Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
içinde bırakmak
"içinde bırakmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
içinde bırakmak
leave in
f.
"içinde bırakmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hayretler içinde bırakmak
astound
f.
2
Genel
birini dövüp çürükler içinde bırakmak
beat someone black and blue
f.
3
Genel
huşu içinde bırakmak
awe
f.
4
Genel
merak içinde bırakmak
worry
f.
5
Genel
hayretler içinde bırakmak
dumbfound
f.
6
Genel
çizik içinde bırakmak
bescratch
f.
7
Genel
hayretler içinde bırakmak
bewonder
f.
8
Genel
hayretler içinde bırakmak
mind
f.
9
Genel
hayretler içinde bırakmak
dumfounder
f.
10
Genel
hayretler içinde bırakmak
dumbfounder
f.
11
Genel
ter içinde bırakmak
stew [obsolete]
f.
Phrasals
12
Öbek Fiiller
bir yeri duman içinde bırakmak
smoke something up
f.
13
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyin içinde bırakmak
envelop someone or something in someone or something
f.
14
Öbek Fiiller
hayretler içinde bırakmak
blow someone over
f.
15
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi tamamen bir şey içinde bırakmak
saturate someone or something with something
f.
16
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tepeden tırnağa (bir şey) içinde bırakmak
strew (someone or something) with (something)
f.
17
Öbek Fiiller
bir şeyi tepeden tırnağa bir şey içinde bırakmak
strew something with something
f.
18
Öbek Fiiller
tepeden tırnağa bir şey içinde bırakmak
strew with
f.
19
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyin) içinde bırakmak
leave someone or something in (something)
f.
20
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) içinde bırakmak
submerge (someone or something) in (something)
f.
21
Öbek Fiiller
bir yerin içinde mahsur bırakmak
block in some place
f.
22
Öbek Fiiller
belirsizlik içinde bırakmak
string on
f.
23
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şey) içinde bırakmak
submerge (someone or something) under (something)
f.
Colloquial
24
Konuşma Dili
kanlar içinde bırakmak
bloody up
f.
25
Konuşma Dili
hayretler içinde bırakmak
blow mind
f.
Idioms
26
Deyim
(birini) kan revan içinde bırakmak
broach (one's) claret
f.
27
Deyim
birini merak içinde bırakmak
keep someone on tenterhooks
f.
28
Deyim
içindekileri/içinde tuttuklarını serbest bırakmak
let loose of (something)
f.
29
Deyim
birini hayretler içinde bırakmak
blow someone's mind
f.
30
Deyim
(birini) merak içinde bırakmak
keep (one) on tenterhooks
f.
31
Deyim
merak içinde bırakmak
keep on tenterhooks
f.
32
Deyim
(bir şeyi) enkaz/yıkım içinde bırakmak
leave (something) in ruins
f.
Modern Slang
33
Modern Argo
hayretler içinde bırakmak
acraze
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of içinde bırakmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy