virtually - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
virtually neredeyse adv.
  • Safety glasses are virtually unbreakable.
  • Güvenlik gözlükleri neredeyse kırılmaz.
  • I hope so too because on 20 July, at the last conciliation, we agreed virtually nothing.
  • Ben de öyle umuyorum çünkü 20 Temmuz'daki son uzlaşmada neredeyse hiçbir konuda anlaşamadık.
  • This train had apparently waited virtually unguarded at Calais for 24 hours.
  • Bu trenin Calais'de 24 saat boyunca neredeyse hiç korunmadan beklediği anlaşılıyor.
Show More (57)
virtually hemen hemen adv.
  • There is unanimous agreement in the Council on virtually all aspects of the draft Regulation.
  • Konseyde taslak Tüzüğün hemen hemen tüm yönleri üzerinde oybirliğiyle mutabakat sağlanmıştır.
  • Finally, bilateral relations have continued to expand in the past year with virtually all major countries in the world.
  • Son olarak, ikili ilişkiler geçtiğimiz yıl dünyanın hemen hemen tüm büyük ülkeleriyle genişlemeye devam etmiştir.
  • The lessons of the outbreak of last year are virtually identical to those of similar outbreaks in the past.
  • Geçen yılki salgından çıkarılan dersler, geçmişte yaşanan benzer salgınlardan çıkarılan derslerle hemen hemen aynıdır.
Show More (3)
virtually fiilen adv.
  • The Baltic Sea, which will soon be virtually an internal sea of the EU, is the world's most polluted sea.
  • Yakında fiilen AB'nin bir iç denizi haline gelecek olan Baltık Denizi, dünyanın en kirli denizi konumundadır.
  • There are over 120 ministers who only exist because they are virtually stipulated in the Dayton Agreement.
  • Sadece Dayton Anlaşmasında fiilen öngörüldükleri için var olan 120'den fazla bakan var.
  • The police academy does exist virtually.
  • Polis akademisi fiilen mevcuttur.
Show More (1)
virtually bilgisayar ortamında adv.
  • It was nice to meet you all virtually.
  • Sizlerle bilgisayar ortamında tanışmak güzeldi.
Show More (-2)