Geçmiş

o ne

"o ne" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 126 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ne bu ne o	betwixt and between ed.
2	Genel	ne o ne bu	betwixt and between ed.
3	Genel	ne kadar ... o kadar ...	as ... so ... bağ.
4	Genel	o da ne	soho ünl.
5	Genel	ne girerse o çıkar	gigo (garbage in, garbage out) expr.
Phrasals
6	Öbek Fiiller	ne diyorsa o	does (exactly) what it says on the box expr.
Phrases
7	İfadeler	ne mutlu o küçük sivri kafana	bless your pointy little head expr.
8	İfadeler	ne diyorsunuz ona, işte o	what do you call it expr.
9	İfadeler	ne dinliyorsan o'sun	you are what you listen to expr.
10	İfadeler	ne kadar erken o kadar iyi	the sooner the better expr.
11	İfadeler	ne kadar satış o kadar kazanç	the more sales the more profits expr.
12	İfadeler	ne kadar çok kelime bilirsen o kadar çok konuşursun	the more words you know the more you can say expr.
13	İfadeler	bir şey ne kadar ertelenirse o kadar arzulanır	desires are nourished by delays expr.
14	İfadeler	(biri) ne diyorsa o	whatever (one) says goes expr.
15	İfadeler	biri ne diyorsa o	what/whatever somebody says, goes expr.
16	İfadeler	ne varsa alemde o vardır ademde	as above, so below expr.
Proverb
17	Atasözü	ne kadar insan varsa o kadar fikir/doğru vardır	quot homines tot sententiae (how many men, so many opinions) expr.
18	Atasözü	kişinin alnına ne yazılmışsa o olur	if you're born to be hanged then you'll never be drowned
19	Atasözü	ne kadar çok ülke o kadar fazla adet	so many countries so many customs
20	Atasözü	savaş ne kadar çetinse zafer o kadar tatlıdır	the harder the battle the sweeter the victory
21	Atasözü	ne kadar köfte o kadar ekmek	you get what you pay for
22	Atasözü	ne kadar ekmek o kadar köfte	you get what you pay for
23	Atasözü	ne kadar az konuşulursa mesele o kadar çabuk kapanır	least said, soonest mended
24	Atasözü	gerçek ne kadar büyükse bühtan da o kadar büyük olur	the greater the truth the greater the libel
25	Atasözü	ne kadar beklersen o kadar tatlı gelir	desires are nourished by delays
26	Atasözü	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar	the biter gets bit
27	Atasözü	kemik ne kadar yakınsa et o kadar tatlıdır	the nearer the bone, the sweeter the meat
28	Atasözü	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar	curses, like chickens, come home to roost
29	Atasözü	kiliseye ne kadar yakınsa, tanrı'dan o kadar uzak	the nearer the church, the farther from god
30	Atasözü	ne kadar az, o kadar iyi	keep no more cats than can catch mice
31	Atasözü	kiliseye ne kadar yakın tanrı'dan o kadar uzak	the nearer the church, the farther from god
32	Atasözü	biri kilise hiyerarşisinde ne kadar yükselirse yozlaşma/saflığını kaybetme olasılığı o kadar yükselir	the nearer the church, the farther from god
33	Atasözü	ne kadar hazır ve bilgili olunursa şanslar ve fırsatlar o kadar iyi değerlendirilir	chance favors the prepared mind
34	Atasözü	ne kadar çok bilirsen o kadar çok kuşku duyarsın	the more one knows, the less one believes
35	Atasözü	ne kadar çok bilirsen o kadar zor inanırsın/emin olursun	the more one knows, the less one believes
Colloquial
36	Konuşma Dili	o da bir şey mi; ne olacak yani	big deal expr.
37	Konuşma Dili	ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi	sooner rather than later expr.
38	Konuşma Dili	ne kadar erken olursa o kadar iyi olur	sooner the better expr.
39	Konuşma Dili	o zaman bunlar ne?	then what are these? expr.
40	Konuşma Dili	(bir şeyden) ne kadar fazla olursa o kadar iyi (olur)!	more the merrier expr.
41	Konuşma Dili	ne girerse o çıkar	giog (garbage in, garbage out) expr.
42	Konuşma Dili	(o) ne anlar ki?	what does (he/she) know? expr.
43	Konuşma Dili	(o) ne anlar?	what does (he/she) know? expr.
44	Konuşma Dili	işte o, ne diyorsunuz ona	what do you call it expr.
45	Konuşma Dili	ne o ne de o	neither one thing nor the other expr.
46	Konuşma Dili	ne girerse o çıkar	dido (dreck in, dreck out) expr.
47	Konuşma Dili	ne girerse o çıkar	gigo (garbage in, garbage out) expr.
48	Konuşma Dili	ne kadar ekmek o kadar köfte	ygwypf (you get what you pay for) expr.
49	Konuşma Dili	o ne demek?	how so? exclam.
50	Konuşma Dili	(o zaman,) buna ne dersiniz!	how/what about ˈthat (, then)! exclam.
51	Konuşma Dili	(o zaman,) buna ne buyrulur!	how/what about ˈthat (, then)! exclam.
52	Konuşma Dili	(o zaman,) buna ne diyorsun!	how/what about ˈthat (, then)! exclam.
Idioms
53	Deyim	ne kadar az, o kadar iyi prensibiyle yaşamak	keep no more cats than can catch mice f.
54	Deyim	ne o ne de o olmak	be neither one thing nor the other f.
55	Deyim	ne kadar gerekirse o kadar yakın	as the white on rice zf.
56	Deyim	ne kadar gerekirse o kadar yakın	like (the) white on rice zf.
57	Deyim	piyasa ne kadarını kaldırırsa o kadar	as much as the traffic will bear zf.
58	Deyim	ne kadar ekmek o kadar köfte	(there) ain't no free lunches expr.
59	Deyim	ne kadar ekmek o kadar köfte	(there) ain't no free lunch expr.
60	Deyim	ne de olsa o da insan	the best of men are but men at best expr.
61	Deyim	ne kadar … olursa o kadar iyi olur	the bigger/faster/etc. the better expr.
62	Deyim	ne kadar … o kadar …	the bigger/faster/etc. the better expr.
63	Deyim	ne o korkuyor musun yoksa?	what are you, a man or a mouse? expr.
64	Deyim	ne günlerdi o günler	those were the days expr.
65	Deyim	ne o ne bu	neither fish nor good red herring expr.
66	Deyim	ne o ne bu	neither owl nor good red herring expr.
67	Deyim	ne o ne bu	neither flesh nor good red herring expr.
68	Deyim	ne kadar ekmek o kadar köfte	if you pay peanuts you get monkeys expr.
69	Deyim	(bir şeyden) ne kadar fazla olursa o kadar iyi (olur)!	the more the merrier expr.
70	Deyim	ne girerse o çıkar	rubbish in, rubbish out expr.
71	Deyim	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar	(one's) chickens come home to roost expr.
72	Deyim	çanağına ne doğrarsan kaşığında o çıkar	(your/the) chickens come home to roost expr.
73	Deyim	ne o ne bu	neither fish, flesh, nor fowl expr.
74	Deyim	ne o ne bu	neither fish, flesh, nor good red herring [obsolete] expr.
75	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crust: easily made, easily broken expr.
76	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr.
77	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crusts: easily broken expr.
78	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crust: easily broken expr.
79	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crusts: they are made to be broken expr.
80	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crust: they are made to be broken expr.
81	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crusts: made to be broken expr.
82	Deyim	söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır	promises are like pie crust: made to be broken expr.
83	Deyim	o ne?	what's (something) when it's at home? [uk] expr.
84	Deyim	o da ne?	what's (something) when it's at home? [uk] expr.
Speaking
85	Konuşma	bu konuda ne kadar az konuşsak o kadar iyi	less said, the better expr.
86	Konuşma	ne kadar çok çalışırsanız o kadar çok şey öğrenirsiniz	the more you study the more you learn expr.
87	Konuşma	ne kadar çok çalışırsan o kadar çok şey öğrenirsin	the more you study the more you learn expr.
88	Konuşma	o ses ne?	what's that noise? expr.
89	Konuşma	ne günlerdi o günler	those were the days expr.
90	Konuşma	o da ne	what the hell is that expr.
91	Konuşma	o gün hakkında ne biliyorsun?	what do you know about that day? expr.
92	Konuşma	o ne zaman kalkar?	what time does he get up? expr.
93	Konuşma	o saate kadar ne yapmamı bekliyorsun?	what do you expect me to do until then? expr.
94	Konuşma	ne kadar çok bahis oynarlarsa o kadar çok kazanırız	the more they bet the more we win expr.
95	Konuşma	o zaman ne olacak peki?	what happens then? expr.
96	Konuşma	o halde başka ne yapabiliriz?	then what else can we do? expr.
97	Konuşma	o eninde sonunda aşk ve seksin ne olduğunu öğrenecek	he has to learn about love and sex eventually expr.
98	Konuşma	o ayının burada ne işi var?	what's that lout doing here? expr.
99	Konuşma	o da ne	what the heck is that expr.
100	Konuşma	o çantada ne var?	what's in the bag? expr.
101	Konuşma	o adamla ne yapıyordu?	what was she doing with that guy? expr.
102	Konuşma	o da ne?	what is that? expr.
103	Konuşma	o ne zaman kalktı?	when did she/he get up? expr.
104	Konuşma	o sana ne anlattı?	what did she tell you? expr.
105	Konuşma	o bu hafta sonu ne yaptı?	what did he do this weekend? expr.
106	Konuşma	o bu hafta sonu ne yaptı?	what did she do this weekend? expr.
107	Konuşma	o gün ne olduğunu biliyor musun?	do you know what happened that day? expr.
108	Konuşma	o da ne	what on earth is that expr.
109	Konuşma	o gün ne yaptığını asla unutmayacağım	I'll never forget what you did that day expr.
110	Konuşma	o ses de ne?	what's that noise? expr.
111	Konuşma	o sana ne verdi?	what did she/he give you? expr.
112	Konuşma	o buraya en son ne zaman geldi dediniz?	when did you say he was here last? expr.
113	Konuşma	tedaviye ne kadar erken başlarsan sonucu o kadar iyi olur	the sooner you start treatment the better the outcome expr.
114	Konuşma	o adam hakkında ne düşünüyorsun?	what do you think about that man? expr.
Computer
115	Bilgisayar	ne o ne de öteki işlemi	neither-nor operation i.
Medical
116	Medikal	bebek ne zaman acıkırsa o zaman besleme	demand feeding i.
Slang
117	Argo	o ne lan?	what the hell is that? expr.
118	Argo	o da ne oluyor öyle (biraz daha açık konuş)	what's that when it's at home expr.
119	Argo	o da ne öyle?	what the hell's that? expr.
120	Argo	o da ne	what the fuck is that expr.
121	Argo	o ne lan	what the fuck (wtf) expr.
122	Argo	o da ne	geesh exclam.
123	Argo	o da ne	what in the hell exclam.
124	Argo	o da ne?	what the hell? exclam.
Modern Slang
125	Modern Argo	o da ne ki?	also what is it? exclam.
126	Modern Argo	o ne amına koyayım	what the fuck (wtf) exclam.