kilolu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kilolu



"kilolu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kilolu fat s.
kilolu fleshy s.
kilolu overweight s.
kilolu fat-ass s.
kilolu pubble [obsolete] s.
kilolu puffy s.
kilolu squabbish s.
Colloquial
kilolu porcine s.
Idioms
kilolu gravitationally challenged s.
kilolu horizontally challenged s.
Slang
kilolu well-padded s.

"kilolu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 55 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
fazla kilolu overweight s.
General
fazla kilolu ve şişman kadınlar overweight and obese women i.
fazla kilolu olma overweight i.
yağlı/kilolu kimse flab i.
normal kilolu kimse normal weight individual i.
normal kilolu birey normal weight person i.
normal kilolu kimse normal weight person i.
normal kilolu birey normal weight individual i.
kilolu kimse overweight i.
kilolu insanlara karşı ayrımcılık fatism i.
kilolu insanlara karşı ayrımcılık fattism i.
kilolu kimse fatty i.
kilolu kimse pock-pudding [scotland] i.
kısa ve kilolu kimse squab i.
çok kilolu kimse superheavyweight i.
aşırı kilolu olmak be overweight f.
kilolu olmak bulk f.
aşırı kilolu olmak overweight f.
fazla kilolu over weight s.
fazla kilolu (kimse) overweight s.
aşırı kilolu over weight s.
orta kilolu medium weight s.
normal kilolu with normal weight s.
kilolu (kişi) girthy s.
kilolu (kişi) girthy s.
çok kilolu overstuffed s.
biraz kilolu fattish s.
fazla kilolu (kimse) plus-size s.
daha kilolu preponderant s.
daha kilolu preponderate s.
daha kilolu preponderating s.
çok kilolu superheavy s.
aşırı kilolu superheavy s.
daha kilolu bir şekilde preponderatingly zf.
Colloquial
kilolu bir kimsenin baldırı ile bileği arasında kalan kalın bölge cankle i.
fazla kilolu chubby s.
kısa ve kilolu five-by-five s.
Idioms
ağır/kilolu gibi durmak/gözükmek (bir şeyin ya da bir kimsenin ağırlığının kestirilemediğini belirten ifade) be (a bit) on the heavy side f.
ağır/kilolu gibi durmak/gözükmek (bir şeyin ya da bir kimsenin ağırlığının kestirilemediğini belirten ifade) be (a bit) on the large side f.
aşırı kilolu big as a house s.
aşırı kilolu (as) big as a house s.
Speaking
benim babam biraz kilolu my dad is a little overweight expr.
Medical
aşırı kilolu ve obez hastalar overweight and obese patients i.
aşırı kilolu olmayan nonobese s.
hastalık derecesinde kilolu clinically obese s.
aşırı kilolu bir şekilde obesely zf.
Archaic
(kilolu kadınlar için) domuzcuk sow i.
Slang
aşırı kilolu çocuk tubby lumpkins i.
kilolu bayan veya erkeklerden hoşlanan kişi chubby chaser i.
kilolu kıllı eşcinsel erkek bear i.
fazla kilolu kimse jellyroll i.
erkeklerin alay amaçlı aşırı kilolu kadınlarla cinsel ilişki kurmaya çalışması hogging i.
aşırı kilolu ve tüylü kedi chonk i.
çok kilolu olmak have more chins than a chinese phone book f.
bütün pastaları kim yedi? (kilolu bir oyuncuya gönderme) who ate all the pies [uk] expr.