli yağmur
21	Genel	tropical rain forest i.	tropik yağmur ormanları
22	Genel	summer rain i.	yaz yağmuru
23	Genel	rain gauge i.	yağmurölçer
24	Genel	rain area i.	yağmur bölgesi
25	Genel	rain water i.	yağmur suyu
26	Genel	rain clouds i.	yağmur bulutları
27	Genel	heavy rain i.	yoğun yağış
28	Genel	rain water i.	yağmur suları
29	Genel	rain forests i.	yağmur ormanları
30	Genel	pouring rain i.	şiddetli yağmur
31	Genel	torrential rain i.	şiddetli yağmur
32	Genel	lashing rain i.	şiddetli yağmur
33	Genel	rain boot i.	yağmur çizmesi
34	Genel	rain mixed with snow i.	karla karışık yağmur
35	Genel	monsoon rain i.	muson yağmuru
36	Genel	rain-making i.	yapay olarak yağmur yağdırma
37	Genel	rain-water i.	yağmur suyu
38	Genel	rain-making i.	yağmur miktarını artırma
39	Genel	mountain rain i.	dağ yağmuru
40	Genel	rain forest i.	tropikal orman
41	Genel	confetti rain i.	konfeti yağmuru
42	Genel	april rain i.	nisan yağmuru
43	Genel	rain gear i.	yağmurluk
44	Genel	rain coat i.	yağmurluk
45	Genel	november rain i.	kasım yağmuru
46	Genel	rain jacket i.	yağmurluk
47	Genel	rain storms i.	yağmur fırtınaları
48	Genel	silver rain i.	gümüş yağmur
49	Genel	risk of rain i.	yağmur riski/olasılığı
50	Genel	salt rain i.	tuz yağmuru
51	Genel	desert rain i.	çöl yağmuru
52	Genel	rain check i.	ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet
53	Genel	rain check i.	konser/gösteri izleme hakkını daha sonra kullanma hakkı
54	Genel	spring rain i.	bahar yağmuru
55	Genel	lack of rain i.	yağış eksikliği
56	Genel	lack of rain i.	yağmur yokluğu
57	Genel	lack of rain i.	kuraklık
58	Genel	lack of rain i.	yağmur eksikliği
59	Genel	lack of rain i.	yağmursuzluk
60	Genel	rain-laden clouds i.	yağmur yüklü bulutlar
61	Genel	rain-bearing clouds i.	yağmur yüklü bulutlar
62	Genel	rain-laden clouds i.	yağmur taşıyan bulutlar
63	Genel	rain-bearing clouds i.	yağmur taşıyan bulutlar
64	Genel	a night of heavy rain i.	sağanak yağışlı gece
65	Genel	a night with heavy rain i.	sağanak yağışlı gece
66	Genel	smell of rain i.	yağmur kokusu
67	Genel	scent of rain i.	yağmur kokusu
68	Genel	intermittent rain i.	aralıklı yağış
69	Genel	sound of the rain i.	yağmurun sesi
70	Genel	rain barrel i.	yağmur varili
71	Genel	fox rain i.	tilki yağmuru
72	Genel	fox rain i.	bulutsuz havada yağmur yağması
73	Genel	rain patter i.	yağmur sesi
74	Genel	patter of rain i.	yağmur sesi
75	Genel	rain dance i.	yağmur dansı
76	Genel	rain buckets f.	şakır şakır yağmak
77	Genel	rain cats and dogs f.	şakır şakır yağmak
78	Genel	be caught in the rain f.	yağmura yakalanmak
79	Genel	rain cats and dogs f.	gök delinmek
80	Genel	rain cats and dogs f.	yağmur boşanmak
81	Genel	rain cats and dogs f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
82	Genel	get wet in the rain f.	yağmur yemek
83	Genel	rain cats and dogs f.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
84	Genel	rain down on f.	yağmak
85	Genel	rain in torrents f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
86	Genel	receive rain f.	yağış almak
87	Genel	seek shelter from the rain f.	yağmurdan korunacak yer aramak
88	Genel	rain a lot f.	çok yağmur yağmak
89	Genel	rain heavily f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
90	Genel	pour with rain f.	şiddetli yağmur yağmak
91	Genel	pour with rain f.	(yağmur) şiddetli yağmak
92	Genel	rain come down hard f.	yağmur şiddetli yağmak
93	Genel	seek shelter from the rain f.	yağmurdan korunmak
94	Genel	come in out of the rain f.	yağmurdan korunmak
95	Genel	get wet in the rain f.	yağmurda ıslanmak
96	Genel	keep the rain out f.	yağmuru dışarıda tutmak
97	Genel	take a rain check f.	ertelenme dolayısıyla daha başka bir zamanda bilet almayı kabul etmek
98	Genel	rain down f.	yağmur yağmak
99	Genel	rain down f.	yağmur gibi yağmak
100	Genel	rain down f.	bol bol yağdırmak
101	Genel	rain down f.	akın etmek
102	Genel	without rain s.	yağışsız
103	Genel	rain-induced s.	yağmur kaynaklı
104	Genel	rain-soaked s.	yağmurla sırılsıklam olmuş
105	Genel	rain-speckled s.	yağmur benekli
106	Genel	rain-drenched s.	yağmurdan ıslanmış
107	Genel	rain-drenched s.	yağmurun ıslattığı
108	Genel	rain-tight s.	yağmur geçmez
109	Genel	rain-tight s.	yağmur geçirmez
110	Genel	before the rain zf.	yağmur öncesi
111	Genel	rain or shine zf.	ne olursa olsun
112	Genel	rain or shine zf.	her halükarda
Phrasals
113	Öbek Fiiller	rain out f.	yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi)
114	Öbek Fiiller	rain off f.	yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi)
115	Öbek Fiiller	rain out f.	iptal etmek
116	Öbek Fiiller	rain in on f.	(pencereden) içeriye yağmak
117	Öbek Fiiller	rain upon someone f.	üzerine yağmak
118	Öbek Fiiller	rain on someone f.	üzerilerine yağmak
119	Öbek Fiiller	rain on someone f.	üzerine yağmak
120	Öbek Fiiller	rain upon someone f.	üzerilerine yağmak
121	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmurdan dolayı içeride kalmak
122	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmur yağdığı için çıkamamak
123	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmurdan dolayı içeri almak
124	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmur yağdığı için içeri taşımak
125	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmurdan dolayı içeride olmak
126	Öbek Fiiller	rain in f.	yağmurdan dolayı kapalı alanda olmak
127	Öbek Fiiller	rain down on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine yağmak
128	Öbek Fiiller	rain down on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek
129	Öbek Fiiller	rain down on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine bir şeyler atmak/fırlatmak
130	Öbek Fiiller	rain down on (someone) f.	(birini) bir şeye boğmak
131	Öbek Fiiller	rain down on (someone) f.	(birine) bir şeyler yağdırmak
132	Öbek Fiiller	rain in on (someone or something) f.	(bir yerden birinin/bir şeyin) üstüne yağmak
133	Öbek Fiiller	rain on f.	üzerine yağmak
134	Öbek Fiiller	rain on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine yağmak
135	Öbek Fiiller	rain on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine düşmek
136	Öbek Fiiller	rain on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek
137	Öbek Fiiller	rain on (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) üzerine yağdırmak/dökmek
138	Öbek Fiiller	rain on (someone) f.	(birini) bir şeye boğmak
139	Öbek Fiiller	rain on (someone) f.	(birine) bir şeyler yağdırmak
Phrases
140	İfadeler	rain or shine expr.	hava iyi de olsa kötü de olsa
141	İfadeler	before rain expr.	yağmur öncesi
Proverb
142	Atasözü	if a dog's prayers were answered, bones would rain from the sky	köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı
143	Atasözü	small rain lays great dust	damlaya damlaya göl olur
144	Atasözü	there's always a rainbow after the rain	her yağmurdan sonra gökkuşağı çıkar
Colloquial
145	Konuşma Dili	right as rain i.	sapasağlam
146	Konuşma Dili	right as rain i.	bomba gibi sağlam
147	Konuşma Dili	right as rain i.	turp gibi sağlam
148	Konuşma Dili	pelting rain i.	sağanak yağmur
149	Konuşma Dili	rain stop f.	yağmur dinmek
150	Konuşma Dili	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	akılsızın teki
151	Konuşma Dili	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	hiç aklı yok
152	Konuşma Dili	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	iki gıdım aklı yok
153	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi
154	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağışa bağlı olarak ertelendi/gecikti/iptal edildi
155	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur/yağış nedeniyle sekteye uğradı
156	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmurdan dolayı iptal oldu/gecikti/ertelendi
157	Konuşma Dili	don't rain on (one's) parade expr.	(birinin) planlarını bozma
158	Konuşma Dili	don't rain on (one's) parade expr.	(birinin) planını bozma
159	Konuşma Dili	don't rain on (one's) parade expr.	(birinin) heyecanını/hevesini kırma
Idioms
160	Deyim	rain-off i.	(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi
161	Deyim	rain-off i.	yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik
162	Deyim	rain-off i.	yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik
163	Deyim	rain closet i.	duş
164	Deyim	rain closet i.	duş alınan bölme
165	Deyim	rain closet i.	duş alanı
166	Deyim	rain closet i.	duş bölmesi
167	Deyim	not know enough to come in out of the rain i.	aptal
168	Deyim	not know enough to come in out of the rain i.	bön
169	Deyim	rain check i.	çekici bulunan bir davetin sonradan kabul edilmek/ertelenmek üzere reddedilmesi
170	Deyim	rain check (on something) i.	ertelenen gösteri için seyirciye verilen bilet
171	Deyim	rain check (on something) i.	davete başka bir zaman icabet etmek için istenen izin
172	Deyim	rain check (on something) i.	birinin davetini erteleme ricası
173	Deyim	rain check (on something) i.	indirimde olup kalmayan bir ürünü sonraki bir tarihte alabilme hakkı sağlayan kağıt
174	Deyim	rain buckets f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
175	Deyim	rain buckets f.	bardaktan boşalırcasına yağmak
176	Deyim	know enough to come in out of the rain f.	aşikar çözümü seçecek kadar sağduyu sahibi olmak
177	Deyim	know enough to come in out of the rain f.	sağduyulu davranmak
178	Deyim	know enough to come in out of the rain f.	yapması gerekeni seçecek kadar aklı olmak
179	Deyim	come in out of the rain f.	ayakları yere basmak
180	Deyim	rain heavily f.	bardaktan boşalırcasına yağmak
181	Deyim	rain cats and dogs f.	bardaktan boşalırcasına yağmak
182	Deyim	rain in torrents f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
183	Deyim	rain cats and dogs f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
184	Deyim	come in out of the rain f.	hayal kurmaktan vazgeçmek
185	Deyim	come in out of the rain f.	gerçeği anlamak/görmek
186	Deyim	take a rain check on f.	iptal edilmiş bir maç veya konser vb'nin daha ileri bir tarihteki tekrarı için verilen bileti almak
187	Deyim	be as right as rain f.	kendini turp gibi hissetmek
188	Deyim	feel as right as rain f.	kendini turp gibi hissetmek
189	Deyim	pour with rain f.	şiddetli yağmur yağmak
190	Deyim	rain on somebody's parade f.	planlarını bozmak
191	Deyim	be as right as rain f.	turp gibi olmak
192	Deyim	rain on somebody's parade f.	tekerine çomak sokmak
193	Deyim	rain on one's parade f.	tekerine çomak sokmak
194	Deyim	rain something out f.	(yağış/yağmur) bir şeyi mahvetmek
195	Deyim	rain on one's parade f.	(birinin) planlarını bozmak
196	Deyim	rain on one's parade f.	(birinin) planını bozmak
197	Deyim	come in out of the rain f.	yağmurdan korunmak için sığınak aramak
198	Deyim	rain like a cow pissing on a flat rock f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
199	Deyim	rain like a cow pissing on a flat rock f.	çok şiddetli yağmur yağmak
200	Deyim	rain like a cow pissing on a flat rock f.	yoğun bir şekilde yağmur yağmak
201	Deyim	rain like a cow pissing on a flat rock f.	aşırı yağmur yağmak
202	Deyim	get a rain check f.	başka bir sefere ertelemek
203	Deyim	get a rain check f.	bir daveti/teklifi ileri bir tarihte gerçekleştirmek üzere geri çevirmek
204	Deyim	pour rain f.	şiddetli yağmur yağmak
205	Deyim	pour rain f.	yağmur indirmek
206	Deyim	pour rain f.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
207	Deyim	rain on parade f.	planlarını bozmak
208	Deyim	rain on parade f.	tekerine çomak sokmak
209	Deyim	rain pitchforks [old-fashioned] f.	şakır şakır yağmak
210	Deyim	rain pitchforks [old-fashioned] f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
211	Deyim	rain stair-rods [old-fashioned] f.	şakır şakır yağmak
212	Deyim	rain stair-rods [old-fashioned] f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
213	Deyim	rain on someone's parade f.	burnundan getirmek
214	Deyim	rain on someone's parade f.	tadını kaçırmak
215	Deyim	rain on someone's parade f.	zevkinin içine etmek
216	Deyim	rain on someone's parade f.	planlarına çomak sokmak
217	Deyim	rain on someone's parade f.	planlarını bozmak
218	Deyim	(as) right as rain s.	tamamen doğru
219	Deyim	(as) right as rain s.	yüzde yüz doğru
220	Deyim	(as) right as rain s.	hatasız
221	Deyim	as right as rain expr.	bomba gibi
222	Deyim	as right as rain expr.	en iyi durumda
223	Deyim	can't rain all the time expr.	hep kötü gidecek değil ya
224	Deyim	come rain or shine expr.	ne olursa olsun
225	Deyim	not know enough to come in out of the rain expr.	salak
226	Deyim	as right as rain expr.	sapasağlam
227	Deyim	as right as rain expr.	turp gibi sapasağlam
228	Deyim	as right as rain expr.	turp gibi
229	Deyim	charge it to the dust and let the rain settle it expr.	yaz tahtaya alırsın haftaya
230	Deyim	come rain or come shine expr.	yağmur çamur demeden
231	Deyim	come rain or shine expr.	yaz kış demeden
232	Deyim	come rain or shine expr.	yağmur çamur demeden
233	Deyim	take a rain check (on something) expr.	bir daha ki sefere
234	Deyim	take a rain check (on something) expr.	alacağım olsun
235	Deyim	take a rain check (on something) expr.	(şimdi olmaz) başka bir sefere (gelirim/yaparım)
236	Deyim	take a rain check (on something) expr.	ertelesek olur mu?
237	Deyim	take a rain check (on something) expr.	sonra gelsem, yapsam olur mu?
238	Deyim	come rain, come shine expr.	hava koşulları ne olursa olsun
239	Deyim	come rain, come shine expr.	yağmur çamur demeden
240	Deyim	come rain, come shine expr.	yaz kış demeden
241	Deyim	trust it to rain at the weekend! expr.	bu hafta sonu kesin yağmur yağar!
Speaking
242	Konuşma	it started to rain a lot expr.	bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı
243	Konuşma	I'll take a rain check expr.	bu sayılmaz alacağım olsun
244	Konuşma	i'll take a rain check expr.	bir daha ki sefere
245	Konuşma	it started to rain a lot expr.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı
246	Konuşma	it is pouring rain expr.	bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
247	Konuşma	it is pouring rain expr.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
248	Konuşma	where did this rain come from? expr.	bu yağmur nereden çıktı?
249	Konuşma	it didn't rain yesterday expr.	dün yağmur yağmadı
250	Konuşma	it's gonna rain sooner or later expr.	eninde sonunda yağmur yağacak
251	Konuşma	it is going to rain expr.	yağmur yağacak
252	Konuşma	I'll take a rain check expr.	(şimdi olmaz) başka bir sefere (gelirim/yaparım vb)
253	Konuşma	it looks like rain expr.	yağmur yağacak gibi
254	Konuşma	it looks like it's going to rain expr.	yağmur yağacak gibi
255	Konuşma	does it rain a lot where you live? expr.	yaşadığın yerde çok yağmur yağar mı?
256	Konuşma	does it rain a lot where you live? expr.	yaşadığın yerde çok yağmur yağıyor mu?
257	Konuşma	it will rain again expr.	yine yağmur yağacak
258	Konuşma	it looks like rain expr.	yağmur yağacağa benziyor
259	Konuşma	I'll get a rain check expr.	(şimdi olmaz) başka bir sefere (gelirim/yaparım vb)
Trade/Economic
260	Ticaret/Ekonomi	rain check i.	envanterde görünen ancak stokta kalmamış bir ürünü ürün mağazaya geldiğinde müşteriye aynı fiyattan satmayı taahhüt eden mağaza onaylı kupon veya çek
261	Ticaret/Ekonomi	rain pants i.	yağmur pantolonu
262	Ticaret/Ekonomi	rain trousers i.	yağmur pantolonu
Technical
263	Teknik	rain gage i.	yağmurölçer
264	Teknik	rain seeding i.	bulut tohumlama
265	Teknik	acid rain i.	asit yağmuru
266	Teknik	simulated rain effect i.	benzeştirilmiş yağmur etkisi
267	Teknik	rain gauge i.	bir bölgedeki yağış miktarını gösteren bir cihaz
268	Teknik	icing/freezing rain i.	donma buzlanma yağmuru
269	Teknik	nonrecording rain gage i.	kaydetmeyen yağmur ölçeği
270	Teknik	convectional rain i.	konveksiyon yağmuru
271	Teknik	maximum rain discharge i.	maksimum yağış debisi
272	Teknik	mean annual rain fall i.	ortalama senelik yağış
273	Teknik	rain gage i.	plüviyometre
274	Teknik	rain gauge i.	plüviyometre
275	Teknik	cyclonic rain i.	siklonik yağmur
276	Teknik	artificial rain i.	suni yağmur
277	Teknik	rain gauge i.	yağmur göstergesi
278	Teknik	duration of rain fall i.	yağış süresi
279	Teknik	rain gage i.	yağış ölçüm cihazı
280	Teknik	rain shield i.	yağmur kalkanı
281	Teknik	rain and snow gauge i.	yağmur ve kar ölçeri
282	Teknik	rain gage i.	yağmur ölçme aleti
283	Teknik	rain penetration i.	yağmur içeişlemesi
284	Teknik	rain wash i.	yağmur yıkaması
285	Teknik	rain gauge i.	yağmur ölçeği
286	Teknik	rain storm i.	yağmur fırtınası
287	Teknik	effects of rain i.	yağmurun etkileri
288	Teknik	rain gauge i.	yağmurölçer
289	Teknik	rain shelter i.	yağmur sığınağı
290	Teknik	rain sensor i.	yağmur sensörü
291	Teknik	rain shield i.	yağmurluk
292	Teknik	rain area i.	yağış alanı
293	Teknik	rain year i.	yağışlı yıl
294	Teknik	rain test i.	yağmurlama deneyi
295	Teknik	fastness rain i.	yağmur haslığı
296	Teknik	rain cap i.	yağmurdan koruyucu kapak
297	Teknik	non-rain moisture i.	yağmura bağlı olmayan nem
298	Teknik	rain area i.	yağış sahası
299	Teknik	rain water i.	yağmur suyu
300	Teknik	rain gauge i.	yağmur ölçme aleti
301	Teknik	rain year i.	yağmurlu sene
302	Teknik	rain fall area i.	yağış sahası
303	Teknik	rain gauge i.	yağış ölçüm cihazı
304	Teknik	rain fall area i.	yağış alanı
305	Teknik	rain shelter i.	yağmur korunağı
306	Teknik	rain and snow gauge i.	yağmur ve kar eşeli
307	Teknik	rain fall i.	yağış
308	Teknik	rain gage i.	yağmurölçer
309	Teknik	rain attenuation i.	yağmur zayıflatması
310	Teknik	rain year i.	yağışlı sene
311	Teknik	rain storm i.	yağmur boranı
312	Teknik	convectional rain i.	yerel yağmur
Textile
313	Tekstil	rain method i.	yağmur yöntemi
314	Tekstil	fastness to rain i.	yağmur haslığı
315	Tekstil	protective clothing against rain i.	yağmura karşı koruyucu giyecekler
316	Tekstil	rain-shower test i.	yağmur-duş deneyi
317	Tekstil	rain-proof s.	yağmur geçirmez
Construction
318	İnşaat	determination of the resistance of external wall systems to driving rain under pulsating air pressure i.	hava basıncı altında şiddetli yağmura bütün dış duvar sistemlerinin dayanımının belirlenmesi
319	İnşaat	rain shelter i.	yağmur korunağı
320	İnşaat	rain gutter i.	yağmur oluğu
Automotive
321	Otomotiv	acid rain i.	asit yağmuru
322	Otomotiv	windscreen rain repellent i.	ön cam yağmur kaydırıcı
323	Otomotiv	rain deflector i.	yağmur deflektörü
324	Otomotiv	rain grooves i.	yağmur olukları
325	Otomotiv	rain sensor i.	yağmur sensörü
326	Otomotiv	rain sensing wipers i.	yağmur sensörlü silecek
327	Otomotiv	rain sensor i.	yağmur sensörü
328	Otomotiv	rain tire i.	yağmur lastiği
329	Otomotiv	rain tyre i.	yağmur lastiği
Aeronautic
330	Havacılık	rain repellent i.	kokpit ön camlarından yağmurun hemen akıp gitmesine yardımcı olan özel sıvı
331	Havacılık	rain-removal system i.	yağmur giderici sistem
Chemistry
332	Kimya	acid rain i.	asit yağmuru
Astronomy
333	Gökbilim	rain band i.	yağmur kuşağı
334	Gökbilim	rain-giver i.	jüpiter'in bir lakabı
335	Gökbilim	rain band i.	atmosferdeki su sebebiyle güneş spektrumunda görülen siyah kuşak
336	Gökbilim	rain-giver i.	jüpiter için kullanılan bir söz
337	Gökbilim	helium rain i.	helyum yağmuru
Zoology
338	Zooloji	rain owl i.	çizgili baykuş
339	Zooloji	tropical rain forest biome i.	tropikal yağmur ormanı
Botanic
340	Botanik	golden rain tree i.	orta ve güney amerika, tropik asya ve avustralya'da görülen salkım şeklinde tohumlu, sarı çiçekli yaprak döken bir ağaç
341	Botanik	rain lily i.	pembe zıpçıktı
342	Botanik	rain tree (albizia saman) i.	tropikal bir amerikan ağacı
343	Botanik	rain tree (albizia saman) i.	yağmur ağacı
344	Botanik	rain tree i.	küresel çiçek kümeleri ve tatlı baklaları olan tropikal bir amerikan ağacı
345	Botanik	golden rain i.	altın yağmuru
346	Botanik	pink rain lily i.	pembe zıpçıktı
347	Botanik	rosepink rain lily i.	pembe zıpçıktı
348	Botanik	golden rain i.	sarısalkım
349	Botanik	golden rain i.	yalan abanoz ağacı
350	Botanik	rain-lily i.	abd'nin güneydoğusunda yetişen, beyaz zambak benzeri tek çiçeği olan bir bitki
Agriculture
351	Tarım	priming rain i.	besleme yağmuru
352	Tarım	light rain i.	hafif yağmur
353	Tarım	initial rain i.	ön yağış
354	Tarım	rain cloud i.	yağmur bulutu
Forestry
355	Ormancılık	golden rain i.	sarı salkım
History
356	Tarih	yellow rain i.	vietnam savaşı'nda güneydoğu asya üzerinde biyolojik silah olarak kullanıldığı düşünülen ancak sonradan polen yüklü arı dışkısı olduğu anlaşılan sarı renkli toz formda bir madde
Environment
357	Çevre	automatic rain-gauge i.	otomatik yağış ölçer
358	Çevre	automatic radio rain gauge i.	otomatik yağış ölçer vericisi
359	Çevre	yellow rain i.	sarı yağmur
360	Çevre	black rain i.	siyah yağmur
361	Çevre	artificial rain fall i.	yapay yağmur yağışı
362	Çevre	rain splash erosion i.	yağmur damlası erozyonu
363	Çevre	local severe rain i.	yerel şiddetli yağış
Geography
364	Coğrafya	rain-wash i.	sellenme
365	Coğrafya	rain-wash i.	seyelan
366	Coğrafya	rain-wash i.	yağmur nedeniyle oluşan toprak kayması
367	Coğrafya	temperate rain forest i.	ılıman kuşaktaki yağmur ormanı
368	Coğrafya	cyclonic rain i.	alçak basınç yağmuru
369	Coğrafya	tropical rain forest i.	balta girmemiş orman
370	Coğrafya	mud-rain i.	çamurlu yağmur
371	Coğrafya	rain shadow i.	özellikle dağların engellemesi dolayısıyla yağmur almayan bölge
372	Coğrafya	tropical rain forest i.	tropikal yağmur ormanı
373	Coğrafya	tropical rain forest i.	tropikal orman
374	Coğrafya	rain gauge i.	yağmur ölçer
375	Coğrafya	rain area i.	yağmur bölgesi
376	Coğrafya	rain water i.	yağmur suyu
377	Coğrafya	orographic rain i.	yükselti yağmuru
Meteorology
378	Meteoroloji	cyclonic rain i.	alçak basınç yağmuru
379	Meteoroloji	rain gush i.	ani kuvvetli yağmur
380	Meteoroloji	light freezing rain i.	ayazla birlikte hafif yağış
381	Meteoroloji	cyclonic rain i.	cephe yağmuru
382	Meteoroloji	frontal rain i.	cephesel yağış
383	Meteoroloji	cyclonic rain i.	cephesel yağış
384	Meteoroloji	trace of rain i.	çok az yağmur
385	Meteoroloji	cyclonic rain i.	depresyonik yağış
386	Meteoroloji	frontal rain i.	depresyonik yağış
387	Meteoroloji	freezing rain i.	donan yağmur
388	Meteoroloji	orographic rain i.	engebe yağmuru
389	Meteoroloji	light rain with thunder i.	gök gürültülü hafif yağışlı
390	Meteoroloji	light rain shower i.	hafif sağnak yağışlı
391	Meteoroloji	blood rain i.	kan yağmur
392	Meteoroloji	heavy rain i.	kara yağmuru
393	Meteoroloji	convective rain i.	konvektif yağmur
394	Meteoroloji	orographic rain i.	orografik yağmur
395	Meteoroloji	rain gust i.	sağanak
396	Meteoroloji	rain gush i.	sağanak
397	Meteoroloji	rain shower i.	sağanak yağış
398	Meteoroloji	rain shower i.	sağnak yağmur
399	Meteoroloji	frontal rain i.	siklonik yağış
400	Meteoroloji	cyclonic rain i.	siklonik yağmur
401	Meteoroloji	cyclonic rain i.	siklonik yağış
402	Meteoroloji	heavy rain i.	şiddetli yağmur
403	Meteoroloji	rain squall i.	yağmur sağanağı
404	Meteoroloji	rain load i.	yağmur yükü
405	Meteoroloji	rain gauge i.	yağışölçer
406	Meteoroloji	rain measurement i.	yağmur ölçümü
407	Meteoroloji	rain shadow i.	yağmur gölgesi
408	Meteoroloji	rain factor i.	yağmur faktörü
409	Meteoroloji	rain forest i.	yağmur ormanları
410	Meteoroloji	recording rain gauge i.	yağmur yazıcısı
411	Meteoroloji	freezing rain i.	yağışla birlikte ayaz
412	Meteoroloji	rain gauge i.	yağmurölçer
413	Meteoroloji	rain gage i.	yağmur ölçeği
414	Meteoroloji	rain field i.	yağmur sahası
415	Meteoroloji	rain gauge i.	yağmur ölçer
416	Meteoroloji	rain day i.	yağmur gün
417	Meteoroloji	recording rain gauge i.	yazıcı yağmur ölçeği
418	Meteoroloji	frequency of rain i.	yağmur frekansı
419	Meteoroloji	rain spell i.	yağmurlu dönem
420	Meteoroloji	rain cloud i.	yağmur bulutu
421	Meteoroloji	light rain shower and windy i.	rüzgarlı ve hafif sağanak yağışlı
422	Meteoroloji	rain on snow i.	kar üstüne yağmur
Geology
423	Jeoloji	rain prints i.	katmanlı kaya yüzeyindeki işaretler
Sport
424	Spor	rain date i.	yağmur durumunda önerilen alternatif bir tarih (açık hava etkinlikleri için)
Football
425	Futbol	goal rain i.	gol yağmuru
426	Futbol	goals rain down f.	gol olup yağmak
Music
427	Müzik	rain stick i.	yağmur çubuğu
Cinema
428	Sinema	rain effect i.	yağmur etkisi
Ornithology
429	Kuşbilim	rain bird i.	yağmur kuşu
430	Kuşbilim	rain fowl i.	avustralya'da yaşayan bir tür guguk kuşu
431	Kuşbilim	rain goose i.	kızıl gerdanlı dalgıç kuşu
432	Kuşbilim	rain quail i.	yağmur bıldırcını
433	Kuşbilim	rain bird i.	yeşil ağaçkakan
434	Kuşbilim	rain goose i.	kızıl gerdanlı dalgıç
435	Kuşbilim	rain dove i.	hüzünlü bir ötüşü olan abd'ye özgü vahşi bir güvercin
436	Kuşbilim	rain dove i.	yaslı kumru
437	Kuşbilim	rain dove i.	matemli kumru
438	Kuşbilim	rain dove i.	uzun kuyruklu kumru
Slang
439	Argo	make it rain f.	para yağdırmak
440	Argo	make it rain f.	etrafa para saçmak
441	Argo	make it rain f.	etrafa para dağıtmak
British Slang
442	İngiliz Argosu	rain stair rods f.	bardaktan boşanırcasına yağmak
443	İngiliz Argosu	be pissing rain f.	bardaktan boşanırcasına yağmur yağmak
Star Wars
444	Star Wars	isatabith rain forest i.	isatabith yağmur ormanı
445	Star Wars	point rain i.	yağmur noktası