nakit (para) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

nakit (para)



"nakit (para)" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Idioms
nakit (para) on the barrel expr.

"nakit (para)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
nakit para hard cash i.
nakit para currency i.
nakit para cash i.
nakit para cash money i.
küçük bir taşıyıcının bir hat üzerinde hareket ettiği nakit para taşıma şekli cash railway i.
nakit para blunt [obsolete] i.
ikmal subayı tarafından nakit para karşılığında donanma personeline satılan yönetmelik giysileri small stores i.
nakit para çekmek withdraw cash f.
yüklü miktarda nakit para taşımak carry a lot of cash f.
yeteri kadar araziye sahip olup nakit para sıkıntısı çeken kişi land-poor s.
ölümcül hastalığı olan bir poliçe sahibinin bir sigorta poliçesinin satışından elde ettiği nakit para ile ilgili viatical s.
nakit para gerektirmeyen cashless s.
Colloquial
nakit para hard cash i.
büyük bunalım sırasında sinema izleyicilerinden birine çıkan nakit para şeklindeki piyango bank night [obsolete] [us] i.
özellikle nakit para şeklinde verilen hediye koha [new zealand] i.
özellikle nakit para şeklinde yapılan bağış koha [new zealand] i.
nakit para beans i.
nakit para oscar [australia] i.
Idioms
geçici tedbirlerle nakit para tedarik etmek raise the wind f.
Trade/Economic
şirket kasasında her türlü harcama için bulunan nakit para (maaş, masraf, temettü vb.) cash flow i.
avrupa birliği üyelerinin ulusal paralarını sabit kurdan birbirine bağlamalarını sermayenin ve nakit akımlarının kendi aralarındaki dolaşımı üzerine konan tüm yasal engellerin kaldırılmasını ve tek para sistemine geçişi ön gören mekanizma european monetary union i.
bireylerin ve işletmelerin servetlerinin bir bölümünü yanlarında nakit para olarak tutmaları demand for money i.
büyük bir nakit para akışı a massive influx of cash i.
günlük işler için kasada hazır bulundurulan nakit para till money i.
işlem amaçlı nakit para talebi transactions demand for money i.
nakit para giriş ve çıkışları cash flow i.
nakit para bank roll i.
nakit para mal piyasası cash market i.
nakit para available cash i.
nakit para hediyesi cash gift i.
nakit para hard cash i.
nakit para cash i.
nakit para idaresi cash administration i.
nakit para göndericisi cash sender i.
nakit para ready money i.
mevduat olarak açılan hesapların belli oranında saklanan nakit para tutan bank reserves i.
nakit para idaresi cash management i.
nakit para yönetimi cash management i.
nakit para yönetimi cash administration i.
nakit para yönetimi cash management i.
nakit para ve eşdeğeri varlık sınıfı cash and equivalents asset class i.
nakit para olarak ödenen temettü cash dividend i.
nakit para mevcudu effects i.
şirket ortaklarına kar dağıtımı olarak nakit para yerine çıkartılıp verilen tercihli hisse senetleri bail-out stock i.
(nakit) para idaresi/işlemi cash handling i.
nakit para hard currency i.
tahsis edilmemiş (fon, nakit para) loose s.
kilit altında olmayan (fon, nakit para) loose s.
el altında veya kolayca bulunan (fon, nakit para) loose s.
(nakit para) elde bulunan clean s.
(nakit para) herhangi bir yere teminat olarak sunulmayan clean s.
(nakit para) elde tutulan clean s.
nakit para ile in hard cash expr.
Insurance
ölümcül hastalığı olan bir poliçe sahibinin bir sigorta poliçesinin satışından elde ettiği nakit para viatical settlement i.
ölümcül hastalığı olan poliçe sahiplerinden nakit para karşılığında sigorta poliçesi satın alma viatication i.
ölümcül hastalığı olan poliçe sahiplerinden nakit para karşılığında sigorta poliçesi satın alma viaticus i.
Slang
nakit para the needful i.
nakit para chedda i.
nakit para moola i.
kenarda tutulan nakit para dry powder i.
nakit para spondoolies [old-fashioned] i.
British Slang
nakit para readies i.