karşı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

karşı



"karşı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karşı to ed.
karşı toward ed.
karşı vs. ed.
karşı versus ed.
karşı against ed.
General
karşı encounterer i.
karşı anti i.
karşı opposing s.
karşı opposed s.
karşı adverse s.
karşı repugnant s.
karşı derogate s.
karşı facing s.
karşı discordant s.
karşı averse s.
karşı opposite to s.
karşı contrary s.
karşı derogatory s.
karşı opponent s.
karşı counter s.
karşı absonous s.
karşı thirtover [dialect] s.
karşı thwartover [dialect] s.
karşı retrograde s.
karşı contrariant s.
karşı hostile s.
karşı before zf.
karşı in contrast zf.
karşı towards zf.
karşı con zf.
karşı wither [obsolete] zf.
karşı opposite ed.
karşı for ed.
karşı of ed.
karşı athwart ed.
karşı against ed.
karşı contra ed.
karşı gainst ed.
karşı agin ed.
karşı versus (vs) ed.
karşı uptill [obsolete] ed.
karşı by [obsolete] ed.
karşı ferninst [dialect] ed.
karşı in spite of the fact that bağ.
karşı anti- ök.
karşı anti ök.
karşı counter- ök.
karşı vs. (versus) kısalt.
Colloquial
karşı gainst ed.
Trade/Economic
karşı against zf.
Law
karşı adverse s.
karşı contrary s.
karşı vis-à-vis zf.
karşı versus zf.
karşı contra zf.
Technical
karşı opposite s.
karşı opponent s.
Computer
karşı remote s.
karşı disagree expr.
Marine
karşı up ed.
Food Engineering
karşı counter s.
Biochemistry
karşı trans- ök.
Archaic
karşı overthwart s.
karşı anent ed.

"karşı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
karşı gelme objection i.
karşı koyma opposition i.
karşı çıkmak challenge f.
karşı koymak oppose f.
karşı koymak withstand f.
karşı olmak be against f.
karşı koymak resist f.
karşı olmak face f.
karşı çıkmak object f.
karşı konulmaz irresistible s.
General
karşı gelme resistance i.
karşı saldırı counter strike i.
tanrının emirlerine karşı gelerek cennetten sürgün edilen melek fallen angel i.
karşı çıkma resistance i.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık desecration i.
karşı gelme eğilimi negativism i.
nehir taşmasına karşı set levee i.
kulaklık (soğuğa karşı takılan) earmuff i.
(incilin getirdiği) ahlak kurallarına karşı gelen antinomian i.
karşı gösteri counterdemonstration i.
karşı çıkan exceptor i.
karşı öneri counteroffer i.
karşı denge counterbalance i.
yasaya karşı gelen kimse outlaw i.
karşı suçlama countercharge i.
dine karşı olan irreligionist i.
karşı olan kimse antagonist i.
mala karşı suçlar offenses against property i.
karşı koyma defiance i.
karşı konulamazlık irresistibleness i.
karşı casus counterspy i.
deprem afetine karşı önlemler earthquake disaster countermeasures i.
karşı gelme contravention i.
karşı yaka the opposite shore i.
karşı saldırı counterstrike i.
hükümete karşı kışkırtıcı yazı, konuşma, eylem sedition i.
çevreye karşı suçlar offenses against the environment i.
karşı teminat collateral i.
karşı çıkma opposition i.
mahsup ve karşı dava set off and counterclaim i.
karşı tez antithesis i.
zarar veya istenmeyen değişimlere karşı korunan bölge conservation area i.
rüzgara karşı iniş landing into the wind i.
hükümdara karşı sadakat yemini etme homage i.
karşı kuvvet reaction i.
devlete karşı koyma resistance to government i.
karşı hücum counterattack i.
insanlığa karşı suçlar crimes against humanity i.
karşı tarafa kaçan defector i.
kamuya ait su kaynaklarına flüor eklenmesine karşı çıkan kimse antifluoridationist i.
yağmur sularına karşı konulan saç örtü flashing i.
karşı koyma opposition i.
karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse his opposite number i.
karşı karşıya gösteren exposer i.
karşı olma oppositeness i.
karşı tarafın muhtemel saldırısına karşı önceden yapılan saldırı preemptive strike i.
karşı taraf opponent i.
yangına karşı su serpme tesisatı sprinkler system i.
karşı tedbir countermeasure i.
içkiye karşı olma teetotalism i.
bekçilik eden kimse (yolsuzluklara karşı) watchdog i.
karşı rüzgar counterwind i.
güçlü tepki (siyasal/toplumsal bir gelişmeye karşı) backlash i.
kırmızı renge karşı körlük red blindness i.
karşı iddia counterclaim i.
karşı koyma deprecation i.
kişinin bulunduğu noktadan daire çapıyla yeryüzünün tam karşı tarafı antipod i.
karşı durma resistance i.
karşı dava counterclaim i.
karşı casusluk counterintelligence i.
karşı gelme infringement i.
karşı koyma withstanding i.
karşı casusluk counterespionage i.
ekvatoryal karşı akıntının orta afrika'nın kuzeybatı kıyısı boyunca güneye doğru akan uzantısı guinea current i.
karşı devrim counter revolution i.
kendine bağlı bireylere karşı babanın çocuğuna davrandığ (devletin/hükümetin/bir kuruluşun/patronun) paternalism i.
karşı madde antimatter i.
karşı saldırı riposte i.
rüzgara karşı iniş landing against wind i.
karşı çıkan encounterer i.
afete karşı önlemler disaster countermeasures i.
gelenek veya kurumlara karşı çıkan kimse iconoclast i.
karşı taraf opposite side i.
zamana karşı yarış time pressure i.
karşı olma durumu averseness i.
karşı örnek counter example i.
ingiliz hukukunda devletin vatandaş jones'a karşı açtığı dava rex v. jones i.
karşı konum opposition i.
kabul olunmuş doktrinlere karşı olan kimse heretic i.
kayba karşı savunma defense against loss i.
kırmızı renge karşı kör red blind i.
karşı dava counter claim i.
karşı teminat collateral security i.
büyüklere karşı saygısızlık impiety i.
karşı olan kimse critic i.
karşı cins gibi giyinen ve davranan kimse transvestite i.
karşı şey counter i.
karşı gelme noncompliance i.
karşı koruyucu (şey) safeguard against i.
koruyucu karşı koyma protective response i.
karşı öneri counterproposal i.
köleliğe karşı hareketler antislavery movements i.
anglikan kilisesine karşı hristiyan dissenter i.
kiliseye karşı olan kimse dissident i.
hakim olan siyasi doktrinlere karşı gelen düşünce heresy i.
karşı çıkma antagonism i.
güven (birine karşı beslenen) good faith i.
karşı cins opposite sex i.
karşı konulamazlık irresistibility i.
karşı akın counterattack i.
karşı çıkma opposing i.
karşı çıkan antagonist i.
teminat (borca karşı gösterilen ve bir mülk, tahvil, senet vb'ne dayalı) collateral i.
soğuğa karşı dış giysi (palto/ceket/şal gibi) wrap i.
hayvanlara karşı cinsel istek duyan kişi zoophile i.
karşı terörizm counterterrorism i.
karşı gelme kick i.
iş kazalarına karşı genel güvenlik kuralları general safety rules against occupational accidents i.
evliliğe karşı kimse misogamist i.
karşı çıkma backlash i.
karşı teklif counteroffer i.
karşı gelme disobedience i.
-e karşı isteksizlik aversion to i.
kişilere karşı suçlar offenses against the person i.
karşı önlem countermeasure i.
borca karşı gösterilen ve bir mülk senet vb'ne dayalı teminat collateral security i.
karşı önlem counterplot i.
yerleşmiş geleneklere karşı çıkma iconoclasm i.
karşı saldırı counterattack i.
gelenek veya kurumlara karşı çıkma iconoclasm i.
karşı tartışma con i.
tehlikeye karşı zaafiyet değerlendirmesi hazard vulnerability assessment i.
tanrı'nın günahkarlara karşı öfkesini anlatan dualar commination i.
isyan (gemi kaptanına karşı/askeri yetkeye karşı) mutiny i.
hayvanlara karşı cinsel istek duyma zoophilism i.
bir cismin harekete karşı dayanıklığı inertia i.
kadınlara karşı cinsiyet ayrımı sex discrimination against women i.
gandhi'nin uyguladığı idareye karşı pasif direniş programı satyagraha i.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık sacrilege i.
karşı tarafa kaçan kimse defector i.
savaşa karşı olduğu için askerlik yapmayı reddeden kimse conscientious objector i.
karşı kimse adversary i.
karşı hareket countermovement i.
kanuna karşı gelme outlawry i.
karşı tartışma counter argument i.
kanuna karşı gelen contravener i.
karşı taraf other party i.
karşı hareket counteraction i.
karşı öneri counter motion i.
karşı önlem counter measure i.
bir şeye karşı hassaslık sensitivity to i.
resmi kiliseye karşı olma nonconformity i.
karşı takımdan sizin sahanıza top atılması touchback i.
karşı cinsin kıyafetlerini giyen transvestist i.
ölü bedene karşı gösterilen cinsel istek necrofetishism i.
karşı çıkan gainsayer i.
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu no till i.
toplum kurallarına karşı olan akım nonconformism i.
geleneklere karşı olan akım nonconformism i.
resmi kiliseye karşı olan kimse nonconformist i.
resmi kiliseye karşı olan akım nonconformism i.
karşı koymayış nonresistance i.
karşı koymayan kimse nonresistant i.
sendikalara karşı olan kimse nonunionist i.
sendikalara karşı olma akımı nonunionism i.
karşı konulmazlık irresistibility i.
(devletin/hükümetin/bir kuruluşun/patronun) kendine bağlı bireylere karşı babanın çocuğuna davrandığı gibi davranması paternalism i.
karşı komşu neighbor across i.
karşı komşu opposite neighbor i.
karşı komşu opposite neighbour i.
karşı teklif counterbid i.
karşı teklif counter offer i.
karşı istikamet opposite direction i.
karşı cinsi bir cinsel av olarak gören sexual predator i.
karşı çıkan naysayer i.
kazaya karşı korunma accident prevention i.
karşı cinsi ayartma sözleri pick up line i.
karşı cinsi tavlama sözleri pick up line i.
karşı atak fightback i.
karşı hücum fightback i.
karşı çıkma challenge i.
karşı karşıya gelme confrontation i.
karşı ağırlık equipoise i.
karşı karşıya olma exposure i.
yangına karşı dayanıklı yapma fireproofing i.
kadınlara karşı incelik gallantry i.
-e karşı sorumluluk duty towards i.
karşı ağırlık counter-weight i.
karşı-bellek counter-memory i.
karşı cinsiyetin rollerini benimseme gender-bending i.
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu no-tillage i.
karşı tarafın beyanının doğruluğunu anlamak için yapılmayan denetim non-challenge inspection i.
-e karşı tedbir provision against i.
-e karşı tedbir provision for i.
karalama ve sindirme kampanyası (iktidardakilerin farklı düşünenlere karşı yürüttüğü) witch-hunt i.
iktidardakinin yandaşı olmayanlara karşı yürüttüğü karalama ve sindirme kampanyası witch-hunt i.
karşı çıkma contest i.
karşı çıkma defiance i.
karşı koyma counteraction i.
karşı taraf opposite party i.
karşı şartlandırma counterconditioning i.
-e karşı jest gesture toward i.
-e karşı güzel davranış gesture toward i.
karşı çıkma protestation i.
kutsal şeylere karşı saygısızlık profanity i.
karşı çıkma protest i.
geleneklere karşı unorthodoxy i.
yerleşik inanışa karşı (ortodoksluk açısından) unorthodoxy i.
rüzgara karşı upwind i.
karşı gelme obstruction i.
bir şeyin diğerine karşı avantajları advantages over one thing to another i.
karşı ödemeli collect call i.
karşı ödemeli reverse charge i.
karşı taraf ödemeli reverse charge i.
karşı ödemeli calling collect i.
karşı taraf ödemeli calling collect i.
karşı taraf ödemeli collect call i.
karşı taraftakiler opponents i.
karşı cinsin kıyafetlerini giymekten hoşlanan crossdresser i.
karşı cevap reply i.
kadına karşı şiddet violence against women i.
tüketim toplumuna karşı olup eldeki kaynakların sınırlı ve tutumlu kullanımına dayalı bir hayat biçimi freeganism i.
tüketim toplumuna karşı olma anticonsumerism i.
tüketiciliğe karşı olma anticonsumerism i.
karşı görüş counter-view i.
karşı görüş opposing view i.
doktorun hastaya karşı tavır ve davranışları bedside manner i.
karşı konulmaz cazibe irresistible attraction i.
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker oncoming truck laden with diesel i.
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker oncoming diesel fuel-laden truck i.
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon oncoming diesel fuel-laden truck i.
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker oncoming truck carrying diesel i.
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker oncoming diesel truck i.
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon oncoming diesel truck i.
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon oncoming truck carrying diesel i.
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon oncoming truck laden with diesel i.
karşı eğilim countertendency i.
karşı cinsten biri/birisi/kimse a member of the opposite sex i.
değişime karşı çıkan aginner i.
teröre karşı savaş the war on terror i.
bir karşı atak şansı a counterattack chance i.
çocuklara karşı işlenen suçları crimes against children i.
zorluklara karşı mücadele etme struggle against difficulties i.
karşı plan counterplan i.
engellilere karşı ayrımcılık discrimination against people with disabilities i.
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon düzenleme clampdown i.
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon yürütme clampdown i.
afete karşı dirençli ülke disaster-resilient country i.
karanlık sanatlara karşı savunma defense against the dark arts i.
iyiliğin kötülüğe karşı savaşı the battle of good against evil i.
kültürsüzlük/sanata ve öğrenmeye karşı duyarsızlık philistinism i.
karşı ütopya anti-utopia i.
karşı ütopya cacotopia i.
karşı ütopya dystopia i.
fiziksel engelli insanlara karşı önyargı ableism i.
vaftize karşı çıkan kimse anabaptist i.
vaftize karşı çıkan mezhep anabaptism i.
hastaya karşı tutum bedside manner i.
iki müzik grubunun ya da müzisyenin kimin daha iyi olduğunu görmek için karşı karşıya gelmesi rock off i.
askerliğe karşı kimse conchy i.
karşı atak counterattack i.
karşı entrika counterplot i.
karşı çekim counteratraction i.
karşı saldırı countercharge i.
karşı devrim counterrevolution i.
denizaltılara karşı silahlı savaş gemisi corvette i.
karşı akım countermotion i.
karşı öneri countermotion i.
karşı emir counterorder i.
karşı koyan defier i.
karşı koyma despite i.
karşı çıkan kişi deprecator i.
saldırıya karşı koyan withstander i.
vaftize karşı çıkan kimse dipper i.
ortodoks kilisesine karşı olma dissent i.
karşı gelen kimse dissident i.
karşı gelme incompliancy i.
bilinmeyen/aşina olunmayan birşeye karşı duyulan korku fear of the unknown i.
karşı koymayış non-resistance i.
karşı gelme non-compliance i.
karşı koymayan kimse non-resistant i.
küresel çevre değişikliğine karşı insan hassasiyeti/savunmasızlığı human vulnerability to global environmental change i.
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi mozambique drill i.
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi mozambic drill i.
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi failure drill i.
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi failure to stop drill i.
bire karşı hiçbir şey one-nil i.
birine veya bir şeye karşı sorumluluk responsibility towards someone or something i.
aracın diğer sürücülerin hatalarına karşı tedbirli kullanılması defensive driving i.
2. dünya savaşında almanların ingilizlere karşı uyguladıkları bir denizaltı taktiği wolfpack i.
destekleyici ve karşı argüman pro-argument and counter argument i.
karşı güç counterpower i.
karşı duruş stance against i.
'e karşı yöneltilen eleştiri criticism raised against i.
kazalara karşı korunaklı ortam forgiving environment i.
karşı konulmaz derecede yurt hasreti nostomania i.
1862'de III. Napolyon komutasındaki Fransız ordularına karşı elde edilen zaferin kutlandığı meksika bayramı cinco de mayo i.
karşı kıyı opposite shore i.
karşı cinsle kurulan geleceği olmayan, gayriciddi ilişki casual relationship i.
kullanılmış kitaplara karşı hissedilen garip sevgi vellichor i.
başkasının hamlesine karşı yapılan hamle counter manoeuvre i.
karşı hamle counter manoeuvre i.
karşı hücum counter-raid i.
duyarlılık (başkalarına karşı) hassaslık tactfulness i.
mermilere karşı aşırı ilgi ballistomania i.
1850-64 yılları arasında güney çin'de mançu yönetimine karşı düzenlenen ayaklanma tai ping rebellion i.
(ingiltere parlamentosu) kralın konuşmasına karşı hazırlanmış cevap address i.
yüzüne karşı hakarette bulunan kişi affronter [obsolete] i.
daha önceden kayıtsız oluduğunuz birine karşı şimdi duymaya başladığınız saygı newfound respect i.
köpeklere karşı aşırı sevgi duyan kişi canophilist i.
köpeklere karşı duyulan anormal korku canophobia i.
evliliğe karşı olan kişi agamist i.
karşı çıkan kimse aginner i.
karşı koyma rebelliousness i.
karşı çıkma pushback i.
karşı suçlama yapan kimse recriminator i.
yeniden karşı karşıya bırakma re-exposure i.
dinlere karşı tarafsız olma laicality i.
dinlere karşı tarafsız olma laicity i.
kişinin giydiği karşı cinse ait elbise drag i.
karşı olma reluctation [obsolete] i.
karşı koyma reluctation [obsolete] i.
karşı çıkma reluctation [obsolete] i.
karşı çıkma naysay i.
öneri veya emirlere şüphecilikle yaklaşma ve karşı koyma eğilimi negativeness i.
belirgin veya mantıklı sebep olmaksızın emir ve önerilere karşı çıkma eğilimi negativity i.
birahanelere karşı dini motiflerle hazırlanmış işçi lokali tee-to-tum i.
yaşanılan mekanda, temel önlemler alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan güvenli bir alan shelter in place i.
karşı konulamaz duygular tide i.
toplum geleneklerine, adetlere ve yerleşik düzene karşı isyan etme titanism i.
engellilere karşı ayrımcı kimse ableist i.
engellilere karşı ayrımcılık ablism i.
engellilere karşı ayrımcılık disablism i.
engellilere karşı ayrımcılık disability discrimination i.
engellilere karşı ayrımcılık handicapism i.
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan kimse antibuser [us] i.
entelektüel görüşlere karşı olan kimse anti-intellectual i.
sosyalliğe karşı olan kimse antisocialist i.
karşı çıkılamaz olma unanswerability i.
başkalarının duygularına karşı çok hassas olan ve empati yeteneği çok gelişmiş kimse empath i.
hatalara karşı hoşgörüsüzlük unforgivingness i.
afganistan'da taliban'a karşı kurulmuş çok etnikli bir ılımlı islam ittifakı united front i.
karşı gelme/çıkma kick i.
karşı durma kick i.
karşı gelme unobedience [obsolete] i.
allah'a karşı saygısızlık unpitousty i.
allah'a karşı saygısızlık unpity i.
karşı koymama unresistance i.
karşı gelinemez kimse untouchable i.
yaşlı ve muhafazakar iktidara karşı kontrolü ele geçirmeye çalışan bir grup genç young turk i.
hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı olan kimse bestiarian [uk] i.
karşı çıkan kimse exceptioner i.
alkollüyken araç kullanmaya karşı annelerin oluşturduğu bir örgüt madd (mothers against drunk driving) i.
(birine ya da bir şeye) karşı önyargı bias against (someone or something) i.
birine ya da bir şeye karşı önyargı bias someone against someone or something i.
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik man of straw i.
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık matriotism i.
karşı konulamaz çekicilik witchcraft i.
karşı konulamaz etki witchcraft i.
rakibe karşı üstünlük fırsatını tepme let-off i.
bir şeye karşı aşırı tutkusu veya düşkünlüğü olan kimse maniac i.
militan feminizmin saldırılarına karşı erkeksi özellikleri koruma çabası masculinism i.
karşı çıkma repugnance i.
karşı gelme repugnance i.
karşı çıkma repugnancy i.
karşı gelme repugnancy i.
karşı çıkma repugnance i.
karşı gelme repugnance i.
karşı çıkma repugnancy i.
karşı gelme repugnancy i.
karşı koyamama resistlessness i.
bir grupta değişime karşı çıkanlar hard core i.
zorluklara karşı gösterilen büyük çaba hardscrabble i.
dirence karşı yavaşça ilerleme working [rare] i.
birine veya bir şeye karşı nefret duyan kimse hater i.
geçerli bir teoriye karşı çıkma heresy i.
geçerli bir görüşe karşı çıkma heresy i.
karşı kampanya campaign against i.
karşı mücadele campaign against i.
ingiltere'de 1960'lı yıllarda hippilere karşı gelişen bir gençlik altkültürü bootboys i.
zayıf bir rakibe karşı oynanan müsabaka breather i.
karşı tarafın iddialarına cevap niteliğindeki yazı brief i.
karşı cinsten birine duyulan cinsel çekim heterosexualism i.
nazara karşı konulan sembol hex sign i.
toplum kurallarına karşı çıkan genç hippie i.
toplum kurallarına karşı çıkan genç hippy i.
yersiz karşı çıkma mischallenge [obsolete] i.
yeniliğe karşı kimse luddite i.
amerikan yerleşimcilerinin kızılderili saldırılarına karşı kullandığı koruyucu duvarlı ev garrison house i.
(dağcılıkta) kar sınırının üzerinde yapılan tırmanışlarda kullanılan, ultraviyole ışımalara karşı koruyucu bir krem glacier cream i.
kamusal anlaşmazlıklarda rakip cenaha karşı çıkan kimse gladiator i.
karşı çıkma objection i.
karşı çıkma bildiren gerekçe objection i.
karşı çıkma bildiren ifade objection i.
bazı yerleşik politikalara karşı çıkan kimse objector i.
başkasına karşı yükümlü olan kimse obligee i.
karşı koyma obluctation i.
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse obscurant i.
karşı koyma obstacle [obsolete] i.
karşı koyma obstancy [obsolete] i.
karşı karşıya gelme clash i.
(itibar, güvenilirlik veya kamu imajı zararına karşı) hasar kontrolü damage control i.
karşı çıkma demur i.
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet dentiphone i.
karşı cinse cazibeli gelme desirableness i.
karşı cins tarafından beğenilme desirableness i.
savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması dim-out i.
kamp veya ev girişindeki fırtınaya karşı konulmuş dış kapı dingle i.
dikey sürgülü kanadı olup karşı ağırlıkları bulunmayan pencere guillotine i.
geleneklere karşı çıkma iconoclasticism i.
dini sembollere karşı çıkma iconoclasticism i.
bilginin yayılmasına karşı kimse ignorantist i.
resmi yetki kullanması sonucu zarar gören kimselere karşı sorumluluk nedeniyle bir kamu görevlisine tanınan kişisel dokunulmazlık official immunity i.
karşı koyma opponency i.
karşı durma opponency i.
karşı konulabilir olma opposability i.
karşı çıkan kimse opposer i.
karşı olan kimse opposite i.
karşı taraf oppugnant i.
karşı koyma oppugnation i.
karşı taraf oppugner i.
karşı denge overpoise i.
karşı ağırlık overpoise i.
karşı koyma overthwart [obsolete] i.
(sosyal hizmetlerin koruyucu sorumluluk alabileceği şekilde) kişisel zarara karşı savunmasız olma risk i.
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kimse running dog i.
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kuruluş running dog i.
tanrılara karşı saygısızlık impiety i.
(doğal tehlikeye karşı) dayanıklılık immunity i.
belirli bir şeye karşı direnç immunity i.
(kötü davranışa karşı ceza olarak verilen) yazma görevi impot i.
karşı çıkan kimse impugner i.
herkese ve her şeye karşı nazik ve cömert olma omnibenevolence i.
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa gerçekleştirdiği ödeme miktarı owelty i.
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa verdiği teminat miktarı owelty i.
karşı karşıya gelme confront [obsolete] i.
karşı karşıya gelme confrontal i.
karşı karşıya gelen kimse confrontationist i.
karşı karşıya gelen kimse confronter i.
karşı karşıya gelme confrontment i.
karşı sav sunarak aksini kanıtlayan kimse confuter i.
karşı sav sunarak aksini kanıtlayan kimse disprover i.
karşı gelme disobediency i.
karşı gelme disobeisance [obsolete] i.
baskın siyasi ve sosyal değerlere karşı çıkan kimse dissidents i.
(yangına karşı) binanın bir bölümünün diğerlerinden ayrılması inclosure i.
birine karşı bilgilendirme yapma information i.
bir tartışma sırasında ortaya birçok argüman atıp, karşı tarafı bu argümanlara cevap vermeye zorlayarak tartışmadan galip ayrılma yöntemi gish gallop i.
karşı-söylem counter-discourse i.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama cloudburst i.
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama deluge i.
kilise veya devletin mevcut otoritesine karşı komplo tertipleyenlerin yaptığı gizli toplantı conciliabule i.
tartışmada karşı tarafı sakinleştirmenin önemine inanma conciliationism i.
karşı gelme difficulty i.
karşı koyma difficulty i.
değişikliğe karşı çıkma do-nothingism i.
rakibe karşı kazanılan üstünlük drop i.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot i.
karşı konulamaz unsur irresistible i.
karşı konulmaz dürtü irresistible impulse i.
siyasi veya dini meselelerde toplumun sergilediği en iyileri muhafaza edip köklü değişikliklere karşı çıkma yönelimi conservativism i.
karşı açıklık counter opening i.
karşı açıklık counteropening i.
karşı proje counter project i.
karşı proje counterproject i.
karşı eğim counterslope i.
karşı yöndeki eğim counterslope i.
karşı çetele counter tally i.
karşı skor counter tally i.
karşı gelgit counter tide i.
karşı saldırı counter-attack i.
karşı saldırı yapan kimse counterattacker i.
karşı çekim counterattraction i.
karşı çekim counter-attraction i.
karşı patlama counterblast i.
karşı blöf counterbluff i.
karşı darbe counterbuff i.
karşı kampanya countercampaign i.
karşı meydan okuma counterchallenge i.
bir diğerine karşı yapılan bağırış countercry i.
karşı talep counterdemand i.
karşı çaba countereffort i.
karşı casusluk counter-espionage i.
karşı sezgi counterintuition i.
karşı önlem counter-measure i.
karşı bildiri countermemo i.
düşman faaliyetine karşı açılan tünel countermine i.
karşı hareket counterpace [obsolete] i.
karşı taktik counterploy i.
karşı denge counterpoise i.
karşı protesto counterprotest i.
karşı cevap counterquestion i.
karşı tepki counterreaction i.
karşı reform counterreform i.
karşı yeniden oluşum counterreformation i.
karşı sabotaj counter-sabotage i.
karşı denge counterscale i.
(oyunlarda) karşı büyü counterspell i.
karşı casusluk aktiviteleri counterspying i.
karşı koyma counterstand i.