içerdiği - Türkçe İngilizce Sözlük

içerdiği

"içerdiği" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
Computer
içerdiği containing s.
içerdiği contains expr.

"içerdiği" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
General
içerdiği yağ yönünden zengin oil rich i.
beynin içerdiği tüm nöronları ve sinir yollarını gösteren diyagrama verilen isim connectome i.
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi mood i.
soru ve cevapların gülünç fikir kombinasyonları içerdiği bir oyun cross-purpose i.
Trade/Economic
madeni paranın içerdiği kıymetli maden miktarını azaltma debasement i.
(para biriminin) alım gücünü içerdiği altın miktarını değiştirerek stabilize etmek compensate f.
Industry
toplu sözleşme ile sonlandırılacak müzakerelerin içerdiği konular bargaining scope i.
Technical
yüksek miktarda grafit karbonu içerdiği için kırıldığında koyu gri görünen pik demiri gray irons i.
Computer
haritanın içerdiği tablolar tables included in geoset i.
içerdiği metin containing text i.
içerdiği metin contains text i.
içerdiği tümcecik includes phrase i.
Marine
tüplerin içerdiği gaz bilgilerinin kodlanarak tüp üzerine yapıştırılması colour code i.
Mining
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı graphic granite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı hebraic granite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı runite i.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı pegmatite i.
Pharmaceutics
içerdiği yapıştırıcı, ilaç gibi maddeyi parçalandığında, eridiğinde veya çözündüğünde dışarıya veren çok küçük kapsül microcapsule i.
reçetesiz uyarıcıları içerdiği halde illegal veya reçeteli maddeleri içeriyor gibi görünen ilaç lookalike i.
reçetesiz uyarıcıları içerdiği halde illegal veya reçeteli maddeleri içeriyor gibi görünen ilaç look-alike i.
Chemistry
molekül başına içerdiği iki oksijen atomu başka bir elementin tek atomuna bağlı olan oksit dioxide i.
iki üre veya radikallerini içerdiği kabul edilen kompleks azotlu madde serisi diureide i.
içerdiği iki halkanın birden fazla ortak atomu paylaştığı bir molekülde bulunan (çok halkalı sistem) condensed s.
içerdiği iki halkanın birden fazla ortak atomu paylaştığı bir molekülde bulunan (çok halkalı sistem) fused s.
Biology
spermin embriyonun önceden oluşmuş ilk halini içerdiği şeklindeki eski bir teori spermism i.
Botanic
bazı sınıflandırmalarda bileşikgillerin bir alt grubunu içerdiği kabul edilen bir ot familyası ambrosiaceae i.
bazı sınıflandırmalarda bileşikgillerin bir alt grubunu içerdiği kabul edilen bir ot familyası family ambrosiaceae i.
biraz klorofil içerdiği için fotosentez yapabilen parazitik bir bitki hemiparasite i.
biraz klorofil içerdiği için fotosentez yapabilen parazitik bir bitki semiparasite i.
içerdiği tek türü orta ve güney amerika'da yetişen bir çanakeğreltinin oluşturduğu bir cins lophosoria i.
içerdiği tek türü orta ve güney amerika'da yetişen bir çanakeğreltinin oluşturduğu bir cins genus lophosoria i.
yem olarak kullanılan ve içerdiği reçineden tutkal malzemesi elde edilen kuraklığa dayanıklı bir ot cluster bean i.
yem olarak kullanılan ve içerdiği reçineden tutkal malzemesi elde edilen kuraklığa dayanıklı bir ot cyamopsis tetragonolobus i.
yem olarak kullanılan ve içerdiği reçineden tutkal malzemesi elde edilen kuraklığa dayanıklı bir ot cyamopsis psoraloides i.
içerdiği tek tür jamaika kirazı olan bir cins muntingia i.
içerdiği tek tür jamaika kirazı olan bir cins genus muntingia i.
hoş kokulu yağ reçinesi içerdiği için parfüm yapımında kullanılan beyaz çiçekli bir çalı common gum cistus (cistus ladanifer) i.
hoş kokulu yağ reçinesi içerdiği için parfüm yapımında kullanılan beyaz çiçekli bir çalı common gum cistus (cistus ladanum) i.
Religious
komünyon ekmeği ve şarabının isa'nın ruhani bedeni ve kanını içerdiği öğretisi virtualism i.
(incil) bilgelik içerdiği düşünülen dini kitaplar wisdom book i.
(incil) bilgelik içerdiği düşünülen dini kitaplar sapiential book i.
(incil) bilgelik içerdiği düşünülen dini kitaplar wisdom literature i.
et veya et ürünleri içerdiği için süt ürünlerinden ayrı hazırlanıp tüketilen (yiyecek) meaty s.
et veya et ürünleri içerdiği için süt ürünlerinden ayrı hazırlanıp tüketilen (yiyecek) fleishik s.
et veya et ürünleri içerdiği için süt ürünlerinden ayrı hazırlanıp tüketilen (yiyecek) fleishig s.
Environment
göl suyunun fazla humuslu toprak içerdiği için içinde yaşam olmayacak kadar asidik ve oksijensiz olması dystrophy i.