İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | stray into f. | önüne düşmek |
Öbek Fiiller | stray into f. | kendini önünde bulmak |
Öbek Fiiller | stray into f. | yoluna çıkmak |
Öbek Fiiller | stray into f. | (direkt) içerisine girmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | stray into (some place) f. | (bir yerden) içeri dalmak |
Öbek Fiiller | stray into (some place) f. | (bir yere) dalmak |
Öbek Fiiller | stray into (some place) f. | (bir yere) başıboş bir şekilde girmek |