Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | iskorbüt | scurvy i. | ||
Tom has scurvy. Tom'un iskorbiti var. More Sentences |
||||
Genel | iskorbüt | scorbute i. | ||
Technical | ||||
Teknik | iskorbüt | scurvy i. | ||
Medical | ||||
Medikal | iskorbüt | scurvy i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medikal | iskorbüt hastalığı | scurvy i. | ||
Tom has scurvy. Tom'da iskorbüt hastalığı var. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | iskorbüt hastalığı | scorbutic i. | ||
Genel | iskorbüt hastalığına sahip olma | scorbuticism i. | ||
Genel | iskorbüt hastalığı ile ilgili | scorbutic s. | ||
Medical | ||||
Medikal | iskorbüt hastalığı (ile ilgili) | scorbutic s. | ||
Medikal | iskorbüt hastalığını önleyen | scorbutic s. | ||
Medikal | iskorbüt hastalığını iyileştiren | scorbutic s. | ||
Pharmaceutics | ||||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını önleyen ilaç | antiscorbutic i. | ||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını iyileştiren madde | antiscorbutic i. | ||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını önleyen | antiscorbutic s. | ||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını iyileştiren | antiscorbutic s. | ||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını önleyen | antiscorbutical s. | ||
Eczacılık | iskorbüt hastalığını iyileştiren | antiscorbutical s. | ||
Dermatology | ||||
Dermatoloji | iskorbüt hastalığından kaynaklanan cilt lezyonu veya vezikül | morphew i. |