İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | paradigmatical s. | örnek teşkil eden |
Genel | paradigmatical s. | emsal |
Genel | paradigmatical s. | tipik |
Genel | paradigmatical s. | bükümlü |
Genel | paradigmatical s. | çekimli |
Genel | paradigmatical s. | dilbilimsel yapının belirli bir pozisyonunu oluşturan öğe aralığına ait veya ilgili |
Genel | paradigmatical s. | felsefi paradigmaya ait |
Genel | paradigmatical s. | felsefi paradigma ile ilgili |
Genel | paradigmatical s. | teorik paradigmaya ait |
Genel | paradigmatical s. | teorik paradigma ile ilgili |