|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
19. yüzyılda fransa'da ortaya çıkmış hareketli bir dans |
can-can i.
|
|
2 |
Genel |
19. yüzyılda fransa'da ortaya çıkmış hareketli bir dans |
cancan i.
|
|
3 |
Genel |
yeni ortaya çıkmış |
new-sprung i.
|
|
4 |
Genel |
yakın zamanda ortaya çıkmış |
new-sprung i.
|
|
5 |
Genel |
ayak topuklarının içe ve dışa döndürülmesi ile yapılan, 1960'lar ortaya çıkmış bir dans figürü |
mashed potato i.
|
|
6 |
Genel |
kuzey iskoçya'da ortaya çıkmış hareketli bir halk dansı |
highland fling i.
|
|
7 |
Genel |
1980'lerde new york'da ortaya çıkmış bir gençlik kültürü |
hip-hop i.
|
|
8 |
Genel |
1920'lerin sonunda ortaya çıkmış, çift olarak yapılan canlı bir caz dansı |
lindy i.
|
|
9 |
Genel |
1920'lerin sonunda ortaya çıkmış, çift olarak yapılan canlı bir caz dansı |
lindy hop i.
|
|
10 |
Genel |
90'larda ortaya çıkmış olan ve x kuşağı ile ilişkilendirilen bir alt kültürün mensubu |
slacker i.
|
|
11 |
Genel |
yakın zamanda ortaya çıkmış |
emerging s.
|
|
12 |
Genel |
yakın zamanda ortaya çıkmış |
oncoming s.
|
|
13 |
Genel |
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürüne ait |
oldowan s.
|
|
14 |
Genel |
afrika'da ortaya çıkmış ilkel bir taş alet kültürü ile ilgili |
oldowan s.
|
|
15 |
Genel |
yeni ortaya çıkmış |
initiate [obsolete] s.
|
|
16 |
Genel |
yenilerde ortaya çıkmış |
sunrise s.
|
|
17 |
Genel |
yeni ortaya çıkmış |
embryonic s.
|
|
Phrasals |
|
18 |
Öbek Fiiller |
ile başlamış/ortaya çıkmış olmak |
originate with f.
|
|
19 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) başlamış/ortaya çıkmış olmak |
originate with (someone or something) f.
|
|
|
Phrases |
|
20 |
İfadeler |
amerikalı aktörlerin "doktor değilim ama tv'de doktoru canlandırıyorum" sözünden ortaya çıkmış alaycı bir ifade |
and I don't play one on tv expr.
|
|
21 |
İfadeler |
2. dünya savaşı sırasında ortaya çıkmış meşhur bir söz |
kilroy was here expr.
|
|
22 |
İfadeler |
2. dünya savaşı'nda perçinleri saymakla görevli james kilroy'un perçinlerin yanlarına koyduğu işaretler silinmesin diye kilroy buradaydı yazısı ve duvarın üstünden bakan bir adam çizmesi üzerine ortaya çıkmış bir söz |
kilroy was here expr.
|
|
Idioms |
|
23 |
Deyim |
kara cuma ve siber pazartesi gibi insanları tüketime teşvik eden günlere tepki olarak ortaya çıkmış bir yardım günü |
giving tuesday i.
|
|
24 |
Deyim |
yeniden ortaya çıkmış |
back from the dead s.
|
|
25 |
Deyim |
(birinin) gerçek yüzü ortaya/açığa çıkmış |
(one's) mask slips expr.
|
|
Trade/Economic |
|
26 |
Ticaret/Ekonomi |
yeni ortaya çıkmış para birimi |
new money i.
|
|
27 |
Ticaret/Ekonomi |
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi |
theory of games i.
|
|
28 |
Ticaret/Ekonomi |
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi |
game theory i.
|
|
Politics |
|
29 |
Siyasal |
sembolü çiçek olup barış ve sevgiyi savunan, 1960'ların sonunda ortaya çıkmış bir gençlik hareketi |
flower power i.
|
|
Architecture |
|
30 |
Mimarlık |
roma imparatorluğu döneminde ortaya çıkmış bir kalıp kaide tarzı |
attic base i.
|
|
31 |
Mimarlık |
17. yüzyılın başında fransa'da ortaya çıkmış bir mobilya stili |
louis xiii style i.
|
|
Furniture |
|
32 |
Mobilya |
16. yüzyıl ingiltere'sinde rönesans'ta ortaya çıkmış bir mobilya stili |
tudor style i.
|
|
Marine |
|
33 |
Denizcilik |
16. yüzyılda ortaya çıkmış, felemenklere özgü bir kargo gemisi |
fluyt i.
|
|
Medical |
|
34 |
Medikal |
yeni ortaya çıkmış baş ağrısı |
new onset of headache i.
|
|
Pathology |
|
35 |
Patoloji |
bildirildiği yerde ortaya çıkmış (hastalık) |
autochthonal s.
|
|
36 |
Patoloji |
vücutta bulunduğu yerde ortaya çıkmış |
autochthonal s.
|
|
37 |
Patoloji |
bildirildiği yerde ortaya çıkmış (hastalık) |
autochthonic s.
|
|
38 |
Patoloji |
vücutta bulunduğu yerde ortaya çıkmış |
autochthonic s.
|
|
Zoology |
|
39 |
Zooloji |
yakın doğu'da ortaya çıkmış, av için kullanılan uzun ve ince yapılı zarif bir köpek ırkı |
grayhound i.
|
|
|
40 |
Zooloji |
pireneler'de ortaya çıkmış, gür beyaz tüyleri bulunan büyük bir çoban köpeği ırkı |
great pyrenees i.
|
|
41 |
Zooloji |
iskoçya'da ortaya çıkmış uzun tüylü büyük bir av köpeği ırkı |
gordon setter i.
|
|
Social Sciences |
|
42 |
Sosyal Bilimler |
ilk olarak güneybatı abd'deki kızılderililerin yaptığı kaya resimlerinde ve çömleklerde ortaya çıkmış genellikle kambur olarak betimlenen flüt çalan bir figür |
kokopelli i.
|
|
43 |
Sosyal Bilimler |
1980'lerde new york'da ortaya çıkmış bir gençlik kültürü |
hip hop i.
|
|
Education |
|
44 |
Eğitim |
geleneksel devlet veya özel okullara alternatif olarak ortaya çıkmış, esnek bir müfredata ve yenilikçi öğretim metotlarına sahip özel okul |
free school i.
|
|
Literature |
|
45 |
Edebiyat |
2. dünya savaşı sonrasında ortaya çıkmış bir edebi akım |
lettrism i.
|
|
46 |
Edebiyat |
rönesans dönemi'nde ortaya çıkmış, klasik dönem çalışmalarını temel alan kültürel bir akım |
humanism i.
|
|
History |
|
47 |
Tarih |
(hollanda'da ortaya çıkmış) lale çılgınlığı dönemi |
tulip mania i.
|
|
48 |
Tarih |
(hollanda'da ortaya çıkmış) lale çılgınlığı dönemi |
tulipomania i.
|
|
49 |
Tarih |
19. yüzyılda ortaya çıkmış bir maori mezhebi |
hauhau [new zealand] i.
|
|
50 |
Tarih |
rönesans dönemi'nde ortaya çıkmış entelektüel bir akım |
humanism i.
|
|
51 |
Tarih |
16. yüzyılda fransa ve hollanda'da ortaya çıkmış ve iyi ile kötü arasındaki ayrımın varlığını inkar etmiş panteist bir tarikat |
libertine i.
|
|
52 |
Tarih |
ikinci yüzyılda ortaya çıkmış, yılanlara tapan gnostik bir tarikata mensup kimse |
ophite i.
|
|
53 |
Tarih |
orta çağ'da ortaya çıkmış uzun bir kılıç |
bastard sword i.
|
|
Religious |
|
54 |
Dini |
avrupa anabaptistlerinden ortaya çıkmış bir mezhep |
mennonite i.
|
|
55 |
Dini |
namaz, oruç ve vahiy karşıtı olup kuran'ı salt alegori olarak gören 9. yüzyılda ortaya çıkmış bir islam mezhebinden olan kimse |
karmathian i.
|
|
56 |
Dini |
sadece yazılı musa hukukunu kabul eden, m.ö. 2. yüzyılda ortaya çıkmış aristokratik bir yahudi mezhebi |
sadducee i.
|
|
57 |
Dini |
2. ve 3. yüzyıllarda ortaya çıkmış, vaftizci yahya'nın mesih olduğunu ifade eden, yahudi ve hristiyan unsurları düalistik bir çerçevede yorumlayan gnostik bir din |
mandeanism i.
|
|
58 |
Dini |
14. yüzyılda ortaya çıkmış bir hint dini |
ravidassia i.
|
|
59 |
Dini |
peygamberinin zerdüşt olduğu, tüm iyiliklerin kaynağı olan baş tanrı hürmüz'e tapınmasını salık veren iran'da ortaya çıkmış bir din |
mazdaism i.
|
|
60 |
Dini |
16. yüzyıl avrupası'ndaki anabaptist hareketten ortaya çıkmış bir mezhep |
mennonite church i.
|
|
61 |
Dini |
16. yüzyıl avrupası'ndaki anabaptist hareketten ortaya çıkmış bir mezhep |
mennonitism i.
|
|
62 |
Dini |
kuzey amerika'da yerliler arasında eskiden ortaya çıkmış bir mezhep |
dreamer i.
|
|
63 |
Dini |
küba'da ortaya çıkmış bir din |
santeria i.
|
|
Philosophy |
|
64 |
Felsefe |
deneyimden ortaya çıkmış (bilgi) |
empirical s.
|
|
Geology |
|
65 |
Jeoloji |
ilk kambriyen’de ortaya çıkmış olan bir sünger familyası |
demospongea i.
|
|
Art |
|
66 |
Sanat |
19. yüzyılda fransa'da ortaya çıkmış natüralizm akımı |
realism i.
|
|
67 |
Sanat |
17. ve 18. yüzyıl başlarında ortaya çıkmış bir sanat ve müzik akımı |
the baroque i.
|
|
68 |
Sanat |
yüksek rönesans ve barok dönemleri arasında ortaya çıkmış bir italyan sanat ve mimari akımı |
mannerism i.
|
|
69 |
Sanat |
küba'da ortaya çıkmış bir tür halk dansı |
rhumba i.
|
|
70 |
Sanat |
küba'da ortaya çıkmış bir tür halk dansı |
rumba i.
|
|
71 |
Sanat |
rafael öncesi italyan sanatının ilke ve uygulamalarını geri getirmeyi hedefleyen, 19. yüzyılda ortaya çıkmış bir akım veya sanatçı birliği |
pre-raphaelite brotherhood i.
|
|
Music |
|
72 |
Müzik |
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkmış yerel dille 4-6 ses için yazılan çok sesli bir şarkı |
madrigal i.
|
|
73 |
Müzik |
swing'in ritmik ve armonik öğeleri ile caz esintileri barındıran, 1950'lerde ortaya çıkmış bir çalma stili |
mainstream i.
|
|
74 |
Müzik |
1990'ların başında ortaya çıkmış tempolu bir elektronik dans müziği türü |
jungle i.
|
|
75 |
Müzik |
1930'larda güney afrika'da ortaya çıkmış ve kasabalarda popüler hale gelmiş bir müzik türü |
marabi i.
|
|
76 |
Müzik |
zuluların geleneksel koro müziği ile kilise koro müziğinin birleşiminden ortaya çıkmış, güney afrika'ya özgü bir müzik tarzı |
mbube i.
|
|
77 |
Müzik |
haiti'de ortaya çıkmış popüler bir dans müziği |
compas i.
|
|
78 |
Müzik |
pop ile klasik müziğin birleşimi ile ortaya çıkmış bir müzik türü |
baroque pop i.
|
|
79 |
Müzik |
güney ispanya'da ortaya çıkmış bir müzik türü |
flamenco i.
|
|
|
Painting |
|
80 |
Resim |
bizans imparatorluğu'nda ortaya çıkmış resim ekolüne ait veya ilgili |
byzantine s.
|
|
Slang |
|
81 |
Argo |
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış |
outed s.
|
|
82 |
Argo |
eşcinsel olduğu açığa/ortaya çıkmış |
offed s.
|
|
Paleontology |
|
83 |
Paleontology |
geç permiyen döneminde ortaya çıkmış bir sinapsit |
lystrosaurus i.
|
|
84 |
Paleontology |
erken triyas döneminde ortaya çıkmış soyu tükenmiş sürüngenler |
erythrosuchidae i.
|
|
85 |
Paleontology |
erken triyas döneminde ortaya çıkmış soyu tükenmiş bir sürüngen cinsi |
erythrosuchid i.
|
|