Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
hayata
"hayata"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hayata
lechayim
i.
"hayata"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 219 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hayata gözlerini yummak
die
f.
General
2
Genel
hayata küstürme
embittering
i.
3
Genel
hayata küstürme
embitterment
i.
4
Genel
hayata bakışı
one's attitude to life
i.
5
Genel
hayata bakışı
one's outlook on life
i.
6
Genel
hayata bakış (açısı)
attitude to life
i.
7
Genel
hayata bakış (açısı)
an outlook on life
i.
8
Genel
hayata bakışı
one's view of life
i.
9
Genel
hayata bakış (açısı)
view of life
i.
10
Genel
hayata geçirme
actualisation
i.
11
Genel
hayata döndürme
redux
i.
12
Genel
yerleşik hayata geçiş
sedentism
i.
13
Genel
hayata geçirme
actualization
i.
14
Genel
hayata bakış açısı
perspective on life
i.
15
Genel
hayata döndürme
resuscitation
i.
16
Genel
yerleşik hayata geçiş
transition to settled life
i.
17
Genel
hayata geçirme
carrying out
i.
18
Genel
gerçek hayata benzeyen
realistic
i.
19
Genel
hayata geri döndürtme
reanimation
i.
20
Genel
hayata kast
attempt
i.
21
Genel
hayata yansımalar
reflections on life
i.
22
Genel
hayata dönüş
reviction
i.
23
Genel
hayata döndürücü
reviver
i.
24
Genel
hayata küstürmek
embitter
f.
25
Genel
yeni bir hayata başlamak
turn over a new leaf
f.
26
Genel
birinin hayata atılmasını sağlamak
give someone a start in life
f.
27
Genel
hayata gözlerini yummak
pass away
f.
28
Genel
hayata atılmak
begin to work
f.
29
Genel
hayata döndürmek
revivify
f.
30
Genel
hayata döndürmek
quicken
f.
31
Genel
hayata döndürmek
revive
f.
32
Genel
hayata döndürmek
bring back to life
f.
33
Genel
hayata dönmek
revive
f.
34
Genel
hayata geçirmek
make real
f.
35
Genel
hayata bağlanmak
cling to life
f.
36
Genel
hayata geçirmek
actualize
f.
37
Genel
hayata geçirmek
make actual
f.
38
Genel
yeni bir hayata başlamak
start a new life
f.
39
Genel
hayata geçirmek
materialize
f.
40
Genel
hayata geçirmek
put into practice
f.
41
Genel
hayata geçirmek
carry out
f.
42
Genel
hayata geçirmek
bring into being
f.
43
Genel
hayata sokmak
make real
f.
44
Genel
hayata sokmak
actualize
f.
45
Genel
hayata geçirmek
come to realize
f.
46
Genel
hayata geçirmek
accomplish
f.
47
Genel
hayata geçirmek
carry into effect
f.
48
Genel
hayata geçirilmek
be implemented
f.
49
Genel
yerleşik hayata geçmek
settle
f.
50
Genel
yerleşik hayata geçmek
lead a sedentary life
f.
51
Genel
yerleşik hayata geçmek
become sedentary
f.
52
Genel
yerleşik hayata geçmek
adopt a sedentary life
f.
53
Genel
bitkisel hayata girmek
fall into a vegetative state
f.
54
Genel
bitkisel hayata girmek
lapse into a vegetative state
f.
55
Genel
hayata tutunmak
hold on to life
f.
56
Genel
hayata döndürmek
bring back
f.
57
Genel
hayata döndürmek
bring around
f.
58
Genel
hayata döndürmek
restore someone to life
f.
59
Genel
hayata döndürmek
resuscitate
f.
60
Genel
hayata döndürmek
revive a person
f.
61
Genel
hayata döndürmek
bring to
f.
62
Genel
hayata döndürmek
resurrect
f.
63
Genel
hayata döndürmek
return someone to consciousness
f.
64
Genel
hayata döndürmek
recover or restore from apparent death
f.
65
Genel
hayata döndürmek
bring round
f.
66
Genel
hayata bağlanmak/tutunmak
hold on to the life
f.
67
Genel
projeyi hayata geçirmek
realize the project
f.
68
Genel
ölüleri hayata döndürmek
bring the dead back to life
f.
69
Genel
hayata geçirmek
materialise
f.
70
Genel
hayata geçirmek
adopt
f.
71
Genel
hayata sokmak
actualise
f.
72
Genel
hayata geçirmek
actualise
f.
73
Genel
(birini) hayata hazırlamak
prepare someone for life
f.
74
Genel
yerleşik hayata geçmek
adopt a settled life
f.
75
Genel
hayata geri döndürtmek
reanimate
f.
76
Genel
hayata geri getirmek
reanimate
f.
77
Genel
hayata döndürmek
reduce [obsolete]
f.
78
Genel
hayata dönmek
relive
f.
79
Genel
hayata tutunmak
clutch onto life
f.
80
Genel
hayata geçirmek
make
f.
81
Genel
hayata geçirmek
engender
f.
82
Genel
hayata döndürmek
revivificate
f.
83
Genel
hayata geçirmek
incarnate
f.
84
Genel
hayata geçmek
eventualize
f.
85
Genel
hayata geçmek
eventualise
f.
86
Genel
bir şeyi hayata geçirmek
sow
f.
87
Genel
hayata geçirmek
sow
f.
88
Genel
hayata geri dönmek
raise
f.
89
Genel
hayata geçirmek
implement
f.
90
Genel
hayata tutunmak
linger
f.
91
Genel
hayata küstürülmüş
embittered
s.
92
Genel
hayata küsmüş
embittered
s.
93
Genel
hayata geçirilmiş
actualized
s.
94
Genel
hayata geçirilmiş
actualised
s.
95
Genel
özel hayata müdahale edici
orwellian
s.
96
Genel
hayata geçirilmemiş
unconceived
s.
97
Genel
hayata küstüren
embittering
s.
98
Genel
medeni hayata uygun olmayan
ungodly
s.
99
Genel
hayata döndürülmemiş
unrenewed
s.
100
Genel
hayata döndürülemez
unrevived
s.
101
Genel
(hayata) geri dönebilir
revivable
s.
102
Genel
hayata dönen
revived
s.
103
Genel
hayata olumlu etkisi olan
life-enhancing
s.
104
Genel
avam hayata ait
lowlife
s.
105
Genel
avam hayata ait
low-life
s.
106
Genel
özel hayata ait
offstage
s.
107
Genel
(ünlü) özel hayata ait
offstage
s.
108
Genel
(ilişki) cinsel hayata tek taraflı düşkünlük yaşanan
imparlibidinous
s.
109
Genel
hayata geçirilen
starting
s.
110
Genel
yeni bir girişimi hayata geçiren
startup
s.
111
Genel
hayata geçirebilen
street smart
s.
112
Genel
hayata geçirebilen
street-smart
s.
113
Genel
hayata tutunan
survivable
s.
114
Genel
hayata küsmüş bir şekilde
embitteredly
zf.
Phrasals
115
Öbek Fiiller
(sihir, büyü v.s ile) hayata geçirmek
call down
f.
116
Öbek Fiiller
hayata geçirmek
call forth
f.
117
Öbek Fiiller
hayata dönmek
come through
f.
118
Öbek Fiiller
evden çıkıp sosyal hayata karışmak
go out
f.
119
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) hayata döndürmek
refresh (someone, something, or oneself) with (something)
f.
120
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek
bring (someone or something) back to life
f.
121
Öbek Fiiller
(birini) hayata döndürmek
bring (someone) back to life
f.
122
Öbek Fiiller
birini (bir hayvanı) hayata döndürmek
bring someone (or an animal) back to life
f.
123
Öbek Fiiller
birini (bir hayvanı) hayata döndürmek
bring someone (or an animal) back
f.
124
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi hayata döndürmek
bring someone or something back
f.
125
Öbek Fiiller
ile hayata döndürmek
refresh with
f.
126
Öbek Fiiller
hayata dönmek
come back
f.
Phrases
127
İfadeler
hayata gülümse
smile to life
expr.
128
İfadeler
farklılıklar hayata renk katar
variety is the spice of life
expr.
129
İfadeler
hayata dair
about life
expr.
Colloquial
130
Konuşma Dili
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar
spanish customs
i.
131
Konuşma Dili
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar
spanish practices
i.
132
Konuşma Dili
daha sakin bir hayata geçmek
cash out
f.
133
Konuşma Dili
uyuşturucudan kurtulup hayata yeniden başlamak
turn over
f.
134
Konuşma Dili
(geçirdiği bir hastalıktan sonra) hayata dönmek
be up and around
f.
135
Konuşma Dili
insanı hayata bağlıyor
makes you appreciate life
expr.
Idioms
136
Deyim
hayata tutunacak dal
lifeline
i.
137
Deyim
hayata yeni bir anlam katmak
get a new grip on life
f.
138
Deyim
hayata (bir şey) olarak atılmak
start (life) as (something)
f.
139
Deyim
hayata (bir şey) olarak atılmak
start off as (something)
f.
140
Deyim
hayata (veya bir şeye) renk/çeşni katmak
be the spice of life
f.
141
Deyim
hayata sıkı sıkı sarılmak
grab life with both hands
f.
142
Deyim
hayata dönmek
come alive
f.
143
Deyim
hayata gözlerini yummak
shuffle off this mortal coil
f.
144
Deyim
hayata gelmek
come to life
f.
145
Deyim
hayata at gözlüğü ile bakmak
have blinders on
f.
146
Deyim
hayata geçirmek
bring into action
f.
147
Deyim
hayata 1-0 önde başlamak
be born under a lucky star
f.
148
Deyim
hayata gözlerini yummak
depart this life
f.
149
Deyim
hayata tozpembe görmek
see life through rose-tinted glasses
f.
150
Deyim
hayata döndürmek
bring back to life
f.
151
Deyim
hayata geçirilmek
go live
f.
152
Deyim
hayata küsmek
be weary of life
f.
153
Deyim
hayata döndürmek
give someody spirit
f.
154
Deyim
gündelik hayata dönüş yapmak
come back to earth with a bang/bump/jolt
f.
155
Deyim
hayata gözlerini açmak
first see the light of day
f.
156
Deyim
hayata pembe gözlüklerle bakmak
see life through rose-tinted glasses
f.
157
Deyim
yeni bir hayata yelken açmak
turn the page to a new life
f.
158
Deyim
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek
juice (someone or something) back to life
f.
159
Deyim
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek
juice (someone or something) back up
f.
160
Deyim
(hayata/durumlara) iyi tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things)
f.
161
Deyim
(hayata/durumlara) olumlu tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things)
f.
162
Deyim
(hayata/durumlara) neşeli yaklaşmak
look on the sunny side (of life/things)
f.
163
Deyim
(hayata/durumlara) aydınlık tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things)
f.
164
Deyim
sosyal hayata geri dönmüş
back in circulation
f.
165
Deyim
sosyal hayata geri dönmüş
back in circulation
f.
166
Deyim
sosyal hayata geri dönmüş
back into circulation
f.
167
Deyim
birinin başlattığı/hayata geçirdiği (bir şey) olmak
be someone's baby
f.
168
Deyim
(birini) hayata döndürmek
breathe (new) life into (someone)
f.
169
Deyim
(bir şeyi) hayata geçirmek
bring (something) into action
f.
170
Deyim
(birini/bir şeyi) hayata döndürmek
bring (someone or something) to life
f.
171
Deyim
(bir şeyi) hayata geçirmek
carry (something) into effect
f.
172
Deyim
hayata döndürmek
juice back
f.
173
Deyim
tekrar hayata dönmüş
back from the dead
s.
174
Deyim
gündelik hayata geri dönmüş
back to earth
s.
175
Deyim
hayata gözlerini yumdu
(one's) sun has set
expr.
176
Deyim
rüya gibi bir hayata sahip
living the dream
expr.
177
Deyim
hayata küsmüş
the iron enters (into) (someone's) soul
expr.
178
Deyim
hayata küsmüş
the iron entered into someone's soul
expr.
179
Deyim
sosyal hayata dönen
into circulation
expr.
180
Deyim
sosyal hayata dönen
into circulation
expr.
181
Deyim
hayata karışmış
in the swim of things
expr.
Speaking
182
Konuşma
hayata bir kere geliyoruz
we only go around once
expr.
183
Konuşma
hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren
since our birth
expr.
184
Konuşma
hayata bir kez geliyoruz
we only go around once
expr.
185
Konuşma
hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren
since our birth
expr.
186
Konuşma
hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren
from the moment we are born
expr.
187
Konuşma
hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren
from the moment we are born
expr.
Trade/Economic
188
Ticaret/Ekonomi
projeyi hayata geçirmek
put the project into practice
f.
189
Ticaret/Ekonomi
projeyi hayata geçirmek
put the project into effect
f.
190
Ticaret/Ekonomi
devlet bütçesi beyanı öncesi hayata geçirilen
prebudget
s.
Law
191
Hukuk
dünyevi yaşamdan çıkıp ruhani hayata geçme yemini
abjuration
i.
192
Hukuk
hayata karşı suçlar
offences against life
i.
193
Hukuk
özel hayata saldırı
attack on one's personal life
i.
194
Hukuk
özel hayata saygı gösterilmesi hakkı
right to respect to privacy
i.
195
Hukuk
özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı
right to respect for private and family life
i.
196
Hukuk
özel hayata saldırı
attack on someone's private life
i.
197
Hukuk
uygulayıcı, hayata geçirici kurumlar
implementation bodies
i.
Politics
198
Siyasal
hayata geçirme
implementation
i.
199
Siyasal
özel hayata müdahale
interference in private life
i.
200
Siyasal
oldukça koruyucu bir vergi sistemi kabul edilerek abd'de hayata geçirilen bir endüstriyel teşvik politikası
american system
i.
Informatics
201
Bilişim
teknolojiyi hayata geçiren
technology enabler
i.
Medical
202
Medikal
hayata ya da sağlığa ivedi tehdit
immediately dangerous to life or health
i.
203
Medikal
hayata döndürme
reviviscence [rare]
i.
204
Medikal
hayata döndürme
reviviscency [rare]
i.
205
Medikal
normal hayata dönmek
revive
f.
206
Medikal
hayata döndüren
reviviscent
s.
Mental Health
207
Ruhbilim
sosyal hayata adapte olamama sendromu
amotivational syndrome
i.
Biology
208
Biyoloji
hayata ait
zoetic
s.
Literature
209
Edebiyat
idealleştirilmiş veya romantik yorum yerine gerçek hayata ait olanı temsil etmeyi amaçlayan yazar
realist
i.
210
Edebiyat
edebiyatta idealleştirilmiş veya romantik yorum yerine gerçek hayata ait olanı temsil eden
realistic
s.
Religious
211
Dini
(roma katolik kilisesi'nde) dini hayata bağlılık sözü veren kadın
vowess
i.
Philosophy
212
Felsefe
ortaçağ skolastik öğretisini çağdaş hayata uyarlayan felsefi görüş
neo-scholasticism
i.
213
Felsefe
skolastik felsefeyi çağdaş hayata uyarlayan
neo-scholastic
s.
Environment
214
Çevre
kentsel hayata karşı olan
antiurban
s.
Art
215
Sanat
idealleştirilmiş veya romantik yorum yerine gerçek hayata ait olanı temsil etmeyi amaçlayan sanatçı
realist
i.
216
Sanat
sanatta idealleştirilmiş veya romantik yorum yerine gerçek hayata ait olanı temsil eden
realistic
s.
Latin
217
Latince
hayata gülmek hayat için ağlamaktan daha uygar bir davranıştır
humanius est deridere vitam quam deplorare
expr.
Archaic
218
Eski Kullanım
hayata döndürülemeyen
irrecoverable
s.
Slang
219
Argo
bitkisel hayata girmiş hasta
gork
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hayata
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy