içerisine - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

içerisine



"içerisine" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
içerisine inside ed.
Archaic
içerisine withinside ed.

"içerisine" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
General
urna içerisine defin hydriotaphia i.
içerisine çapraz parça yerleştirilen tek tip merdiven türü peg ladder i.
arayışı içerisine girmek be in quest of f.
arayışı içerisine girmek be in search of f.
arayışı içerisine girmek embark on a quest f.
arayışı içerisine girmek set off on a quest f.
daire içerisine yerleştirmek inglobe [obsolete] f.
içerisine beyaz tüy doldurmak point f.
Phrasals
birinin iş, uzmanlık vs. alanı içerisine girmek come within something f.
(alanı) içerisine dahil etmek encompass in/encompass within f.
(direkt) içerisine girmek stray into f.
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) dunk in (something) f.
bir şeyi sepet ya da benzeri bir şeyin içerisine atmak (basket atar gibi) dunk into (something) f.
fiziksel bir yayının içerisine dahil etmek print (something) in (something else) f.
belli bir zaman içerisine sığdırmak get in f.
belli bir zaman içerisine sığdırmak get in f.
bir durum içerisine girmek get in f.
bir durum içerisine düşmek go into (something) f.
(bir şeyi) ileri veya geriye doğru bir şeyin/yerin içerisine ilerletmek head into (something) f.
muhabbet, tartışma içerisine girmek spark up f.
(biriyle/bir şeyle) acımasız bir yarış içerisine girmek battle with (someone or something) f.
bir şeyi bir şeyin içerisine karıştırmak beat something into something f.
(bir şeyi bir şeyin) içerisine karıştırmak blend (something) into (something else) f.
(bir şeyi bir şeyin) içerisine yedirmek blend (something) into (something else) f.
(bir şeyi bir şeyin) içerisine karıştırmak blend (something) in f.
(bir şeyi bir şeyin) içerisine yedirmek blend (something) in f.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle temas içerisine sokmak bring someone or something into contact with someone or something f.
bir kısıtlamayı bir şeyin planının içerisine sabitlemek build something into something f.
birinin iş, uzmanlık vs. alanı içerisine girmek come within f.
bir şeyin içerisine oyuk açmak hollow something out f.
akışın içerisine sokmak loop in f.
bir yerin içerisine kadar eşlik/refakat etmek show into somewhere f.
Phrases
makul bir bakış içerisinde/içerisine in perspective expr.
makul bir değerlendirme içerisinde/içerisine in perspective expr.
Idioms
çatışma içerisine girmek be on a collision course f.
içerisine dahil olmak be plugged in f.
(bir şeyin) içerisine dahil olmak be plugged into (something) f.
(birine bir yerin) içerisine kadar eşlik etmek show (one) into (some place) f.
(birine bir yerin) içerisine kadar refakat etmek show (one) into (some place) f.
Technical
makine içerisine materyal beslemesi yapan işçi alimenter i.
taneli malzeme içerisine yerleştirme installation in granular material i.
içine veya içerisine akıtmak inpour f.
Computer
bir içeriğin bir başka içerik ya da döküman içerisine sadece bağlantısı/referansı ile dahil edilmesi transclusion i.
Informatics
bir sayfanın bir bölümünün başka bir sayfanın içerisine yerleştirilmesi transclusion i.
Medical
yetmezlik çeken damar içerisine iğne ile ilaç enjeksiyonu sayesinde damarı kapatma yöntemi sclerotherapy i.
Agriculture
tarım alanlarının yerleşim alanları içerisine entegre edildiği yerleşim bölgesi agrihood i.
Fishery
tutulan balıkların canlı kalması için su içerisine yerleştirilen kafes cauf i.
Literature
yazarın hikaye içerisine kendi karakterini dahil etmesi self-insertion i.
Environment
gerçek kulak içerisine yerleştirilen mikrofonun kullanıldığı teknik technique using a microphone in a real ear i.
Geology
litoral-altı kuşak ötesindeki bütün derin deniz bentik sistemini içerisine alan bir zon abyssal-benthic i.
kuvvetle yerkabuğu içerisine sokmak irrupt f.
Hunting
namlu içerisine çekirdeği kendi ekseninde döndürerek stabilize etmek için açılan yivler ve bunlar arasında oluşan setler rifling i.
Cinema
(bir program içerisine dahil edilen) kısa film short subject i.
Entomology
larvaları kök içerisine yerleşerek sebzeyi içten çürüten havuç haşeresi carrot fly (psila rosae) i.
Slang
(birinin) biriyle romantik ya da cinsel ilişki içerisine girmesine engel olmak throw salt on (one's) game f.
(biriyle/bir şeyle) bir ilişki içerisine girmek get into bed with (someone or something) f.
(biriyle) duygusal bir ilişki içerisine girmek get with (someone) f.
(biriyle) romantik bir ilişki içerisine girmek get with (someone) f.
(birinin) biriyle romantik ya da cinsel ilişki içerisine girmesine engel olmak salt (one's) game f.
Modern Slang
uçakta içkinin içerisine koymak için verilen ortası delik buz küpü airplane ice i.
içerisine hava çekip hızla sıkıştırarak tazyikli hava fırlatan bir çeşit plastik silah airzooka i.
içerisine girdiği kötü durumdan kurtulma şansı an out i.