gündüz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gündüz



"gündüz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gündüz daytime s.
General
gündüz light i.
gündüz day i.
gündüz daytime i.
gündüz daylight i.
gündüz light i.
gündüz in the daytime zf.
gündüz by daylight zf.
gündüz by day zf.
gündüz at daylight zf.
Phrases
gündüz during the day zf.
Trade/Economic
gündüz day time i.
Technical
gündüz daylight i.

"gündüz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 260 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kreş ve gündüz bakımevleri daily children’s home i.
gündüz postası day shift i.
gündüz okulu day school i.
gündüz feneri coon i.
kreş ve gündüz bakımevleri day nursery i.
gündüz kremi light cream i.
gündüz hayali daydream i.
gündüz vakti gloam i.
gündüz vardiyası day shift i.
gündüz uykusu diurnation i.
gündüz postası day crew i.
gündüz külahlı gece silahlı whited sepulcher i.
gündüz külahlı gece silahlı whited sepulchre i.
gündüz-gece şalteri day-night reverser i.
gündüz ışığı daylight i.
gündüz bakımevi day care center i.
gündüz bakımevi day care centre i.
gündüz bakımevi day nursery i.
gündüz işaretleri day signs i.
gündüz işaretleri day marks i.
gündüz bakım hizmeti day care service i.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih fall equinox i.
gündüz ve gece süresinin eşit olduğu tarih september equinox i.
gündüz oyunu mat. i.
gündüz düşü revery i.
gündüz vakti gerçekleştirilen kilise törenlerinin yer aldığı kitapçık diurnal [obsolete] i.
(britanya'da) gündüz istendiği gibi ziyaret edilebilen bakım evi drop-in centre [uk] i.
kreş ve gündüz bakımevi pre-kindergarden i.
çocuklar için gündüz kampı day camp i.
normal telgraftan daha düşük öncelikli gündüz telgrafı day letter i.
çalışanlar için mesai saatinde gündüz kursu sağlayan program day release [uk] i.
mahkumlar için cezaevi dışında gündüz eğitimi veren program day release [uk] i.
gündüz çalışan işçiler day shift i.
kozmetik ve terapötik hizmetler veren gündüz tesisi day spa i.
gündüz bakım evi daycare centre i.
gündüz çocuk yuvası daycare centre i.
gündüz bakım evi day-care center [us] i.
gündüz çocuk yuvası day-care center [us] i.
gündüz bakım evi day-care centre [uk] i.
gündüz çocuk yuvası day-care centre [uk] i.
gündüz bakım evi işletmesi daycentre [uk] i.
gündüz çalışan kimse daysman i.
gündüz giysisi daywear i.
gündüz kanonik saatlerinin ilkini oluşturan dini görev prime i.
gündüz bile sarhoş gezen kimse soaker i.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek burn the candle at both ends f.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as night and day f.
gündüz körü hemeralopic s.
gündüz olan diurnal s.
gündüz (ile ilgili) diurnal s.
gece gündüz yapılan round-the-clock s.
gündüz hareketli olan diurnal s.
gece ve gündüz eşitliği ile ilgili equidiurnal s.
(hayvan) gece yatıp gündüz beslenmek için uyanan couchant and levant [obsolete] s.
gündüz ile ilgili day s.
gündüz mesaisinde yapılan dayside s.
gündüz mesai yapan dayside s.
gündüz giyilmeye uygun daywear s.
gündüz giyilen daywear s.
gündüz vakti in the daytime zf.
gece gündüz round the clock zf.
hem gece hem gündüz by day as well as night zf.
gece gündüz night and day zf.
gece gündüz day and night zf.
gündüz gözüyle by the light of day zf.
gündüz gözüyle in daylight zf.
gündüz olan adays zf.
gece ve gündüz around the clock zf.
gece gündüz for 24 hours zf.
gündüz saatlerinde daytimes zf.
Phrasals
gece gündüz demeden çalışmak peg away at f.
(gece/gündüz) seyahat/yolculuk etmek travel by (something) f.
Phrases
gündüz vakti during daylight expr.
akbabaları, şahinleri, kartalları ve doğanları içeren gündüz yırtıcıları takımına ait, ilişkin veya mensup of, relating to, or belonging to the order of diurnal predators, which includes vultures, hawks, eagles, and falcons expr.
Colloquial
gündüz insanı a day person i.
gündüz otel görevlisi day guy i.
gündüz insanı day person i.
gece gündüz durmadan around-the-clock expr.
gece gündüz durmadan day-and-night expr.
gündüz gözüyle in the cold light of day expr.
gece gündüz kadar farklı different as night and day expr.
gece gündüz durmadan non-stop expr.
gece gündüz durmadan nonstop expr.
gece gündüz durmadan round the clock expr.
gece gündüz demeden 7-24 expr.
gece gündüz 7-24 expr.
gece gündüz demeden twenty-four seven expr.
gece gündüz twenty-four seven expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz demeden her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz all hours (of the day and night) expr.
gece veya gündüz herhangi bir saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz demeden her saat all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz all hours (of the day and night) expr.
gece gündüz her saat at all hours expr.
gece gündüz fark etmez day or night expr.
gece gündüz day or night expr.
gece ya da gündüz day or night expr.
gece gündüz demeden twenty-four/seven expr.
gece gündüz twenty-four/seven expr.
Idioms
gündüz gözü the light of day i.
gece gündüz demeden çalışmak burn both ends of the candle f.
birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be like oil and water f.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be as different as chalk and cheese f.
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak be like chalk and cheese f.
gece gündüz demeden çalışmak keep one's shoulder to the wheel f.
gece gündüz çalışmak work till you drop f.
gece gündüz çalışmak work until you drop f.
gece gündüz çalışmak burn both ends of the candle f.
gündüz külahlı gece silahlı olmak be as slippery as an eel f.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be as oil and water f.
birbirinden gece ile gündüz kadar farklı olmak be like oil and water f.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek burn one's candle at both ends f.
gündüz gözüne ışık yakmak burn daylight f.
gündüz külahlı gece silahlı slippery as an eel s.
gece gündüz around/round the clock zf.
gece ile gündüz kadar farklı like oil and water expr.
gece veya gündüz herhangi bir saatte at all hours of the day and night expr.
gündüz külahlı gece silahlı as slippery as an eel expr.
gece silahlı gündüz külahlı leading a double life expr.
gece gündüz kadar farklı as different as night and day expr.
gece gündüz round the clock expr.
gece gündüz around the clock expr.
gece-gündüz çalışma working around the clock expr.
gece ve gündüz gibi like night and day expr.
gündüz gözüne broad daylight expr.
gündüz gözüyle broad daylight expr.
birbirlerinden gece ile gündüz kadar farklı oil and water expr.
Speaking
ben gündüz diyorum sen gece I say day you say night expr.
beni gece gündüz arayabilirsiniz you can call me day or night expr.
beni gece gündüz arayabilirsin you can call me day or night expr.
bütün bir ay gece gündüz day and night for a whole month expr.
gece mi gündüz mü belli değil you can't tell if it's night or day expr.
Trade/Economic
gündüz vardiyası day shift i.
gündüz vardiyası daywork i.
gündüz vardiyası day watch i.
gündüz vardiyasında çalışmak be on days f.
gündüz vardiyasında çalışmak be on the day shift f.
Law
gündüz yapılan soygun day burglary i.
gündüz yapılan mesken masuniyetinin ihlali day burglary i.
Tourism
gündüz tarifesi day-rate i.
gündüz tarifesi day rate i.
gündüz tarifesi day-rate s.
Technical
gündüz veya gün boyunca yapılan iş day work i.
gündüz fırını day tank i.
gündüz yükü day load i.
gündüz vardiyası dayshift i.
gündüz seyir feneri day running lamp i.
Computer
gündüz telefonu day phone i.
gündüz telefonu daytime phone i.
Lighting
gündüz görmesi photopic vision i.
Automotive
gündüz yakılan lamba daytime running light i.
gündüz farı daytime running lamp (drl) i.
gündüz farı daytime running light i.
gündüz farı daylight running lamp i.
gündüz farı daytime running lights i.
gündüz yakılan lamba daytime running lamp i.
gündüz yakılan lambalar daytime running lamps i.
gündüz yakılan lamba daylight running lamp i.
otomatik elektrikli gündüz/gece iç ayna automatic electric day/night inside mirror i.
Aeronautic
gündüz uçuş kleransı daylight clearance i.
gündüz-gece ses seviyesi day/night level i.
uçakla seyahat ederken zaman dilimlerinin geçilmesi halinde ortaya çıkan ve vücudun gece gündüz ritminin bozulmasına yol açan bir fiziksel rahatsızlık jetlag i.
Marine
gündüz ışığı sertifikası certificate for the day light signal light i.
gündüz ve geceleri saat başı rüzgar yönü, gemi yönü gibi bilgilerin girildiği açılır kapanır tahta pano log board i.
yalnızca gündüz görülebilen yön bulma işareti veya yapısı daymark i.
yalnızca gündüz görülebilen yön bulma işareti veya yapısı daymark i.
gece gündüz çalışmak work double tides f.
Petrol
gündüz vardiyası day tour i.
Medical
doğal gündüz ve geceyi kapsayan yirmi dört saatlik süre nycthemeron i.
gündüz alt ıslatma daywetting i.
gündüz idrar kaçırma daytime wetting i.
gündüz aşırı uyku hali excessive daytime sleepiness i.
gündüz altını ıslatma daywetting i.
gündüz aşırı uyku eğilimi excessive daytime sleepiness i.
gündüz uykuya meyil day time somnolence i.
gündüz idrar kaçırma diurnal enuresis i.
psikoterapi gündüz ünitesi psychotherapy day unit i.
yaşlılar için gündüz hastanesi elderly day hospital i.
gündüz hizmet veren hastane day hospital [uk] i.
gündüz ortaya çıkan diurnal s.
Psychology
gündüz düşü dreamlike state i.
gündüz kabusu daymare i.
gündüz düşü daydream i.
gündüz işlev bozukluğu daytime dysfunction i.
Optics
gündüz sefası anomalisi morning glory anomaly i.
gündüz körlüğü day blindness i.
gündüz körlüğü hemeralopia i.
Marine Biology
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası kemp's ridley (lepidochelys kempii) i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası ridley i.
Astronomy
gece-gündüz eşitliğinin gerilemesi precession of equinoxes i.
Zoology
gündüz yırtıcıları accipitres i.
gündüz yırtıcıları accipitriformes i.
gündüz yırtıcıları falconiformes i.
gündüz yırtıcıları accipiteriformes i.
gündüz uykusuna yatma diurnation i.
gece hareketli olup gündüz uyuyan (hayvan) nocturnal s.
gece hareketli olup gündüz uyuyarak (hayvan) nocturnally zf.
Botanic
kümeler halinde, huni biçimli, gündüz kokan beyaz çiçeklere sahip, yaprak dökmeyen bir batı hindistan fundası day jessamine (cestrum diurnum) i.
bitkinin gündüz açılma, gece kapanma gibi günlük hareketleri nyctinasty i.
gündüz sefası convolvulus i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağalarının bulunduğu bir cins lepidochelys i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağalarının bulunduğu bir cins genus lepidochelys i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası man-of-the earth i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası ipomoea pandurata i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası manroot i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası wild potato i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, amerika'ya özgü bir gündüz sefası ipomoea panurata i.
abd'nin batısında yetişen uzun köklü bir gündüz sefası man-of-the earth (ipomoea leptophylla) i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşık patatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası man-of-the-earth i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası scammonyroot i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası wild potato i.
büyük ve nişastalı kökleri olan, sarmaşıkpatatesinin kaynağı olduğu düşünülen amerika'nın tropik bölgelerine özgü yer kaplayıcı veya tırmanıcı bir gündüz sefası wild sweet potato vine i.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç maple-leaved bayur i.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç mayeng i.
hindistan'da yetişen, gece açıp gündüz kapanan, genellikle süs ağacı olarak veya gölgesinden faydalanmak için yetiştirilen bir ağaç pterospermum acerifolium i.
gündüz sefası common morning glory i.
gündüz sefası ipomoea tricolor i.
yalnızca gündüz açan çiçek diurnal i.
gece açıp gündüz kapanan (çiçek) nocturnal s.
(çiçek) gündüz açan gece kapanan diurnal s.
gece açıp gündüz kapanarak (çiçek) nocturnally zf.
Social Sciences
gündüz çocuk yuvası day care centre i.
gündüz çocuk yuvası day care center i.
gündüz bakım evi day care centre i.
gündüz bakım evi day care center i.
Education
gündüz okulu day school i.
gündüz okulu externat i.
Geography
gece gündüz döngüsü day-night cycle i.
gündüz saatleri daylight hours i.
Meteorology
farklı gece gündüz süresi solstice i.
gündüz-gece eşitliği equinox i.
gündüz-gece eşitliği equinox i.
sıcaklığın gündüz saatlerinde 32 derecenin üstünde olduğu arka arkaya üç gün heat wave [us] i.
Military
gündüz avcı uçağı day fighter i.
gündüz önleme avcı uçağı interceptor day fighter i.
gündüz trafik yasak hattı daylight traffic line i.
gündüz görüş kamerası day television sensor i.
gündüz ve gece muharebesi day and night combat i.
(ikinci dünya savaşında) gündüz bomba saldırılarının kod adı circus i.
Sport
gündüz oynanan oyun day game i.
Theatre
gündüz işçisi day labourer i.
gündüz işçisi dayman i.
gündüz oyunu matinee i.
Ornithology
akbabaları, şahinleri, kartalları ve doğanları içeren gündüz yırtıcıları takımına ait, ilişkin veya mensup falconiform s.
Reptiles
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası atlantic ridley (lepidochelys kempii) i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası bastard turtle i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası bastard ridley i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası kemp's ridley sea turtle i.
gündüz yuvalayan deniz kaplumbağası atlantic ridley sea turtle i.
Entomology
gündüz ortaya çıkan siyah kanatlı bir güve cinsi alypia i.
gündüz tavuspervanesi peacock i.
gündüz tavuspervanesi peacock butterfly i.
gündüz tavuspervanesi nymphalis io i.
Slang
gündüz içilen içki hair of the dog i.
British Slang
gündüz 11 civarı içilen içki elevenses i.
Modern Slang
yetişkinler için gündüz bakım evi adult daycare i.
gece gündüz all night all day expr.