Geçmiş

olmazsa

"olmazsa" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	olmazsa	otherwise zf.
2	Genel	olmazsa	if not zf.
3	Genel	olmazsa	elsewise zf.
4	Genel	olmazsa	barring ed.
5	Genel	olmazsa	failing ed.
6	Genel	olmazsa	nisi bağ.
7	Genel	olmazsa	unless bağ.
8	Genel	olmazsa	lacking bağ.
9	Genel	olmazsa	except bağ.
10	Genel	olmazsa	excepting bağ.
11	Genel	olmazsa	but bağ.
12	Genel	olmazsa	saving bağ.
13	Genel	olmazsa	outstep bağ.
Archaic
14	Eski Kullanım	olmazsa	elles zf.
15	Eski Kullanım	olmazsa	elles zf.

"olmazsa" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	olmazsa olmaz şart	sine qua non i.
2	Genel	olmazsa olmazı	a must i.
3	Genel	olmazsa olmaz özellik	umbra i.
4	Genel	olmazsa olmazlar grubu	core i.
5	Genel	olmazsa olmazlar grubu	core group i.
6	Genel	olmazsa olmaz	prerequisite for s.
7	Genel	olmazsa olmaz	indispensable s.
8	Genel	olmazsa olmaz	essential s.
9	Genel	olmazsa olmaz	undispensable s.
10	Genel	olmazsa olmaz	unspared [obsolete] s.
11	Genel	olmazsa olmaz	inevitable s.
12	Genel	olmazsa olmaz	core s.
13	Genel	hiç olmazsa	at least zf.
14	Genel	hiç olmazsa	but zf.
15	Genel	eğer olmazsa	otherwise zf.
16	Genel	eğer olmazsa	if not zf.
17	Genel	hiç olmazsa	at any rate zf.
18	Genel	hiç olmazsa (en azından)	at a minimum zf.
19	Genel	hiç olmazsa	leastways zf.
20	Genel	hiç olmazsa	leastwise zf.
21	Genel	hiç olmazsa	leastaways zf.
22	Genel	hiç olmazsa	faute de mieux zf.
23	Genel	zahmet olmazsa	please exclam.
Phrases
24	İfadeler	hiç olmazsa (şunu) yapabilir	the least (one) can do expr.
25	İfadeler	bir mucize olmazsa	barring a miracle expr.
26	İfadeler	bir aksilik olmazsa	assuming everything goes well expr.
27	İfadeler	bir aksilik olmazsa	if nothing goes wrong expr.
28	İfadeler	eğer bir aksilik olmazsa	if it goes well expr.
29	İfadeler	eğer bir aksilik olmazsa	if all goes well expr.
30	İfadeler	hiç olmazsa	at the very least expr.
31	İfadeler	(bir) aksilik olmazsa	if nothing goes wrong expr.
Proverb
32	Atasözü	hiç olmazsa bir mazeretin olsun	bad excuse is better than none
33	Atasözü	hiç olmazsa bir mazeretin olsun	a bad excuse is better than none
Colloquial
34	Konuşma Dili	olmazsa olmaz	absolute must i.
35	Konuşma Dili	birinden zahmet olmazsa bir şey istemek/rica etmek	trouble someone for f.
36	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	(I) don't care if I do expr.
37	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	(I) don't mind if I do expr.
38	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	pretty please with a cherry on top? expr.
39	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	pretty please with sugar on top? expr.
40	Konuşma Dili	(bir şey) engel olmazsa	(something) permitting expr.
41	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	don't care if I do expr.
42	Konuşma Dili	zahmet olmazsa	don't mind if I do expr.
Idioms
43	Deyim	olmazsa olmaz şeyler	bare necessities i.
44	Deyim	olmazsa olmaz kişi	straw that stirs the drink i.
45	Deyim	kendini olmazsa olmaz/vazgeçilmez gören kimse	a fly on the wheel i.
46	Deyim	olmazsa olmaz bir şart	a sine qua non i.
47	Deyim	(bir şey için) olmazsa olmaz bir şey	a sine qua non (of/for something) [us] i.
48	Deyim	(bir şeyin) olmazsa olmazı	a sine qua non (of/for something) [us] i.
49	Deyim	(bir şeyin) zaruri/olmazsa olmaz şartı	a sine qua non (of/for something) [us] i.
50	Deyim	olmazsa olmaz şey	the be-all and end-all i.
51	Deyim	(bir şeyin) olmazsa olmazı	the be-all and end-all (of something) i.
52	Deyim	olmazsa olmaz parça	bread and butter i.
53	Deyim	bir işin olmazsa olmazı	comes with the territory i.
54	Deyim	bir işin olmazsa olmazı olmak	go with the territory f.
55	Deyim	bir işin olmazsa olmazı olmak	come with the territory f.
56	Deyim	haddini aşmak gibi olmazsa (bir şey yapmak)	make so bold (as to do something) f.
57	Deyim	haddini aşmak gibi olmazsa (bir şey yapmak)	be so bold (as to do something) f.
58	Deyim	olmazsa olmaz olmak	be worth its weight in gold f.
59	Deyim	olmazsa olmaz olmak	be worth one's weight in gold f.
60	Deyim	olmazsa olmaz olmak	be worth your weight in gold f.
61	Deyim	olmazsa olmaz	worth your weight in gold s.
62	Deyim	büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası	a small cog in a large machine expr.
63	Deyim	büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası	a small cog in a large wheel expr.
64	Deyim	bir değişiklik olmazsa/bir aksilik çıkmazsa	all else being equal expr.
Speaking
65	Konuşma	aksilik olmazsa	unless something goes wrong expr.
66	Konuşma	bir aksilik olmazsa	unless something goes wrong expr.
67	Konuşma	eğer zahmet olmazsa	if it isn't too much trouble expr.
68	Konuşma	eğer zahmet olmazsa	if it doesn't put you to any trouble expr.
69	Konuşma	eğer bana bir şey olmazsa	if nothing happens to me expr.
70	Konuşma	hiç biri olmazsa	if all else fails expr.
71	Konuşma	hiç olmazsa	only expr.
72	Konuşma	hiç olmazsa bir günlüğüne	if only for a day expr.
73	Konuşma	eğer zahmet olmazsa	if it doesn't inconvenience you expr.
74	Konuşma	olmazsa olmaz	is a must expr.
75	Konuşma	sorun olmazsa	if it is okay expr.
76	Konuşma	trafik olmazsa	if there's no traffic expr.
77	Konuşma	zahmet olmazsa	if you wouldn't mind expr.
78	Konuşma	zahmet olmazsa	if it doesn't inconvenience you expr.
79	Konuşma	zahmet olmazsa	if it isn't too much trouble expr.
80	Konuşma	zahmet olmazsa	if it doesn't put you to any trouble expr.
81	Konuşma	zahmet olmazsa bir bardak su daha alabilir miyim?	could I trouble you for another glass of water? expr.
Politics
82	Siyasal	olmazsa olmaz	sine qua non expr.
Military
83	Askeri	savaşın olmazsa olmazı	strategic s.
84	Askeri	savaşın olmazsa olmazı	strategical s.
Latin
85	Latince	olmazsa olmaz şey	sine qua non i.
86	Latince	olmazsa olmaz	sine qua non s.
87	Latince	olmazsa olmaz	sine qua non expr.