Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
kemikten
"kemikten"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
kemikten
made of bones
s.
"kemikten"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
1800'lü yıllarda kadınların eteklerinin kabarık görünmesi için giydikleri yastık metal ve kemikten oluşan bir tür kumaş
bustle
i.
2
Genel
kemikten yapılmış
bone
s.
Phrasals
3
Öbek Fiiller
(eti kemikten) ayırmak
pick away
f.
4
Öbek Fiiller
(eti kemikten) ayırmak
pick something away
f.
Proverb
5
Atasözü
etten kemikten insan
he puts his pants on one leg at a time
Colloquial
6
Konuşma Dili
etten kemikten
in the flesh
expr.
Idioms
7
Deyim
etten kemikten bir vücut
flesh and blood
i.
8
Deyim
etten kemikten bir varlık
flesh and blood
i.
9
Deyim
etten kemikten insan
flesh and blood
i.
10
Deyim
etten kemikten bir insan vücudu
flesh and blood
i.
11
Deyim
etten kemikten kimse
flesh and blood
i.
12
Deyim
etten-kemikten insan
flesh-and-blood human beings
i.
13
Deyim
etten kemikten olmak
be flesh and blood
f.
14
Deyim
etten kemikten insan olmak
put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia]
f.
15
Deyim
etten kemikten
flesh and blood
expr.
16
Deyim
etten kemikten (insan)
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
17
Deyim
(biri) etten kemikten insan
(one) puts (one's) pants on one leg at a time
expr.
18
Deyim
ben etten kemikten bir insanım
I'm only/one's own flesh and blood
expr.
Technical
19
Teknik
kemikten oluşmuş
osseus
s.
Medical
20
Medikal
kemikten ses iletimi
bone conduction
i.
Anatomy
21
Anatomi
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten her biri
cuneiform bone
i.
22
Anatomi
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten ortada olanı
intermediate cuneiform
i.
23
Anatomi
ayak bileğinin distal bölümündeki üç kemikten lateral olanı
lateral cuneiform
i.
24
Anatomi
kalça kemiğini oluşturan üç kemikten biri
os ischii
i.
25
Anatomi
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri
premaxilla
i.
Veterinary
26
Veterinerlik
hayvanın kuyruğunun veya bir kısmının kemikten kesilerek çıkarılması
docking
i.
Gastronomy
27
Mutfak
eti kemikten ayırmak
unbone
f.
Biology
28
Biyoloji
kafatasının üst arka bölümündeki çatıyı oluşturan bir çift kemikten herhangi biri ile ilişkili
parietal
s.
Marine Biology
29
Deniz Biyolojisi
kemikten ziyade kıkırdak iskeleti olan köpekbalığı, vatoz gibi balıkları içeren sınıf
cartilaginous fish (chondrichthyes)
i.
Zoology
30
Zooloji
atın iç dizini çevreleyen ve bir boşlukla kemikten ayıran büyük bir kas kirişi
master sinew
i.
Archaeology
31
Arkeoloji
abd'de ortaya çıkarılan kemikten yapılmış bir alet
beamer
i.
32
Arkeoloji
kemikten yapılmış araçlarla nitelenen bir tarih öncesi dönem
bone age
i.
33
Arkeoloji
genellikle kemikten yapılan eski üflemeli bir çalgı
pibgorn
i.
34
Arkeoloji
genellikle kemikten yapılan eski üflemeli bir çalgı
stockhorn
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kemikten
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy