Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
zygerrian slave empire
esquilmación
kritik kaynaşma frekansı
écroulent
scheuklappen (pferdedressur)
sigortacı veya reasürörün teminat verdiği azami miktar
schiefernagel
techo o cornisa inclinada para desviar la luz que entra por una ventana
flectarse
görerek
Geçmiş
Cümleler
"görerek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
görerek
ocularly
zf.
Technical
2
Teknik
görerek
visual
s.
"görerek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 100 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
görerek uçuş
contact flight
i.
2
Genel
avını koku ile değil görerek yakalayan tazı
gazehound
i.
3
Genel
görerek öğrenen
visual learner
i.
4
Genel
görerek teşhis ve tanıma
visual identification
i.
5
Genel
hor görerek reddeden kimse
upspurner
i.
6
Genel
görerek uçuş kuralları
vfr (visual flight rules)
i.
7
Genel
görerek iz süren tazı
sighthound
i.
8
Genel
hor görerek reddetmek
spurn
f.
9
Genel
görerek anlamak
understand by seeing
f.
10
Genel
(görüntüyü) görerek kavramak
ken [scotland]
f.
11
Genel
hor görerek konuşmak
deride
f.
12
Genel
hor görerek yenmek
outscout
f.
13
Genel
bir şeyi görerek okumak
sight-read
f.
14
Genel
görerek yapılan
ocular
s.
15
Genel
görerek yürütülen
ocular
s.
16
Genel
hor görerek
disdainfully
zf.
17
Genel
hor görerek
slightingly
zf.
18
Genel
hor görerek
dismissively
zf.
19
Genel
hor görerek
patronizingly
zf.
20
Genel
hor görerek
patronisingly
zf.
21
Genel
hor görerek
abasedly
zf.
22
Genel
uygunsuz görerek
deprecatingly
zf.
23
Genel
hor görerek
wryly
zf.
24
Genel
hor görerek
diminutively
zf.
25
Genel
küçük görerek
disdainishly
zf.
26
Genel
hakir görerek
disdainishly
zf.
27
Genel
hor görerek
disdainishly
zf.
28
Genel
küçük görerek
disdainously [obsolete]
zf.
29
Genel
hakir görerek
disdainously [obsolete]
zf.
30
Genel
hor görerek
disdainously [obsolete]
zf.
31
Genel
hor görerek
floutingly
zf.
32
Genel
kapı işlevi görerek
gatewise
zf.
33
Genel
önsöz işlevi görerek
prefatorily
zf.
34
Genel
hor görerek
small
zf.
35
Genel
sokağı görerek
streetward
zf.
36
Genel
sokağı görerek
streetwards
zf.
Phrases
37
İfadeler
gerçek değerini/önemini görerek
in perspective
expr.
Colloquial
38
Konuşma Dili
içkinin etkisiyle etrafını daha güzel görerek
with one's beer goggles on
zf.
39
Konuşma Dili
namus borcu görerek
in honour bound
expr.
40
Konuşma Dili
kendi sorumluluğunda görerek
in honour bound
expr.
Idioms
41
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give (one) the air
f.
42
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give (one) the air
f.
43
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give someone the air
f.
44
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give someone the air
f.
45
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give someone the brush off
f.
46
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give someone the brush off
f.
47
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give someone the gate
f.
48
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give someone the gate
f.
49
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give someone the old heave-ho
f.
50
Deyim
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give someone the old heave-ho
f.
51
Deyim
bütün parti ve adayları görerek oy kullanmak
vote a split ticket
f.
52
Deyim
(geniş destek görerek) kolayca elde etmek
push at an open door
f.
53
Deyim
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing at an open door
f.
54
Deyim
(geniş destek görerek) kolayca başarmak
be pushing against an open door [uk]
f.
55
Deyim
zarar görerek
to one's cost [brit]
zf.
56
Deyim
kabul görerek
by acclamation
expr.
Trade/Economic
57
Ticaret/Ekonomi
bir işin görerek öğrenilmesi
work shadowing
i.
58
Ticaret/Ekonomi
birden görerek satın alan
impulse buyer
i.
59
Ticaret/Ekonomi
görerek ve işiterek öğretmeyi sağlayan araçlar
audio-visual aids
i.
Aeronautic
60
Havacılık
araziyi görerek uçuş
contact flying
i.
61
Havacılık
görerek iniş
contact landing
i.
62
Havacılık
görerek uçuş
visual flight
i.
63
Havacılık
görerek yaklaşma
visual approach
i.
64
Havacılık
görerek uçuş kuralları
visual flight rules
i.
65
Havacılık
görerek bekleme
visual holding
i.
66
Havacılık
görerek seyir
contact navigation
i.
67
Havacılık
görerek seyrüsefer
pilot navigation
i.
68
Havacılık
görerek meteorolojik koşullar
visual meteorological conditions
i.
69
Havacılık
görerek uçuş
contact flying
i.
70
Havacılık
görerek meydan kontrol derecesi
visual aerodrome control rating
i.
71
Havacılık
görerek meteorolojik şartlar
visual meteorological conditions
i.
72
Havacılık
görerek uçuş
contact flight
i.
Marine
73
Denizcilik
konteynırlara sığmayacak büyüklükteki askeri araçları nakletmek için geçici güverte görevi görerek konteynır gemilerinin çevikliklerini artıran bir yapı
container ship cargo stowage adapter
i.
Medical
74
Medikal
peritonu görerek muayen etme
peritoneoscopy
i.
Pharmaceutics
75
Eczacılık
koroner damar genişletici görevi görerek hipertansiyon ve göğüs ağrısı tedavisinde kullanılan bir ilaç
nifedipine
i.
Religious
76
Dini
tanrının insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiği doktrinini savunan kimse
infralapsarian
i.
77
Dini
tanrının insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiğine ilişkin doktrin
infralapsarianism
i.
78
Dini
tanrı'nın adem ve havva'nın cennetten kovulacağını önceden görerek buna izin verdiği doktrinini savunan kimse
sublapsarian
i.
79
Dini
tanrı'nın insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiğine ve insanların kurtuluşlarını planladığına ilişkin doktrin
sublapsarianism
i.
80
Dini
tanrının insanın düşüşünü önceden görerek buna izin verdiği doktrinine ait veya ilgili
infralapsarian
s.
Meteorology
81
Meteoroloji
görerek uçuş kuralları
visual flight rules
i.
82
Meteoroloji
marjinal görerek uçuş kuralları
marginal visual flight rules
i.
83
Meteoroloji
minimum görerek uçuş kuralları
minimum visual flight rules
i.
Military
84
Askeri
araziyi görerek uçuş
contact flight
i.
85
Askeri
araziyi görerek uçuş
contact flying
i.
86
Askeri
belirtilen irtifalarda görerek uçuş şartlarını muhafaza edin ve trafik ayırımını kendiniz yapın
maintain own separation and vmc
i.
87
Askeri
görerek atış
fire by direct laying
i.
88
Askeri
görerek önleme yapan uçak
visual interceptor
i.
89
Askeri
görerek ateş
direct fire
i.
90
Askeri
görerek muhabere işareti
wig wag
i.
91
Askeri
görerek muhabere işareti
visual signal
i.
92
Askeri
görerek nişan
direct pointing
i.
93
Askeri
görerek ateş
observed fire
i.
94
Askeri
görerek atış
seen fire
i.
95
Askeri
görerek meteorolojik şartlar
visual meteorological conditions
i.
96
Askeri
görerek çağrı işareti
visual call sign
i.
97
Askeri
görerek ateş
visual fire
i.
98
Askeri
görerek muhabere
visual communication
i.
99
Askeri
görerek mayın ateşleme göstergesi
visual mine firing indicator
i.
100
Askeri
görerek ateş idaresi
visual fire control
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of görerek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy