İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | limitations i. | kısıtlamalar | ||
This may be valuable but it has its limitations. Bu değerli olabilir ancak bazı kısıtlamaları da vardır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | limitations i. | sınırlar | ||
Within the limitations of my speaking time I can mention just the major necessary amendments we adopted in committee. Konuşma süremin sınırları dahilinde, komitede kabul ettiğimiz başlıca gerekli değişikliklerden bahsedebilirim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | limitations i. | kısıtlar | ||
Law | ||||
Hukuk | limitations i. | takyidat | ||
Ottoman Turkish | ||||
Osmanlıca | limitations i. | tahdidat |