odaklanmış

"odaklanmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	odaklanmış	focused s.
Now it seems that everything is focused around illegal immigration. Şimdi her şey yasadışı göç etrafında odaklanmış gibi görünüyor. More Sentences
2	Genel	odaklanmış	focussed s.
Tom doesn't seem very focussed at the moment. Tom şu anda pek odaklanmış görünmüyor. More Sentences
Technical
3	Teknik	odaklanmış	focused s.
The operations funded focused mostly on basic healthcare. Finanse edilen operasyonlar çoğunlukla temel sağlık hizmetlerine odaklanmıştır. More Sentences
4	Teknik	odaklanmış	focussed s.
Tom doesn't seem very focussed at the moment. Tom şu an çok da odaklanmış görünmüyor. More Sentences
General
5	Genel	odaklanmış	in focus s.
6	Genel	odaklanmış	preoccupied s.
7	Genel	odaklanmış	pointed s.
Idioms
8	Deyim	odaklanmış	on task expr.
9	Deyim	odaklanmış	on the stick expr.

"odaklanmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	odaklanmış kalmak	stay focused f.
Tom was trying to stay focused. Tom odaklanmış kalmaya çalışıyordu. More Sentences
2	Genel	tek amaca odaklanmış	single-minded s.
With a single-minded determination, she pursued her goal. Tek bir amaca odaklanmış bir kararlılıkla hedefine doğru ilerledi. More Sentences
3	Genel	odaklanmış grup görüşmesi	focused group interviewing i.
4	Genel	iyi odaklanmış	in focus s.
5	Genel	bir noktaya odaklanmış	centred on s.
6	Genel	değere odaklanmış	value-driven s.
7	Genel	afrika veya afrika halklarına odaklanmış olan	afrocentric s.
8	Genel	aşırı odaklanmış	overfocussed s.
9	Genel	iç dünyasına odaklanmış	ingrown s.
10	Genel	odaklanmış bir şekilde	focusedly zf.
Colloquial
11	Konuşma Dili	sadece iyi not almaya odaklanmış öğrenci	grade-grubber i.
12	Konuşma Dili	tamamen odaklanmış	all s.
13	Konuşma Dili	sadece iyi not almaya odaklanmış	grade-grubbing s.
14	Konuşma Dili	tamamen odaklanmış	locked in s.
Idioms
15	Deyim	asıl konuya odaklanmış	down to brass tacks s.
16	Deyim	asıl önemli olan yönlere odaklanmış	down to brass tacks s.
17	Deyim	tamamen odaklanmış	in the zone expr.
Trade/Economic
18	Ticaret/Ekonomi	odaklanmış pazarlama	target marketing i.
19	Ticaret/Ekonomi	odaklanmış pazarlama	focused marketing i.
20	Ticaret/Ekonomi	odaklanmış pazarlama	concentrated marketing i.
Media
21	Medya	ciddi haberlere odaklanmış	hard s.
Technical
22	Teknik	odaklanmış yükün demetli geçirimli elektron mikroskobu	focussed ion beam transmission electron microscope i.
23	Teknik	odaklanmış yükün demeti	focussed ion beam i.
24	Teknik	odaklanmış yükün demetli taramalı elektron mikroskobu	focussed ion beam scanning electron microscope i.
25	Teknik	odaklanmış yükün demetli mikroskop	focussed ion beam microscope i.
26	Teknik	odaklanmış kızılötesi erke kaynağı	focused infrared energy welding i.
Computer
27	Bilgisayar	belirli bir konuya odaklanmış sürümler	focused releases i.
Medical
28	Medikal	dar ve odaklanmış x-ışınları demeti	microbeam i.
Education
29	Eğitim	belirli bir akademik alana odaklanmış üniversite öğrencisi	major i.
Philosophy
30	Felsefe	sanskritçe kutsal metinlerin yorumlanmasına odaklanmış bir ortodoks hindu felsefesi	mimamsa i.
31	Felsefe	sanskritçe kutsal metinlerin yorumlanmasına odaklanmış olan ortodoks bir hindu felsefesi	purva mimamsa i.
32	Felsefe	sanskritçe kutsal metinlerin yorumlanmasına odaklanmış olan ortodoks bir hindu felsefesi	uttara mimamsa i.