Geçmiş

pişman

"pişman" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	pişman	regretful s.
General
2	Genel	pişman	penitent s.
3	Genel	pişman	remorseful s.
4	Genel	pişman	bad s.
5	Genel	pişman	sorry s.
6	Genel	pişman	repentant s.
7	Genel	pişman	contrite s.
8	Genel	pişman	rueful s.
9	Genel	pişman	afraid s.
10	Genel	pişman	apologetic s.
11	Genel	pişman	apologetical s.
12	Genel	pişman	unregretful s.
13	Genel	pişman	rewful s.
14	Genel	pişman	guiltsick s.
15	Genel	pişman	compunctious s.

"pişman" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 110 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	pişman olmak	regret f.
General
2	Genel	pişman olmama	impenitence i.
3	Genel	pişman olan kimse	penitent i.
4	Genel	pişman olmama	irrepentance i.
5	Genel	pişman kimse	apologizer i.
6	Genel	pişman olmama	unconversion i.
7	Genel	pişman olmamışlık	unregeneration i.
8	Genel	pişman olmama	unrepentance i.
9	Genel	pişman olma	repentance i.
10	Genel	pişman kimse	penaunt i.
11	Genel	pişman kimse	penitential i.
12	Genel	pişman olmak	rue f.
13	Genel	pişman olmak	repent f.
14	Genel	doğduğuna pişman olmak	rue the day one was born f.
15	Genel	pişman olmak	feel sorry f.
16	Genel	pişman olmak	be sorry f.
17	Genel	pişman etmek	make somebody feel sorry f.
18	Genel	bin pişman olmak	be very sorry f.
19	Genel	pişman olmak	be sorry for f.
20	Genel	doğduğuna pişman etmek	make someone regret the day he was born f.
21	Genel	doğduğuna pişman etmek	make someone rue the day he was born f.
22	Genel	bin pişman olmak	deeply regret f.
23	Genel	bin pişman olmak	bitterly regret f.
24	Genel	bin pişman etmek	make someone feel sorry f.
25	Genel	bin pişman etmek	make someone regret deeply for f.
26	Genel	bin pişman olmak	bitterly repent f.
27	Genel	bin pişman olmak	greatly regret f.
28	Genel	geldiğine geleceğine pişman olmak	regret having come (at all/in the first place) f.
29	Genel	pişman olmak	relent [obsolete] f.
30	Genel	pişman olmak	deplore f.
31	Genel	çok pişman	remorseful s.
32	Genel	pişman olmamış	unrepented s.
33	Genel	pişman olmayan	unrepentant s.
34	Genel	pişman olmayan	impenitent s.
35	Genel	pişman olmayan	repentless s.
36	Genel	pişman eden	attritive s.
37	Genel	pişman olmayan	unpenitent s.
38	Genel	pişman olmayan	unregeneracy s.
39	Genel	pişman olunmamış	unregretted s.
40	Genel	pişman olmayan	unregretting s.
41	Genel	pişman olmayan	unremorseful s.
42	Genel	pişman etmeyen	unremorseful s.
43	Genel	pişman olmayan	unremorseless s.
44	Genel	pişman olmayan	unrepentant s.
45	Genel	pişman olmayan	unrepenting s.
46	Genel	inatla pişman olmayan	obdure s.
47	Genel	pişman olan	deprecatory s.
48	Genel	pişman bir şekilde	penitently zf.
49	Genel	pişman bir şekilde	penitentially zf.
50	Genel	pişman olmayarak	unrepentantly zf.
51	Genel	pişman olmayarak	unregretfully zf.
52	Genel	pişman olarak	remorsefully zf.
53	Genel	pişman bir şekilde	repentantly zf.
54	Genel	pişman bir şekilde	ruefully zf.
55	Genel	pişman olmadan	unrepentingly zf.
56	Genel	pişman halde	sorrily zf.
Phrasals
57	Öbek Fiiller	pişman olarak dönmek	crawl back to f.
58	Öbek Fiiller	pişman olup (birine) geri dönmek	crawl back to (one) f.
59	Öbek Fiiller	(bir karardan) pişman olmak/vicdan azabı çekmek	struggle with (something) f.
Phrases
60	İfadeler	pişman olup anlaşmadan çekilmeye çalışmak	rue back [midland] f.
Proverb
61	Atasözü	iyice düşünmeden evlenirsen düşünmeye vakit bulunca pişman olursun	marry in haste and repent at leisure
62	Atasözü	yapmadığın için pişman olmaktansa yaptıktan sonra özür dilersin olur biter	it's better to ask forgiveness than permission
63	Atasözü	pişman olacağına sağlamcı davran	better (be) safe than sorry [cliché]
64	Atasözü	pişman olacağına sağlamcı davran	better safe than sorry
65	Atasözü	pişman olacağına sağlamcı davran	it's better to be safe than sorry
Colloquial
66	Konuşma Dili	gelecekte/ileride pişman olmak	live to regret it f.
67	Konuşma Dili	çok pişman	(all) tore up s.
68	Konuşma Dili	çok pişman	(all) torn up s.
69	Konuşma Dili	hemen pişman oldum	I could have bitten my tongue off expr.
70	Konuşma Dili	söylediğime söyleyeceğime bin pişman oldum	I could have bitten my tongue off expr.
71	Konuşma Dili	der demez pişman oldum	I could have bitten my tongue off expr.
72	Konuşma Dili	(biri) yaptığına pişman olacak	(someone) will be sorry expr.
73	Konuşma Dili	(biri) pişman olacak	(someone) will be sorry expr.
74	Konuşma Dili	sorduğuma pişman oldum	(I'm) sorry I asked expr.
75	Konuşma Dili	sorduğuma soracağıma pişman oldum	(I'm) sorry I asked expr.
76	Konuşma Dili	sorduğuma pişman ettin	(I'm) sorry I asked expr.
77	Konuşma Dili	pişman olacağın bir şey yapma	don't do anything I wouldn't do expr.
78	Konuşma Dili	sorduğuna pişman oldun mu?	sorry you asked? expr.
79	Konuşma Dili	sorduğuna pişman mısın?	sorry you asked? expr.
Idioms
80	Deyim	pişman olup dönen hayırsız kişi	the prodigal son i.
81	Deyim	pişman olup dönen hayırsız kişi	prodigal son i.
82	Deyim	pişman olup dönen hayırsız kişi	a prodigal son i.
83	Deyim	gençken evden ayrılıp tüm parasını yiyen ve pişman olup dönen kimse	a prodigal son i.
84	Deyim	pişman olup dönen hayırsız kişi	the prodigal son i.
85	Deyim	gençken evden ayrılıp tüm parasını yiyen ve pişman olup dönen kimse	the prodigal son i.
86	Deyim	yaptığından pişman olmamak	make no apology for (something) f.
87	Deyim	doğduğuna pişman olmak	curse the day (one) was born f.
88	Deyim	anasından doğduğuna pişman olmak	curse the day (one) was born f.
89	Deyim	pişman olmak	whip the cat [australia/new zealand] f.
90	Deyim	pişman olarak dönmek	crawl back to someone f.
91	Deyim	yaptığı veya söylediğinden pişman olmamak	make no apologies f.
92	Deyim	(bir şeyin olduğu) güne pişman olmak	rue the day (that something happened) f.
93	Deyim	(bir şeyin olduğu) güne bin pişman olmak	rue the day (that something happened) f.
94	Deyim	çok pişman olmak	put on sackcloth and ashes f.
95	Deyim	çok pişman olmak	wear sackcloth and ashes f.
96	Deyim	(bir şeyle) ilgili yaptığı veya söylediğinden pişman olmamak	make no apologies for (something) f.
97	Deyim	pişman olacağıma sağlamcı davranayım	better to be safe than sorry expr.
98	Deyim	pişman olacağıma sağlamcı davranayım	better safe than sorry expr.
99	Deyim	pişman ve perişan halde	in sackcloth and ashes expr.
Speaking
100	Konuşma	asla pişman olmayacaksın	you will never regret expr.
101	Konuşma	asla yaptıklarından pişmanlık duyma/pişman olma	never look back in regret expr.
102	Konuşma	beni gönüllü olduğuma pişman ediyorsun	you make me regret volunteering expr.
103	Konuşma	bunu sorduğuna pişman olacaksın	you'll be sorry you asked expr.
104	Konuşma	çok pişman oldum	I deeply regretted expr.
105	Konuşma	pişman olmadan yaşa	live without regrets expr.
106	Konuşma	sorduğun için pişman mısın	are you sorry you asked? expr.
107	Konuşma	sorduğuna pişman mı oldun?	are you sorry you asked? expr.
108	Konuşma	pişman değilim	glad on't expr.
Religious
109	Dini	işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi	black sheep i.
110	Dini	işlediği günahlarından ötürü pişman olmuş kişi	prodigal son i.