kendisinin - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kendisinin



"kendisinin" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendisinin nane [scottish] s.
kendisinin his [obsolete] s.
kendisinin own zm.

"kendisinin" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kendisinin ve takımının ikinci golü his and his team's second goal i.
kendisinin parodisini yapma self-parody i.
kendisinin ne demek istediğini anlatmak explain oneself f.
kendisinin niye öyle davrandığını anlatmak explain oneself f.
kendisinin şanslı olduğunu düşünmek consider oneself lucky f.
kendisinin patronu olmak be one's own boss f.
kendisinin patronu olmak become one's own boss f.
kendi kendisinin patronu olmak be one's own boss f.
kendisinin olduğunu kabul etmek avow [obsolete] f.
herbiri kendisinin olan respective s.
oturduğu yer kendisinin olan owner occupied s.
basım ücretini yazarın veya sanatçının kendisinin ödediği (yayın) vanity s.
kendisinin parodisini yapan self-parodying s.
Proverb
başkalarını eleştirir ama kendisinin eleştirilmesinden hoşlanmaz he can dish it but he can't take it expr.
Colloquial
kendi kendisinin efendisi one's own master i.
kendisinin bile olmayan bir şeyi korumak protect something that doesn't even belong to her/him f.
Idioms
yorumcunun kendi sayfasındaki ilk fotoğrafı beğenirlerse kendisinin de beğenen kişilerin sayfasındaki ilk fotoğrafı beğeneceğini belirten yorum comment back i.
kendi kendisinin efendisi olmak be one's own man f.
kendi kendisinin efendisi olmak be one's own master f.
sanki dünya (birinin/kendisinin) etrafında dönüyormuş gibi as if the sun shines out (someone's) backside expr.
Trade/Economic
çalışanın çalışma zamanını nasıl kullanacağına kendisinin karar vermesi time sovereignty i.
işçinin uğrayacağı kazalardan kendisinin mesul olması assumption of risk i.
navlunu kendisinin üstlenmesi freight absorption i.
satışa aracılık eden komisyoncunun satıcıya karşı, bedel ödenmediği takdirde, ödemenin sorumluluğunu kendisinin üstlenmesi del credere i.
müşterinin ürünü tamir için kendisinin götürmesinin gerektiği (satış tipi) carry-in s.
Law
davalının bir belgeyi kendisinin düzenlemediğini iddia eden defi plea of non est factum i.
Politics
halkın istediği hükümet sistemini kendisinin belirlemesi national self determination i.
Insurance
yatırım planına kişinin kendisinin karar verdiği bir bireysel emeklilik çeşidi sipp [uk] i.
Biology
bir genin kendisinin aleli olmayan başka bir genin etkisini baskılaması hypostasis i.
Philosophy
aklın tanrı ile olan bağı dışında kendisinin ötesinde hiçbir şeye dair bilgisinin olamayacağı öğretisine dayanan, fransız metafizikçi malebranche'ın felsefi sistemi malebranchism i.
Archaic
kendisinin olduğunu iddia etmek own f.
Slang
kendisinin yapması gerektiği işi başkasına kakalayan (kişi/amir) office quarterback i.