İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | in luck s. | talihli |
Genel | in luck s. | şansı açık |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | be in luck f. | şansı yaver gitmek | ||
You may still be in luck. Hâlâ şansın yaver gidebilir. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Konuşma | you're in luck expr. | şanslısın | ||
You're in luck this time. Bu sefer şanslısın. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | be in luck f. | şanslı olmak | ||
Genel | be in luck f. | kısmeti açılmak | ||
Genel | be in luck f. | talihli olmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | luck in f. | çok şanslı olmak | ||
Öbek Fiiller | luck in f. | çok talihli olmak | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | your luck is in expr. | şanslısın | ||
Konuşma Dili | your luck is in expr. | şansın varmış | ||
Speaking | ||||
Konuşma | I don't believe in luck expr. | ben şansa inanmam | ||
Konuşma | you're in luck expr. | hadi yine iyisin (şanslısın) | ||
Konuşma | you're in luck expr. | şanslı günündesin | ||
Konuşma | I don't believe in luck expr. | şansa inanmam |