koşan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

koşan



"koşan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
koşan running s.
koşan paced s.
Archaic
koşan current s.

"koşan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 126 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birinin emirlerine koşan flunky i.
hayal peşinde koşan kimse rainbow chaser i.
dört nala koşan at galloper i.
çırılçıplak koşan kimse streaker i.
pop müzik topluluğu üyelerinin peşinde koşan kız groupie i.
dört nala koşan galloper i.
kadın peşinden koşan erkek gallivanter i.
kadın peşinden koşan erkek philanderer i.
kadın peşinden koşan erkek womanizer i.
kadın peşinden koşan erkek ladies' man i.
müşteri peşinde koşan kimse touter i.
önde koşan outrunner i.
kadın peşinden koşan erkek womaniser i.
olmayacak işler peşinde koşan kimse johnadreams i.
aniden koşan şey bolter i.
aniden koşan kimse bolter i.
dört nala koşan atlar için kullanılan arazi bölümü gallop i.
dört nala koşan hayvanın üzerinde gitme gallop i.
zevk peşinde koşan kimse butterfly i.
eğlence peşinde koşan kimse butterfly i.
mevki peşinde koşan kimse office seeker i.
imkansız işler peşinde koşan kimse impossibilist i.
mil mesafesinde koşan yarışçı miler i.
parlamentoda rutin işlere koşan kimse page i.
peşinde koşan bent on s.
hızlı koşan swift of foot s.
şart koşan conditioning s.
hızlı koşan spanking s.
para peşinde koşan nummamorous s.
hiç olmayacak bir şeyin peşinde koşan starry-eyed s.
zevk peşinde koşan high-stepping s.
hızlı koşan light-foot s.
canlı şekilde koşan light-heeled s.
haz peşinde koşan (kimse) good-time s.
başarılara koşan coming s.
farklı ilgi alanları peşinde koşan fancy-free s.
(hanedan armalarında) zıt yönde koşan countercourant s.
(hanedan armalarındaki hayvanlar) zıt yönde koşan counter-courant s.
(hanedan armalarında) koşan courant s.
zevk peşinde koşan pleasurable [obsolete] s.
hız belirleyicinin ayarladığı hızda koşan paced s.
hızlı koşan fleet-foot s.
hızlı koşan fleet-footed s.
oyunculuk peşinde koşan stagestruck s.
oyunculuk peşinde koşan stage-struck s.
devlet kurum ve programlarının varlıklarını sürdürebilmeleri için periyodik olarak gözden geçirilmesini şart koşan sunset s.
… mil koşan yarışçı -miler ök.
… mil koşan at -miler ök.
Phrasals
(beysbolda top atıcı) geriye doğru koşan oyuncuya atış yapmak pick off f.
şeytanlık peşinde koşan (kimselerle) takılmak swim with (someone) f.
Colloquial
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı corinthian i.
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı playboy i.
eğlence peşinde koşan zengin delikanlı man-about-town i.
geceyarısı eşcinsel erkek peşinde koşan kimse midnight cowboy i.
olmayacak işler peşinden koşan kimse john-a-dreams i.
ücretsiz ürün peşinde koşan freebie seeker i.
çok hızlı koşan, yüzen, kayan atlet speed demon i.
bir kurumda daha fazla güç peşinde koşan kimse empire-builder i.
hızlı bisiklet süren, koşan, yüzen sporcu/atlet speed merchant i.
sorumluluk almadan keyif, zenginlik gibi kazanımların peşinde koşan kimse freebooter i.
prim peşinde koşan clout chaser i.
not peşinde koşan grade-grubbing s.
kolay/hızlı para peşinde koşan fast-buck s.
hızlı koşan long-legged s.
Idioms
büyük işler peşinde koşan kişi big-time operator i.
büyük işler peşinde koşan kişi bto (big time operator) i.
büyük işler peşinde koşan kişi bto (big time operator) i.
eğlenceden eğlenceye koşan üniversite öğrencisi joe college i.
ün peşinde koşan tip glory hound i.
her işe bakan/koşan güvenilir adam a man friday i.
her işe bakan/koşan güvenilir kız a girl friday i.
hayaller peşinde koşan chasing rainbows s.
hayaller peşinde koşan always chasing rainbows expr.
Trade/Economic
borç alana borç veren ülkeden bazı ürünleri almasını şart koşan kredi tied loan i.
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma noncompete agreement i.
bir şirketin satışı sonrasında şirketi satan ile alan arasında imzalanan ve satışı yapan tarafın sektörde belirli bir süre faaliyet göstermeyeceğini şart koşan anlaşma non-compete agreement i.
risk peşinde koşan kimse risk seeking i.
Law
abd'de 2010 senesinde yürürlüğe giren ve herkesin sağlık sigortasına sahip olmasını şart koşan hesaplı sağlık hizmetleri yasası olarak bilinen yasa obamacare i.
gayrimenkulün eski sahibine bazı müspet fiillerin yapılmasını şart koşan irtifak hakkı positive servitude i.
kullanılan gayrimenkul üzerinde bir iş yapılmasını şart koşan irtifak hakkı affirmative easement i.
Zoology
dünyanın en hızlı koşan kuşu roadrunner i.
dünyanın en hızlı koşan kuşu chaparral cock i.
(at) dört nala koşan running s.
Breeding
kırmızı- kahverengi renkli hızlı koşan bir av köpeği redbone i.
Sport
engelli yarışlarda koşan yarışçı timber-topper i.
en önde koşan frontrunner i.
yarış başında hızlı tempoda koşan yarış atı rabbit i.
yarış başında rakibi yorulsun diye hızlı tempoda koşan yarış atı rabbit i.
amerikan futbolunda oyun kurucunun pas verecekmiş gibi yapıp topu hücum çizgisine doğru koşan bir oyuncuya vermesi draw play i.
ıslak veya çamurlu pistte iyi koşan yarış atı mudder i.
(amerikan futbolunda) savunma kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna atılan kısa pas flare i.
Basketball
koşan oyuncunun aniden durması stopping on a dime i.
potaya doğru boş bir atış için koşan oyuncu basket hanger i.
Football
atılan topa koşan oyuncu returner i.
(amerikan futbolunda) kenar çizgisine koşan savunma oyuncusuna ileri doğru atılan kısa pas flare pass i.
(savunmanın dağılması sonrasında) elinde topla koşan oyun kurucu scrambler i.
Baseball
beyzbolda topun geriye doğru koşan adama atılması pickoff i.
ikili oyunu tamamlarken koşan bir oyuncuyu dışarı çıkarmak double f.
Wagering
bahis yarışlarında koşan bir at plater i.
Mythology
yarı tanrıça atalanta'yı kandırıp ondan daha hızlı koşan talibi hippomenes i.
Ornithology
avustralya'ya özgü hızlı koşan küçük bir kuş scrub-bird i.
Entomology
suda koşan böceği skater i.
suda koşan böceği skimmer i.
Slang
latin amerikalı peşinde koşan eş cinsel erkekler için kullanılan bir söz bean queen i.
aykırı veya hayaller peşinde koşan kimse nefelibata i.
aykırı veya hayaller peşinde koşan kimse cloud walker i.
çamurlu parkurda daha iyi koşan at mudlark i.
genç adamların peşinde koşan kadın cougar i.
kadın peşinde koşan adam skirt chaser i.
kadın peşinde koşan kişi skirt hunter i.
(itfaiyeci/polis peşinde koşan) rozet manyağı kadın badge bunny i.
sürekli seks peşinde koşan adam cunt hound i.
sürekli seks peşinde koşan adam cunt hound i.
buz hokeyi oyuncularının peşinde koşan kadın hockey whore i.
buz hokeyi oyuncularına hayran ve peşinde koşan kadın hockey whore i.
buz hokeyi oyuncularının peşinde koşan kadın puck bunny i.
buz hokeyi oyuncularına hayran ve peşinde koşan kadın puck bunny i.
(argo) sabah antrenmanlarında iyi performans sergileyip yarışlarda kötü koşan at morning glory i.
yavaş koşan bir at daisy cutter i.
genç adamların peşinde koşan bir kadın olmak be a cougar f.
British Slang
erkek peşinde koşan cockteaser i.
hayaller peşinde koşan aklı bir karış havada olan tip airy-fairy i.
Modern Slang
her zaman yardıma koşan arkadaş all-weather friend i.
Paleontology
hızlı koşan iki ayaklı dinozorları içeren bir familya dromaeosauridae i.
hızlı koşan iki ayaklı dinozorları içeren bir familya family dromaeosauridae i.
koşan kertenkele dromaeosaurus i.