Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
nakit (para)
"nakit (para)"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
nakit (para)
on the barrel
expr.
"nakit (para)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
nakit para
hard cash
i.
2
Genel
nakit para
currency
i.
3
Genel
nakit para
cash
i.
4
Genel
nakit para
cash money
i.
5
Genel
küçük bir taşıyıcının bir hat üzerinde hareket ettiği nakit para taşıma şekli
cash railway
i.
6
Genel
nakit para
blunt [obsolete]
i.
7
Genel
ikmal subayı tarafından nakit para karşılığında donanma personeline satılan yönetmelik giysileri
small stores
i.
8
Genel
nakit para çekmek
withdraw cash
f.
9
Genel
yüklü miktarda nakit para taşımak
carry a lot of cash
f.
10
Genel
yeteri kadar araziye sahip olup nakit para sıkıntısı çeken kişi
land-poor
s.
11
Genel
ölümcül hastalığı olan bir poliçe sahibinin bir sigorta poliçesinin satışından elde ettiği nakit para ile ilgili
viatical
s.
12
Genel
nakit para gerektirmeyen
cashless
s.
Colloquial
13
Konuşma Dili
nakit para
hard cash
i.
14
Konuşma Dili
büyük bunalım sırasında sinema izleyicilerinden birine çıkan nakit para şeklindeki piyango
bank night [obsolete] [us]
i.
15
Konuşma Dili
özellikle nakit para şeklinde verilen hediye
koha [new zealand]
i.
16
Konuşma Dili
özellikle nakit para şeklinde yapılan bağış
koha [new zealand]
i.
17
Konuşma Dili
nakit para
beans
i.
18
Konuşma Dili
nakit para
oscar [australia]
i.
Idioms
19
Deyim
geçici tedbirlerle nakit para tedarik etmek
raise the wind
f.
Trade/Economic
20
Ticaret/Ekonomi
şirket kasasında her türlü harcama için bulunan nakit para (maaş, masraf, temettü vb.)
cash flow
i.
21
Ticaret/Ekonomi
avrupa birliği üyelerinin ulusal paralarını sabit kurdan birbirine bağlamalarını sermayenin ve nakit akımlarının kendi aralarındaki dolaşımı üzerine konan tüm yasal engellerin kaldırılmasını ve tek para sistemine geçişi ön gören mekanizma
european monetary union
i.
22
Ticaret/Ekonomi
bireylerin ve işletmelerin servetlerinin bir bölümünü yanlarında nakit para olarak tutmaları
demand for money
i.
23
Ticaret/Ekonomi
büyük bir nakit para akışı
a massive influx of cash
i.
24
Ticaret/Ekonomi
günlük işler için kasada hazır bulundurulan nakit para
till money
i.
25
Ticaret/Ekonomi
işlem amaçlı nakit para talebi
transactions demand for money
i.
26
Ticaret/Ekonomi
nakit para giriş ve çıkışları
cash flow
i.
27
Ticaret/Ekonomi
nakit para
bank roll
i.
28
Ticaret/Ekonomi
nakit para mal piyasası
cash market
i.
29
Ticaret/Ekonomi
nakit para
available cash
i.
30
Ticaret/Ekonomi
nakit para hediyesi
cash gift
i.
31
Ticaret/Ekonomi
nakit para
hard cash
i.
32
Ticaret/Ekonomi
nakit para
cash
i.
33
Ticaret/Ekonomi
nakit para idaresi
cash administration
i.
34
Ticaret/Ekonomi
nakit para göndericisi
cash sender
i.
35
Ticaret/Ekonomi
nakit para
ready money
i.
36
Ticaret/Ekonomi
mevduat olarak açılan hesapların belli oranında saklanan nakit para tutan
bank reserves
i.
37
Ticaret/Ekonomi
nakit para idaresi
cash management
i.
38
Ticaret/Ekonomi
nakit para yönetimi
cash management
i.
39
Ticaret/Ekonomi
nakit para yönetimi
cash administration
i.
40
Ticaret/Ekonomi
nakit para yönetimi
cash management
i.
41
Ticaret/Ekonomi
nakit para ve eşdeğeri varlık sınıfı
cash and equivalents asset class
i.
42
Ticaret/Ekonomi
nakit para olarak ödenen temettü
cash dividend
i.
43
Ticaret/Ekonomi
nakit para mevcudu
effects
i.
44
Ticaret/Ekonomi
şirket ortaklarına kar dağıtımı olarak nakit para yerine çıkartılıp verilen tercihli hisse senetleri
bail-out stock
i.
45
Ticaret/Ekonomi
(nakit) para idaresi/işlemi
cash handling
i.
46
Ticaret/Ekonomi
nakit para
hard currency
i.
47
Ticaret/Ekonomi
tahsis edilmemiş (fon, nakit para)
loose
s.
48
Ticaret/Ekonomi
kilit altında olmayan (fon, nakit para)
loose
s.
49
Ticaret/Ekonomi
el altında veya kolayca bulunan (fon, nakit para)
loose
s.
50
Ticaret/Ekonomi
(nakit para) elde bulunan
clean
s.
51
Ticaret/Ekonomi
(nakit para) herhangi bir yere teminat olarak sunulmayan
clean
s.
52
Ticaret/Ekonomi
(nakit para) elde tutulan
clean
s.
53
Ticaret/Ekonomi
nakit para ile
in hard cash
expr.
Insurance
54
Sigortacılık
ölümcül hastalığı olan bir poliçe sahibinin bir sigorta poliçesinin satışından elde ettiği nakit para
viatical settlement
i.
55
Sigortacılık
ölümcül hastalığı olan poliçe sahiplerinden nakit para karşılığında sigorta poliçesi satın alma
viatication
i.
56
Sigortacılık
ölümcül hastalığı olan poliçe sahiplerinden nakit para karşılığında sigorta poliçesi satın alma
viaticus
i.
Slang
57
Argo
nakit para
the needful
i.
58
Argo
nakit para
chedda
i.
59
Argo
nakit para
moola
i.
60
Argo
kenarda tutulan nakit para
dry powder
i.
61
Argo
nakit para
spondoolies [old-fashioned]
i.
British Slang
62
İngiliz Argosu
nakit para
readies
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of nakit (para)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy