Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Law | ||
Hukuk | gerçek halde | virtually zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | gerçek bir satış olmadığı halde stokların kayıtlardan çıkarılıp satış gibi gösterilmesi | channel stuffing i. |
Psychology | ||
Psikoloji | gerçek olmadığı halde gerçekmiş gibi anımsanan olay | recovered memory i. |
Botanic | ||
Botanik | tohumları gerçek hindistancevizine benzediği halde daha kalitesiz olan bir ağaç | nutmeg (myristica) i. |
Religious | ||
Dini | mesih'in gerçek bedeninin komünyonda somut olarak değil soyut halde mevcut olduğu doktrini | zwinglianism i. |