growing - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

growing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"growing" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
growing s. gelişen
growing s. büyüyen
growing s. artan
General
growing i. yetiştirme
growing i. gelişim
growing i. tarım
growing i. büyüme
growing i. gelişme
growing s. büyümekte olan
growing s. giderek artan
growing s. genişleyen
growing s. sayıca artan
growing s. boyutu büyüyen
growing s. derecesi artan
growing s. büyümeyle ilgili
growing s. büyüyebilir
Trade/Economic
growing s. büyüyen
Computer
growing s. büyüyen

"growing" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 141 sonuç

İngilizce Türkçe
General
growing white i. ağarma
fruit growing i. meyvecilik
growing fat i. semirme
growing worse i. hastalığın gelişmesi
growing season i. üreme mevsimi
growing worse i. kötüleşme
growing grain i. ekin
growing crops i. yetişen ürün
growing demand i. artan talep
growing season i. vejetasyon mevsimi
growing season i. yeşerim mevsimi
growing technique i. yetiştirme tekniği
a growing problem i. giderek büyüyen problem
growing old i. yaşlanma
growing old i. ihtiyarlama
seedling growing i. fide yetiştiriciliği
seedling growing i. fidecilik
hair growing i. saç uzaması
hair growing i. saç uzatma
growing criticism i. artan eleştiri
growing unemployment i. artan işsizlik
growing evidence i. (giderek) artan kanıt
plant growing rules i. bitki yetiştiriciliği kuralları
plant growing i. bitki yetiştiriciliği
growing use i. artan kullanım
vegetable growing i. sebze yetiştiriciliği
vegetable growing i. sebzecilik
growing conditions i. büyüme koşulları
growing conditions i. yetişme koşulları
growing population i. artan nüfus
growing cell i. mikroskobik oluşumu suda canlı tutmaya yarayan bir cihaz
growing pains i. büyüme ağrısı
growing pains i. büyüme çağında yaşanan duygusal zorluklar
growing pains i. şirketin kuruluş ve büyüme sürecinde yaşanan sorunlar
fast growing s. hızla büyüyen
growing under ground s. yer altında yetişen
fast-growing s. hızla gelişen
ever-growing s. durmaksızın gelişen
ever-growing s. sürekli artan
ever-growing s. durmaksızın büyüyen
ever-growing s. durmadan büyüyen
ever-growing s. sürekli gelişen
ever-growing s. durmadan gelişen
ever-growing s. sürekli büyüyen
fastest-growing s. en hızlı büyüyen
decreasingly growing s. azalarak artan
tall-growing s. ince uzun saplı (bitki)
fast-growing s. hızlı büyüyen (bitki, ağaç)
Phrases
growing body of evidence i. giderek artan kanıtlar
(by) getting/growing stronger expr. güçlenerek
a growing body of expr. sayısı artan
a growing number of borrowers expr. sayıları giderek artan borçlular
a growing number of borrowers expr. (giderek) artan sayıda borçlu
a growing number of studies expr. (giderek) artan sayıda çalışma/araştırma
a growing number of people expr. (giderek) artan sayıda kişi
you could hear the grass growing expr. kalp atışlarını bile duyabilirsin
you could hear the grass growing expr. iğne atsan duyulur
Proverb
growing youth has a wolf in his belly f. gençler çabuk acıkır
growing youth has a wolf in his belly f. gelişme çağında olan gençler doymak bilmez
a growing youth has a wolf in his belly gençler çabuk acıkır
a growing youth has a wolf in his belly gelişme çağında olan gençler doymak bilmez
Colloquial
low-growing s. yavaş büyüyen/gelişen
Idioms
growing pains i. çocuklarda büyüme esnasında çekilen eklem/uzuv ağrıları
growing pains i. büyüme sancıları
have growing pains f. büyüme sancıları çekmek
Speaking
growing up is watching your younger sibling get taller expr. büyümek küçük kardeşinin boyunun uzadığına şahit olmandır
you're growing up so fast expr. çok hızlı büyüyorsun
it's growing dusk expr. hava kararıyor
our daughter is growing up expr. kızımız büyüyor
I'm growing my hair out expr. saçlarımı uzatıyorum
I'm growing my hair out expr. saçımı uzatıyorum
Trade/Economic
growing debt i. artan borç
growing army of unemployed i. büyüyen işsizler ordusu
growing deficit i. büyüyen açık
horizontal growing i. bir işletmenin aynı faaliyette bulunan işletmelerle birleşmesi
diversified conglomerate growing i. çok yönlü dağılma ile büyüme
world’s 10 fastest-growing economies i. dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisi
vertical growing i. dikey büyüme
growing of the economy i. ekonominin büyümesi
growing of economy i. ekonominin büyümesi
circular growing i. tamamlayıcı büyüme
horizontal growing i. yatay büyüme
ever-growing s. sürekli büyüyen
ever-growing s. sürekli gelişen
fast-growing s. hızlı genişleyen
fast-growing s. hızlı büyüyen
Politics
a growing and developing turkey i. büyüyen gelişen bir türkiye
Industry
wine-growing i. şarap yapımı sektörü
wine-growing i. şarap üretimi sektörü
wine-growing i. üzüm yetiştiriciliği ve şarap yapımı
Technical
semantic region growing i. anlambilimsel bölge büyütme
region growing i. bölge büyütme
crystal growing i. kristal büyütme
Computer
region growing i. bölge büyütme
Informatics
region growing i. bölge büyütme
Medical
growing uterus i. büyüyen uterus
growing skull fracture i. büyüyen kafatası kırığı
slow-growing tumor with low malignant potential i. düşük malignite potansiyeli taşıyan yavaş büyüyen tümör
rapidly growing mycobacteria i. hızlı üreyen mikobakteriler
growing of microorganisms i. mikroorganizmaların büyümesi
a slow-growing painless mass i. yavaş büyüyen ağrısız bir kitle
slowly growing tumors i. yavaş büyüyen tümörler
slow-growing tumor i. yavaş büyüyen tümör
new bone growing i. yeni kemik oluşumu
Marine Biology
growing pond i. büyüme havuzu
growing season i. büyüme sezonu
Botanic
vigorous growing plant i. arsız büyüyen bitki
low-growing s. yerde biten
low-growing s. bodur
flat-growing s. yere yakın büyüyen (bitki)
Agriculture
under cover and open area vegetable growing i. açıkta ve örtü altında sebzecilik
growing crops i. mahsul
fruit growing i. meyve yetiştiriciliği
fruit growing i. meyvecilik
basic principles in growing crops with organic method i. organik yöntemle bitki yetiştirme temel kuralları
greenhouse growing i. örtü altı yetiştiriciliği
green-house growing i. örtü altı yetiştiriciliği
cotton growing i. pamuk yetiştirme
vegetable growing i. sebze yetiştiriciliği
summer-growing plants i. sıcak iklim bitkileri
green-house growing i. süs bitkileri yetiştiriciliği
greenhouse growing i. süs bitkileri yetiştiriciliği
soil improver and growing media i. toprak ıslah edici ve gelişme düzenleyici
seed growing i. tohumculuk
seed growing i. tohum yetiştiriciliği
growing crops i. verim
growing techniques i. yetiştirme teknikleri
vine-growing i. üzüm yetiştiriciliği
rice growing i. pirinç yetiştirme
rice growing i. çeltik yetiştirme
vine-growing s. bağcı
vine-growing s. üzüm yetiştiriciliği ile ilgili
rice-growing s. pirinç yetiştiren
rice-growing s. çeltik yetiştiren
rice-growing s. pirinç büyüten
Forestry
growing stock i. ağaç serveti
growing forest by sowing i. ekim yoluyla orman yetiştirme
growing of seedling i. fidan üretimi
growing stock of commercial species i. ticari türlerin serveti
Meteorology
growing season i. büyüme mevsimi
Entomology
fungus-growing ant i. güney amerika, orta amerika ve güney abd'de görülen attina alt kabilesindeki karıncalara verilen ad