Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
gravy!
"gravy!"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
gravy!
exclam.
aman tanrım!
2
Konuşma Dili
gravy!
exclam.
aman yarabbi!
3
Konuşma Dili
gravy!
exclam.
iyi!
4
Konuşma Dili
gravy!
exclam.
güzel!
"gravy!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
gravy
i.
salça
2
Genel
gravy
i.
yemek sosu
3
Genel
gravy
i.
kolay kazanç
4
Genel
gravy
i.
etin pişerken saldığı su
5
Genel
gravy
i.
sos
6
Genel
gravy
i.
et suyu
7
Genel
gravy train
i.
yüksek gelir getirip kolay ve risksiz olan meslek veya kazançlı girişim
8
Genel
get on the gravy train
f.
köşe dönmek
9
Genel
get on the gravy train
f.
beleşe konmak
10
Genel
ride the gravy train
f.
bolluk içinde yaşamak
11
Genel
ride the gravy train
f.
bolluk içerisinde yaşamak
Colloquial
12
Konuşma Dili
gravy
i.
beklenmedik şans
13
Konuşma Dili
gravy
i.
beklenmedik zenginlik
14
Konuşma Dili
gravy
i.
gökten gelen refah
15
Konuşma Dili
gravy train
i.
kolay kazanılmış para
16
Konuşma Dili
gravy
i.
talih kuşu
17
Konuşma Dili
red gravy
i.
kan
18
Konuşma Dili
good gravy!
exclam.
aman tanrım!
19
Konuşma Dili
good gravy!
exclam.
aman yarabbi!
20
Konuşma Dili
(good) gravy!
exclam.
iyi!
21
Konuşma Dili
(good) gravy!
exclam.
güzel!
Idioms
22
Deyim
the gravy train
i.
beleşten zengin olma
23
Deyim
the rest is gravy
i.
bu da mükafatı
24
Deyim
gravy
i.
devlet kuşu
25
Deyim
gravy
i.
devletkuşu
26
Deyim
the rest is gravy
i.
kısa günün karı
27
Deyim
a gravy train
i.
çok para kazanmanın kolay yolu
28
Deyim
a gravy train
i.
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
29
Deyim
a gravy train
i.
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
30
Deyim
a gravy train
i.
yağlı kapı
31
Deyim
gravy train
i.
kolay para getiren iş
32
Deyim
gravy train
i.
kolay kazanç sağlayan iş
33
Deyim
board the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
34
Deyim
board the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
35
Deyim
board the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
36
Deyim
board the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
37
Deyim
board the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
38
Deyim
board the gravy train
f.
işi iş olmak
39
Deyim
climb on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
40
Deyim
climb on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
41
Deyim
climb on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
42
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
43
Deyim
climb on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
44
Deyim
climb on the gravy train
f.
işi iş olmak
45
Deyim
get on the gravy train
f.
kebap gibi bir işe gelmek
46
Deyim
get on the gravy train
f.
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
47
Deyim
get on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
48
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere olta atmak
49
Deyim
get on the gravy train
f.
sağlam yere kapak atmak
50
Deyim
get on the gravy train
f.
işi iş olmak
51
Deyim
ride the gravy train
f.
bir eli yağda bir eli balda olmak
52
Deyim
in the gravy
f.
kolay para kazanıp zengin olmak
53
Deyim
be on the gravy train
f.
köşeyi dönmek
54
Deyim
be on the gravy train
f.
köşe olmak
55
Deyim
be on the gravy train
f.
para kırmak
56
Deyim
be on the gravy train
f.
turnayı gözünden vurmak
57
Deyim
be on the gravy train
f.
cukkalamak
58
Deyim
be on the gravy train
f.
(kumarda) duman yapmak
59
Deyim
be on the gravy train
f.
mangır kesmek
60
Deyim
be on the gravy train
f.
yükü tutmak
61
Deyim
be on the gravy train
f.
beleşe konmak
62
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri kebap olmak
63
Deyim
be on the gravy train
f.
işleri gıcırında olmak
64
Deyim
have gravy on one’s grits
f.
zengin olmak
65
Deyim
have gravy on one’s grits
f.
bok gibi parası olmak
66
Deyim
stew in (one's) own gravy
f.
kendi hatasının cezasını çekmek
67
Deyim
stew in (one's) own gravy
f.
ne hali varsa görmek
68
Deyim
stew in (one's) own gravy
f.
kendi haline bırakılmak
69
Deyim
stew in (one's) own gravy
f.
yaptıklarının bedelini ödemek
70
Deyim
in the gravy
expr.
haybeden zengin
71
Deyim
in the gravy
expr.
havadan para kazanmış
72
Deyim
in the gravy
expr.
şansa zengin olmuş
73
Deyim
in the gravy
expr.
vurgun zengini
74
Deyim
on the gravy train
expr.
turnayı gözünden vurmuş
75
Deyim
on the gravy train
expr.
köşeyi dönmüş
76
Deyim
on the gravy train
expr.
köşe olmuş
77
Deyim
on the gravy train
expr.
beleşe konmuş
78
Deyim
on the gravy train
expr.
işleri gıcırında
79
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi kolay
80
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
kalan kısmı kolay
81
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi çorap söküğü gibi gelir
82
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi ek bir mükafat
83
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi bonus
84
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi ekstra
85
Deyim
the rest is (just) gravy
expr.
gerisi tuzu biberi
Trade/Economic
86
Ticaret/Ekonomi
gravy
i.
avanta
87
Ticaret/Ekonomi
gravy
i.
kolay kazanılan para
Gastronomy
88
Mutfak
redeye gravy
i.
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos
89
Mutfak
red-eye gravy
i.
unla kıvamlı hale getirilen pişmiş domuz eti suyuna kahve eklenerek yapılan sos
90
Mutfak
gravy
i.
et suyu
91
Mutfak
gravy
i.
etin pişerken saldığı doğal suyu
92
Mutfak
pan juice gravy
i.
etin pişerken saldığı doğal suyu
93
Mutfak
lamb meat balls in gravy
i.
izmir köftesi
94
Mutfak
gravy
i.
koyu et suyu
95
Mutfak
gravy
i.
pişen yemeğin kendi bıraktığı suyu
96
Mutfak
gravy
i.
salça
97
Mutfak
vegetables and meat cubes first fried and then cooked in its own gravy, shaken at intervals
i.
silkme
98
Mutfak
gravy boat
i.
sos kabı
99
Mutfak
gravy
i.
sos
100
Mutfak
gravy [obsolete]
i.
genellikle bira ve şarap gibi içeceklerden oluşup içinde deniz ürünleri veya sebzelerin pişirildiği, badem ezmesi ve baharatlarla lezzetlendirilmiş sos
101
Mutfak
gravy [dialect]
i.
banılmaya uygun iştah açıcı meyve suyu
102
Mutfak
gravy
i.
makarna sosu
103
Mutfak
gravy holder
i.
sos servis etmek için kullanılan ve genellikle tekne şeklinde olan tabak
104
Mutfak
pan gravy
i.
et suyundan elde edilen akışkan kıvamlı ve baharatlı bir gravy sos
Slang
105
Argo
gravy
i.
mükafat
106
Argo
gravy
i.
bonus
107
Argo
gravy
i.
kolayca elde edilen para/kar
108
Argo
gravy
i.
kolay para/kar
109
Argo
gravy
i.
mükemmel
110
Argo
gravy
i.
harika
111
Argo
gravy
i.
çok iyi
112
Argo
red gravy [us]
i.
kreole, haiti ve new orleans mutfağında kullanılan ve domates, kereviz, dolmalık biber, soğan ve sarımsaktan yapılan sos
113
Argo
red gravy [us]
i.
domates ve sarımsaklı makarna sosu
114
Argo
red gravy [us]
i.
italyan/italyan-amerikan domates sosu
115
Argo
gravy boat
i.
küçük bir zümrenin içinde bulunduğu, aşırı kazanç getiren avantajlarla dolu durum
116
Argo
gravy train
i.
çalışmadan lüks içinde yaşamayı sağlayacak kaynak
117
Argo
have gravy on (one's) grits
f.
zengin olmak
118
Argo
have gravy on (one's) grits
f.
bok gibi parası olmak
British Slang
119
İngiliz Argosu
baby gravy
i.
sperm
120
İngiliz Argosu
man gravy
i.
sperm
Modern Slang
121
Modern Argo
all gravy
s.
iyi
122
Modern Argo
all gravy
s.
çok iyi
123
Modern Argo
all gravy
s.
harika
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gravy!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy