Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
sarımsı
honeycomb type aluminum panel
upper surface aileron
içine doğru
Geçmiş
Cümleler
"içine doğru"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Technical
1
Teknik
içine doğru
into
zf.
She had a narrow escape when her car skidded off the road
into
a lake.
Arabası bir gölün
içine doğru
yol alırken kıl payı kurtuldu.
More Sentences
"içine doğru"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir devletin bir başka devletin topraklarının içine doğru girinti yapan toprak şeridi
panhandle
i.
2
Genel
içine doğru çekme
ensheathing
i.
3
Genel
içine doğru çekmek
ensheathe
f.
4
Genel
içine doğru çekilmiş
ensheathed
s.
5
Genel
içine doğru üflenmiş
inblown [obsolete]
s.
6
Genel
vücudun içine doğru bulunan
internal
s.
7
Genel
gözün içine doğru
ocularly
zf.
8
Genel
madenin içine doğru
inby [scotland]
zf.
9
Genel
evin içine doğru
inby [scotland]
zf.
10
Genel
madenin içine doğru
inbye [scotland]
zf.
11
Genel
evin içine doğru
inbye [scotland]
zf.
12
Genel
içine doğru anlamı veren ön ek
il-
ök.
Phrasals
13
Öbek Fiiller
(bir yapıyı bir alanın) içine doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek
build out onto (something)
f.
14
Öbek Fiiller
(bir yapıyı bir alanın) içine doğru uzatmak/genişletmek/büyütmek
build out onto something
f.
15
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye doğru/bir şeyin içine pompalamak
pump something through something
f.
16
Öbek Fiiller
içine doğru itmek
push into
f.
17
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine/doğru uzanmak/dalmak
reach out into something
f.
18
Öbek Fiiller
(bir şeyin içine doğru) sızmak
leach into something
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine doğru büyümek
grow into (something)
f.
20
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into (something)
f.
21
Öbek Fiiller
(birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into (someone)
f.
22
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head someone or something into someone or something
f.
23
Öbek Fiiller
içine/içine doğru koşmak
run into
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeyin/yerin) içine doğru kaybolup gitmek
vanish into (something or some place)
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeyin içine doğru yitip gitmek
vanish into something
f.
26
Öbek Fiiller
-ın içine doğru uzatmak/büyütmek/genişletmek
build out onto
f.
27
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak
chase (someone or something) into (some place)
f.
28
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerin) içine doğru kovalamak
chase (someone or something) in (some place)
f.
29
Öbek Fiiller
bir yerin içine doğru kovalamak
chase in some place
f.
30
Öbek Fiiller
(bir hava durumunun) içine doğru/içinden uçmak
fly into (something or some place)
f.
31
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin) içine doğru zorla itmek
force (something) into (something)
f.
32
Öbek Fiiller
zorla içine doğru itmek
force in
f.
33
Öbek Fiiller
(bir şeyin içine) doğru uzamak/büyümek
grow down (into something)
f.
34
Öbek Fiiller
içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek
head into
f.
35
Öbek Fiiller
içine doğru uzanmak/dalmak
reach out into
f.
36
Öbek Fiiller
-in içine doğru taşmak
spill into
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine doğru hücum etmek
stampede in (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine doğru kıvrılarak gitmek
wind up into (something)
f.
39
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine doğru kıvrılarak götürmek
wind up into (something)
f.
Phrases
40
İfadeler
doğru kelimeyi seç ve daire içine al
choose the correct word and circle it
expr.
41
İfadeler
doğru kelimeyi seçin ve daire içine alın
choose the correct word and circle it
expr.
42
İfadeler
doğru olanı daire içine alın
circle the correct one
expr.
43
İfadeler
doğru seçimi daire içine alın
circle the correct choice
expr.
44
İfadeler
doğru cevabı daire içine alın
circle the correct choice
expr.
Marine
45
Denizcilik
geminin içine doğru
home
zf.
46
Denizcilik
pruva içine doğru
forward
zf.
Medical
47
Medikal
etin içine doğru büyüme
ingrowth
i.
48
Medikal
karnın içine doğru giden
intra-abdominal
s.
Anatomy
49
Anatomi
brakiyal arterin dirsek altından başlayıp bilek çevresine ve avuç içine doğru uzanan kolu
arteria radialis
i.
Physiology
50
Fizyoloji
hücre veya damar içine doğru seyreden osmoz
endosmosis
i.
Biology
51
Biyoloji
büyüme ekseninin içine doğru olan
introrse
s.
52
Biyoloji
(içi boş organ) bir bölümü başka bölümünün içine doğru çekilmiş
invaginate
s.
Botanic
53
Botanik
içine doğru çekilmiş bürgü
sheath
i.
Bookbindery
54
Ciltçilik
kitap kaplamasının kapakların içine doğru kıvrılmış olan kısmı
turn-in
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of içine doğru
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy