one or two - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

one or two

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"one or two" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

İngilizce Türkçe
General
one or two s. birkaç
one or two s. birkaç tane
one or two s. bir iki tane
one or two s. bir iki
Colloquial
one or two i. bir iki tane
one or two expr. bir iki

"one or two" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
General
one or two of s. -in bir iki tanesi
one or two at a time zf. birer ikişer
Idioms
bring (one) down a peg (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
bring (one) down a peg (or two) f. (birinin) burnunu sürtmek
bring (one) down a peg (or two) f. (birinin) fiyakasını bozmak
bring (one) down a peg (or two) f. (birinin) karizmasını çizmek
bring (one) down a peg (or two) f. (birini) rezil etmek
bring (one) down a peg (or two) f. (birinin) maskesini düşürmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) rezil etmek
knock (one) down a notch (or two) f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) f. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down a peg (or two) f. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down a peg (or two) f. (birine) gününü göstermek
knock (one) down a peg (or two) f. (birini) rezil etmek
knock (one) down a peg (or two) f. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down a peg (or two) f. (birine) dersini vermek
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) başarısının önündeki (bir, iki, üç) faktör
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) başarısını engelleyen (bir, iki, üç) yönü
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (biri/bir şey) oyundan atılmak/diskalifiye olmak için (üç hakkından birini, ikisini, üçünü de) kullanmış
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (biri) başarısızlığına giden yolda (üç hakkından birini, ikisini, üçünü de) kullanmış
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (biri/bir şey) üç hata hakkından (birini, ikisini, üçünü de) kullanmış
(one, two, three) strikes against (someone or something) expr. (birinin) son (bir, iki, üç) şansı
Medical
one or two units of blood i. bir veya iki ünite kan