Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
güçlü olmak
"güçlü olmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
güçlü olmak
own
f.
Idioms
2
Deyim
güçlü olmak
be (as) hard as nails
f.
"güçlü olmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(zor durumlara alışarak) daha dayanıklı/güçlü olmak
toughen
f.
2
Genel
güçlü kanıtları olmak
remonstrate
f.
3
Genel
ruhen güçlü olmak
be mentally strong
f.
4
Genel
güçlü bir sembolü/simgesi olmak/haline gelmek
become the potent symbol of
f.
5
Genel
çok güçlü olmak
be very powerful
f.
6
Genel
çok güçlü olmak
be very strong
f.
7
Genel
(bir şey) üzerinde güçlü ve hoş bir etkiye sahip olmak
whow
f.
8
Genel
(bir kimseye veya şeye) karşı güçlü bir etken olmak
mitigate against
f.
9
Genel
(soba, şömine) aşırı güçlü bir yukarı yönlü hava akımına sahip olmak
overdraw
f.
10
Genel
daha güçlü olmak
outpower
f.
Phrasals
11
Öbek Fiiller
(insanı olumsuz etkileyen) güçlü bir duyguyla dolu olmak
be devoured by
f.
12
Öbek Fiiller
(birinin) en güçlü/belirgin özelliği olmak
run through (one)
f.
Colloquial
13
Konuşma Dili
güçlü bir konumdaki (biriyle) iletişimi/bağlantısı olmak
have an in with (someone)
f.
14
Konuşma Dili
(birinden) daha iyi/güçlü olmak
be too much (for somebody)
f.
Idioms
15
Deyim
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak
be (one) too many for someone
i.
16
Deyim
(birinden) bin kat daha/bin kez daha (iyi, güçlü, başarılı) olmak
be twice the man/woman that (someone) is
f.
17
Deyim
(birinden) bin kat daha (iyi, güçlü, başarılı) olmak
be twice the man or woman that someone is
f.
18
Deyim
birinin güçlü noktası olmak
be somebody's strong point
f.
19
Deyim
birinin güçlü noktası olmak
be somebody's strong suit
f.
20
Deyim
çok güçlü olmak
be as tough as nails
f.
21
Deyim
çok güçlü olmak
be as tough as old boots
f.
22
Deyim
güçlü bir etkisi olmak
pack a wallop
f.
23
Deyim
hala iyi/güçlü durumda olmak
be still going strong
f.
24
Deyim
güçlü bir belleğe sahip olmak
have a memory like an elephant
f.
25
Deyim
güçlü bir etkisi olmak
pack a wallop
f.
26
Deyim
güçlü ama aptal olmak
be all brawn and no brains
f.
27
Deyim
gençliği/dinamizmi/hayatının başarılı/güçlü dönemi geride kalmış olmak
past someone's prime
f.
28
Deyim
güçlü bir etkisi olmak
pack a punch
f.
29
Deyim
kafa tası güçlü olmak
have a thick head
f.
30
Deyim
sağlam/güçlü olmak
person up
f.
31
Deyim
çok/daha güçlü olmak
be made of sterner stuff
f.
32
Deyim
sorunlarla çok/daha güçlü bir şekilde baş edebilen biri olmak
be made of sterner stuff
f.
33
Deyim
hep birlikte daha güçlü olmak
be greater/more than the sum of its parts
f.
34
Deyim
birlikte güçlü olmak
be greater/more than the sum of its parts
f.
35
Deyim
bir arada güçlü olmak
be greater/more than the sum of its parts
f.
36
Deyim
tek vücut halinde daha güçlü olmak
be greater/more than the sum of its parts
f.
37
Deyim
bir konuda güçlü/yeterli olmak
be strong on something
f.
38
Deyim
bir şey yönünden güçlü olmak
be strong on something
f.
39
Deyim
bir şey yönü güçlü olmak
be strong on something
f.
40
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) hard as nails
f.
41
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) solid as a rock
f.
42
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) sound as a dollar
f.
43
Deyim
boğa kadar güçlü olmak
be (as) strong as an ox
f.
44
Deyim
boğa gibi güçlü olmak
be (as) strong as an ox
f.
45
Deyim
öküz gibi güçlü olmak
be (as) strong as an ox
f.
46
Deyim
öküz kadar güçlü olmak
be (as) strong as an ox
f.
47
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) tough as nails
f.
48
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) tough as old boots
f.
49
Deyim
çok güçlü olmak
be (as) tough as shoe leather
f.
50
Deyim
güçlü kuvvetli olmak
be (as) tough as shoe leather
f.
51
Deyim
(birinin) güçlü noktası olmak
be (someone's) strong suit
f.
52
Deyim
güçlü biri olmak
be a force to be reckoned with
f.
53
Deyim
güçlü ve yok sayılmayacak biri olmak
be a force to be reckoned with
f.
54
Deyim
en güçlü/kuvvetli aday olmak
be a shoo-in
f.
55
Deyim
birlikte daha güçlü olmak
be more/bigger/greater than the sum of its parts
f.
56
Deyim
bir arada güçlü olmak
be more/bigger/greater than the sum of its parts
f.
57
Deyim
tek vücut halinde güçlü olmak
be more/bigger/greater than the sum of its parts
f.
58
Deyim
güçlü tarafı olmak
be your strong point
f.
59
Deyim
güçlü yönü olmak
be your strong point
f.
60
Deyim
kuvvetli/güçlü olduğu nokta olmak
be your strong point
f.
61
Deyim
güçlü tarafı olmak
be your strong suit
f.
62
Deyim
güçlü yönü olmak
be your strong suit
f.
63
Deyim
kuvvetli/güçlü olduğu nokta olmak
be your strong suit
f.
64
Deyim
güçlü bir ilişkileri olmak
make beautiful music together
f.
65
Deyim
(biri) üzerinde büyük/güçlü bir etkisi olmak
get a hold on (one)
f.
66
Deyim
birinden güçlü bir konumda olmak
have someone on the run
f.
Slang
67
Argo
çok kaslı ve güçlü olmak
be built like a brick shithouse
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of güçlü olmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy